Korukır: "Şanlıurfaspor şampiyon olacak"

RÖPORTAJ: UĞUR BUDAK

Hocam sizi tanıyabilir miyiz?
Spordan gelen bir ailenin çocuğuyum. Rahmetli Babam, milli yüzme hakemi, milli güreş hakemi, milli boks hakemi ve milli futbol hakemiydi, aynı zamanda teknik direktörlük de yapmıştı. Futbola olan ilgim rahmetli babam ile rahmetlik dayım Beşiktaş eski Başkanı Süleyman Seba'dan geliyordu. Futbol topuyla 12 yaşında Sakarya minik futbol takımında buluştum. Daha sonra genç takım ve a takımda oynadık. Hem okul hem de futbolla uğraşıyordum fakat hep gönlümde başka birşey vardı: Hukuku okumak çok istiyordum ama liseli yılları bitirdikten sonra hem okul hem de futbol çok zor geliyordu bana, yani bir tercih yapmam gerekiyordu ve okulu tercih ettim. Okula da fazla gidemedim. Futbolculukta bir meslektir. Yani futbolcular bundan para kazanıyor bu nedenle buda bir meslektir.

Bizim zamanımız ile şimdiki dönem arasında çok fark var. Eskiden tesis falan yoktu, imkan yoktu ama şuanda her türlü imkan var. Lakin bizim dönemimizde ve bizden önceki dönemlerde çok daha yetenekli futbolcular yetişiyordu ama şuanda yetenek sayısı azaldı.

Bu neden kaynaklanıyor?
Bu doğru seçimden kaynaklanıyor. Hiçbir zaman temelsiz iş olmaz, temeli çok sağlam yapmanız lazım. Eğer geleceği düşünüyorsanız gündelik hareket etmemeniz lazım, yılları 1 veya 2 senelik programlarla kurtaramazsınız. Mesela Şanlıurfaspor'dan örnek vereyim. 2 Milyonluk bir şehir var. Son yıllarda A takımda oynayan kaç futbolcu yetişti. Neredeyse hiç yok denecek kadar. Bu çok tartışılacak bir konudur. Bunu tartıştığınızda doğruya doğru gidersiniz. Aslında bu bölgede teknik adam kalitesini arttırmak da lazım. Şanlıurfaspor Teknik Direktörü olarak Urfaspor'un başında Urfalı bir insanın olması benim çok hoşuma gider. Ama bu hocanın arkasında 3-5 maçlık durmayacaklar, 2-3 yıl zaman vereceksin, bu zamanı verdiğin zaman adam zaten rahatlar. Ancak bu sadece Urfa'ya mahsus bir şey değildir, Batı'da da durum aynı. 14 Yabancı Süper Lig'de çıkıyorsa, 10 yabancı PTT 1. Lig'de çıkıyorsa ben Türk bir antrenör olarak bunu son derece desteklemiyorum. Böyle bir karar olamaz.

Şanlıurfaspor'da altyapının gelişmesi için neler öneriyorsunuz?
Alt yapı hem çok hem de kolay bir yerdir. Programı oturttuğun zaman işler rayında gider ama doğru adamları koyarsan. Benim adamım, şunun adamı olmaması lazım. Eğer hak etmeyen insanı hak etmediği yere getirirsen o zaman işi zaman bulamıyorsun. Altyapıdan her yıl 2 futbolcu çıkarsa şampiyonsun, o zaman Urfalı topçuların önünü açmış olursun. Bir teknik direktöre diyeceksin ki; Gel bu alt yapı 5 yıl boyunca sana emanet. Ekibini kendin kur. Adam rahat çalışsın, kafası rahat olsun. Yöneticiler de, 5 yıl sonra 'Biz sana 5 yıl önce bu planlamayı yaptık' diyerek antrenörden hesap sorsunlar. Bu her takım için geçerlidir. Ancak altyapıda devamlı hocalar değişiyor. Bu durum küçük çocukların yetişmesinde dezavantaj oluşturuyor. 78 Milyon nüfuslu bir ülkede Süper Lig'de 14, PTT 1. Lig'de de 10 yabancı kontenjanı bulunuyor. Ayıp olan budur. Güçlü bir ülkeyiz ama futbolcu yetiştiremiyoruz.Bununla ilgili geleceğe yönelik bir planlama yok.

Yabancı kontenjanlarını yanlış mı buluyorsunuz?
Bunu hiçbir şekilde desteklemiyorum. Bir dönem PTT 1. Lig'de son sırada bulunan Kartalspor'u çalıştırıyordum, bir tane bile yabancı futbolcu oynatmadan ligde kaldı. Türkiye'de de yetenekli futbolcular var.Ben yabacı oyuncuya karşı da değilim ama neden 5 değil de 10 yapıyorsun? Bu benim görüşüm.

Şanlıurfaspor'a gelişiniz nasıl oldu?
Geçtiğimiz sezon çok başarılı bir takım bıraktım. 7-8 PTT 1. Lig takımından teklif aldım, Süper Lig'den de teklif aldım. Özellikle Urfa'yı istedim. Urfaspor'un son 3 yılına baktım; Yapılan transferlere baktığımda her yıl bir hedefinin olduğunu gördüm. Fethi Şimşek ve Kerem Bey'le de konuştuktan sonra Urfaspor'a gelmek için kararımı verdim.

Hocam transferlerde sıkıntılar yaşadınız mı?
En zor iş sezon başıdır. 25 veya 26 Haziran'da Şanlıurfaspor'la anlaştım. Antalyaspor'da 4 Haziran'da anlaşmıştım. 26 Haziran'da Urfaspor'la anlaştım, 1 Temmuz'da da antrenmanlara başladım. Transferlerde doğru yaptıklarımız var, yanlış yaptıklarımız olabilir. Zaten hepsini doğru yapmak mümkün değil, çok doğru transfer yapmışsınızdır ama futbolcunun performansı iyi gelmemiştir. Çünkü hepimizin formsuz olduğu bir dönem vardır. Biz yabancı oyuncu transferlerinde geç kaldık, bu bir gerçek ama erken anlaşmış olsaydık bu konuda daha hızlı davranırdık. Geç kalmamızın başka sebepleri de vardı. Biliyorsunuz kulübün kongre kararı vardı. Antrenmanlar devam ederken bizim takım kongre yaptı. Futbolcu transferi yapacaksınız ama alacağınız oyuncular, 'Takımınızda kongre var' diyerek bizden uzak kalıyorlar. Bundan dolayı da sıkıntı yaşadık. Ben teknik direktör olarak da kendimi riske attım. Fethi bey aday olamayabilirdi, başka bir yönetim gelseydi eğer işimi direk bırakacaktım. Yeni bir yönetim geldiğinde teklif dahi etseydi teşekkür edecektim, benim mantığım budur. Ayın 6'sında gelen yabancı futbolcuyu, 8'inde hazırlık maçında oynattım. Ben bunu hayatımda yapmadım ama neden yaptım? Çünkü bir hafta sonra lig maçı vardı. Biz bu planlamayı erken yapsaydık daha iyi olurdu. Erken form iyi bir şey midir? İyi bir şey değildir. Erken takım olmak iyi bir şeydir ama erken form olmak iyi bir şey değildir. Bunu zaten 7.,8. haftalarda göreceksiniz; Alttaki takımlar ile üstteki takımlar arasında yer değişme olacak. Bu ligde maç başına 1.85, 1.90 alırsan şampiyon oluyorsun.

Ligde oynadığınız ilk 3 maçı nasıl değerlendiriyorsunuz?
Göztepe maçında beraberliğe herkes razı oldu ama bir razı olmayan benim. Adanaspor maçında aldığımız o bir puan işimize öyle bir yarayacak ki, çünkü biz Adana maçında 80. dakikadan sonra 2 gol de yiyebilirdik ama çok da kaçırdık. Böyle maçlardan ders çıkaracaksın. Karşıyaka maçında da mağlubiyeti hak etmediğimiz bir maçtı, Göztepe maçında da beraberliği hak etmediğimiz bir maçtı. Bizim takım çok iyi takım.

Son olarak takviye ettiğiniz futbolcular Samsun maçında forma giyebilecekler mi?
Son aldığımız futbolcularımız Samsunspor maçının kadrosunda yer alırlar. Kıvanç da gelip takımımıza katıldı. Zaten kıvanç sezon başını Rizespor'da geçirdi.

Hocam hedefinizi ne olarak belirlediniz?
Ben geldiğim günde de söyledim: Ben bu takımın şampiyon olacağına inanıyorum. Fakat bizi biraz rahat bıraksınlar. Hedefimiz şampiyonluktur. Kimse karamsar olmasın. Ben zararımın olduğu hiçbir camiada durmam. Herkes takımın çok iyi olduğunu söylüyor, skora göre konuşmamak lazım, takımın önü açık. Samsun'a gideceğiz, Samsun'dan galibiyetle dönmeyi arzuluyoruz, bu olmasa dahi beraberlik alarak döneceğiz. Artık iç sahada puan kaybetmek istemiyoruz.

Taraftarlara nasıl bir çağrıda bulunacaksınız?
Urfaspor'un taraftarı benden bin kat daha takımını fazla seviyordur. Ama şuanda en büyük Urfasporlu benim. Çünkü ben buradan ekmeğimi kazanıyorum, futbolcular ekmeğini kazanıyor. Sportif Direktör Zafer Tüzün'den Allah razı olsun, 24 saat bizimle ilgileniyor. Biz şuanda Urfaspor'la yatıyoruz, Urfaspor'la kalkıyoruz. Tabi ki taraftarlar da şuanda Süper Lig taraftarı olmak istiyorlar.  Fenerbahçe'yi, Galatasaray'ı, Beşiktaş'ı Urfa'da ağırlamak istiyorlar ama ben daha da çok istiyorum. Çok fazla istersen, çok fazla iştahlı olursan kazanırsın. Biz taraftarlarımızı her zaman bize destek olmaya davet ediyorum. Onların desteği ile şampiyonluğa ulaşmayı arzuluyoruz.