Mehmet Demirkol: "Dünya çapında bir yıldız olabilir"

Spor yazarı ve yorumcusu Mehmet Demirkol, yayıncı kuruluşta yayınlanan beIN Manşet programında sporun gündemini değerlendirdi. Demirkol'un değerlendirmelerinden Ajansspor'un derledikleri şu şekilde;

Mustafa Cengiz’in açıklamasıyla bir kafa karışıklığı oluşuyor. “Aydınus bizim için yok” demek istedi. Başkan işi Aydınus seviyesinde işi tuttu. Hakem eğitimi şart. O konuda haklı. Bu kural hatası konusunda neler yapılmış, bunun eğitimi verilmeli. Hakemlik konusu enteresan bir konu. Tıp da hakemlik de öyle. 50 soru soruldu, 25’ini biliyorsa fena değil deniliyor. Öyle şey olur mu? Hakemlik konusunda eğitim hiç bitmez. Teknik direktörlük, hakemlik, gazetecilik de öyle. Sürekli kendini yenilemen lazım.

Hakemlerin en büyük düşmanı hakemlerdir. Galatasaray’ın açıklamalarından bir gözlemci olarak yorum yapıyorum. Terim ve Şaş bunlar planlı diyor. Ancak; başkan Mustafa Cengiz, ”Planlı olduğunu düşünmüyorum” demişti. Burada da bir çelişki var. Hollanda’da olduğu gibi VAR kararı esnasındaki konuşmaların duyulması kolay görünmüyor. Ben de duymak isterim. Ama herkes bir şey isteyecek. Bu işin sonu yok ki.

“Yönetim ile Fatih Terim arasında problem var” diye haberler okumadım. Fikret Orman ile Şenol Güneş arasında sorunlar var diye okuduk. Mustafa Cengiz’in tarzını beğeniyorum. Yapıcı bir profil çizdi. “Fatih Terim büyük bir marka. Ama Galatasaray daha büyük bir marka” lafına gerek var mı? Galatasaray ölümsüz. Futbol oldukça Galatasaray olur, bitmez. İnsanlarla kurumsal markaları zaten karşılaştıramayız. Bunu söylemeye ne gerek var? Böyle dersen ister istemez buradan bir şey çıkar. Bu, laf olsun diye söylenmez. Ünal Aysal, “Fatih Terim bizim elemanımız” dediğinde problem var mıydı?

Emre Akbaba sağlıklı dönsün yeter. Sadece Galatasaray için değil, Türk futbolu için de önemli. Sour işaretlerini çok  kısa sürede sildi. Nagatomo ve Fernando da olmazsa olmaz gibi bir şey. Onların dönüşü yüzde 25 katkı sağlar. Ozan Kabak’ı da genç yaşına rağmen çok olgun buldum. Ben onun altyapı hocası olsam en çok bu yönüyle gurur duyarım. Altyapıdan çıkanlar, ağabeylerine özenip ilk onlar ‘dayılanıyorlar’. Ozan çok derli toplu. Yeter ki eksiklerini kapatsın. İyi gelişmeyle dünya çapında da olabilir. 19-20 yaşında full paket çıkamazsın. Öğrenmeyi öğrenmek önemli.

Cocu bildiğim kadarıyla halen Türkiye’de. Ortada bir problem olabilir. Koeman da o koltuğu dolduruyor. Fenerbahçe taraftarları net olarak Cocu’yu istemedi. Daha sonra da yollar ayrıldı. Koeman geldi, Ersun Yanal kampanyaları başladı. Koeman, Galatasaray, Anderlecht, Alanyaspor maçlarında başarılı oldu. Bilet alan açısından bir şikayet duyuyor musun? Bu sezon gibi olmasaydı, “Bu takım niye gitmiyor kardeşim” denir ve problem olurdu. Koeman’ı yolladın, teknik direktör getireceksin. 2 maç kaybetti. Konuyu nasıl anlatacaksın? Koeman ile yeni sözleşme olabilir. Cocu’nun şartlarında bir sözleşme yapılmaz diye düşünüyorum. Türkiye’de yaşanan problemlerin yüzde 99’u işin ekonomisi. Anormal olan kontratlar.

Türkiye’deki kontratlar final kontratı gibi. Oyuncu 21 yaşında ama final kontratı yapılıyor. Dünyanın neresine gidersen git, bu iş böyle değil. Futbolu canlandırmak isteyen ülkeleri ayrı tutuyorum. Ama Türkiye’de futbol canlı değil mi? Canlı. Herkes her şeyin farkında. Adamın maaşı 4 milyon Euro diyelim. Anadolu’da oynuyor. Kaç bilet satabiliyorsun? Adam rahat, gider İstanbul’da da alırım diyor. Önümüzdeki 2-3 transfer dönemi bize neyin ne olduğunu gösterecektir.

Fenerbahçe’ye yeni gelecek teknik adam değişiklikler isteyecektir. Seçenekler arasında bir ideal var, bir de durum var. Fenerbahçe’de şu anda gemi batmış, bir tane sala tutunmuş, onunla gidiyor. Şu anda kısa vadeli çözüm üretilmesi gereken bir plan. Kısa, orta ve uzun vadeli plan yapılır. Şu anda boğuluyorsun. Amaç ayakta kalmak. Ben şu anda Koeman dışında bir seçenek görmüyorum. Risk var mı? Elbette var. Koeman'ın en büyük avantajı nedir? Rahat olması. Bir de her şeye yakından tanıklık etti. "Madem bazı şeyleri biliyordun, Cocu'ya neden söylemedin?" diyorlar. Cocu'nun ona söyleme imkanını verdiğini nereden biliyorsunuz? Bazı teknik adamlar böyle şeyler duymak istemez.

Devre arasında pilav mı yenir? Muzu falan anladım da… Maç sonunda ye, sorun yok. PSG’de maç sonu suşi vardı. Maç ortasında pilav nedir? Levent Kırca parodisi gibi. Pilavı nereden bulmuş? Maç sonu yemeği geldi belki. Acaba erken mi yemeğe girişti? Tolgay gibi oyuncular Euro istiyorlar değil mi? Lira al, değiştir. Tolgay, devre arasında bir ezeli rakibe mi gidecek? Bu konuda da spekülasyonlar var. Pilav nohutlu falan mıydı?

Valbuena konusu; ne seninle ne de sensiz gibi bir durum. İstatistikler ortada. Aykut Kocaman, Valbuena’yı kesmişti. Galatasaray maçı öncesi Valbuena oynamalı demiştim. Bugünün durumu farklı. Sonraki dönemde ne olacağı kestirilemez. Şartların ne getireceğini bilemeyiz. 

Beşiktaş’ta Ocak’a kadar ödeme yapılmayacak, yıl sonuna kadar da çok az bir ödeme yapılacak deniliyordu. Beşiktaş’ta durum sıkışık tabi ki. Kontratlar ciddi sorunlar yaşatıyor. Chicharito isimleri sürekli dolaşıyor. Başka oyuncu mu yok? Bu tam anlamıyla bir kıtlık. Sorun bu. 6 milyarlık dünya ama 2 tane santrfor ismi dolaşıyor. İşte sorun bu.