"Alt lige düşmek, maddi ve manevi hasar verir"

Salim Manav

Kendinizden bahseder misiniz? Futbolcu kimliği ve Teknik Direktörlük kimliği ile Timuçin Bayazıt’ı tanıyabilir miyiz?
1991 yılında profesyonel futbolculuk yaşamım Adana Demirspor kulübünde başladı. Beş sezon bu kulüpte forma giydikten sonra sırasıyla; Sakaryaspor, Siirt Jet-PA Spor, Denizlispor, Malatyaspor, Kayseri Erciyesspor, Kartalspor kulüplerinde futbol oynadım ve 2008 yılında futbol hayatıma son noktayı koydum. Bir yıl dinlendikten sonra 2009 – 2015 yılları arasında antrenörlük deneyimlerim oldu. Boluspor, Karşıyaka ve 2 sezon üst üste olmak üzere Adana Demirspor takımlarında bu deneyimi yaşadım.

Erciyesspor‘daki Teknik Direktörlük görevini kabul ederek, tabir yerindeyse "Ateşten Gömlek" giydiniz. Bu süreç nasıl gelişti bundan bahseder misiniz?
7. Haftalık periyotun sonunda o zamanki teknik direktör arkadaşımız Alaaddin Hoca istifa etti. Sayın Başkan Ziya Eren ile iki gün sonra bir görüşmemiz oldu. Ertesi gün tekrar bir görüşme yaptık. Kendileri benimle beraber çalışmak istediklerini ilettiler. Zaten o isteğin üzerine detay konuşmamıza gerek yoktu ve ben de memnuniyetle görevi kabul ettim. Ziya Bey ile Kayseri Erciyesspor’da futbolcuyken son dönemde beraber çalışmıştık. Tabii birbirimizi iyi tanıyorduk. Ayrıca kaptanlığını yaptığım böyle güzel kulüpte teknik direktör olarak çalışmak benim için ayrı bir öneme sahipti. Bu düşünceler çerçevesinde görevi tereddüt etmeden kabul ettim.

Mali ve kadro yapısı politikasını değiştiren, Erciyesspor’da Teknik Direktör olmanın handikapları nelerdir?
Öncellikle şunu belirtmeliyim ki… Süper Lig'den bir alt lige düşmek her kulüp için hem maddi hem de manevi olarak çok büyük hasar veren olay. Bu açıdan bakıldığında her kulübün etkilendiği gibi Kayseri Erciyesspor'da bu olaydan kötü etkilendi. Sözleşmelerdeki büyük rakamlar, oyuncuların ayrılma isteği durumun uzamasının ve lige hazırlık evresinin geç başlaması sonraki süreci olumsuz etkiledi. Kadronun boşalması, genç oyuncu takviyeleri ve son anlarda transfer edilen oyuncuların hazırlanma süreci derken liglerin başlaması ve bu olumsuz sonuçlar doğal olarak büyük bir sıkıntı verdi.  8. Haftanın başında bir teknik heyet değişikliği yaşandı. Buraya kadar olanlar bir takımın başına gelen aksilikler ve şanssızlıklar silsilesiydi. Bizler de göreve başladığımızda öncelikle oyuncularımızın moral ve fiziki şartlarını düzeltmeye odaklandık. Sonrasında tabii ki oyun felsefesi ve mantelitesi konusunda çalışmaları yoğunlaştırdık. Bütün teknik direktörler bilir ki bu konularla ilgilenmek hem de yarışma anında çok zordur. Şu andaki genel durumumuz bu anlamda eskiye göre çok iyi… Handikap olayına gelirsek zaten bu mesleği hangi ülkede hangi ligde yaparsanız yapın zor bir meslek ben şu anda hem kulübümden hem de oyuncularımdan memnunum.   

Ligde zor günler geçiriyorsunuz. Devre arasında mutlaka transferler olacaktır. Hangi bölgelere transfer yapmayı düşünüyorsunuz?
Evet zor şartlarda başladık. Fakat skor olarak ve oyun olarak kendimizi çok geliştirdik. Kaybettiğimiz maçlara baktığımızda açıkçası hak ederek kaybettiğimizi söyleyemem bu oyuncularıma haksızlık olur ama tabii ki futbolda bunlar var. Şu andaki puan cetvelindeki yerimize baktığımız zaman bir gerçek var evet  sıkıntılıyız bu açıdan bakıldığında amacımız ilk devre sonuna kadar alabildiğimiz kadar puan alıp transfer döneminde de düzeltme yapmak önümüzde oynayacağımız 5 tane maç var. Ve transfer bölgelerimize bu maçlardaki oyuncularımızın performansına göre daha netleşecek. 

Bugün deplasmanda Şanlıurfaspor ile karşılaşacaksınız. Maç öncesinde görüşleriniz nelerdir?
Öncelikle Şanlıurfaspor takımı iyi bir takım ama onlar da kötü bir dönem yaşıyorlar. Bu ligde zaten her takım birbirini yenecek kapasiteye sahip. Yani ligdeki her maç zor olduğu gibi hem biz hem onlar için zor geçecek biz her maçta olduğu gibi kendi doğrularımızla futbol oynamaya odaklanıp tabii ki kazanmak istiyoruz. 

Aile babası olarak Timuçin Bayazıt ile Teknik Direktör Timuçin Bayazıt arasındaki farklar nelerdir? Bundan bahseder misiniz?
İşimi yaparken disiplinli titiz ve çalışma odaklıyım. Yani iş ve aile hayatı farklı şeyler çalışırken omuzlarınızda çok farklı yükler var. Buda çok kolay değil mesleğinizin gereği çok disiplinli olmamız gerekiyor bende öyleyim.  Aile hayatımda daha sakin evde bulunduğum zamanlarda çocukların okul zamanları hariç eşim ve çocuklarımla daha fazla vakit geçirmeyi seviyorum. Sanırım aile hayatımda iş hayatıma göre daha sakinim.

Çalışma hayatınızdan kalan boş zamanları nasıl geçiriyorsunuz?
Çalışmadığım dönemlerde genellikle çocuklarımızla vaktimiz geçiyor. Daha doğrusu çocuklarımızın programlarına uyuyoruz. Ayrıca hafta sonları işim gereği gerek yurt içindeki oyuncuları ve maçları takiple ilgileniyorum. Gerekse yurt dışına seyahat edip oradaki yabancı veya Türk oyuncuları takımları daha yakından görme fırsatım oluyor. 

Hobileriniz nelerdir?
Vakit buldukça kitap okumayı seviyorum. Yine vakit bulabildiğim zaman ailem le birlikte seyahat ve çocuklarımla vakit geçirmek olarak hobilerimi sayabilirim.

Unutamadığınız maç? Unutamadığınız gol? Unutamadığınız asist? 
Sanırım futbol hayatımda 500’ün üzerinde maç oynadım. Hepsi benim için değerli tabii ki arasından birkaç tanesini çıkarabilmek benim için açıkçası zor. Futbol hayatımın büyük bir bölümünü süper ligde geçirdim ama şuandaki ismiyle PTT 1. Ligde oynadığım yıllarda, formasını terlettiğim takımlarda 3 tane şampiyonluk yaşadım. 1993 yılında final karşılaşmasında Adana Demirspor – Çanakkale Dardenelspor maçı oynadık. İlk golü atmış ve maç sonu şampiyon olmuştuk tabii bu gol değerliydi. Hem final maçı hem de şampiyonluk maçında olduğu için. Yine 1997- 1998 sezonunda yine final maçı Sakaryaspor – İstabul BB maçında son dakikalarda bir asist yapmıştım ve maç 1-0 bitmişti. Bunlar sezon sonu sonuca etki olarak belki biraz daha ön plana çıkıyor. Onun dışında süper ligde oldukça fazla maçlar oynayıp asistler yapmış bir oyuncu olarak birini diğerinden ayırt etmek gerçekten benim için zor. Dediğim gibi hepsi benim için geçmişte kalan önemli hatıralar.

Unutamadığınız yıldız futbolcu?
Unutamamak demeyelim ama futbol oynadığım dönemde gerçekten üst düzey futbolcular vardı aralarında yani bunların arasına ben tartışmasız 1. sıraya Hagi’yi koyarım.

Futbolculuk döneminizde birçok yıldız futbolcuyla aynı takımda oynadınız, rakip oldunuz o dönem içinden zihninizde kalan futbolculardan bir altın karma oluşturur musunuz?
Evet 1991 – 2008 yılları arası çok önemli oyuncularla gerek aynı takımda gerekse rakip olarak futbol oynadım. Çok kaliteli oyunculardı şimdi aralarından altın karma oluşturursam biraz zorlanacağım fakat aklıma gelenleri derlediğimiz zaman şöyle bir kadro oluşturabilirim. Kadromda yer almayan arkadaşlar alınmasınlar. (Tebessüm ederek)