Fatih Altaylı, Bloomberg HT'de yayınlanan Spor Saati'nde spor gündemini değerlendirdi.
Fatih Altaylı o isme sert yüklendi: '...sen neredeydin?'
MUSTAFA KEMAL ATATÜRK'ÜN ANILMASI
"ALİ KOÇ'U VE FENERBAHÇE CAMİASINI, ATATÜRK'E SAHİP ÇIKIŞ TAVIRLARINDAN DOLAYI KUTLUYORUM"
10 Kasım 1938'de kaybettiğimiz ulu önder Mustafa Kemal Atatürk'ün futbol kulüpleri tarafından anılmasını değerlendiren Altaylı, "Herkesin Atatürk'ü kendi kulübünü tuttuğunu iddia etmesi son derece hoş bir şey. Sonuçta Türkiye'nin kurucu önderi. Bugün Türkiye, Irak'tan Suriye'den, Afganistan'dan farklıysa o adamın sayesinde. Bunu düşmanları da sevenleri de sevmeyenleri de biliyor. Gönül isterdi ki tüm spor kulüplerinin başkanları, Kulüpler Birliği organizasyonuyla birlikte Atatürk'e bağlılıklarını orada ifade etsinler. Ama bunlar adam olmadıkları için, aralarındaki adam sayısı bir elin parmaklarını geçmediği için kimse bunu yapmadı. Ali Koç bunu düzenli olarak yapıyor. Ali Koç'u kutluyorum ve sevgiyle selamlıyorum. Atatürk'e sahip çıkış tavırlarından dolayı, bunu cesaretle her dönemde yaptıkları için Fenerbahçe camiasını kutluyorum. Diğerlerine de ne diyeyim yani, ne diyeyim!" ifadelerini kullandı.
KORAY ŞENER'İN HAYATINI KAYBETMESİ
"FENERBAHÇE SAHİP ÇIKTI, İYİ DE YAPTI"
Olaylı Galatasaray - Fenerbahçe maçında kalbi durarak vefat eden Fenerbahçe taraftarı Koray Şener'in hayatını kaybetmesiyle ilgili de konuşan Altaylı "Hayatını kaybeden genç kardeşimize rahmet diliyorum ama şiddet sonucu olan bir şey değil. Genetikmiş zaten böyle şeyler, kardiyak arrest dedikleri kalbi duruyor çocuğun. Halı sahada oynarken de oluyor. Talihsizlik, maç sırasında herhalde heyecan ya da gerilimden sanırım. Delikanlının kalbi halı sahada ya da başka yerde de durabilirdi, ne yazık ki statta oldu. Fenerbahçe arkasından bu kadar sahip çıktı ve iyi de yaptı ama şanssızlıktan başka bir şey değil, kimsenin kabahati yok bunda." dedi.
"VALBUENA'YI OYNATMAYAN TEKNİK DİREKTÖR, TEKNİK DİREKTÖR DEĞİLDİR' DİYE SÖYLEMİŞTİM"
"Son üç senedir Fenerbahçe ile Galatasaray arasındaki derbiler, gerilimsiz, kavga dönüş olmadan geçiyordu biz de memnunduk. Fenerbahçe bu sezon başından beri umduğunun çok gerisinde bir futbol oynuyor ve düşme hattının hemen üzerindeydi. Böyle sıkıntılı Fenerbahçe, Galatasaray derbisi öncesinde hocasını kovdu. Maçtan önce bu kovulmanın Fenerbahçe'nin işe yarayacağını söylemiştim. Kocaman ve Cocu faciasından kurtulduktan sonra Fenerbahçe başka bir takıma evrildi. Müthiş oynamıyorlar tabii ama değiştiler. Elinde Valbuena varsa oynatmayan teknik direktör, teknik direktör değildir. Nitekim Koeman'ın yönetiminde Valbuena oynuyor. Valbuena oynadığı 3 maçın 3'ünde neredeyse tek başına sırtladı, 6 golün tamamına katkısı var. Bunu oynatmayan teknik direktörlerin aynaya bakması lazım. Bana sorarsan Aykut Kocaman da Cocu da teknik direktör değil! Neredeyse istenmeyen adam ilan edilen Valbuena, son üç maçın üçünde de takımına puan kazandırdı" dedi.
"FENERBAHÇE, GALATASARAY'A KARŞI GERİLİMLE DAHA BAŞARILI OLDUĞUNU FARK ETTİ"
Olaylı derbinin gündemden düşmemesiyle ilgili konuşan Altaylı, "Galatasaray, 2-0 öne geçti. Meşhur 4-3'lük maç vardır, 3-0 öndeyken 4-3'e gelen, Hasan Vezir'in üç gol attığı bizim açımızdan rezalet, Fenerbahçe açısından unutulmaz maç vardı. Ama bu maçta Fenerbahçe, Galatasaray karşısında gerilim yaratarak daha başarılı olduğunu fark etti ve maç öncesinde de maç sırasında da gerginlik yaratıldı. Ben Fenerbahçe'yi suçlamak için söylemiyorum, bir takımın kazanma taktikleri arasında gerilim de olabilir, mesele, gerilim tuzağına düşmemektir. Bu tuzağa düşmemesi gerekenlerden biri de maçın hakemidir. Fırat Aydınus maç sırasında çok önemli hatalar yapmadı. Yanlış verilen ne ilk taç ne de son. Gol olmasa bile hatırlanmayacak. Belhanda öyle atılmasına izin verirse, sen enayi gibi davranırsan bu senin hatandır, sorumsuzluktur. Bundan dolayı hakemi suçlamak anlamsızdır. Ancak Serdar Aziz'e yapılan da Fenerbahçe'ye yapılan kadar penaltı. Ceza sahasında yapılsa kimse penaltıya itiraz etmezdi. VAR'da bakıldığında penaltı verildi ancak VAR'a bakan kimse, Serdar Aziz'in penaltısını da görmeliydi. Buradaki mesele dengesizlik. Maçın içerisinde Soldado'nun yapıldığı birçok hareket var, bunların tamamının görmezden gelinmesi... Linnes'e yapılan direkt kırmızı kart olabilecek bir pozisyon var, sarı kart bile çıkmadı. Bunlara göre hakem, kontrolü elinden kaçırdı. Bu da futbolcuların birbiriyle cebelleşmesine ve maç sonuna taşınmasına neden oldu." yorumunda bulundu.
"BU, TFF'NİN FATİH TERİM'DEN İNTİKAM ALMA OPERASYONUDUR"
Olaylı derbiden sonra yapılan sevkler ve verilen cezaları değerlendiren Altaylı, "Sonrasında da TFF Hukuk Kurulu ve Disiplin Kurulu'nun yapmış olduğu rezaletler silsilesi var. Rezaletler şunu söylüyorum, Galatasaray'ın maç sonundaki tavırlarından özellikle de Hasan Şaş'ın tavırlarından utanç duyduğumu en sert ben yazdım. Hasan Şaş 8, Fatih Terim 7 maç aldı. İkisinin yaptıklarının karşılaştırılabilecek yanları var mı? Fatih Terim küfür ediyor mu? Yansıyan, görülen bir küfür edilmiyor, bir beddua var, küfür yok. Hasan Şaş'la Fatih Terim aynı cezayı alıyorsa TFF'nin Fatih Terim'le hesaplaşması gibi bir hissiyat oluyor bende. Eğer Terim 7 maç aldıysa Hasan Şaş'ın 14, Hasan Şaş 8 aldıysa Fatih Terim'in 2-3 maç alması lazım. Burada belli ki Fatih Terim'in Milli Takım'dan ayrılış biçimini, açtığı davayı birleştirmiş paket etmiş ve 'Ben Terim'den nasıl intikam alırım' operasyonuyla adını bu maçtaki hakem raporuna dayandırarak koymuş. İnsanın aklına birçok şey geliyor. 'Fenerbahçe zaten devre dışı, Galatasaray'ı da bırakalım' gibi komplo teorilerine açık bir ortam ortaya çıkıyor. Bu rezaletin hesabını TFF vermeli. Ben Galatasaray'ın da yeterli tepki verdiğini açıkçası düşünmüyorum. Kulüp adına daha sert bir açıklama yapılabilirdi. Bunun arkasında bir tezgah sezinliyorum, Türk spor kamuoyu da sezinliyor" ifadelerini kullandı.
"GALATASARAY BAŞKANI KİMSEYİ İSTİFAYA DAVET EDEMEZ ÇÜNKÜ LAFI YERE DÜŞMEMELİ"
Galatasaray'ın olaylı derbiyle alakalı yaptığı açıklamalara değinen Altaylı, "Birincisi Galatasaray başkanları kimseyi istifaya davet etmemelidir. Çünkü lafınızın yere düşmemesi lazım. Galatasaray başkanının istifaya çağırdığı kişi istifa etmiyorsa eğer bu Galatasaray ya da diğer kulüpler için iyi bir şey değildir. Daha somut gerçeklerle, daha net ve hedefe yönelik açıklama yapılması lazımdı. İstifa çağrısı çok makul çağrı değildi. Uymadıkları zaman ne diyeceksin? O zaman da 'Ben takımı ligden çekiyorum' diyeceksin! 'Ben üçüncü ligde oynayacağım' diyebilecek kadar gözü karartmış olmak lazım! Çünkü karşınızda size karşı gözünüzü karartmış TFF var. Ben burada Fenerbahçe'yi zerre suçlamıyorum. Fenerbahçe kendi anlayışı doğrultusunda doğruyu yaptı. Bu olanlarda Fenerbahçe'nin kurumsal suçu yok. Ha Soldado ve Jailson'un ve hatta başka oyuncuların da kabul edilemez davranışları vardı ama Galatasaray'a karşı bir tavırdan söz edilemez." yorumunda bulundu.
"GALATASARAY'A KARŞI BİR TAVIR VAR. TFF'NİN CEZALARININ ARKASINDA ARTNİYET ARIYORUM"
Galatasaray'a karşı genel bir tavırın olduğunu dile getiren Altaylı, şunları söyledi:
"Bu tavır içerisinde medyayla başladığını görüyorsunuz. Maçtan sonra saha içerisinde hiçbir şey olmamış da karşılaşma bitince durduk yerde Galatasaraylılar saldırmışlar gibiydi. Saha içerisinde olaylar var, bittiğinde tokatlar var, küfürler var şu bu var... Federasyon başkanıyla doğrudan ilintili olan medyanın tavrı sanki Galatasaraylılar durduk yerde böyle bir şey yapmış da kendi kendilerine kavga yaratmış gibi bir Galatasaray pozisyonu oluşturdu! Bu meseleyi medya daha önce gündeme getirseydi, iyi niyet olabilirdi. Hasan Şaş aynısını Kasımpaşa maçında yaptı, kimsenin gıkı çıkmadı. Ne hakem ne başkası! Geçen sezon Başakşehir maçının devre arasında... Arkasından ağır cezalar. Özellikle Terim'e verilen cezada ben artniyet arıyorum. Rodrigues... Rodrigues'in yaptığıyla ilgili ekrandan bir şey görmedim. Adam kovalamasıyla ilgiliyse Muğdat da adam kovaladı, ona niye ceza yok? TFF'nin tavrı, bir adalet hissi uyandırmıyor"
"YÖNETİM, FATİH TERİM'İN ARKASINA SAKLANIYOR" ELEŞTİRİLERİ...
Galatasaray yönetiminin Fatih Terim'in arkasına saklandığı eleştirileriyle ilgili de konuşan Altaylı, "Algı buysa durum budur demek ki. Kamuyound da algı bu, Galatasaray kamuoyunda da algı bu. Ben öyle düşünmüyorum. Fatih Terim'in, Galatasaray'da yönetimin tamamından daha tecrübeli, Galatasaray'ı daha temsil eder nitelikte olmasından dolayı Fatih Terim'e bu görev, camia tarafından biçilmiş vaziyette. Mustafa Cengiz, başkan olmadan önce tanınmıyordu. Fatih Terim kaç senedir tanınıyor? 1970'lerin ortasından beri bir Galatasaray olayıdır. Hep olaylarla anılmıştır ancak teknik tarafı, yönetim tarafı, soyunma odası tarafı, Galatasaray tarafı, futbol tarafı, hep oradadır. Camia da böyle olunca görevi otomatik olarak biçiyor. Terim de etrafına baktığında etrafındakilerin en tecrübelisi olduğunda kendine bu görevi biçiyor. O yüzden de yönetim bunu istese de istemese de Terim'in adı yönetimi eziyor. Ancak bu durum bu yönetime özel değil, Dursun Özbek yönetimine de olacaktı. Çilekler dönemini yaşatan, parayı saçıp satan Ünal Aysal bile Terim'in adı altında ezildiği için onu yollamadı mı? 'Başarılar Fatih Terim'in değil, benim' demek için, 'Çalışanım' diyerek yollayıp Galatasaray'ı batırmadı mı Aysal? Terim'le yaptığı özel görüşmeleri, dünyanın en saçma sapan spor programının yorumcularından birine yollayarak Terim'i rezil etmeye çalışmadı mı? Bu yönetime Terim üzerinden suçlama yöneltmek yersiz." ifadelerini kullandı.
"EY ADNAN ÖZTÜRK, OCAKTA, MAYISTA SEÇİM OLDU SEN NEREDEYDİN?"
Camiadaki kişilerin seçim zamanı elini taşın altına koymayıp böyle durumlarda açıklamalar yaptığından yakınan Altaylı, "Başkan Galatasaray'ın acemisi, Terim ise dominant karakter. Başkan acemiyse eğer Galatasaray camiası, özellikle mektepli kesim çıkarsın şapkasını, 'Biz nerede hata yaptık?' desin! Başkan adayı kim var? Adnan Öztürk... Çıkmış sert sert açıklamalar yapıyor. Ey Adnan Öztürk, Mayıs 2018'de seçimler oldu, sen neredeydin? Niye çıkıp aday olmadın? Niye çoluk çocuğun arkasına saklanarak yönetimlerine girmeye çalıştın? Kulağım ağrıyor, başım ağrıyor, kuşum ağrıyor... Madem iyi yöneteceğini düşünüyorsun, madem bu kadar sertsin çıkıp aday olsaydın! Adnan Öztürk gibiler Galatasaray'ı mahvediyor! Bir takım mektepliler, mekteğliliğin arkasına sığınanlar, mekteplilikten nemalananlar, toplanıyor ve puslu havada car car car... Ocakta mayısta seçim vardı, çıktınız mı? Çıkmadınız! Maksat başkasının boynunda davul, bunlarda tokmak başkalarına vurmak! Galatasaray'da hala bu yönetim nasıl devriliyor, onun peşinde. Bu yönetimi devirmek basit. Karşısında öyle bir aday çıkarırsın ki herkes 'Başkan bu' der. Fenerbahçe'de nasıl Ali Koç çıktı, herkes 'Bu' dedi. Aday bulmuyorlar! Her gün yüz kişiyle görüşüyorlar. Görüştüklerinin on tanesini toplasan yarım başkan etmez! Bu grup, Galatasaray'ın aldığı cezalardan, Fenerbahçe'den Beşiktaş'tan, rakiplerimizin aldığından daha fazla haz alıyor" yorumunda bulundu.
"SEMİH ÖZSOY, FATİH TERİM'E HANGİ HAKLA HAKARET EDİYOR? ÖZSOY'UN CEZA ALMASI LAZIM!"
Fatih Terim ile Fenerbahçe Başkanvekili Semih Özsoy arasında çıkan 'sokak kabadayısı' gerginliği ve Terim'in Schalke 04 maçı sonrasındaki açıklamalarını değerlendiren Altaylı, "Terim'in söylediği bazı şeylere katılmak, bazılarına da katılmamak elde değil. Başka camianın başkanına doğrudan doğruya hedef alan açıklama yapmak çok yakışık alan şeyler değil. Kötü bir şey söylemedi ama teknik direktörlerin muhatapları, rakip kulübün başkanı değildir. Fatih Terim'in bence bunu söylememesi gerekirdi ama Semih Özsoy'un bir hadsizlik problemi var gibi duruyor. Bu popülarite sağlama peşinde olma, sıkıntı içindeki kulüplerde bu nevi yollardan geçiyor. Bir de taraftardan gazlama geldiği zaman Semih Özsoy gibiler bu işe bayılırlar, kalkarlar abuk subuk açıklama yaparlar. Taraftarın hoşuna gider! TFF, acaba sadece kendisine yönelik açıklamalardaki centilmenlike mi ilgileniyor yoksa Semih Özsoy gibiler de sevk edilebilir mi? Rakip takım teknik direktörüne nasıl hakaret edersin? Hangi hakla edersin! Semih Özsoy'un, TFF Hukuk Kurulu tarafından PFDK'ya sevk edilmesi ve ceza alması gerekiyor! Semih Özsoy sen kimsin? Galatasaray Teknik Direktörüyle ilgili kabadayı demek senin işin mi? Bir kere durumunuz aynı değil! Nasıl Fatih Terim'in, rakip başkanına yaptığı lakırdıyı kabul etmiyorsam Semih Özsoy'un da rakip teknik direktöre yaptığı benzetme olmaz. Semih Özsoy'a da Galatasaray'dan birinin ağzının payını vermesi gerekiyor! Bir yandan başkan centilmenlik şarkısı söylerken diğer yandan sen seninle hiçbir bağlantısı olmayan bir kulübün teknik direktörüne bunları söyleyemezsin!" dedi.
"CEZALAR ŞÖYLE VERİLMİŞ GİBİ: 'GALATASARAY'DA KİME CEZA VERİRSEK DAHA BÜYÜK ZARAR VERİRİZ"
Mustafa Cengiz'in 'kabadayı' polemiğinde yaptığı açıklamalarını da yorumlayan Altaylı, "Bazen lafı direkt konuşmak lazım. Ibn-i Haldun'un asabiyet lafından örnek verdi, 'Öfke, asabiyet, toplumları bir arada tutar' dedi, bu cümle yüzde bir milyon yanlış. O kelime asabiyet değil, asabiye. Galatasaray başkanı bir şey söylüyorsa özellikle kültürel bir şey söylüyorsa doğru olması lazım. Asabiye, birlik olma, topluluk olma demektir. Bilmediğin şeye çok girmemek lazım, hoş şeyler değil bunlar. Söylediklerinde haklılık da çok fazla. 'Rakipten sadece iki oyuncu' ceza aldı diyor, haklı. Fotoğrafta 6 Galatasaraylı varsa 6 da Fenerbahçeli var. Medyanın da maç sonunda yapmış olduğu hazırlıkla beraber cezalar enteresan dağılıyor. Muğdat ceza almıyor, Donk 6 maç alıyor. Donk'un ne yaptığını merak ediyorum. Cezaların şöyle bir organizasyonla verilmiş gibi: 'Biz bu Galatasaray'da kime ceza verirsek daha çok zarar veririz' Belli ki Muslera oradan geçse ona da bir ceza verecekler! Galatasaray'daki isyanlar da bu yüzden" ifadelerini kullandı.
"ALİ DÜRÜST CEZALAR SONRASINDA SERT BİR TAVIR ALMAMIŞTIR"
TFF'deki Galatasaraylı Ali Dürüst'ün cezalar sonrasında herhangi bir tavır alıp almadığıyla ilgili konuşan Altaylı, "Ali Dürüst benim yakın dostum ama epeydir kendisini görmedim. Açıkçası kendisi bir süredir Galatasaray camiasına mesafeli durmaya çalışıyor, son derece haklı. Şans eseri Abdurrahim Albayrak'la beraber bulunduğu sırada transfer mevzuna bir anlamda şahitlik etmek durumunda kaldığı için sanki dahli varmış gibi ortam yaratılmaya çalışıldı. Bu yüzden de Dürüst, Galatasaray camiasındaki dostlarına mesafeli duruyor. Cezalar sonrası ne yapmıştır? Hiçbir şey yapmamıştır çünkü tanıyanlar bilir ki bu gibi durumlarda topa sert girmez. Muhakkak bir şeyler söylemiştir ancak bunu tavra dönüştürmemiştir. Dürüst'ün yerinde ben olsam daha farklı olurdu, başkası olsa başka olurdu. Bildiğim kadarıyla Fatih Terim'le de arası Milli Takım olayından sonra pek parlak değil. Milli Takım'dan ayrılmasıyla alakalı olarak Fatih Terim, kendi bakış açısıyla Ali Dürüst'ü sorumlu tutuyor, oysa ben biliyorum ki Ali Dürüst'ün o konuda bir dahli yok. Hatta belki de TFF'nin bile bir dahli yok sadece TFF Başkanı'nın kendisine yapılmış bir tebligat sonucunda Fatih Terim'i görevden aldığını öğreniyoruz. Sabah 'Göreve devam ediyorsun' diyor, öğleden sonra belli bir telefon falan gelmiş, görevden alma kararı, üstelik bunu da Ali Dürüst vasıtasıyla tebli ettiği için aralarında bir tatsızlık var" dedi.
"FENERBAHÇE YÖNETİMİNDE OLSAM KOEMAN'LA DEVAM EDERİM"
Erwin Koeman'ın 'Fenerbahçe'de devam edip etmeyeceğimi bilmiyorum' açıklamasını değerlendiren Altaylı, "İyi iş çıkardığını düşünüyorum. Ben Fenerbahçe yöneticisi olsam bu adamla devam ederim. Takımdan maksimum verimi alıyor. Takımda iki tane sözde teknik direktör yani Aykut ile Cocu'nun yapamadığını yapıyor mu? İki tane teknik direktör kılıklı ama hoca olmayan adam tarafından taca atılan önemli bir oyuncuyu devreye alıyor mu? Fatih Terim'e bir gün soruyorlar 'Türkiye'den bir oyuncuyu transfer etmek istesen kim olur?' o da Valbuena cevabını veriyor. Kendisinden duymadım ama tanıdıklardan duydum. Valbuena'yı oynatan, takıma üç maçta 2 galibiyet aldıran, ekim ayında tek gol atmış takıma bir hafta içerisinde 6 gol attıran adamla devam ederim. Bakarsın şahane bir teknik direktör olabilir. Fatih Terim, Galatasaray'a geldiğinde şahane miydi? Avrupa şampiyonu muydu? İlk yarıyı 9 puan geride tamamlamıştı, Faruk Süren 'Kalsın' dedi, oradan bir Türk teknik direktör efsanesi doğdu. Bakarsın Koeman'dan Fenerbahçe'ye şahane bir hoca çıkabilir." yorumunda bulundu.
"GÜNEŞ MUHTEMELEN İSTİFA EDECEK"
Beşiktaş'ta Fikret Orman'ın yaptığı "Ben mutsuz olursam Beşiktaş mutsuz olur" açıklaması üzerine konuşan Altaylı, "Şenol Güneş geçen seneden beri mutsuz. Geçen seneden beri bu evliliğin bittiğini söylüyorum. Bittiyse bitmiştir. Başkan ve teknik direktör geçen seneden beri didişiyor. Yardımcısı kovuluyor, başkası alınıyor, Şenol Güneş'in istediği yardımcı tesise alınmıyor falan... Buradan başarılı bir sonuç çıkmaz. Zaten Beşiktaş'ta Avrupa'dan gelir olmadığı için çok ciddi mali problemler var, diğer kulüpler gibi. Bu sene Avrupa olmadığı için gelirlerde sıkıntı daha fazla. Orman bir yandan bunlarla meşgul. 4 sene bu kadar başarılı gitmesine rağmen bir takım omurgası oluşturulmuyor, santrfor yok ve giderek yaşlanan bir takım var. Teknik direktörün kendisi ifade ettiği gibi onunla yönetim arasındaki sorunlar arasından kaynaklanan sorunlar var, bunlar da takıma yansıyor. Kadrosu, Galatasaray'dan da Fenerbahçe'den daha iyi. Buna rağmen istenen oyun oynanmıyorsa ortada bir sıkıntı vardır. Ağır bir sıkıntı var, burada hocanın da yönetimin de hatası var. Yönetim de yeni görev aldığı ve genel kurulun onayını aldığı için değişmesi gereken teknik direktördür. Negredo Beşiktaş'ta oynamaz mıydı? Şenol Güneş'in de hataları var. Valbuena'nın oynatılmaması gibi hatadır! Şenol Güneş 'Hata benim' dediğinde daha önce istifanın geldiğini gördük, muhtemelen yine öyle olacak. Belki sezon sonu bitebilir" ifadelerini kullandı.
"TRABZONSPOR'UN BÖYLE LÜKSÜ YOK. SAT, 3,5 MİLYON EURO'DAN KURTUL"
Burak Yılmaz'la Onur Kıvrak'ın kadro dışı kalmasına da değinen Altaylı, "Çözüm değil. Belli ki Burak orada kalmak istemiyor, orası da Burak'ı istemiyor. Trabzonspor'un çok ciddi borcu var gelirleri yok. Burak Yılmaz'ı kadro dışı bırakacağına sat, 3,5 milyon Euro'dan kurtul. En azından 1 yıllık kirala, maaşından kurtul! Böyle bir lüksü var mı Trabzonspor'un? Burak'a da yazık, Trabzonspor'un parasına da yazık! Ha Burak adam mı? Tartışmalı. Burak, Arda falan başka bir yola kurtulmuş. Ama en azından sen parasından kurtulmuş ol. Başakşehir'in de Burak Yılmaz'a çok ihtiyacı yok gördüğüm kadarıyla. Burak Yılmaz bugün Galatasaray'da da Fenerbahçe'de de Beşiktaş'ta da oynar. Kadro dışı kalmanın kime zararı var? Burak Yılmaz parasını takır takır alacak. Dünyada kulüpler böyle yapmıyor. Barcelona, Arda'yı gönderirken maaşından da kurtuluyor" dedi.