Spor yazarları Beşiktaş - LASK Linz maçını değerlendirdi: 'En büyük eksik...'

10.08.2018 - 08:32 | Son Güncellenme: 10.08.2018 - 11:32

Spor yazarları Beşiktaş - LASK Linz maçını değerlendirdi: 'En büyük eksik...'

Şampiyon olur -  Ertem Şener / Fotomaç

Beşiktaş açısından en olumlu noktalardan biri 1-0 öne geçtikten sonra 'aldım bu maçı, tamam' demedi. Hep aradı daha fazlasını. Oyunun kontrolünü elinde tuttu. Oğuzhan dün akşam gerçek anlamda sahadaydı. Dünya kupasından gelen Pepe'nin ciddi ve prensipli oyun anlayışına hayran kaldım. Saha içinde ders veriyor adeta. Tolgay gol konusunda daha istekli olmaz? Futbol genlerinde bu var. O kadar belli ki. Geçen sezondan farksız olan Lens'i bırakın yedek kulübesini, takım otobüsüne almam.

ZEMİN HEMEN ONARILMALI 

Larin, Lens ile değil Quaresma ile Töre ile gol bulabilir ancak. Lens ile başlanan 11'de Suarez, Benzema, Cavani, Lewandowski bile gol bulamaz. Şenol Güneş'i hep bu yüzden eleştiririm; Hamle yapmakta geç kalıyor. 'İnadım inat' diyor ama Beşiktaş'a zarar veriyor. Lask Linz takımı öyle basit bir takım da değil. İyi takım. Beşiktaş beklemediği bir takımla oynadı. Tempoyu düşürmediler, bir topa iki üç kişi bastılar. İkinci yarıda sonlara doğru bile hep önde karşıladılar siyah beyazlı futbolcuları. Beşiktaş keyif aldı rakibinden! Rövanş heyecan verici olacak. Stoper transferi önemli değil. Kaleci, 10 numara ve santrafor muhakkak alınmalı. Kalabalık defansta kaybolmayacak bir forvete ihtiyacı var Beşiktaş'ın. Belirttiğim mevkilere alınacak üç kaliteli adamla Beşiktaş şampiyon olur. Beşiktaş gibi pas yapan ve hızlı futbol oynayan bir takımın sahasının zemini acil onarılmalı..

Takviyeye ihtiyaç var- Güntekin Onay/ Vatan

BEŞİKTAŞ, Linz’den çok daha kaliteli bir kadroya sahip ancak dün ritm ve tempo olarak istenilen seviyenin altındaydı. Büyük ölçüde oyunun kontrolü siyah-beyazlı ekibimizde olsa da üretkenlik yetersizdi. Larin, çalışkan ancak ağır bir futbolcu ve pas oyununda yok. Bu yüzden orta alan ile forvet arasında ciddi kopukluklar yaşandı.   

HENÜZ sezon başı olması Beşiktaş’ın temposunun düşük olmasının izahı olabilir ancak taraftar her ne kadar sempati duysa da Larin bu seviyede kaliteyi yukarıya çekecek bir santrfor değil. Belki zamanla istenilen düzeye çıkacak ancak an itibarı ile yeterli olduğunu söylemek çok güç.  

MEDEL&TOLGAY...  

DÜN Medel ve Tolgay’ı beğendim. Fizik olarak iyi durumdalar. Necip, Pepe ve Gökhan da hazır. Oğuzhan yorulana kadar etkili işler yaptı. Babel gole en yakın isimdi ve işini yaptı. Dünkü 11’de duran toplar dışında Babel dışında skora yakın isim olmaması Beşiktaş’ın en büyük eksiğiydi. Bu kadronun takviyeye ihtiyacı var. Aksi takdirde ligde gol yollarında sorun yaşanır.   

LASK Linz disiplinli oynayan fakat düz oyunculardan kurulu bir ekip. Kendi evlerinde daha agresif ve güvenli oynayacaklardır. Ligleri başladığı için fizik olarak 1 seviye üstteydiler.Dün gece Beşiktaş en az 2-0 ile bu yolu yarılamalıydı. Bence Şenol hoca forvet bölgesinde Love ve Negredo’yu daha erken sahaya sürmüş olsa 2’nci gole ulaşma şansı daha yüksek olurdu.   

AVUSTURYA’DAKİ maç kuşkusuz daha zor olacak ancak atılacak 1 gol Beşiktaş’a turu getirecektir.  

VODAFONE Park’ın güzelim zemini ne yazık ki mahvolmuş. Shakira konseri maddi olarak ne kazandırdı bilemiyorum ama Türkiye’nin en güzel zemini umarım Beşiktaş’a kayıplar getirmez.

Kartal bir adım önde - Bilal Meşe / Milliyet

UEFA Lig’ini kovalayan takımları hafife almak gibi bir niyetimiz asla yok. Ne var ki, Linz’i kalkıp, Beşiktaş ile aynı kefeye koyarsak, yanılırız. Gördük ki, Linz, cesur bir takım, yani korkusuz, kapasitesi neyse onu ortaya koyuyor. Fizik güçleri iyi, teknikleri öyle aman-aman değil, iyi direnç gösteriyor, hepsi o kadar. Bakmayın ilk yarıda pozisyon bulduklarına... Onlar üretmediler, tam tersi Beşiktaş’ın top kayıplarından kaynaklandı dersek, abartmış olmayız... Nitekim Babel ile gol perdesini aralayan Beşiktaş’ın ilk yarıyı farklı kapatması işten bile değildi. Lens ve Oğuzhan’ın kaçırdığı net pozisyonları anımsatırsak ne demek istediğimiz anlaşılır. Haaa bir de Tolgay’ın akıl dolu şutu ve üst direkten dönen pozisyonunu da kaçanlara eklemekte yarar var. Dememiz o ki Kartal, Linz karşısında tur kapısını ilk yarıda aralaması işten bile değildi.   

İkinci yarıda da değişen bir şey yoktu, sürekli ofansif oynayan, çok adamlı bindirmeler yapan, topla oynama yüzdesini sürekli elinde tutan Beşiktaş idi... Rövanş için avantajlı skoru yakalamak isteyen Beşiktaş, bu yarıda Oğuzhan ile net bir pozisyonu daha cömertçe harcadı. Güneş, hoca kadroda devamlılığı öne çıkarıyor, valla iyi de yapıyor. Ancak kişisel bir düşüncem var, onu da ortaya koymadan geçemeyeceğim. Tamam Lens iyi başladı, iyi bir çıkış yakaladı. Ne var ki, bu kadar top kayıplarının olduğu maçta Quaresma gibi teknik kapasitesi yüksek kramponu oyuna geç sokmanın mantığını anlayamadım!

Quaresma’nın topu iyi saklayan, artı rakip eksilten bir oyuncu olduğunu herkes biliyor. Biraz açayım isterseniz, kişisel olarak sağlamsa Quaresma’sız bir Beşiktaş, düşünemiyorum! Şu da unutulmasın ki, Quaresma Avrupa’nın tanıdığı bir yıldız. Dememiz o ki, onun varlığı bile rakibi ürkütür, ona önlemler alınır, yanılıyor muyum? Valla, Caner’e helal olsun, o nasıl bir enerjidir, hem kanat bindirmeleri yapacaksın, hem de kavisli ortalarla ofansı besleyeceksin. Larin’i beğeniyorum, ama etkisizdi, bunun da temelinde markajda kalması ve istediği topları alamaması yatıyordu. Aferin Necip’e, tam bir cengaver, nereye koysanız işini aslanlar gibi yapıyor. Güneş hocanın, Negrado ve Vagner Love hamleleri de ikinci gol için işe yaramadı. Negrado uzatmalarda yakaladığı fırsatı golle taçlandıramadı, topu direğe nişanladı,  Güneş hoca ne yapsın? Valla, kişisel olarak rövanş için içim rahat... Niye mi? Kartal, Linz’in fişini ilk maçta çekme adına müthiş fırsatlar yakaladı, ürettikçe üretti, gelin görün ki, fark yapacağı maçta bir golle yetindi... Rakip karşısında bu kadar fırsat üretiyorsa Beşiktaş, aynı tabloyu rövanşta da ortaya koyar, merak etmeyin, rahat olun.

Oğuzhan böyle yıldız olamaz -  Ömer Üründül / Sabah

Bu sene Vodafone Park'ta ilk defa maç izledim. Zeminin rezaletini görünce gözlerime inanamadım. Süper Kupa finalinde en beğendiğim statlardan biri olan Konya'da da benzer durum vardı. Bu nasıl bir vurdumduymazlıktır. Maça gelince, LASK Linz öyle bir ilk beş dakika başlangıcı yaptı ki verdikleri mesaj netti. 'Rakibim güçlü, benim kapasitem sınırlı ama açık ve cesur bir futbol sergileyeceğim.' Bunu da 90 dakika sürdürdüler. Beşiktaş güzel bir arka direk golüyle çok erken bir skor avantajı yakaladı. Ama devre sonuna kadar saha içi görüntüleri olumsuzdu. Takım savunması vasat, kalecisi zayıf rakip karşısında üretkenlik sağlayamadıkları gibi üç tane de çok ciddi kale önü tehlikesi yaşadılar.

İkinci devrede Beşiktaş oyunu daha fazla domine etti. Tempoyu da biraz daha artırdı ama üretkenlikteki sıkıntılar devam etti. Fiziki yetersizlikleri nedeniyle deneyimli isimler Gökhan Gönül ve Lens'in kulvarı etkinlik gösteremedi. Ayrıca orta sahada Talisca'nın ayrılmasıyla da 10 numara eksikliği ofansif açıdan önemli bir handikap teşkil etti. Ne Oğuzhan ne de Tolgay bu yapıda bir oyuncu değiller.

Oğuzhan'da yine alışılmış fiziki yetersizlik devam ediyor. Bu kondisyonla ve devamsızlıkla ne kadar yetenekli olursan ol yıldız futbolcu olamazsın. Güneş ikinci gol gelmeyince Quaresma'dan başlayarak hamlelere girişti ama bu da neticeyi değiştirmedi. İkinci yarıda rakibe pozisyon vermeyen Beşiktaş, son dakikalarda az kalsın Tolga kurtarmasa bir de gol yiyordu. Bunun da nedeni berbat zeminde Caner'in düşmesiydi. Beşiktaş en net gol pozisyonunu son saniyede buldu ancak değerlendiremedi. Beşiktaş turu garantileyecek skoru alamadı ama yeri geldikçe her zaman vurguladığım gibi ikili maçlarda gol yemeden tek farkla da kazanmak önemli bir avantajdır.

Bu zemin Beşiktaş'ın hızını keser - Levent Tüzemen / Sabah

Geçen sezon Türkiye'nin en iyi zemini Beşiktaş'a aitti... O zemin sayesinde Beşiktaş, Şampiyonlar Ligi'nde evinde rakiplerine yenilmediği gibi çok etkili oynadı. Shakira konseriyle bozulan 'hibrit' çimle kaplı zemin acilen onarılmaz ise top tekniği ve pas yapabilme yüzdesi yüksek Beşiktaş her maç ciddi zorlanır. Beşiktaş'ın 1-0'lık galibiyetine bakıp, "LASK Linz güçlü rakip" demek doğru olmaz. Avusturya ekibi geriye yaslanmadan hücumu düşünerek oynadı ve tüm oyuncular çok koşup, iyi mücadele etmeye çalıştı. Linz'li oyuncular zaman zaman önde yaptıkları baskıyla Beşiktaş'ın başını ağrıttı ve pozisyonlar buldular. Ancak Linz'in maç boyu girdiği pozisyonların hepsinde Beşiktaşlı oyuncuların kaptırdığı toplar etkili oldu.

Oğuzhan'ın arka direğe kestiği topa dengeli ve isabetli bir kafa vuruşu yaparak golü atan Babel, Caner'in de desteğiyle soldan rakibi tüketen bindirmeler yaptı. Beşiktaş daha farklı kazanabilirdi. Lens, Oğuzhan ve Larin gözü kapalı atacakları golleri vuruş beceriksizliği yüzünden harcadı. Tolgay'ın aşırtma denemesi ile maç biterken Love'un vuruşunda top direklere takıldı. Beşiktaşlı oyuncuların isabetli pas oynama alışkanlığına bozuk zemin adeta hançer gibi saplandı. Oğuzhan, Lens, Medel, Babel, Caner dikine top taşırken ve rakibe çalım atarken tarlaya dönen zeminde zorlandılar, hatta tökezlenip düştüler. Beşiktaş kalitesiyle, tecrübesiyle turu geçecektir. Linz'li oyuncuların rövanşta en büyük silahları sert oyunları olacaktır. Linz bu sertliği Polonyalı hakemin izin vermesiyle Vodafone'da uyguladılar üstelik gerekli kartları görmediler.

İstanbul’da bitmeliydi - Oktay Derelioğlu / Takvim

BEŞİKTAŞ kendisine göre kadro kalitesi hayli düşük olan LASK Linz takımı karşısında etkili ayakları ile maça iyi başladı. Taraftarının da desteğini arkasına alan Kartal, Babel'in 5. dakikada gelen golü ile rakibini çözdü. Topun kontrolünü tamamen elinde bulunduran Siyah-Beyazlılar'da Oğuzhan'ın yakın mesafeden kaçırdığı pozisyon ve Tolgay'ı  direkten dönen topu gol olsa maç ilk devre bitebilirdi. Beşiktaş'ta geçen sezona göre Lens'i çok daha iyi gördüm. Belli ki Hollandalı iyi bir kamp dönemi geçirmiş. Forvette Larin'e şans veren Şenol hoca Negredo ve Love'a "Sizi takımda düşünmüyorum" mesajını da net bir şekilde yolladı.

GARANTİ DEĞİL

İkinci yarıda baskı kursa da farkı açmayı başaramadı. Tek farklı galibiyetle sahadan ayrılan Beşiktaş, evinde çok daha net bir skor elde etmeliydi. İlk maçta alınan galibiyet bir avantaj olsa da tur garanti değil. Geçmişte takımlarımız bu tarz rakiplere karşı birçok kaza yaşadı. Geçtiğimiz sezon Şampiyonlar Ligi'nin tozunu attıran Beşiktaş'ın o seviyeden buraya düşmesini bir asansörün 30. kattan 5. kata bir anda düşmesi gibi bir şey. Avusturya'nın orta sınıf bir takımını sahasında tek golle geçen Beşiktaş'ta futbolcular ve Şenol hoca kendisini sorgulamalı diye düşünüyorum.

MAÇIN iYiSi BABEL: Güzel bir gol attı. Çok dinamikti.

MAÇIN EN KÖTÜSÜ HOLLAND: LASK'lı futbocu basit hatalar yaptı..

Senin için hazırladığımız haberler