Algılar Başladı | Beşiktaş Haberleri

Beşiktaş’ın Alanya’da 3-0’dan oyunu 3-3'e getirmesi ortalığı fena karıştırdı. Başkan Ahmet Nur Çebi, hakem Yasin Kol’un yönetimi nedeniyle soluğu Riva’da alırken taraftar da ağırlıklı olarak hakeme bunun yanı sıra Valerien Ismael’in yanlış değişikliklerine isyan etti. Burada herkes haklı. Öncelikle kaçan 2 puanın sorumluluğunda paylar hakem Kol ile Ismael arasında paylaşılır. 

Yasin Kol ilk yarı adeta Beşiktaş’ı verdiği kararlarla doğradı ama ikinci 45'te de Fransız teknik adam yaptığı değişikliklerle Kol’a “kol kanat” gerdi. Evet hakem Beşiktaş’ın lehine vermediği kararlar ve 10 kişi bırakmasıyla başrol oynadı bana göre. Ancak Beşiktaş ilk kez bir takıma 10 kişi kalmadı. Üstelik de 3-0 öndesin. Bu takım 9 kişi ile kalecisiz, santrforun kaleye geçtiği bir tarihi maçta Fenerbahçe’yi Kadıköy’de yenmesini bildi. 

Nasıl olur da Alanya’da 3-0’dan maç verilir akıl mantık almıyor, gerçekten yazık. Hoca tecrübesiz olabilir ama bunu düzenli maç izleyen herkes gördü ki , senin sahada top tutan üç oyuncun da çıkarılmaz. Hadi Ghezzal sakat, kendi istedi. Salih ile N'Koudou nasıl çıkar? N'Koduou’nun sarı kartı olduğu için çıkardı diyenler var. O zaman her maç herkes hemen ilk yarı çıksın. Arada çağırsın oyuncuyu, kartın var uyarırsın 60’ta 70’te alırsın yanına. Hoca tamamen savunma ağırlıklı değişikliklerle skora korumaya düştü. Büyük takım skor korumaya oynamaz. Alanya üstüne mi gelmeye başladı, al açık alan oyuncusu Muleka’yı işi bitir. Bunu da yapamadı. Alanya baktı Beşiktaş kapandı hurra oyunu yıktı siyah beyazlıların kalesine. Zaten defansın dayanamayacağı ve hata yapacağı belliydi ve nitekim hatalarla Alanyaspor golü buldu.

Buraya kadar Valerien Ismael’i eleştirdik. Bu sonuçta onun da parmağı olduğunu söyledik. Ancak daha ikinci haftada Ismael gitsin diyenler Beşiktaş’a büyük ihanet içerisinde bunu da bilsinler. Yönetim değişim parolasıyla bir yola çıktı. Bu değişimin oyuncusu da Valerien. Gerçek Beşiktaşlılar bu zamanda destek çıkandır. Üstelik, maça doğru kadro ile çıkmış ve tempolu başlayarak Alanya’yı bertaraf etmiş bir Beşiktaş ve hocası vardı. Daha sonra hakemin yardımıyla tamamen değişin bir maçta hoca da buna ayak uydu. Yani kimse tahriklere kapılmasın, hocanın ve takımın yanında olsun. Ben Valerien’in bu hatasından ders çıkardığını umuyorum. Karagümrük maçı ile bambaşka bir kimlik gelecektir. Beşiktaş’ın doğru yolda olduğunu düşünüyorum, yeterki sabredilsin.

Siyah beyazlılar transferde de doğru bir politika izliyor. Yıllar sonra hep sıkıntı çekilen bölge olan santrfora Weghorst gibi kaliteli bir isim alındı. Takviyelerin çoğu kampa yetişti. Şimdi de Dele Alli gibi bundan 3 yıl öncesine kadar transfer rekoru kırılarak alınan bir oyuncunun imzası an meselesi. Bunun yanında biri sola diğeri stopere olmak üzere iki oyuncu daha alınacak. Daha ne yapılsın ki? Yalnız geçen Alex Teixara ve Pjanic de yaşanan algı olayları yeniden başlamış. Sosyal medyada  takipçi artırmak için kendini Beşiktaş uzmanı sayan birçok arkadaş “Yılın transferi geliyor. Bedavaya Alli alınır mı?” şeklinde güzellemeler görüyorum. Yahu en canlı örnek işte Pjanic ve Alex, aynısını bunlarda da yaptınız. Adamlar top oynamadan sessiz sedasız gitti. Bir susun be kardeşim. Kime yılın transferi deseniz elde patlıyor. Bırakın adam gelsin bir oynasın görelim. İsim büyük evet ama ne yapacak, ya öbürleri gibi olursa ne olacak? Sizin hiç mi yüzünüz kızarmıyor?

Ahmet Nur Çebi geldiğinden beri özellikle personelin maaşlarını günü gününe ödeyerek çalışanlarının hayır duasını almıştı. Her yerde söyledim, çalışanından dua alan patron ve başkana Allah daha da iyi şeyler gösterir. Çebi ile personel arasında hiç kriz olmadı bugüne kadar. Yalnız son zamanda enflasyonun resmi olarak yüzde 80’lere (hissedilen daha da çok da) geldiği bir ülkede enflasyon farkının hala hesaplara yatmamış oluşu ve yüzde 40 zam söylentileri çalışanların moralini bozmuş durumda. Başkan Çebi umarız bu rahatsızlığı duymuştur. Ya da, yanında çalışan onlarca danışmanından biri iletmiştir. Özellikle hemşehrisi olan!

Beşiktaş’ta yıllardır kanayan yara olan iletişim konusu son günlerde değişik boyutlar almaya başladı. Çebi göreve geldiğinden beri sayısız isimle çalıştı. Bunlar arasında iş adamından, restaurant sahibine kadar insanlar da vardı. Ama bir türlü bir istikrar sağlanamadı. Dışarıdan destek aldığı başdanışmanının önerisiyle yeniden bir sayfa açıldı. Bülent Ülgen’den boşalan yere birlikte yıllarca çalıştığım Meriç Müldür getirildi. Müldür hem iyi bir Beşiktaşlı hem de çok iyi bir gazetecidir. Yani anlayacağınız yerinde bir karar. Ama önemli olan bu getirilen isimlere tam destek verip kurda kuşa yem etmemek. Bakalım neler olacak göreceğiz. Ancak garibime giden başka bir olay da bu kadar danışmanın akıl verenin olduğu bir ortamda kulüp ayda 75-80 bin TL civarı bir rakam ödeyerek bir reklam ajansı ile anlaştı. Bu reklam ajansı ne iş yapıyor açıklasınlar. Yönetimin, başkanın toplantıları zaten medya tarafından takip ediliyor. Yanılmıyorsam dergiyi de bu ajans çıkarıyormuş. Hesap, kitap devrinde artık her şeye dikkat edilse iyi olmaz mı?