Acun Ilıcalı müjdeyi verdi: "İki futbolcu ile imza aşamasına geldik"

Trendyol Süper Lig'de şampiyonluk mücadelesi veren Fenerbahçe'de Asbaşkan Acun Ilıcalı, A Spor'un canlı yayın konuğu oldıi

Galatasaray Başkanı Dursun Özbek ve Fenerbahçe Başkanı Ali Koç'un canlı yayına çıkmalarını temenni ettiğini belirten Acun Ilıcalı "Daha önce haksızlıkları görüyordum. Şimdi işin içine girdiğim zaman haksızlıkları yaşıyorum. Bazı dengeleri daha iyi anladım. Gönül isterdi ki bir gün Galatasaray'ın başkanı, bir gün Fenerbahçe'nin asbaşkanı katılmasa da keşke başkanlar karşılıklı katılabilselerdi. Sistem içinde bu maalesef mümkün olmuyor. Asbaşkanlar buluşsun diyoruz. Sözleşiyoruz ama mümkün olmuyor. Anlatacaklarımız var. Ama ayrı ayrı anlatmak yerine keşke karşılıklı oturabilsek. Maalesef olmuyor" dedi.

Galatasaray'ın geçtiğimiz hafta sonu Süper Lig'de oynadığı ve hakem hatalarının gündeme geldiği Eyüpspor maçını değerlendiren Asbaşkan, "Bu hafta sonunun kırılma noktası sayın başkanın da A Spor'a gelme sebebi Galatasaray'ın oynadığı lig maçı değil mi? Galatasaray Başkanı'nın bu isyanının, yapı yoktu, 'emirli şekilde hakem geldi, operasyon yaptı' dediği konuyu hep beraber hatırlayalım. Davinson Sanchez Galatasaray - Eyüpspor maçında yüzde 100 şekilde atılmalı mıydı, değil miydi? Hepimiz atılmalıydı diyoruz. Galatasaray 50 küsürüncü dakikada 10 kişi kalmalıydı. Bir penaltı pozisyonu var. Tüm hakemler hem fikir. Eyüpsporlu futbolcuya yapılan bir penaltı var. İki tane yüzde 100 pozisyon var. Levent Tüzemen'in de burada olmasını istedim ama kendisi katılmak istemedi. Aynı ekiple burada olmak isterdim. Yüzde 100 kırmızı kart verilmemiş Eyüp lehine. Galatasaray'ın itiraz ettiği 2 pozisyon var. Faulden Eyüp'ün golünün iptal edilmesi gerektiğini savunuyorlar. Ben böyle bir şeyden gol iptal edildiğini görmedim. Futbolcu da itiraz etmiyor. Bir de Galatasaray'ın penaltı beklediği pozisyon var. Tut ki Galatasaray 2 pozisyonda da haklı olsun. 4 faiş hata var, 2'si Galatasaray, 2'si Eyüp lehine. Levent Tüzemen de zaten kırmızı kart olduğunu söyledi. Bu maçın sonunda biliyorsunuz ortalık ayağa kalktı. Hakem 2 Eyüp lehine, 2 Galatasaray lehine hata yaptı. Biz yapı diyoruz, Galatasaray Başkanı Dursun Özbek 'yapı yok, yalı var' dedi. Tüm Fenerbahçelileri temsilen gariplikleri ortaya koymak için geldim" dedi.

Galatasaraylı yöneticilerin tavrını kınadığını belirten Ilıcalı, "Dursun Özbek'in 'gözünü çıkarırım, elini kırarım' demeçleri oldu. Bunu yakıştıramadım. Bu bir tehdit. Sezonsal, alıştığımız tehditler. Ben Galatasaray kelimesini kullanıyorum, çünkü önemli bir kulüp. Tepkim, yönetenlere. Galatasaray Kulübü'ne karşı tepkim yok" dedi.

Galatasaray Başkanı Dursun Özbek'in daha önce eski TFF Başkanı Mehmet Büyükekşi ile Şanlıurfa'da gizli bir buluşma gerçekleştirdiğini iddia eden Acun Ilıcalı,"Dursun Özbek yalılardan bahsetti. Ali Koç ve İbrahim Hacıosmanoğlu'nun yalıda buluştuğu anlamı çıkıyor. Cevap veriyorum, buluşmadılar. Sayın Dursun Özbek yanlış konuşuyorsunuz. Yalıda filan buluşma olmadı. Ama benim Dursun Özbek'e sorum var. Urfa'da Büyükekşi ile kundura fabrikasında basından gizli buluşma oldu mu olmadı mı?" dedi.

Galatasaray Başkanı Dursun Özbek'in kendisine yönelik kaçak bahis reklamları hakkında ifadelerini yanıtlayan Fenerbahçe Asbaşkanı, "Soruyorsunuz, RTÜK'ten ceza yemişim, Survivor'cu filan gibi cevaplar geliyor. Devamlı duyumlar var diyor. İyi niyetli cevap vereyim, yanlış duymuşsunuz diye cevap vereyim. Benim konuşmamla ilgili 'RTÜK'ten ceza yemiş bir kanalın sahibi bizim bahis...' diyor. Galatasaray'ın YouTube hesabındaki bir maç görüntüsünde kenardaki illegal bahisleri görüyor musunuz? Sayın Başkan bana 'İllegal bahis reklamından ceza aldı' diyor. Ben ne yaptım? Milli maçı yayınladım. Orada tabela vardı, o tabeladaki benimle alakası olmayan Karadağ Federasyonu'nun reklamından RTÜK ceza verdi. RTÜK mahkeme değil, bir kurul. Kaldırdığımız cezalar da oldu. Öyle kararlar veriyorlar, saygı duyuyorum. Ama şu anda elimizde, şu anda olan bir maç var. İllegal bahis var orada. Beni bu konuda aşağılayan Galatasaray Başkanı'nın kendi kanalında illegal bahis var. Duruyor orada. Ben milli maç veriyorum, milli maçta bahis var diye RTÜK'ten ceza almışım. Kendi formasına aldığı bahis reklamıyla örneklendiriyor. Federasyona ben bugün yazı yollasam, haber sitesi bu desem, TFF polis ya da İç İşleri Bakanlığı değil ki. Siz bu şirketin illegal bahis şirketi olduğunu bilmiyor muydunuz? Onu yedik, bunu da mı yiyeceğiz şimdi? Para getirecek şirketin ne olduğuna bakarsın herhalde değil mi?" dedi.

Fenerbahçe'de aldığı görevin ardından insanların tepkilerinin büyüdüğünü belirten Ilıcalı "Fenerbahçe yöneticisi olduktan sonra tabii ki problemler yaşıyorum. Savcılığa abuk sabuk ihbarlar yapılıyor. Yarın öbür gün daha kötü şeyler gelebilir. Aklımızın almayacağı iftira da atılabilir. Ama korkum yok. Bugüne kadar defalarca maç verdim hiç böyle şeyler olmadı. Ama adalete de güveniyorum. RTÜK'ün cezası var, itiraz ettik. O cezanın da düzeleceğine inanıyorum. Hayatımda 1 lira bahisle işim olmadı. Karalanıyorum. Bunlar da bu işin parçası" dedi.

Fenerbahçe'nin geçen sezon Galatasaray'ı deplasmanda 1-0 yendiği derbi sonrasında yaşananlar hakkında konuşan Acun Ilıcalı, "Geçen sene Galatasaray - Fenerbahçe maçında başkanımız kutlamak için gitmişti. Dursun Özbek'in maçtan sonraki açıklamasını hatırlıyorsunuz. 'Yüreğin varsa gel' dedi. Meğerse zaten oradaymış. Bizim başkanımızın yüreği var zaten, 1 yıldır medeni şekilde konuşmak için çağırıyor. Bundan 1 ay önce kendi yöneticileri 'tartışmalı pozisyonlara bakalım' diye açıklama yaptı. Ben şimdi soruyorum. Teklif onlardan geldi değil mi? Biz de teklifi kabul ettik. Resmi açıklama yaptık. Kabul ettik. Kendisi beni aradı, hakem getirelim dedik. Diyalog ama uzuyor sürekli. Bir türlü hakem bulamıyorlar. Marcus Berg'i buluyorlar. '20-21 Kasım uygun' diye yazmış. Mesajı da burada. Milli takım arası yapacağız, Marcus Berg gelecek, tarihi de 21 Kasım denmiş. Burada bir şey belli olmamış mı yani? Galatasaraylılar, sizi de kandırmasınlar. Biz yöneticinizle zaman konusunda, hakem ismi konusunda anlaştık. Dedik ki milli takım arasında bunu yapalım. Aldığımız duyumlara göre İbrahim Bey ağır bir tepki ile karşılaşıyor. 'Ne yap, et o programa katılma' deniyor. Ben de tweet attım, milli takım arasında bakacağız dedim. 'Vay efendim böyle sinsilik olmaz' yazdı. Anlayamadım. Sonuç ne? Hop, kaçtılar... Erden Timur'un bir lafı var. 'Teraziden kaçan hırsızdır' diyor. Terazi kuralım diyen kendisi, kabul eden biz. Tarih, hocalar belli, yoklar" dedi.

Rakipleri Galatasaray lehine verilen hakem karalarından şikayet eden Asbaşkan Ilıcalı, "Neden kaçtılar? Yapı Ahmet, Mehmet değil. Sistem şöyle işliyor. Resti çekelim, kabul ederlerse kaçalım... Delikanlı gibi çıksanıza. Er meydanına çıksanıza. Biz hakemi getirdik. İtiraz edeceğiniz pozisyon varsa yollayın, isterseniz gelin dedik. Karşı taraftan ses yok. Getirdiğimiz hakem Mark Clattenburg. Şampiyonlar Ligi finali yönetmiş. Hakem yorumcusu olarak çalışıyor. Bu tabloyu görünce İbrahim Hatipoğlu'nun neden kaçtığını anladım. Milli maç arası itibarıyla Galatasaray'a 39 sarı kart yerine 23 sarı kart verilmiş. Toplamda 16 tane az sarı kart verilmiş. 3 tane kırmızı kart verilmemiş. Alanyaspor maçında zaten 10'uncu dakikada 10 kişi kalmalılardı. Galatasaray'ın kazandığı 3 golün iptal edilmesi lazım. Fenerbahçe'nin 6 tane penaltısı verilmemiş" dedi.

Galatasaray cephesinden yapılan açıklamaların algı oluşturmaya yönelik olduğunu belirten Acun Ilıcalı, "Trabzonspor - Fenerbahçe maçında faiş hataların yapıldığında hem fikiriz. Yapı ne biliyor musunuz? Sizin dünkü konuğunuz 'Trabzonspor'un maçta hakkı yendi' dedi. 'O maçta Trabzon katledildi' dedi. Siz iki tarafın da hakkı yendi diyorsunuz değil mi? İşte yapı bu. Yapı, Fenerbahçe'nin uydurma, ilk penaltı büyük uydurma, onu hiç saymıyor. Elden penaltı var, onu görmüyor. Trabzon katledildi diyor. Trabzon'u da yanına çekecek. Ben delikanlı gibi söyledim zaten. Dünkü maçta da bizim lehimize hata yapıldı. Becao'nun pozisyonu penaltı. Ama yapılan algı gibi o sırada maç 1-1 değil, 1-0. Biz adalet istiyoruz. Galatasaray yöneticileri ayrıcalık istiyor. Eyüp maçından sonra 'Bizim de oyuncumuz atılmalıydı ama...' demez misin? 'Eyüpspor'un da hakkı yendi' dedi mi? Yapı bu. Sadece kendisinin çıkarlarının üzerine konuşmalar, başka takımlarını yok saymalar. Eyüpspor Başkanı'nı düşün. Hakkı yenmiş, bahseden yok. Dün burada Fenerbahçe - Trabzonspor maçı için Trabzonspor'un da hakkı yendiği pozisyon var derken, karşı takım Trabzon'u katlettiler diyor. Gaziantep'in penaltısı verilmedi diyorum. Hep doğruyu kovalacağız. Biz Fenerbahçe'yiz, biz hakkaniyeti arıyoruz. Hep adalet peşindeyiz. Karşı taraf algı oluşturup federasyonu tehdit ederek hedef peşinde" dedi.

Galatasaray yöneticilerinin geçmişte yaptığı açıklamaları işaret eden Ilıcalı, "Abdurrahim Albayrak 'Elimizde VAR kayıtları var sezon sonunda açıklayacağız' dedi. Açıklanmadı. İnanılmaz bir iddia değil mi? Mantıksızlık var. Erden Timur 'Lig bitince her şeyi ortaya koyacağız' dedi mi? Açıklama yok. Sistem hep o. Onu, bunu yapacağız, hop yoksun. Bu tiyatronun bir parçası olmayacağız. Tiyatro bitti! Kendinizin yazıp, kendinizin oynadığı film bitti" dedi.

Yeni TFF yönetiminin niyetini olumlu bulduklarını belirten Acun Ilıcalı, "İlk baştan beri Federasyona güveniyoruz dedim. Biliyorum çünkü. Niyet kötü değil. Onlar da şaşırdı bu kadar hata nasıl olur diye. Galatasaray - Beşiktaş maçını bir seminere koy, o hakemler bir daha sahaya adım atamaz. 10 hata var, 10'u da bir tarafa" dedi.

Galatasaray Başkanı Dursun Özbek'in son zamanlardaki ifadelerine sert tepki gösteren Acun Ilıcalı, "Sayın başkan 'Vahim duyumlar var, kendimize saklıyoruz' dedi. Elinde vahim bir duyum varsa, bunu ortaya koymuyorsanız kusura bakmayın doğru bir insan değilsiniz. Niye saklıyorsun?" dedi.

Dursun Özbek'in açıklamalarında iyi niyet olmadığını belirten Asbaşkan "Federasyona güvenimiz kalmadı diyor. 'Seçim mi istiyorsunuz?' diye soruyorsunuz. Cevap ne? 'Seçim istemiyoruz' dedi. Oradaki mesaj ne? Eğer bir daha karşılıklı hata yaparsan seçim isteyeceğim diyor Federasyona. Sen 4 hatanın 4'ünü de Eyüp'ün aleyhine yapmalıydın diyor. Burada aba altından sopa gösteriyor. Ben federasyona güveniyoruz dedik. Tutarsızlığımız yok" dedi.

Eski Federasyon Başkanı Mehmet Büyükekşi'ye olan inançlarının zaman içerisinde bittiğini belirten yönetici "Sayın başkanımız, eski Federasyon Başkanına kendi açısından şans verdi. Süreç içerisinde inancını kaybetti. Baştan övüp sonra yerdiğim zaman tutarsız olmam. Eski Federasyon Başkanımız doğru şeylerle beraber yanlış şeyler de yapmış olamaz mı?" dedi.

Galatasaray'ın açıklamalarının adaletsizliğe göre değil takımın pozisyonuna göre şekillendiğini belirten Ilıcalı "İşler iyi giderken Galatasaray yönetimi 'sakin olalım' diyor. 'Fenerbahçe hep saha dışını konuşuyor' diyor. Ama sen benim RTÜK cezamı konuşuyorsun. Saha içi mi o? Geçen sene Galatasaray yönetimi Federasyona destek veriyor. Sonra bir gün puan farkı bir anda iniyor. Fenerbahçe 70 puanda, Galatasaray da 69 puanda. Destek verdikleri Federasyon için 'Tarihin en kötü Federasyon Başkanı Mehmet Büyükekşi'nin tüm kurullarıyla birlikte derhal istifa etmelerini bekliyoruz' diyor. Federasyona göz dağı. Geçen sene kulüpler seçim için imza topladı. Vermeyen takım kim, Galatasaray. Galatasaray 90, Fenerbahçe 86 puanda" dedi.

"Erden Timur'un meşhur 'Ligi bitirtmeyiz' açıklamasını yaptığı gün Fenerbahçe 23 puanda, Galatasaray 18 puanda. Hiçbir türlü hata kabulü yok. Federasyona şu anda baskı yapılıyor. Federasyon yönetimine tehdit var. Dünkü konuşma, yapının konuşmasıydı. 'Yapı kimmiş?' diyor ya hani Dursun Özbek. Bahsettiğim yapı maalesef sizsiniz. Tehdit ediyorsunuz, istediğinizi alamazsanız 'Sizi indiririm' diyorsunuz. Defalarca bu şekilde korku saldınız. Hakem karar verdiğinde 'Hangi ruh halindeydim, bilmiyorum' diyor hakem. Kasımpaşa maçında 'Hissettim' demişti hakem. O maçın 10 dakika öncesinde çizgide olan yüzde 100 penaltının verilmediğinde hem fikir miyiz? Oosterwolde ceza sahası çizgisinde düşüyor, kayıtlarda çizgide olduğu ve VAR'ın müdahale etmediğini herkes konuşuyor. 'Orada el yok, sizin çirkin eliniz var' diye resmi hesaptan yazı düşülüyor. Aslında kollanma dedikleri, Fenerbahçe'nin 2 penaltıdan 1'i verilmemiş, 1'i çıkıyor zaten. Hepsi algı operasyonu"

TFF'nin yabancı hakem konusundaki tutumunun kötü niyetli olmadığına vurgu yapan Ilıcalı, "Yabancı hakem istedik. Birkaç takım daha istiyor. TFF Başkanı da hayır dedi. Saygı duyuyoruz. Gitmek istediği sonuç aynı. 'Ben bu saçma hataları bitireceğim' diyor. Yabancı VAR'da hata da olsa karşılıklı olabilir diyoruz. TFF Başkanı bu konuda güvendiğine göre onun da bir bildiği var. Saygı duyuyorum. Adalet getirmek için çırpınıyorlar, uğraşıyorlar. O yüzden niyetinden şüphemiz yok. Karşı taraf adalet istemiyor. Ayrıcalık bitti, panik zamanı başladı" dedi.

Galatasaray'a Avrupa ve Süper Lig'de hakem kanaatlerinin farklı olduğunu belirten Ilıcalı, "Galatasaray Türkiye'de 87 maçta 5 kırmızı kart görmüş. Bu süreçte Avrupa'da 21 maça çıkmış. Gördüğü kırmızı kart sayısı 4. Fenerbahçe 87 maçta Türkiye'de 12 kırmızı kart görmüş. Fenerbahçe'nin Avrupa'da gördüğü kırmızı kart sayısı 39 maçta 1. Bir hakem Galatasaray aleyhine hata yaptığı zaman 3 ay maç almayacaksa psikolojik olarak o maça nasıl çıkar?" dedi.

"Dursun Özbek, Galatasaray'ın Avrupa'da çok başarılı olduğunu, Fenerbahçe'nin kıskandığını söyledi. Fenerbahçe Avrupa'da 46'ıncı sırada. Galatasaray 57'inci. Fenerbahçe'nin Avrupa puanı 42 bin, Galatasaray'ın 33 bin. Biz sizi zaten geçtik Avrupa'da merak etmeyin"

"Ben Federasyonu ziyaret etmenin ne zararı var anlamış değilim. Hakemlerle görüştüklerini, MHK Başkanı'nı köşeye çektiklerini düşünmüyorum. Federasyon kulüplerin Federasyonu. Yöneticilerimiz de zaman zaman gidiyordur. Bana kanal kanal geziyor diyenler, kanal kanal geziyor. İnsan kendisi gibi herkesi düşünürmüş"

"Hakem atamalarını Kulüpler Birliği'ne devreceklerini söylediler. Ülke için daha iyi olabilir diye düşünüyorum. Hakem konusuyla ilgili problem yaşamak istemediğini söyledi TFF Başkanı. Demeçleri hep bir şey yapma çabası. Galatasaray'ı kollamak istemiyorlar. Galatasaray yönetimi istediği kadar çıldırabilir"

"Hakem atamalarını Kulüpler Birliği'ne devreceklerini söylediler. Ülke için daha iyi olabilir diye düşünüyorum. Hakem konusuyla ilgili problem yaşamak istemediğini söyledi TFF Başkanı. Demeçleri hep bir şey yapma çabası. Galatasaray'ı kollamak istemiyorlar. Galatasaray yönetimi istediği kadar çıldırabilir"

"Yapılan faiş hataların bitmesi gerekiyor. Rakibimiz hakemler olmamalı. Bu konudaki çabamız sonuna kadar sürecek. Saha içi başka bir konu. Sayın Levent Tüzemen bir ay önce filan 'Ne yapısı. Yapı varsa Fenerbahçe, Galatasaray'ı nasıl yendi?' diyor. Hakikaten kahkaha attım. Sen beni 10 kişi bırakmışsın, 1 golümü saymamışsın. 'Nasıl yendi, yapı yok' diyorsun. Galatasaraylı algıcılara sesleniyorum. Bizim lehimize hata olduğu zaman yapı nerede demeyi bırakın. Biz lehimize hata istemiyoruz. Yapı zaten yıkılıyor merak etmeyin. Sistem şu anda sallanıyor. Vura vura indireceğiz. Aynı filmi yaşamayacağız. Bunun için sonuna kadar mücadele edeceğiz. Saha içindeki futbolcularımıza, hocamıza zaten güveniyoruz. Gözü kara bir başkanımız var. Güzel bir taraftar olarak, sponsor olarak takımı destekleyebilirdi ama taşın altına vücudunu koyarak bu yola baş koydu"

"Ben bir şeyden korkuyor olsam, bu işe girmem. Ben gayet saygılı konuşuyorum. Sorularla geliyorum. Karşıdan gelen cevaplar, 'Survivorcının sözüyle Federasyon hareket etmez'. 'Sponsor kardeşler'. 'Dominik'le Türkiye'yi karıştırdı'. 'Gitsin, mahallesinde oynamaya devam etsin'"

"Zorlu sezonu, şu sezonu, bu sezonu diyerek algılar oluşturuluyor. Fenerbahçe aşağı çekiliyor. Sonra hepimiz kardeşiz deniyor. Dostuz aslında. 4 puan fark oluşmuş, dost oluyoruz bir anda"

Acun Ilıcalı: "Bu konu tam anlamıyla mühendislik isteyen bir konu. İmzaladığınız kağıtlarla bir günde futbolcu almaya kalkarsanız batarsınız. Bu iş tamamen doğru futbolcuyu bulma ve ekonomisini oluşturabilme. Tabii illegal bahis sitesiyle değil. Amrabat ile ilgili mesaim 2 ay sürdü. Fiorentina ile görüşmeler, Amrabat'ın gelen teklifleri reddetmesi... Orada satranç var. Maliyetlere, proje geliştirerek, kulübüyle temaslar devam ediyor. Talisca tarafında da olumlu şekilde ilerliyoruz. Ama Talisca'yı aldık diyemem. Çünkü kulübümüze uygun şartlarla olursa bu transfer olabilir. Kulübü maddi olarak koruyarak Talisca'yı getirmeliyiz. Başkan, Fenerbahçe'nin 1 lirasını bile kendisinden daha önemli görüyor. Ben biraz daha agresifimdir, daha bonkörümdür. Başkanımız 'Acun bu, bizim kulübümüz değil' diyor. Öyle bir hesap kitap içindeyiz ki..."

"Derbide çok önemli bir rakibimiz var. Ne sürprizli yaşandı, ne şaşkınlıklar yaşandı. Beşiktaş geride kalmış gibi görünse de kadro kalitesi yüksek, ilk 11'i tehlikeli. İç sahada oynayacaklar. Beşiktaş taraftarı çok coşkulu. Orada ara ara maç seyrediyorum, orada maç seyretmek büyük zevk. İyi bir maç olacaktır. İnşallah hak eden kazanır"

"En-Nesyri için sözlü görüşmeler oldu. Sözlü görüşmelerin sonunda da açıkçası şu an kadromuzda öyle bir değişiklik istemiyoruz. Kadromuzdan hocamız çok mutlu. Kendisi de üzerine koya koya gidiyor En-Nesyri. Dzeko'muz Cenk'imiz var. Oğuz Aydın nasıl sahneye çıktıysa Cenk de sahneye çıkacak. Cengiz'imiz var, daha Bartuğ'u görmedik. Çok iyi, çok derin kadro kurduk. Bunun değerini sakatlıklarda, gördüğümüz için sarı kartlarda kırmızı kartlarda anlıyoruz. Bizim için iyi bir sezon. Taraftarımızdan tek ricamız, konsantrasyonu bozmadan bu sezonun o sezon olduğunu göstermek"

"En keyif aldığım maç, Trabzonspor maçı oldu. Son dakika golleri hep mutlu eder. Milli maçlardan da Çek maçı gelir, Hırvat maçı gelir. Son dakika gollerinin yeri ayrıdır. Trabzonspor bizi iyi ağırladı, teşekkür ediyoruz. Amrabat golü atınca, Hakan Safi vardı yanımda, her an bir yerleri kırabilir. Burak Kızılhan bana bir sarıldı, bende nefes falan kalmadı. Çocuklar gibi sevindik. Futbolda emeklerin karşılığını görmek mutlu ediyor"

"Sol bekte yeni bir oyuncu alacak mıyız, şüphedeyim. Kostic orayı tolere ediyor. Levent'in performansı bizi şaşırttı. Hocamızın takdiridir ama ben olsam kullanmam, benim fikrim o ama hocayla istişare ediyoruz. Cengiz tam non-stop forma giyeceği dönemde sakatlandı. Zor bir dönem. Elimden geldiğince yardım ediyor. Kendisi çok kaliteli. İrfan'ın sakatlandığı dönemde o da sakatlandı. Futbolda bu da var"

"Konuşmalarımın etkisi sorulduğu zaman, çok etkili değil diyen Galatasaraylı bir yorumcu var, sevgili Haluk. Ona mesaj yollamak istiyorum. Kendisi kulübünü çok iyi destekliyor, gözü kara yayın yapıyor. Şu konuda mutabık kalırsak, ben çok konuşulmuyorsam, dediklerimin bir etkisi yoksa sabah akşam Acun demesinler. Benim konuşmadığım 10 günde benden bahsedip, Acun'un etkisi yok derseniz değerli başkanlarınız gibi olursunuz"

"Okan Buruk ile arkadaşlık var. Ben kulübümü sonuna kadar savunacağım. O da teknik direktör, kulübünü savunacak. İnsanlar arkadaşlık dostluk gibi kavramlardan uzaksa anlamsız tepkiler veriyorlar. Konu Fenerbahçe olduğu zaman kimseyi tanımam, tanımamaya da devam edeceğiz. Arda Turan için de çok şey söylendi ama Galatasaray'dan puan aldı, takımı aslanlar gibi mücadele etti. Bu konular hep böyle bir fitne sokalım, insanlar düşman olsun. Düşman olmak diye bir şey yok, ayrı görüşte olabiliriz. Ben arkadaşım diye Fenerbahçe'nin çıkarlarının önüne koymam, hiçbir zaman da koymam. Kendisi de bunu biliyor zaten. Niye düşman olayım? Galatasaraylı arkadaşlarım yok mu, düşman mı görüyorum. Benim isyanım Galatasaray Kulübü'nü yönetenlere, ben niye Galatasaray taraftarına düşman olayım. Benim arkadaşlarım, yakınlarım var. Ben gözümü Fenerbahçe için kararttım. Buradan yeni filmler, tiyatrolar çıkmasın"

İrfan Can Kahveci özel bir futbolcu. Kulüpte kalmakla ilgili tüm çabalarını gösterdi. Transferinde destek olmuştum. O kalmak istiyor, biz kalmasını istiyoruz. Anlaştık diyebiliriz. İmza atılmadı. Menajeriyle görüşüyoruz. Osayi için de aynı şekilde. Tadic kalacak diye düşünüyorum. Dzeko da aynı şekilde. Dzeko'nun Fenerbahçe'de olması bizim için bir şans. Kriz anında Dzeko yani... Çok şanslıyız.

İrfan Can Kahveci benim için çok özel, Fenerbahçeliler için de öyle, çok iyi Fenerbahçeli. Kulüpte kalmak için tüm çabaları gösterdi. Başkanımız onu çok seviyor. Benim de transferinde çorbada tuzum oldu. Yönetici değildim ama konuyu çözmek için başkanımız sorumluluk vermişti. Fenerbahçe'de efsanelerden biri oldu diyebiliriz. O kalmak istiyor, biz tutmak istiyoruz. İmza belki atılmadı ama tatlı bir menajeri var, onunla konuşuyoruz.