Spor yazarları Antalyaspor - Beşiktaş maçını değerlendirdi

22.01.2018 - 09:02 | Son Güncellenme: 22.01.2018 - 09:02

Spor yazarları Antalyaspor - Beşiktaş maçını değerlendirdi

Oğuzhan'ın çıkması yanlıştı | Rıdvan Dilmen - Sabah

Antalya'da iki tane savunma yapamayan takım karşı karşıya geldi. Beşiktaş'ın hücumda problemi yok. Çok etkili geliyorlar, özellikle ilk yarıda üst üste kornerler kullandılar. Quaresma, Babel şut atıyor. Talisca da çok etkili oynadı.
Sezon başından beri Şampiyonlar Ligi gruplarının dışında ligdeki en iştahlı maçını oynadı diyebiliriz onun için. Pozisyonları vardı Beşiktaş'ın ama takım savunmasında merkezdeki ikili Vida ile Medel ilk kez birlikte oynadılar. Uyumsuzluk kendini gösterdi.
Özellikle ilk yarıda top rakipteyken Beşiktaş'ı beğenmedim. Rakip ikinci bölgeyi çok rahat geçti. Yine ilk yarıda Beşiktaş'ın verilmeyen golünde Babel sanki sağ elinden destek alarak faul yapıyor. Talisca mükemmel bir forvet arkası. Bence Şenol hocanın, Oğuzhan değişikliği yanlıştı. İyi oynuyordu. Beşiktaş iyi bir santrfor alırsa, önde problemi yok diyebiliriz.
Medel var mesela, her yere yama yapabiliyorsunuz.
Vida'nın ise Tosic'ten formayı zor alacağını düşünüyorum.
Ama bir maç üzerinden yapıyorum bu yorumu tabii ki. Beşiktaş'ın mutlak kazanması gereken bir maçtı. 5 haftalık periyotta büyük sıkıntı yaşayacaklardı. Bu deplasmanda alınan 3 puan siyah-beyazlılar için çok önemli.
Başakşehir gündüz kazandı yani dün gece oynamadan 9 puan geridesiniz. Fenerbahçe'nin de 6 puan gerisindesiniz. Böyle bir tabloda maça çıkıyorsunuz ve 1-0 geriye düşüyorsunuz.
Kolay bir durum değil. İki takım için de taktik disipline 10 üzerinden 2 veririm bu maça...
Hakem Halis Özkahya da berbat maç yönetti. Antalyaspor'un net bir penaltısını vermedi.
İlk yarıda Babel'in pozisyonu yüzünden sıkıntı yaşadığı için bu pozisyonu veremedi.
Antalya'da Beşiktaş'ın kalite farkı ortaya çıktı.
Antalya takımına da bir şey olmuş.
Depresyon geçiriyor belli. Gelen oyuncuların elektriği, psikolojisi iyi değil. Eto'o'nun sözleşmesi feshedilecek deniyor. Bir an önce toparlanmaları gerekiyor.

***

BAŞAKŞEHİR BARCELONA GİBİ
Başakşehirdün Bursa'da 3-0 kazanıp çok önemli bir 3 puan aldı. Maçın son 25 dakikası yani skor 2-0 olduktan sonra artık antrenman havasına girdi mücadele. Sanki ikinci bir Barcelona seyrettik. Bursa da oyundan düştü. Başakşehir'in attığı ikinci golün okullarda gösterilmesi lazım ders olarak. Paslaşmalar çok güzeldi. Başakşehir'in futbolu için söylenecek çok şey var.

Maçı Talisca çevirdi - Güntekin Onay (Vatan) BEŞİKTAŞ çeşitli olumsuzluklarla dün akşamki maça çıktı. Savunmanın ideal 4’lüsü tamamen farklıydı. Pepe ve Tosic’in yokluğunda Vida-Medel ikilisi, ilk kez birlikte oynadı. Bu durum, Beşiktaş’ın özellikle rakip sahada kaptırılan toplarda bu iki stoperle alanı daraltamadıkları için orta alanda bir genişlik meydana geldi ve Beşiktaş Antalyaspor’a çok pozisyon verdi. Ayrıca Vida’nın tedirgin bir görüntüsü, özellikle de topu oyuna sokarken ayak tekniğinin yeterli olmadığını da gördük.    BEŞİKTAŞ’TA dün lafı uzatmadan vurgulayalım, sahanın en iyisi Anderson Talisca’ydı. Verilmeyen golle birlikte üç gol attı, rakip kaleyi zorlayan tek oyuncuydu. Ligin ilk yarısındaki olumsuz görüntüsünden çok daha farklı, etkili bir Talisca izledik. Açıkçası Beşiktaş’ta dün Talisca dışında hücumda etkili olabilen oyuncu yoktu.    NEGREDO ETKİSİZDİ   İLK yarının istekli ve hareketli ismi Babel, ikinci 45 dakikada kayboldu. Oğuzhan fizik olarak diri gözükmedi. Negredo etkisizdi. Quaresma kendisine sadece 1 kez pas verdi. Özellikle 2-1’den sonra Beşiktaş’ın oyununu hiç beğenmedim. Antalyaspor eksik kadrosuna rağmen yüksek mücadele gücüyle direndi ve kendisine galibiyeti getirebilecek net pozisyonlar da yakaladı.    BEŞİKTAŞ için ikinci yarının ilk maçı, bu kadar sorunlu bir rakip karşısında pek de parlak geçmedi. Ancak bu durumda tamamen farklı bir savunma kurgusuyla oynamanın etkisi de mutlaka vardı. Geniş alanda yakalandılar ve pozisyon verdiler. Hücumda yardımlaşmaları eksikti, pas hataları fazlaydı. Ligin ikinci yarısında Beşiktaş’ı çok zor bir fikstür bekliyor. Kadro derinliği ve görev alan tüm oyuncuların süre aldıkça yüksek bir performans ortaya koymaları şart.    BEŞİKTAŞ’IN iptal edilen golü temizdi. İkinci yarıda Medel’in ceza sahasında elle oynaması da penaltıydı.
Alkışlar Talisca'ya | Attila Gökçe - Milliyet Devre arası hemen her takımın kendini yenilediği, eksiklerini giderdiği, yeni gelenlerle güçlenmeye çalıştığı bir süreç. Beşiktaş da bu süreci çok hızlı ve heyecanlı yaşadı. Cenk Tosun gibi bir fenomeni kaybetti. Yıllardır lafı dolaşan Vida’yı nihayet savunmasına kattı, o kadar... Elbette filmin devamı var. Şimdilik sürprizleri merakla bekliyoruz. Antalyaspor’la ikinci yarıya giriş yapan siyah-beyazlılar, ikiye bölünmüş takım hallerinden hala kurtulamadıklarını gösterdiler. Pepe ve Tosiç’in sakatlığından dolayı Şenol Güneş’in en azından dün denemeyi asla düşünemeyeceği format, zorunlulukla sürpriz bir savunma hattı yarattı. Adriano, Medel, Vida ve Caner... Antrenmanda hiç oynadılar mı, bilmiyorum. Takımın yenisi Vida ile eskilerinden Adriano ve Caner’e ilaveten Medel de stoper oynuyordu. Sekizinci dakikada Charles’in golüyle anladık ki bu savunma hattının öndeki altı hücumcuyla alakası yok. Onlar savunmanın, savunma da onların yükünü paylaşmıyor, paylaşamıyor. Takım bu eski alışkanlığından bir türlü kurtulamıyor. Hamza Hamzaoğlu, sorunlardan bunalan, idari-mali-teknik sıkıntılarla lgin dibine takılıp kalan Antalyaspor’u iyi motive etmiş. Basit bir taktikle (bastır, topu kazan, koş ve vur) Beşiktaş’a karşı en az 5 kez yüzde yüz gol fırsatı yakaladılar. Kötü vuruşlar ve Fabri skorun gelişmesini önledi. Tatilden en hazır, en istekli, en heyecanlı dönen adam kimdi? Tartışmasız Talisca... Önce Atiba’nın asistiyle beraberliği getirdi. Sonra da Quaresma’nın - nasılsa - verimli pasıyla (asist yani) kafayı çaktı ve galibiyete kapı açtı. Beşiktaş açısından önemli bir gol... En azından deplasmandaki Sivasspor yenilgisini unutturma niyetini, takımın kazanma kararlılığını gösteren bir simge. Peki Beşiktaş’ın oyun organizasyonunda bir yenilik var mı? Henüz yok. Cenk Tosun’dan sonra formayı teslim alan Negredo’nun biraz zamana ihtiyacı var. Gerçi Kupa’da goller attı ama ligde sürekli “ilk tercih” oynamaya da alışması gerek. Beşiktaş’ta Quaresma sağdan adam eksiltip güzel ortalar yapıyor. Peki her zaman yararlı mı? Hayır! Dün nasılsa Talisca’ya bir tane attırdı. Ama dikkat ediyorum, Q7’nin hemen bütün ortalarında arka direk boş. Negredo, Talisca, Babel, Oğuzhan... Biri mutlaka arka direğe koşmalı. Bir de şu: Caner sol bek oynuyor ama, genlerinde savunmacı karakteri yok. Dün hemen bütün açıklarını Vida kapattı. (Laf aramızda çok iyi kumaş.) Hücuma katkısı ve solda Babel’le işbirliği de yetersiz. Tıpkı Oğuzhan’ın da kreatif oyun eksikliği gibi bir şey! Antalya’daki galibiyetin önemli yanı, sıkça yakalandıkları beraberliklerden kurtulmuş olmaları... Fenerbahçe ve Başakşehir’in galibiyetlerinden olumsuz etkilenme olasılığını da sıfırlamaları. Yine de zor yarışın yolcuları bunlar... İkinci perde çok heyecanlı olacak. Tıpkı bir aksiyon filmi gibi!

Bu tutku, Münih için umut verici... - Uğur Meleke (Hürriyet)

Yeni gelen hocanın bu kaliteli oyuncu grubunu bir takıma dönüştürmek için bir numaralı ödeviyse barizdi: Uyumsuz amirallerden kurtulmak ve takımdaki herkesi tekrar eşit hissettirmek... Dün Eto’o’suz-Nasri’siz çok daha yakındılar bir takım görüntüsüne. Eğer Emre biraz şanslı olsa ya da Deniz son tercihlerini doğru yapsa, Beşiktaş’tan 1 puan koparmaları işten değildi...

NE GÖRÜYORUZ
Lig bu sene inanılmaz dengeli. Önceki akşam Fenerbahçe uzatmalarda kazanabildi, dün gün içinde Trabzon 10 kişilik Konya’ya karşı inanılmaz acı çekti, akşam da Beşiktaş’ın bu kaliteli Antalya’ya karşı kazanabilmesi için sahaya her şeyini koyması gerekiyordu. Koydular da... Talisca kontrat sezonunda fiyat etiketini hak etmeye kararlı. Devreye başlangıcına bakılırsa sezon sonunda bonservisi için 20’li rakamlar konuşulacak. Atiba formasını koruyabilmek için sadece defansif değil, ofansif katkı yapması gerektiğinin farkında. Özellikle sol çizgi hücumuna katkısı üst düzeydi. Babel’le ikili oyunları bolca yaptılar. Negredo gol atamadı ama her an oyunun içinde. Her pozisyonun önemli parçası. Birinci dakikada ofsayt nedeniyle kesilen gol pozisyonunun mimarı. 55’te gelen golde önce Talisca’ya araya veren o. Sonra ön direğe yaptığı koşuyla yine Brezilyalı’ya rahat bir vurma şansı yaratıyor. Cenk’in boşluğu elbette büyük. Ama Negredo öyle çalışkan ve istekli ki, Cenk’i unutturmaya kararlı.

Beşiktaş’ın dünkü üst düzey çabasını özetleyen bir başka detaysa, iki golün de biteyazan hücumların dönüşünde gelmesi. Birde Atiba-Talisca’nın, ikide Quaresma-Negredo-Talisca’nın devam edip dengesi bozulmuş savunmanın zaafını hemen değerlendirmeleri. Beşiktaş belki sezonun en iyi maçlarından birini oynamadı, bu sezon defalarca dünden iyi oyunlar gördük. Ama şuna eminim: Sezonun en istekli Beşiktaşlarından biriydi bu. Futbolcular sanırım bir daha “maç seçiyor” eleştirisiyle karşılaşmak istemiyorlar. Ve bu arzuları, bu tutkuları bu yüksek seviyeyi korursa, 20 Şubat’ta Münih deplasmanına hiç de az umutla gitmeyecekler bence.

VAR olsaydı kazanamazdı - Ahmet Çakar (Sabah)

İKİNCİ yarının ilk maçı için Antalya deplasmanı Beşiktaş adına bir avantajdı. Hoca değişikliği, başkan değişikliği yaşamış bir ekibin kendi sahasında bile oynuyor olması siyah-beyazlılar için avantajlı bir durumdu. Ancak bu avantajlarının dışında savunmasının tamamının değişmiş olması da tek dezavantajıydı.    KADRO, savunma dışında ideal kadroydu. Ne var ki Beşiktaş yediği gole kadar derin bur uyku içindeydi. Hatta kabuslarla boğuşuyor gibiydi. Erken gelen gol siyah-beyazlı futbolcuları uyandırdı. Ne oynadığını bilmeyen, orta sahadaki pas trafiğini rakibine kaptıran, kanatlardan kendisi gelmesi gerekirken Antalyaspor’un gelmesine izin veren bir yapı vardı ortada.    NEYSE ki Antalyaspor ilk golü bulan oldu da sonrasında maç gibi maç izledik. Oğuzhan’ın oyuna ağırlığını koyması, Talisca’nın maçta olduğunu hatırlaması üzerine Beşiktaş adına keyifli bir maç olmaya başladı. Baskı, Antalyaspor’u kendi sahasına itip, yemeden 1-0 ile soyunma odasına girelim telaşı yaratınca Beşiktaş durur mu? Aldı sazı eline ve oynamaya başladı. Sağ kanattan, son kanattan haldır huldur geldi ve skoru eşitleyen golü buldu. Bir önceki pozisyonda da Talisca golü bulmuş ancak Halis Özkahya nizami golü vermemişti ya. İşte onun intikamı gibi vurdu topa Talisca.   GENÇ YETENEK GİBİ!   İKİNCİ yarıda da ilk yarıda olduğu gibi Antalyaspor %100 gol pozisyonu buldu ancak faydalanamadı. Futbolu güzel yapan da bu, birisi kaçıracak diğeri atacak. Dün akşam atan yine Beşiktaş oldu. Beşiktaş’ın oyun anlayışı, tribündeki taraftarına “kaç tane yerse bir fazlasını atar” rahatlığı ile maç izletiyor.   SON olarak Alvaro Negredo kolayı kaçırdı ama güçlü fiziğini iyi kullandı, Talisca’ya boşluk açtı ve maçın adamı yaptı. Vida yeniydi ama eski, yıllardır forma şansı bekleyen genç yetenek gibiydi ve Medel ile fena ikili olmadı. Quaresma da deplasmanda katkı yapmanın hazzını yaşayan ve yaşatan oldu.  

Bu Talisca farklıydı - Metin Tekin (Sabah) Talisca iki gol attı. Özellikle lig maçlarındaki oyunu nedeniyle çok eleştiriliyordu. Dün çok iyi oynadı. Oyuncunun performansını nasıl değerlendiriyorsunuz? Antalya'da çok farklı bir Talisca vardı. Gerek oynama isteği gerekse becerili işleri ve attığı iki golle Beşiktaş takımında neden olması gerektiğini anlatan bir oyun izletti. Santrfor arkasında belki servis anlamında istenen verimi alamıyorsunuz ama santrfor arkası koşuları ve özellikle gol vuruşları çok etkili bir oyuncu. Dün akşam Beşiktaş maçı kazandıysa, en büyük faktör Talisca'dır. Savunmada ciddi hatalar yapıldı... Dün akşamın Beşiktaş açısından öndeki 6'lı belki oturmuş kadroydu ama defans dörtlüsü ilk defa birlikte oynadı. Bunun zaaflarını da oyun içinde zaman zaman gördük. Ben Antalya'nın bu kadar çok pozisyon bulacağını düşünmüyordum. Özellikle ilk yarının bir bölümü ve ikinci yarının başlarında çok etkili geldiler. Tabii ki burada ilk defa oynayan Vida'nın performansını değerlendirmek gerekir. Zaman zaman rakibe yakın oynamakta sorun yaşayan ve topu oyuna sokarken de istenilen seviyede olmayan bir Vida izledik. Çünkü Tosic ile kıyasladığımızda Tosic'in çok daha önde olduğunu söyleyebilirim. Negredo'ya gelince... Cenk'ten sonra henüz bir takviyesi olmayan Beşiktaş'ın ilk santrforu o olacak. Ama Beşiktaş gibi bir takımın alternatifi Mustafa Pektemek olan bir kadro ile hedeflerine ulaşması pek kolay değil. Dönüp baktığımızda Başakşehir'in 4 tane santrforu olduğunu görüyoruz. Bu anlamda mutlaka iyi bir alternatif bulmalı Beşiktaş. Negredo'nun da zaten dünkü performansı çok tatmin edici değildi. Ayrıca Beşiktaş'ın lig yarışındaki en büyük handikabı, Başakşehir kazandıkça siyah-beyazlıların hep 9 puanlık bir fark riskiyle maçlarına çıkmasıdır. Bu da takım üzerinde baskı yaratır. Beşiktaş kritik maçları oyun gücü olarak alabilir ama olası bir puan kaybında farklı bir psikolojiye düşebilir. Yani bu tabloda Beşiktaş'ın işi hiç de kolay değil.

Zordu ama başardılar- Rüştü Reçber (Hürriyet) 

Görünen şu ki; tüm takımlara baktığımızda en kaliteli kadro Beşiktaş'ta... Cenk gitmiş olsa da Pepe oynamasa da bazı oyuncuların yerleri değişse de Beşiktaş'ın hücum etkinliğinde ve pozisyon üretmede fazla problemi olmuyor. Dün gece yaşanan problem, takım savunmasında, zaman zaman orta sahadan başlayan zaaflar... Eğer dün gece rakip Antalyaspor değil de daha güçlüce bir Anadolu takımı olsaydı sonuç farklı olurdu. Tüm bunlara rağmen maç başında golü yediler ve skor 1-1'ken ikinci yarının başında da ikinci golü yiyebilirlerdi. Dediğimiz gibi Beşiktaş geriye düştükten sonra ilk yarıda inisiyatifi ele aldı. Sağdan geldi, soldan geldi bu arada da Türkiye'nin en kaliteli oyuncusu Talisca ile beraberliği yakaladı. İkinci yarı başlarken ilk yarıyı seyretmiş hemen herkes "Bu Güneş'e kar dayanmaz" diyordu ve nitekim de; Antalya'nın kaçan golünden sonra Beşiktaş'ın golü geldi. Bu golü her ne kadar Talisca atmış olsa da Quaresma'nın da çok ciddi katkısı var. Talisca'nın koştuğu noktayı çok iyi görüp, kafasına 'Al da at' dercesine bırakıverdi. Ben yeni transfer Vida'yı beğendim... Bir defa çok çabuk. Hiçbir zaman kararsız kalmıyor, risk almıyor ve görünen o ki doku olarak Beşiktaş'a uymuş gibi... Negredo ise artık yavaş yavaş tarihe karışan santrfor tiplerinden... Sırtı dönük oynuyor, ağır bir pivot santrfor görünümünde. Beşiktaş baskılı oynadığında ya da duran toplarda etkili olabilir. Ama çabuk futbolda kontratakta ne kadar etkili olur işte bu büyük bir soru işareti. Sonuçta Beşiktaş; kazanmak zorundaydı, yarıştan kopmamak zorundaydı ve bunu başardı... Eğer dün gece Video Yardımcı Hakem Sistemi (VAR) olsaydı Beşiktaş kazanamayabilirdi... Niye mi? Cevabı çok açık; ikinci yarıda Medel, kendi ceza alanı içinde topla bilerek isteyerek elle oynadı. Halis Özkahya görmedi ama Video Hakem olmuş olsaydı, onun talimatıyla oyun duracak penaltı verilecekti. Halis Özkahya'nın Beşiktaş'ın ilk yarıda iptal olan goldeki kararını doğru buluyorum... Faul var... Babel yükselirken kol ve dirseğiyle rakibin sırtına basıyor. Dengesini bozuyor ve kafayı vuruyor. Zaman zaman bu tarz pozisyonlar İngiltere'de çalınmasa bile, evrensel futbolda faul kararı doğru.

Metin Şentürk bile penaltı derdi - Erman Toroğlu (Sabah)

Beşiktaşkeyif vermiyor. Aslında şöyle de diyebilirsiniz; akordu bozuk orkestra gibi çalıyor! Hep beraber tempolu çalıp, dinleyenlere keyif vermiyorlar. Birisi bir şeyi iyi yaparken, diğeri bozuk yapıyor. Bir müddet sonra o iyi yapan da bozuluyor, bu sefer bozuk çalanlar iyi şeyler yapıyor. Yani ritmi tutturamıyorlar, kesik kesik oynuyorlar. Kesilmiş süt de biliyorsunuz içilmez!
Şimdi orta sahaya bakıyorsunuz... Atiba geriye doğru oynuyor. Talisca da ileri doğru oynuyor ki Talisca'dan başka şu anda Beşiktaş'ta yüzde 100 gole giden, rakip için tehlikeli olabilecek başka bir adam yok. Yani Beşiktaş ile oynuyorsan, üç forvetini fazla markaja almaya gerek yok. Ama Talisca'yı gözden kaçırma!
Eee şimdi bu dörtlü ileride oynayınca, Oğuzhan arada tek başına sağa koşuyor, sola koşuyor. Rakip de üst üste 3-4 pas yapınca haliyle pili bitiyor. Aslında bakmayın dün Beşiktaş'a karşı biraz daha çabuk oynayan, dirençli bir takım olsa siyah-beyazlıların işini bitirirlerdi. Bu Antalyaspor bile kaç tane pozisyona girdi. Şimdi dönüyorsunuz maçta iki tane pozisyon var...
VAR sistemi olsaydı, yani iş televizyona kalsaydı ne olurdu? Maç bu neticeyle bitmezdi. Neden? Hakemin Babel'in faul yaptığı gerekçesiyle iptal ettiği gol tartışılır. Hani var ya sana göre, bana göre işte öyle! Bana göre faul değil. Sebebi, top havadan gelirken Babel topa doğru yükseliyor, rakibe en ufak bir hareketi yok. Yerden ayakları kesiliyor, yine bir hareketi yok. Önündeki rakip topa bakıyor ama yükselemiyor. Babel yükselip, topa vurduğunda Antalyalı oyuncu altta kalıyor. Yani Babel, rakibin omuzuna ve sırtına basarak yükselmiyor. Zaten yükselmiş... En yüksek yerde rakibiyle bir kontağa giriyor. Burada Babel'in ne günahı var? Adam oyun kuralları içinde, dürüstçe işini yapıyor ve devamında Talisca'nın attığı gol iptal ediliyor. Tartışılır mı? Bazıları tartışabilir.
Amma velakin Medel'in bir pozisyonu var, hakemin gözü önünde. Çok net penaltı! Topu elinin üzeriyle çeviriyor. Biraz futboldan nasibini alan hakem bu pozisyonda o hareketin yapılabileceğini düşünür. Bırakın düşünmesini, hakem Metin Şentürk olsaydı bu penaltıyı verirdi. Yani VAR olsaydı maç 2-2 biterdi. Yani adalet yerini bulurdu.
Bakınız! Verilmeyen gol tartışılır diyorum. Sana göredir, bana göredir. Sabaha kadar tartışır, izah ederim. Ama Medel'in pozisyonu tartışılmaz. Eee hakem maça tesir etti mi, etmedi mi? Buyurun buradan yakın! Çünkü bu penaltı pozisyonu yalnız Beşiktaş'ı da ilgilendirmiyor, Antalyaspor'u, düşme hattındaki rakiplerini, şampiyonluğa giden tüm takımları etkiliyor.
Eee hakem görmedi, hakem gördü vermedi, hakemin yüreği yetmedi vermedi. Buyurun cenaze namazına!
Sonra diyorlar ki; Hakem maça tesir etmedi
Hadi oradan ya!

Senin için hazırladığımız haberler