Mustafa Denizli: "Galatasaray, Arda ile ilgili..."

Mustafa Denizli, spor gündemine dair önemli açıklamalarda bulundu.

Galatasaray’ın Arda Turan’ı alacağı iddia ediliyor. Sizce Arda Turan alınmalı mı? Çünkü lider takımın havasını bozacağı iddia ediliyor. Ne dersiniz?

‘Doğmamış çocuğa don biçmek’ gibi bir soru sordun! G.Saray, Arda ile ilgili bir tasarrufta bulunmaz. Tanıdığım Arda da Türkiye’ye dönmez.
Ha Arda dönerse de bu çok sansasyonel bir dönüş olur. Arda’da o akıl var. Arda, benim ve kendi düşüncelerine karşı bir sürpriz yaparsa, ancak o zaman Türkiye’ye döner. Arda, Türkiye’ye dönmez, dönmemeli de...

Romanya’ya hazırlık maçında 2-0 kaybettik. Hayal kırıklığına uğradık yine. Yenilerden kimi beğendiniz?

Milli takımın ışık vermediğini sağır sultan bile duydu ve hatta gördü.

Yani bu milli takımdan ne bekliyorlardı ki? 10 gün içinde anormal bir değişiklik mi bekliyorlardı? Kadroda olan oyunculardan bir mucize mi bekleniyordu?

Evet, beklentilerin çok altında kalındı, o başka bir şey. Fakat bu normal bir durum.
Romanya maçında görev alan yeni isimlerden beğendiğim biri olmadı. Açıkçası hiç kimseyi beğenmedim. Genel olarak bakınca umut veren olmadı. Ama özel maçları baz almak da çok doğru değil. Yani ne olacaktı? Romanya’yı 3-0 yenseydik her şey düzelecek miydi? Tablo bir maçta, iki maçta felaket veya toz pembe olabilir mi?

Fenerbahçe’de Aykut Kocaman sarsıntısı yaşandı. Kocaman’ın istifa kararı aldığını ifade etmesi doğru muydu sizce?

Osmanlıspor maçı sonrası Aykut Kocaman konuşmasaydı, sıkıntı olmazdı. Konuştuğunda da mesajın gereğini yapacaksın. An itibarıyla haklı olabilirsiniz fakat liderler bu kadar çabuk pes etmezler. Aykut Hoca, Osmanlıspor maçından sonra istifa ettiğini açıklamadı. Hoca, istifa imasında bulundu. “Gereğini yapacağım” dedi. Gereği buymuş. Acil olarak bir şeyler söyleme durumunda olunca, insan bazen zor durumda kalabiliyor. Esasen o akşam hiçbir şey söylemeseydi, bir problem olmazdı. Ancak “Gereğini yapacağım” açıklamasıyla gündemi kendisi işgal etti. Eğer bir şey söylemeseydi hiç bir problem olmazdı. En azından başkaları konuşurdu, ancak Aykut Hoca, bir sıkıntıya düşmezdi.

Aykut Kocaman geçmişte de olduğu gibi istifa kararından vazgeçip takımının başına döndü. Vazgeçmesi doğru mu?

Esasında ya hiç konuşmayacaksın ya da konuştuğun zaman, verdiğin mesajın da gereğini yapacaksın... Yani Aykut Hoca, son dakikada berabere biten Osmanlıspor maçının stresiyle kamuoyu karşısında bir şeyler söyleme ihtiyacı hissetti. O günün koşulları içerisinde an itibarıyla haklı olabilirsin ancak liderler bu kadar çabuk pes etmezler.

Kocaman, 4 yıla yayılabilecek vahim hataların 11 haftaya sığdığını söyledi. Puan farkının sebebi bunlar mı?

Bireysel hatalar Göztepe maçıyla başladı. Aykut Hoca, pek de haksız sayılmaz. 11. haftaya kadar da hatalar devam etti. Ama yani her takımda bireysel hatalar oluyor. Fenerbahçe’nin bu hataları biraz abartılı oldu. Bireysel hatalarda hoca sorumlu olmaz. Kaleci topu tutamıyorsa bundan hoca sorumlu olmaz. Defans oyuncusu rakibe pas atıyorsa da olmaz. Ama pozisyon hatası varsa bundan hoca sorumlu olur. Fakat vahim hataların yapılmaması için psikolojilerin iyi olması lazım. Belki o manada hoca sorumlu olabilir.

Başakşehir, geçen sezona göre daha iddialı görünüyor, ne dersiniz?

Medipol Başakşehir’in bu sezon ortaya koyduğu görüntü şu: Kendine güveni çok daha arttı, rakiplere verdiği korku da çizgiyi geçti. Rahat, emin ve her rakip için tehlikeli; şampiyonluk adayları için de büyük tehlikeler. En kötü, ilk üçte olur bu sezon da.

Aykut Kocaman-Fenerbahçe ilişkisi, yeni puan kayıpları olursa sezon sonuna kadar devam edebilir mi?

Olaya şöyle bakmalı: Aykut Kocaman, G.Saray ile arada 8 puan fark varken, iki hafta öncesiydi. İki hafta sonraysa fark 9 puan oldu. Bu dünyanın sonu değil. Evet, önemli bir farktır ama 8’ken “Kapatırım” diyorsan 9’u da kapatırsın. Ama şu anda F.Bahçe’de bu görüntü yok. Bunu kapatması için herkesten iyi oynaması lazım. Ama hiçbirinden iyi oynamıyor. Böyle oynarsa fark daha da açılır ve bu ilişki sürmez. Manası kalmaz.

Fenerbahçe’de tüm bu yaşananlardan sonra takım nasıl etkilenir? Hocanın otoritesi güçlendi mi azaldı mı?

Bu otoriteyi güçlendirecek bir durum değil. Bence zayıflatmaz da. Fakat takımın da teknik direktöre biraz destek olması lazım. Fenerbahçe takımında oyuncuların bireysel olarak görüntülerini değiştirmeleri lazım. Fenerbahçe’de herkes kapasitesinin çok altında. Baştan sona kadar herkes seviyesinin altında bir performans sergiliyor. Çizgisinin üzerine çıkan bir futbolcu var mı? Sadece Valbuena’nın adını söyleyebiliriz. Peki bu iş bir tek kişiyle olur mu? Elbette olmaz...

Mircea Lucescu, yabancı sınırına dair konuşurken Türkiye’ye ‘Doğu’ demesine kızdınız mı?

Fikirlerini dile getirmesinden ötürü kimseye kızılmaz, niye kızayım.
Mircea Lucescu, fikrini söyledi. O, bu ülkeyi öyle değerlendirdi. Bunda kızılacak bir şey yok. Zaten yani bu konularda konuşması gereken kişi de Lucescu değil. Bu konularda konuşması gerekenler, bu konularda karar vermesi gerekenler başkalarıdır. Mircea Lucescu, yabancı oyuncu sınırı konusunda karar verebilecek bir kişi mi? Hayır. O zaman şayet sen karar verecek durumda değilsen, bu konularda da konuşmayacaksın.

Şenol Güneş, Oğuzhan-Tolgay-Talisca arasında sıkıntı yaşıyor. Bu Beşiktaş için bir sorun olur mu?

Bu çok önemli değil. Üç isim sayıyorsun ve bunların ikisi ilk 11’de her hafta oynuyor. Ve hangisi oynarsa, oynamayana göre çok önemli bir fark da ortaya çıkmıyor esasında. Beşiktaş’ın sorunu bu üç futbolcunun kötü oynaması değil, bunların iyi oynaması! Yani bu tatlı bir sorun esasen. Kim Beşiktaş’ta bu üçlüden biri dışarıda kalınca “Vay öbürü niye oynamıyor” diyerek, kıyameti kopartıyor? Hiç kimse... (Spor Arena)