MHK Başkanı Zekeriya Alp, 2019-2020 sezonunun ilk yarısını değerlendiriyor.
Alp'in açıklamalarından Ajansspor'un derledikleri şöyle:
MHK Başkanı Zekeriya Alp, 2019-2020 sezonunun ilk yarısını değerlendiriyor.
Alp'in açıklamalarından Ajansspor'un derledikleri şöyle:
Bizim basın toplantısı yapmama kararımız farklı bir algı oluşturdu. Bugün bir arada olmanın faydalı olacağını düşündük. Sayın Nihat Özdemir başkanlığında oluşan TFF’de 4 Temmuz tarihinde MHK’ye atandık. Verdikleri destek için teşekkür ediyoruz. Hakem camiasına hizmet etmiş kurul arkadaşlarımızla birlikte çalışmalara başladık. 6 ay gibi bir sürede görülmeyen birçok işe imza attık. Bunları paylaşmak istiyorum.
Uilenberg ile anlaşma yaptık. Önemli isimlerle eğitim kadromuzu güçlendirdik. Eğitim kadromuzdaki arkadaşlarımızla birlikte bireysel koçlar adadık. Maç izleme çalışmaları hakemlere ciddi bir katkı sağladı. Genç hakemlerin takibini sağladık. VAR sisteminin ikinci yılında çok önemli bir proje gerçekleştirdik. Hakemlerin tamamını taradık. 10 VAR ve 3 AVAR hakemi daha ligin ikinci yarısında görev yapabilecek duruma getirdik. Oyun kuralları konusunda güncel kalmaları için hakem ve gözlemcilere testler gönderiyoruz. Online olarak cevap alıyoruz, eksikleri gideriyoruz. Bu çalışmayı getiren Oğuz Sarvan’a teşekkür etmek istiyoruz.
Kadın hakemler 2 ve 3.Lig’de görev almaya başladı. Sırada yeni projeler var. O projeleri de hayata geçireceğiz. Tartışmalı pozisyonların videolarının hakemlere gönderilmesi, aylık toplantılar, eski futbolcuların hakemliğe kazandırması ve eğitimcilerin eğitimi seminerleri gibi çalışmalara imza attık.
Kadromuzda çok tecrübeli hakemler var. Ama yaş sınırı sebebiyle kariyerlerinin sonuna gelecek. O yüzden genç hakemlere önem verdik. Yeni arkadaşları da alt liglerden kazandırmak istiyoruz. Yeni bir jenerasyon yaratmak zorundayız. Bu konuda adımlar attık. Az görev yapan hakemlerin daha fazla tecrübe kazanmasını sağladık. Her maçın altından kalkacak hakem havuzunu geliştirmeye başladık. Biraz sabır edilirse meyvelerini toplayacağız. FIFA kokartlı hakemlerimizin daha fazla maç yönetmesi bizi onurlandırdı. Hakemlerimiz 38, gözlemcilerimiz ise 35 maç aldı.
"VAR sistemini adalet için getirdik"
Ali Palabıyık kardeşimizin Şampiyonlar Ligi’nde maç yönetmesi bizi onurlandırdı. Daha da fazla maç yönetmesini arzu ediyoruz. Teknik adamların, görevlilerin, hakemin kararı sonrası aşırı itirazlarla sahaya müdahil olmaları, bulundukları alanları terk etmeleri, seyirciyi galeyana getirmeleri tasvip etmediğimiz bir tutum. Hakemleri rencide edecek her harekete karşıyız. Bu konuda taviz vermeyeceğiz. Tüm çabalarımız en az hata ile maç yönetilmesi ve VAR’ın uluslararası alanda olduğu gibi kullanılmasını sağlamak.
VAR sistemini adalet getirmesi için getirdik. Avrupa’da da VAR kaosu yaşanıyor. Teknik adam ve yöneticilerden şikayetler geliyor. VAR tam olarak yerleşmedi. Bu da tartışmaları getirdi. İlk yarıda VAR’dan 738 pozisyon incelendi. Bu konuda bir azalma söz konusu. En önemli gelişimi inceleme konusunda görüyoruz. 70 olan kontrol sayısı 43’e indi. Bu anlamda UEFA standartlarına doğru gidiyoruz. Geçen yıl sahada 23 karar değişirken bu yıl 4 olarak gerçekleşti. Hakemlerimiz sistemi iyi kullanma konusunda adımlar attı. 93 olan toplam müdahale sayısı 63’e düştü. Geçen yılki 123 gereksiz incelemeyi çıkardığımızda VAR hiçbir şeye karışmıyor algısını değiştiriyor.
Penaltı konusuyla başlamak istiyorum. Sezon içinde Malatya’da bir penaltı tekrar edilmedi. İzmir’de tekrar edildi. Öncelikle bunun nedenini söylemek istiyorum. VAR uygulamasından önce hakemlere söylenenler belli. Hakem açık ve bariz bir ihlal varsa tekrarlatmalı. Ama çok dikkat çekici bir şey yoksa izin vermeli. Bu uygulama VAR geldikten sonra da devam etti. Premier Lig’de oynanan bir maçta kaleci belli bir miktarda çıkmasına karşın hakem tekrar ettirmedi. İki pozisyon arasında bir fark olduğunu göreceksiniz. Kalecinin çıkması konusunda fark var. Hakemlerimiz doğru kararlar verdi.
Kendi aramızda konuştuk. Hakemin takdirine bırakılmayacak bir teknoloji var. Bütün ülkelerde düzeltme yoluna gidildi. Önümüzdeki seminerde bunu konuşacağız. Bu haklı talebi değerlendireceğiz. Kalecinin hareketini VAR vasıtasıyla kontrol edeceğiz. Çizgi Teknolojisiyle yapılacak bu.
"Dünya Kupası'nda hakem ülkesine döndü"
VAR konusunda bizde yanlış algı var. Hakem sahada bir olay olduğunda VAR’a bakmak istemiyor gibi bir imaj vardı. Hakem pozisyonu izleme gereği duymadı, hakem VAR çağırmasına gitmek istemedi gibi şeyler var. Sadece VAR ile ilgili yurt dışından gerekli şeyler anlatıldı. 5-6 tane medya mensubu katıldı. Gereği kadar üzerinde durulmadı. VAR ile ilgili teker teker anlatacak değilim. Hakemin VAR’a gitmesi için prosedür var. Hiçbir hakem VAR davet ettiğinde gitmemezlik edemez. Dünya Kupası’nda ise bunun tersini gördük. Ama öneriye uymadığı için o hakem ülkesine döndü.
VAR kayıtlarının açıklanmasında bir manipülasyon var, ortaya çıkaralım düşüncesi var. VAR’da görev yapanların hepsi arkadaş olmayabilir. Hem ses hem de görüntü kaydının olduğu ortamda ne kadar manipülasyon yapılabilir? Bu ortadadır. Gözlemci raporumuz, UEFA ile uyumlu bir şekildedir. Yusuf Namoğlu ve kurullarına teşekkür etmek istiyorum. Murat Ilgaz’ın da emeği var. Gözlemci, maçta yaptığı gözlemleri oradaki sorulara cevap verip A,B,C,D gibi yanıtlar veriyor.
Maçta yapılan bütün disiplin ve teknik olayların hepsini ayrı bir şekilde yazıyor. Sonunda da hakemin kararına katılıp katılmadığını işaretliyor. Gözlemci bir not vermiyor. Yazılım tarafından nota çevriliyor. Olmayan bir penaltıyı vermişse 25 puan otomatikman düşüyor. Gözlemci verdiği notları bilmiyor. Hakemle gözlemci arasındaki duygusal ilişki ortadan kalksın diye böyle bir şey yapıldı. Çok objektif olduğunu düşünüyorum. Bu da atamalarda etkili oluyor.
Bir takım sıkıntılarımız var. Bunlardan biri sayısal durum. VAR hayatımıza girdi. VAR, pilot gibi. Yetişmesi gereken bir şey. Hakem kadromuz yeterli ve standart. Ama VAR uygulaması için yetersiz. Her hafta zor zor bunları tamamlıyoruz. Yusuf Namoğlu başka bir çözüm bulmuştu ona eleştiri geldi. Aynı hakem 1 gün sonra VAR’da maça çıkıyor diye eleştirilmişti. Bu konuda sıkıntı yaşıyoruz. Bazı hakemleri her maça veremiyorsunuz. Bu hakemler zor maçlara daha fazla çıkmak zorunda kalabiliyor.
"Atamalarla ilgili kriterler var"
Bizim yaptığımız yazılıma göre kriterleri aktardık. Otomatik atama yapılıyor ve biz bunu kontrol ediyoruz. Ama Süper Lig ve 1.Lig’de farklı uyguluyoruz. Bilgisayarı kontrol amaçlı kullanıyoruz.
Bir hakem ataması yapıyoruz. O hakemle ilgili sisteme giriş yaptığımızda önümüzde gerekli bilgiler gelir. Bilgisayar kullanımımız kontrol amaçlıdır. Hakemlerin not ortalamasını da görebiliyoruz. 43 tane hakemimizin aldıkları maçların notlarını görüyoruz. Sarı ve kırmızı olanlar beklemeye girmiş hakemler. Sarı ve kırmızı olan hiçbir notun arkasında başka rakam görülmüyor. Çünkü bu hakemler bir hafta sonra maça çıkmadı. VAR hakemliği dahil. VAR hakemi bulamadığımız için ya aynı hakemi verecektik ya da en kabul edilebilir hatayı yapan hakemi verecektik. Böyle durumlar da oluyor.
Hakemin çıktığı maçları görüyoruz. VAR hakemliği 6 üzerinden değerlendiriliyor. Görevini normal yapmış anlamına geliyor. Malatyaspor-Rizespor maçının görüntülerine baktığımızda pozisyonlar sisteme yükleniyor. Atamalar yapılmadan önce o hafta izleyerek değerlendirmeler yapıyoruz. Bu görüntüleri de yayıncı kuruluştan alıyoruz. Bu görüntülerin kalitesinin iyi olduğunu da söyleyebiliriz. Biz atamayı maçın skoruna göre değil, sisteme göre yapıyoruz. Cezalı olan hakeme bir hafta sonra görev yaparsak hakemler de takipçisi oluyor.
Her hafta hakemlere Perşembe günü form gidiyor. 5 tane soru geliyor. O gün akşama kadar gönderiliyor. Hem kendilerine hem de hakem kurullarına iletiliyor. Hakemlerin sürekli olarak güncel kalmasını sağlıyoruz. Herhangi bir maçta, maçın sonucunu ilgilendiren bir karar verildiğinde… Ya da tartışılan bir pozisyon olduğunda bütün hakem ve gözlemcilere bir formla gerekli bilgileri gönderiyoruz.
UEFA, ucuz penaltı olmasın diyor. Herkesin kabul edebileceği bir şey olsun. İtme konusunda bunun şiddeti bir yerde yazmıyor. Ne kadar itme ile penaltı verilir, verilmez tartışılıyor. Topun düşüp düşmemesi yıllar önce önemliydi. Topun oyunu etkilemediği sürece üzerinde durulmuyordu. Bariz şeylerin üstünde duruyordu. UEFA’nın biraz toleransı var savunma oyuncularına.
Serdar Aziz – Vida pozisyonu?
VAR hakemi ne gördün diyor? Hakem ikili mücadele diyor. VAR hakemi de bakıyor, kararın ne olması gerektiği konusunda aynı fikirde olmayabiliyorlar. Ama söyledikleri prosedüre uygun. Ortada art niyet yok.
Var hakemi ne gördün diye sorar. Hakem de kısa bir tanım yapar. Oyuncular mücadele halinde diyor. VAR hakemi de kontrol ediyor. Evet böyle bir mücadele var diyor. Hakemler o anda öyle karar verebiliyor. Bizim kurul olarak düşüncemiz farklı olabilir.
Altınordu Başkanı benim çok yakın arkadaşım. Sayın Başkan, Ali Koç ile 30 yıllık hukukumuz var diyor. Benim de Mehmet Özkan ile arkadaşlığım var. Burada durumu etkileyen bir şey var mı? Onu düşünmek gerekiyor.
İngiltere’deki uygulama doğru. Açık ve bariz hata olduğunda VAR işe karışacak. Sana göre bana göre değil. Bizde ise bunun tartışmaları var. Bir de VAR’ın handikapları var. İşin içine birden farklı kişi girince yorum farklılaşıyor. İlave yardımcı hakemliği de aynı şekilde kalktı. VAR sisteminde de sıkıntılar var. Aynı görüntüye bakıp farklı yorumlar yapan yorumcular var. Biri penaltı, diğeri değil diyor. İtme, tutma, formadan çekme durumu biraz da insanın sübjektif görüşlerine kalıyor. Temel hata birden fazla kişinin bu işe karışıyor olması.
Ligin ikinci yarısında İngiltere’deki gibi oluruz diyemem. IFAB’ın bir karar çıkması gerek. Hakemin kendisinin görmesi gerekir deniliyor. Bu dünyada da tartışma konusu.
"Keşke VAR olmasaydı"
VAR’ın dünyadaki tek başarılı uygulaması 2018 Dünya Kupası oldu. Onun dışında her yerde tartışmalar var. Ben de Dünya Kupası’ndan sonra olumlu düşünmeye başladım. Şu anda keşke olmasaydı hakemler daha az konuşulurdu
Atama ile ilgili bizim bir sistemimiz var. Hiçbir kulübün ya da skorun atamalara etkisi olmuyor. Benim de içimde bir sürü şey. Konuştuğumuz şeyler gündem yaratıyor. Bugüne kadar hakem hatalarından şikayet etmeyen takım yok. Bu puanı hakem arkadaşlar eve götürmüyor. O puan nereye gittiyse o kişiler de konuşsun. O konuda şikayet etmiyorlar. VAR hakemliğiyle sahadaki hakemlik arasında farklı bir durum var. Teknolojiye yatkın arkadaşlar VAR hakemliğini daha iyi yapıyor. Bazı arkadaşlarımızı özellikle VAR’a vermek istemeyebiliyoruz. Bir sonraki dönemde ayrı bir VAR kadrosu olmasını arzu ediyoruz. İtalya uygulamaya başladı. İnşallah biz de seneye böyle bir şeye geçebiliriz.
Bazı hakemler VAR sebebiyle bazı kulüplerle sorunlu oluyorlar. Alper Ulusoy ile Halis Özkahya’yı yan yana getirmemeye çalışıyoruz. VAR kadrosu kısıtlı. Bizim yorganımız biraz kısa. Bir taraftan çekince diğer taraftan açık kalıyor. Sizler de hep açık taraflara bakıyorsunuz (gülerek).
Her hafta konuşmak doğru değil. Medyada sağduyulu arkadaşlar var. Hepsi değil tabi. Ama sağduyulu davranan arkadaşlara buradan teşekkür ederim.
Hakemlerimiz doğruyu bulma konusunda çaba gösteriliyor. VAR’daki gelişimin belgeleri ortadadır.VAR sistemini adalet getirmesi için getirdik. Avrupa’da da VAR kaosu yaşanıyor. Teknik adam ve yöneticilerden şikayetler geliyor. VAR tam olarak yerleşmedi. Bu da tartışmaları getirdi. İlk yarıda VAR’dan 738 pozisyon incelendi. Bu konuda bir azalma söz konusu. En önemli gelişimi inceleme konusunda görüyoruz. 70 olan kontrol sayısı 43’e indi. Bu anlamda UEFA standartlarına doğru gidiyoruz.
Geçen yıl sahada 23 karar değişirken bu yıl 4 olarak gerçekleşti. Hakemlerimiz sistemi iyi kullanma konusunda adımlar attı. 93 olan toplam müdahale sayısı 63’e düştü. Geçen yılki 123 gereksiz incelemeyi çıkardığımızda VAR hiçbir şeye karışmıyor algısını değiştiriyor. Hakemlerimiz doğruyu bulma konusunda çaba gösteriliyor. VAR’daki gelişimin belgeleri ortadadır.
Doğru kullanım konusunda mesafe kat ettik. Ancak oyunun soğuması konusunu henüz çözemedik. Premier Lig’de dahi yaşanan bir sorun. Zamanla giderilmesini sağlayacağız. Ülkemizde hakemlik yapmak zor bir görev. Futbolun paydaşları olarak bu zor görevi daha da zorlaştırdık. Bir taç, bir korner için bu kadar açıklama yapılmadı, senaryolar üretilmedi. Getirdiğimiz bu teknolojiyle hakemleri daha fazla tartışılır hale getirdik. Dünya standartlarındaki çizgiye bile yorumlar yaptık.
Uluslararası alanda kabul görmüş tüm pozisyonlar senaryoya dönüştürüldü. Futbolun paydaşlarıyla yaptığımız bir görüşmeyle ilgili senaryo üretenler, bu görüşmenin doğruyu bulma çabası olduğunu hiç düşünmedi. Suçlu ilan edildik. Ortalığı yangın yerine çevirmek isteyenler Türk futboluna zarar veriyor. Hakemlere, adil maç yönetin dışında ne söylemişliğimiz olabilir? Herkesi mutlu edecek bir kural mı üretmemiz gerekiyor? Hakemlerimizle görüştüğümüzde suçlu ilan edildik.
"Ali Koç, Zorlu'da 'İkna oldum' dedi"
TFF Başkanımızın daveti ile Ali Koç ve Semih Özsoy ile olan görüşmede MHK Başkanı olarak görüşmemize gelelim. IFAB raporu, hakemlere görev verilmemesi, penaltı gibi konuların gündem getirilmesi ve herkesi rahatsız edici boyutlara ulaşması gibi konular. Fenerbahçe’nin Alanyaspor maçıyla ilgili bir başvurusu olmuştu. Ali Koç tüm çekincelerini bize anlattı. Biz de neler yaptığımızı bilinecek şekilde kendilerine anlattık. Oğuz Sarvan ve Ünsal Çimen ile atamaları yapıyoruz. Pozisyonu irdeledik ve kural hatası olmadığına karar verdik.
Gazeteci bir arkadaş kural hatasıyla ilgili bir soru sordu. Biz de Fenerbahçe’nin bir başvurusu olmadığını ve kural hatası olmadığını gazeteci arkadaşa izah ettim. IFAB’a bilgi amacıyla arkadaşlar soru sorarlar. Yeni kurallarda ve gelişen kurallarda bu rutin bir işlemdir. Elimde gelen mailin Türkçe ve İngilizcesi vardı. Türkçe olarak maili okudum.
Kural yazıcı dediğimiz IFAB’ın başındaki arkadaştan gelen görüşü okudum. Yazılı şekilde kural hatası olmadığını ifade ettik. Semih Özsoy da taçla ilgili IFAB görüşünü sordu. Kural hatası kapsamında olmadığını anlattım. Fenerbahçe maçlarını yöneten hakemlerin görev almamasıyla ilgili de konuştuk. Her hafta her hakeme maç verme gibi durum söz konusu olamaz. 2 ligde de 18 tane hakeme görev verme durumumuz var.
Çok iyi maç yöneten arkadaşları kenarda tutuyorum. Atama sistemimizi anlattım. Görev alan arkadaşların VAR’da görev aldığını anlattım. Biz her hafta hakemlere maç veriyoruz zannedilmiş. Böyle bir durum söz konusu değil. Ödül ve ceza boyutu var. 5-8 arasında hakemlerimiz cezaya giriyor ve görev alamayabiliyor. VAR’da hata varsa hakemlerin ceza aldığını söyledim. Ödül varsa ceza da olması gerekir. VAR ile ilgili bir ceza veriyorsak, Avrupa’nın tüm ülkelerinde olduğunu anlattık.
Sayın Ali Koç bu konuşmamdan sonra “İkna oldum, teşekkür ederim” dedi. Bundan sonra da başka başkanlarla görüşmeye hazırım. Adil ve tarafsız olduğumuzu herkese eşit olduğumuzu anlattım. Toplantının yeriyle ilgili tartışmalara saygı duyarım. Ama adaletin mekanı olmaz.
"Farklı düşüncede olsaydık Zorlu'yu seçmezdik"
Başkan Nihat Özdemir ile birlikte gittik. Orada görevliler, valeler var, kamera görüntüleri var. Gizli saklı bir şey yapmadık. Bazı arkadaşların düşündüğü tarzda bir anlayış yok. Farklı düşüncelerle gitmedik. Zaten öyle olsa oraya gitmezdim. Zorlu, herkesin hareket halinde olduğu bir yer. Keşke Zorlu’da toplantıyı yapmasaydık. Nihat Başkan’a sorun o da gereken cevabı verir.
Hakemlerle görüştük. Sadece Tarık Ongun’u çağırmadık. Otorite zaafına karşın uyarmamıza rağmen gerekli müdahale yapılmadığı için fikir alışverişinde bulunduk. Rutin olarak pozisyonları değerlendirdik. Hakemlerimizle her zaman pozisyonları tartışırız. Standart bir karar yakalayabilmek için görüşürüz. Bu rutin görüşme, sorgulama, baskı olarak yansıtıldı. Hakemlerimizle görüşürüm. Bunun için kimseden izin de talimat da almam.
Fenerbahçe maçlarıyla ilgili önümde bir liste var. O listeyi toplantıda aynen aktarmıştım. Fenerbahçe, Gazişehir maçını 5-0 kazanmış. Hakem iyi maç yönetmiş. Olmayan bir pozisyonu vermiş. Dinlendirildi. Başakşehir –Fenerbahçe maçı ve hakem Halil Umut Meler. 85 puan sınırı var. O notun üstünde bir not almış. VAR kararıyla düzeltilen bir pozisyonu var. Notu iyi olmasına rağmen dinlendirildi. Trabzonspor ile Fenerbahçe arasındaki maçta Fırat Aydınus süper yönetti, sonrasında Antalya maçını yönetti. Ceza veriyorsak ödül vermek lazım.
Alanyaspor ile Fenerbahçe arasındaki maçı Halil Özkahya yönetti. Çok iyi not aldı. Alanyaspor’un Fenerbahçe’yi yendiği maçtır. Ertesi hafta Beşiktaş ile Başakşehir arasındaki maçta VAR’da görev almış. VAR’da da hakeme ihtiyacımız var. 10-12 civarında VAR hakemi devreye girecek. Hemen sonrasında Fenerbahçe ile Ankaragücü arasındaki maçı Abdülkadir Bitigen yönetti. 2 tane bari hatası var ve Fenerbahçe maçı kazanmış. Hatası var ve dinlendirilmiş. Fenerbahçe maçı kazandı diye maç mı vermeliydik?
Galatasaray’ın maçını Cüneyt Çakır yönetiyor. Harika yönetiyor ve üst düzey bir maç alıyor. Ertesi hafta Göztepe-Kayseri maçında görev alıyor. Fenerbahçe ile Antalyaspor karşılaşıyor. Yaşar Kemal Uğurlu görev yapıyor. Sonrasında görev veriyoruz.
Fırat Aydınus ve Bülent Yıldırım, en üzüldüğüm olaydır. Üzüntülerimi o gün olan arkadaşlar hatırlar. Ben FIFA kokartlarını almaya mecbur oldum. Ben almasam FIFA alacak. Eğer ki FIFA o kokartları alırsa sayımızı düşürme riski vardır. Bunu kendilerine anlattım. Üzülerek de olsa FIFA kokartlarını aldık. Bu bir görevdir. Görevi yaparsın, sonrasında genç arkadaşlara bayrağı teslim edersin. Bu iş böyle devam eder.
Halis Özkahya, doğrudur. Koşamadı. Sonrasında tekrar davet edildi ve o koşuyu başarıyla tamamladı. Sonrasında görev aldı. Biz elimizden gelen hassasiyeti gösteriyoruz. Eğitimi önemsiyoruz. Sıkıntımız elbette var. En önemli konulardan biri; alt liglerden hakem bulma şansını yaratmamız lazım. Bu konuyu önemsiyoruz. Üzerinde durduğumuz 9 hakemi de Antalya’daki seminere davet ettik. Umarım bu arkadaşlar da başarılı olurlar ve üst liglerde görev alırlar.
Çok önemli hatalar yapan arkadaşlar görev almama durumuyla karşılaşıyor. Maç alamamak nedir? Para kazanamamak. Dünya futbolunda olduğu gibi, bizde de hatalar yapılıyor. Kırmızı kart olması gereken pozisyonda hakem farklı bir karar verebiliyor. Maalesef. Hataları çok aşağılara çekebilme şansımız var. Daha iyiyi yakalayacağız inşallah.
Ali Koç ile ticari bir ilişkiniz var? Yönetici olsanız siz nasıl reaksiyon verirsiniz?
Geçtiğimiz Aralık ayında Koç ile yaptığımız çalışmada 30 yılı doldurduk. Yurt dışında bana farklı kapılar açtı. Böyle bir çalışmamın olduğunu Nihat Başkan’a söyledim. Böyle bir durumum var dedim. O da olabilir. En büyük sponsorumuz Arçelik dedi. Ben de öyle görevi kabul ettim.
Ali Koç ile hiçbir zaman karşı karşıya gelmedim. O toplantıda ilk defa bir araya geldik. Karşılıklı fikir alışverişinde bulunduk. Bunun etik olup olmamasıyla ilgili ne diyebilirim ki? Bu durum neden toplumu o kadar ilgilendiriyor? Benim firmam 3 gün önce kurulmuş bir firma değil. 41 yıldır kurulmuş bir firma. Şirketimin bir ticaret hacmi var. Sadece orayla iş yapmıyorum. Bence etik. Bununla ilgili ne gibi bir sonuç çıkarmak istiyorsunuz? Benim gibi bir sürü iş yapan yöneticiler var. Bunun gündeme gelmesi bence çok enteresan ve tuhaf. Hiç de hoş olmayan bir görüntü ortaya atılmaya çalışılıyor.
Yurt dışında da VAR ile ilgili çok büyük gelişmeler olabiliyor. VAR ile ilgili sıkıntılar orada da göze batıyor. Gelişmeler bize de yansıyacak. En basiti; kalecinin çizgi üzerindeki durumu. Çizgi teknolojisini orada kullanmak istiyoruz. Buna benzer birçok gelişmeyi sizler göreceksiniz.
Hiçbir hakem, futbolculara küfür edemez. Böyle bir şey söz konusu olamaz. Olursa gerekeni yaparız. Volkan Bayarslan ile ikinci bir Var hakemi ilave ettik. Mete Kalkavan ile birlikte çağırdım.
VAR hakemi çağırıyorsa hakemin mutlak suretle gitmesi lazım. Burada ne konuşuluyor? Hakem, hakem, hakem. İş maçın kritiğinden çıktı, farklı yerlere gidiyor. Özellikle belli televizyonlarda böyle şeyler oluyor. Ben bir iş adamıyım. Bir görevi yere getirmeye çalışıyorum. İşimi, evimi, tatili bırakarak yapıyorum. Tatil günleri maçları izleyip not alıyorum. Nelerle karşı karşıya kalıyoruz? Ne diyebilirim ki? Bir onurlandırılacak şeyler beklerken, reyting aşağı, reyting yukarı!
Hakemlerin üstünden büyük paralar kazanıyorlar. Bu gidiş iyi bir gidiş değil. Gerçekler yazılsın. Ama hakaretlere varan durumla karşı karşıya kalınca insanda şevk kalır mı? Biz emek, mücadele ortaya koyuyoruz. Zamanımızın büyük bölümünü bu işe ayırdık. Her ay seminerimiz, toplantılarımız var. El insaf diyorum! Benimle ilgili varsa bildiğiniz bir şey anlatsınlar. Mertçe, delikanlıca anlatın.
Bize moral verecek, güç katacak hareketlere ihtiyaç var. Biz sadece bir figüranız. Biz hakem camiasına bir gelişim, genç bir nesil kazandırmak için varız. Bu mücadeleyi sonuna kadar götüreceğiz.
Madem ki bu mücadeleye soyunduk, en sonuna kadar en iyi şekilde yapmaya çalışacağız. Herkese söz veriyoruz. Bunun dışında bir beklentimiz yok. Bu camiaya bir şeyler kattığımıza inanıyorum. Gelecek günlerde bu katkımız çok daha fazla olacaktır.
Her soruya cevap vermeye kalkarsak işin içinden çıkamayız. Pozisyon pozisyon tartışırsak olmaz. Geçmişte bir çok hata olduğunu söylüyoruz. Hakemler hata yapıyor. Biz de neden yaptığını soruyoruz. Tüm sorulara tek tek cevap veremeyiz.
Sezon başında VAR ile ilgili bir eğitim vermeyi düşündük. 6 basın mensubu arkadaş vardı diye hatırlıyorum. Bu eğitime bütün arkadaşları davet ettik ama 6 kişi geldi. Dünyanın en iyi isimlerini bu eğitimi vermeye davet ettik. Katılım sayısı çok azdı. Bunu çözeriz. Herkese ulaşması gereken davetiyeyi ulaştırırız. Belli bir çizgiye kadar bu eğitimi en iyi şekilde vermeyi düşünüyoruz. Birçok konuda ayrıntılı şekilde basın mensuplarını bilgilendirmek istiyoruz. En kısa zamanda ne yapılması gerekiyorsa öyle bir birlikteliğe karar vereceğiz. Özel bir anlaşma var. TFF bir kurumla anlaştı. Belli bir para ödeniyor. Biz veremiyoruz.
Derbiyi neden Cüneyt Çakır yönetti?
Çıkan haberler doğrudur. Fenerbahçe-Beşiktaş maçına kimi vereceğimizi haftalar öncesinden hazırlıyoruz. Halil Umut Meler o maça hazırlandı, doğru. İki takımın yenilgisi kamuoyunda yer etti. Halil Umut Meler’i hazırladık. O maçta böyle bir durum olunca kararı değiştirdik. Cüneyt Çakır ve ekibini bu maça verelim. İki kulüp sıkıntılı. Rahat bir maç olsun dedik. Halil Umut Meler’i de zor durumda bırakmayalım dedik. O yüzden de Cüneyt ve ekibine derbiyi verdik.
Sezon başında VAR ile ilgili bir eğitim vermeyi düşündük. 6 basın mensubu arkadaş vardı diye hatırlıyorum. Bu eğitime bütün arkadaşları davet ettik ama 6 kişi geldi. Dünyanın en iyi isimlerini bu eğitimi vermeye davet ettik. Katılım sayısı çok azdı. Bunu çözeriz. Herkese ulaşması gereken davetiyeyi ulaştırırız. Belli bir çizgiye kadar bu eğitimi en iyi şekilde vermeyi düşünüyoruz. Birçok konuda ayrıntılı şekilde basın mensuplarını bilgilendirmek istiyoruz. En kısa zamanda ne yapılması gerekiyorsa öyle bir birlikteliğe karar vereceğiz. Özel bir anlaşma var. TFF bir kurumla anlaştı. Belli bir para ödeniyor. Biz veremiyoruz.
Bir hakeme görev veriyoruz. Ertesi hafta görev almıyorsa büyük bir ihtimalle VAR’da görev alıyor. Spor programlarını çok fazla izlemiyorum. 1-2 tanesini izliyorum. Bütün televizyon programlarını izlemediğim için hakem yorumcularının Türk futboluna nasıl katkı sağladığını söyleyemem. Bahsedilen kanallarla ilgili yorumlar ortada. Ben yeni bir tartışma yaratmak istemem.
Bülent Yıldırım ve Serkan Çınar kararı için ne düşünüyorsunuz? Neden böyle bir karar alındı? Hakemlerde baskı oluşturmaz mı?
Bülent Yıldırım yaşını doldurmak üzereydi. Mart ayında yaşı dolmuş, talimatlarda uzatılması söz konusuydu. Her iki hakemin performansı değerlendirildi. Her iki hakem de bu değerlendirmelerde son sıralardaydı. Bu arkadaşlarla konuştuk. Oğuz Bey ile birlikte davet ettik. “Sizleri bu sezon kadromuzda düşünmüyoruz. Sebebi de budur” dedik. Kendilerinin istifa edip daha iyi anılarla ayrılmasını istedik. Ama Bülent de Serkan da bunu yapmadı. Performans 1, yaş 2. Gerekçe bu.
Her şeyi dikkate alıyoruz. Basın mensuplarının önerilerini de dikkate alıyoruz. Kimsenin endişesi olmasın. 2020 yılının tüm spor ailesi için mutlu geçmesini diliyorum. Herkese teşekkür ediyor ve saygılar sunuyorum.
VAR kayıtları açıklanmayacak. VAR kayıtlarını biz bile bilmiyoruz. Çok acil, çok ilginç bir durum söz konusu olursa o zaman buyurun bize açıklayın deriz. Bir haber çıktı, ortalık duman oldu. En iyisi VAR kayıtlarının açıklanmaması.
-TFF Başkanı Nihat Özdemir'in “Kamuoyunun vicdanı rahatlamalı” şeklindeki VAR açıklaması için ne diyorsunuz?
Zekeriya Alp : Başkanımızın bir dil sürçmesi olmuştur.
Fırat Aydınus başarılı bir sezon geçiriyor. Birkaç kez ufak tefek hataları oldu, olmadı değil. Sanıyorum 1,5 senesi var hakemliği bırakmaya. Son zamanlarında hakemlik yapan arkadaşlardan beklentimiz fazla. Genç arkadaşlara ağabeylik yapmalarını bekliyoruz. Beklentilerimizi kendilerine aktarıyoruz. Gençlerimize eğitim ve moral amaçlı destekleri olmalı. Maçlarındaki birliktelikleri önemli. Hakemler maça tek başına gitmiyor. Ekiplerinin iyi bir ortam içinde olması ve birbirleriyle iyi anlaşması lazım. Aralarında sıkıntı olmaması lazım.
Halil Umut Meler ile ilgili mecbur olduk. Elimizde atanabilecek hakem kalmadı ve Meler’i verdik. Kendisiyle de konuştuk. Bundan böyle de böyle bir görev vereceğimizi zannetmiyorum.
Üstüne basa basa söylüyorum. Yalnız başıma kimseyle, hiçbir başkanla görüşmem. Ancak; Nihat Başkan olursa görüşürüz. Beni bu sezon arayan kulüp başkanları oldu. 1. Lig’de mücadele eden takımların başkanları ya da teknik sorumlular oluyor. Penaltı verilmedi, kırmızı kart gösterilmedi gibi ifadeler kullanıyorlar. Biz de, “MHK’ye yazı yazın. Görüntüleriniz varsa da yollayın” diyoruz. Biz, 2 ve 3. Lig kulüplerine yazı yolladık. Bu bir otokontrol oluyor. Bize uzak olan hakemleri de kontrol etme şansı yakalıyoruz. Ama genelde kulüp başkanları pek beni aramıyor.
Fatih Terim ile olan fotoğrafımız görevde olmadığımız bir döneme rastlıyor. Bodrum’da bir dernek bizi davet etmişti. Ben görevde değildim. Tarihi de bellidir o resmin. Ne diye kızayım? Sosyal medya istediği gibi hareket ediyor. Ne diyeyim?
Futbolu bırakan eski futbolcular VAR hakemi olabilir mi?
Mevcut VAR kadrosu tamamıyla faal olan hakemlerden oluşan bir grup. Hakemliği bırakmış arkadaşların VAR kadrosuna alınması konusunda bir çalışmamız oldu. Mesela; 2 arkadaşımız hakemliği bırakıyor. O hakemliği bırakan arkadaşı, eğer VAR’da başarılı ise bu tip hakemlere görev verme çalışmamız var. Bunu sezon sonuna doğru değerlendireceğiz. Kulüplerin borçlarıyla ilgili duruma ise cevap vermek yanlış olur diye düşünüyorum.
Hakemlerle yaptığımız görüşmede 5 konu mu var? O konularla ilgili düşüncelerini aldık. Sonrasında bi ne düşünüyoruz? Bunları gayet güzel şekilde konuştuk. İletişim ile ilgili haklısınız. Türkiye’de böyle toplantılara ayda 1 devam edebiliriz.
Halis Özkahya ile ilgili bir görüşmemiz olmadı. Ben Beşiktaş’ta yöneticiyken Güney Kıbrıs takımı ile Beşiktaş karşılaşmıştı. Gelmemişlerdi. Keşke tüm takımlarımız Avrupa’da üst turlara çıksa. Umarım bu başarıları yaşarız.
Bütün hedefimiz hakemlerin kararlarında, görev aldıkları maçlarda standardı yakalayabilmeleri. Ana hedefimizin bu olması gerek. Penaltı vuruşuyla ilgili bir maçta alınan karar farklı, öbür maçta alınan karar farklı. Bunu bir standart haline getirmek gerek. Eğitim yapmamızın sebebi bu. Hakemler yabancı dil bilsin. Ama bunu bir kenara bırakıyorum, önce Türkiye’de maç yönetecek iyi hakemler bulalım. Sonrasında Avrupa’da yönetecek hakem bulalım. Önceliğimiz Türkiye’de başarılı maç yönetecek hakemler bulmak.