Merih Demiral'dan Galatasaray ve Beşiktaş itirafı!

Fenerbahçe alt yapısında yetişen Merih Demiral geçen sezon sürpriz bir şekilde Portekiz'in Alcanenense kulübüne transfer olmuştu. 19 yaşındaki genç futbolcu kısa süre içinde dev takımların dikkatini çekmiş ve Sporting Lizbon'un yolunu tutmuştu. Merih transfer süreci ve yaşadıklarını anlattı. 

Fenerbahçe kendisiyle profesyonel sözleşme imzalamak istedi. Babası hiç düşünmeden imzayı at dedi. 1 sonraki sezon A Takım garantisi verildi. Ama onun hayalleri vardı. Tercihini kilometrelerce uzakta dilini dahi bilmediği Portekiz'in Alcanenense kulübünden yana kullandı. Artık bir seçim yapmıştı. Ailesi en büyük destekçisi oldu.

1.92'lik boyu, hırsı ve savunmada kendine güvenen görüntüsüyle 6 ay gibi kısa bir süre içinde Portekiz'in dünyaya futbolcu yetiştiren fabrikalarının dikkatini çekti. Benfica, Braga ve Spor Toto Süper Lig ekipleri transfer etmek için kapıştı. O tercihini Ronaldo, Luis Figo, Quaresma ve Nani gibi yıldızları dünya futboluna ağmağan eden Sporting Lizbon'u seçti. Sportig'in U19 takımına transfer edilen 19 yaşındaki oyuncu çok kısa süre içinde Jorge Jesus'un dikkatini çekerek A Takıma yükseldi.

Yukarıda bahsettiğimiz isim Merih Demiral... Şimdilerle ismi Galatasaray ve Beşiktaş ile de anılan genç futbolcu kısa süre içinde hayatını değiştiren bu hikayeyi anlattı.

Futbola 9 yaşında Karamürsel İdman Yurdu'nda başladım. Türkiye şampiyonalarına katılıp önemli başarılar kazandık. Türkiye Şampiyonası'nda Galatasara, Fenerbahçe ve Bursaspor beni izliyor. Daha sonra kulübe haber gönderiyorlar. En ciddi teklifi yapan Fenerbahçe'nin yolunu tutmuşum. Tolga Şanbay hoca almıştı. Benim futbol hayatımda da ayrı bir yeri vardır. Çok küçük yaşta gelmem beni inanılmaz sevindirmişti.

Fenerbahçe'de U14'ten U19'a kadar 5 sene oynadım. Bu süre içinde U16, U17, ve U19 Milli Takımlarına çağrıldım. Özellikle milli takımda Avrupa standartlarında maçlar oynadım. Avrupa şampiyonaları olsun, ön elemeler olsun benim için çok önemliydi. Vitor Pereira beni 1 yıl boyunca sürekli antrenmanlara davet etti. Ki kendisi Portekizli. Fenerbahçe alt yapısından A takıma oyuncu çıkması çok zor. Kimse alt yapıdaki oyunculara güvenmiyor. Portekiz'e bakarsak orada alt yapıdan oyuncu çıkarmak bir gelenek. Sporting'te mesela A takıma çıkan oyuncuyu çok iyi karşılıyorlar. Burada öyle değil. Benim zamanımda alt yapıya hiç önem vermiyorlardı. Benim önümde bir çok örnek vardı. Alt yapıda çok iyi olmasına rağmen A takıma yükselemeyen yüzlerce futbolcu. Benim erken yaşta Portekiz'e gitmemin en önemli sebebi de budur zaten. 13 yaşında A takım hayaliyle gelen yüzlerce futbolcu var. İstediği kadar yetenekli olsun. Güven yok. Şans veren yok.

A Takıma yükseldiğim sezon Vitor Pereira benimle özel görüşmeler yapıyordu. 1 yıl sonra A takımda oynatacağını söylemişti. Ama ben kariyer planlamamı yurt dışına göre yapmıştım. Avrupa'da oynamak hayalimdi. Kendime güveniyordum. Risk gibi gözüküyordu çünkü sıfırdan başlayacaktım. Ama Allaha şükür herşey yolunda gitti. Şimdi Sporting Lizbon'dayım.

Fenerbahçe bana profesyonel sözleşme teklif etti. Ama ben hayalim için kabul etmedim. Hatta kampa davet ettiler ama ben gitmedim. Hatta biras sıkıntılı oldu. Çünkü Fenerbahçe kalmamı istiyordu. Babam da Fenerbahçe'ye imza atmamı istedi ama dediğim gibi hayallerim vardı. Süper Lig'den isteyen takımlarda vardı ama kendime güveniyordum.

Portekiz 3. Lig takımı Alcanense'ye gitmeyi tercih ettim. Kararımı verdikten sonra ailem ve babam çok destek oldu. Sıfırdan başladım. Kimse beni tanıyordu. Ama oynayarak kendimi kanıtlamaya başladım. Özellikle dil problemi çok çektim. Benim için ilk 5 ay çok zor geçti. Tüm zorluklara rağmen ben sahadaki futboluma odaklandım. Alcanense formasıyla Portekiz Kupası'nda maçlara çıktım. Bu maçların yayını vardı. Ayrıca önemli kulüplerin temsilcileri de bu maçları takip ediyordu. Sporting scoutlarının ilgisini çekmişim. Kulübe davet ederek görüşmek istediklerini söylediler. Ben bu kadar kısa sürede teklif geleceğini hiç düşünmemiştim. Uzun vadeli hedeflerim vardı ama çok mutlu olmuştum. 1 deneme antrenmanına çıktım ve benimle sözleşme imzalamaya karar verdiler. 6 ayı kiralık 5 yıllık ön sözleşme imzaladılar. Tatilden dönünce sözleşmemim detayları netleşecek.

Portekiz Kupası maçlarından sonra Benfica, Braga ve Portekiz Süper Lig ekiplerinden de teklifler aldım. Ama beni heyecanlandıran Sporting olmuştu. Ronaldo, Figo, Quaresma ve bir sürü Portekizli futbolcu Sporting alt yapısında yetişti. Bana değer vereceklerini düşündüğüm için tekliflerini kabul etmiştim. Transfer olduktan sonra Sporting Lizbon tesislerinde kalmaya başladım. A takım ile aynı tesislerde antrenman yapıyoruz. Burada A takımdan çok uzaktık. Ama orada gelenek. A takım ve diğer alt yapı futbolcuları bir arada. Alt yapıda hocalarla öğrencilerin iletişimi çok iyi. Futbolcunun halinden anlıyorlar. Futbolcunun saçı değil de oynadığı futbol konuşuluyor. En önemlisi bu zaten. Size alt yapı oyuncusu değilde önemli bir futbolcu olacağınızı hissetiriyorlar. Türkiye'de büyük uçurum var. Orada fark yok. Futbola bağlılığın artıyor. Herkes değerli. Çünkü Sporting Lizbon alt yapısındasınız. 
Önce U19 takımında idmanlara çıkmaya başladım. Kısa süre sonra 2. Lig'de oynayan Sporting Lizbon 2 takımına aldılar. Profesyonel olarak 3 maça çıktım 90 dakika. Ondan sonra U19'un Portekiz Şampiyonası maçları vardı. 6 yıldır Sporting Lizbon şampiyon olamıyordu. Porto, Benfica ve Braga gibi güçlü takımlarla karşılaştık. 2 hafta kala şampiyon olduk ve ben Porto ve Benfica'ya goller attım.

Menajerim aracılığı ile Galatasaray ve Beşiktaş'tan teklifler olduğunu duydum. Ama ben dönmeyi düşünmüyorum. Kariyerimi Avrupa'da devam ettirmek istiyorum. Bir Türk olarak sokağa çıktığımda aldığım tepkiler beni inanılmaz mutlu ediyor. İlerisi için bir şey diyemem ama en azından şimdilik düşünmüyorum. Hedefim Sporting Lizbon A takımnda en kısa süre içinde oynamak. Orada kalıcı olarak A Milli Takım forması giymek istiyorum. Aslında hedeflerim çok büyük. Portekiz sınırlarını da aşıyor. Avrupa futbolunda çok önemli yerlere gelmek istiyorum. Sporting taraftarının ilgisi karşısında şaşırdım. Alt yapı oyuncusuna inanılmaz değer veriyorlar. Alt yapıdan oyuncu çıkarmak onlar için şampiyonluktan daha önemli. O yüzden Sporting dünyanın eni iyi akademilerinden birine sahip. Türk olduğum için bana ayrı bir ilgi var. Merih demiyorlar zaten Turko diyorlar. Bu da beni mutlu ediyor.

Vidic'i çok beğeniyordum. Manchester United'da yıllarca futbol oynadı. Kaptanlık yaptı. Karakter olarak da araştırdım kendisini. Ama ben Merih Demiral olarak anılmak istiyorum. Kendi stilim olsun istiyorum.

(Yakup Çınar - Fanatik)