Yıldız isim için şok sözler: Onu görünce gözlerim yuvalarından oynadı!

29.01.2018 - 09:23 | Son Güncellenme: 29.01.2018 - 09:23

Yıldız isim için şok sözler: Onu görünce gözlerim yuvalarından oynadı!

Uğur Meleke, Mehmet Yılmaz ve Rüştü Reçber, Trabzonspor Fenerbahçe maçını değerlendirdi.

UĞUR MELEKE ‘İYİ MÜCADELE’DEN FAZLASI YOK'

Ülkenin en iyi 5 takımından ikisi karşı karşıya geliyor, sahadaki 22 adama bakıyorum ve aralarında “yetenekli” diye tarif edebileceğim birilerini arıyorum. Savaşçı çok, mücadeleci çok. Ama yetenekli diyebileceğin yalnızca Yusuf-Abdülkadir, belki biraz da Aatıf! Bu işte bir gariplik yok mu sahi? Maçları artık 0-0 da değil, ellerinden gelse “eksi bir-eksi bir” bitirmeye çalışacak bu antrenörler mi katkı yapacaklar Türk futboluna?Sosa, Valbuena, Soldado kulübede... Neredeyse maça 11 Souza-11 Kucka’yla çıkacak bu hocalar, ülkenin en muteberleri. Çalımbay dün Süper Lig’de 452’nci, Kocaman 451’inci maçlarına çıktılar. Aybaba 566, Vural 529, Karaman 436... Siz ülkeye dilediğiniz kadar yıldızları transfer edin, antrenör yetiştirmedikçe bu kısır futbollara mahkum olacağız hep.

Maç, ikinci yarıda nihayet biraz hareketleniyor; çünkü Yusuf görünmez bir devre oynayınca Çalımbay mecburen sokuyor Sosa’yı! Kocaman da mağlup duruma düştüğü için sokmak zorunda kalıyor yeteneklilerini. Maçın özeti de bundan ibaret zaten: Yeteneklilerin girmesiyle hareketlenen bir devre. Bir Abdülkadir sihri, bir de duran topla yazılan tabela. Hepsi bu. Mainz’ın eski menajeri Martin Schmidt, şöyle bir savunma yapmıştı zamanında: “Biz orta sınıf bir takımız. Büyük antrenörlerin ilk tercihi kalite olur. Benimse atletizm. Çünkü tek şansım bu.” Kocaman ve Çalımbay’a soruyorum: Sizin başka bir şansınız yok mu peki? Yönettiğiniz takımlar, büyük takımlar değil mi? İyi futbol, iyi futbolcuyla mı oynanır, yoksa yalnızca mücadeleciyle mi? Artık lütfen maç sonlarında “iyi mücadele ettik”ten başka bir şey söyleyin bize. Lütfen...

RÜŞTÜ REÇBER 'YETENEKLER KONUŞTU'

 Fenerbahçe uzun zamandır kaybetmediği rakibi Trabzonpor’a karşı bir taraftan kadrosundaki sakatlıkların dezavantajını yaşarken diğer taraftan da rakibinin üst sıralardan kopmamak için ortaya kayacağı yoğun mücadele ile uğraşmak zorundaydı. Tabii ki dün akşam çok zor bir karşılaşma olacağı belliydi. Maç başladığında ise ilk 25 dakika tamamen Fenerbahçe’nin üstünlüğüyle geçen bir görüntüdeydi. Sarı lacivertli takımın bu oyunu hem savunma anlayışıyla hem de hücum anlayışıyla hem de rakibi oynatmama düşüncesiyle ortaya çıkan bir performanstı.

İSMAİL KAÇIRMASAYDI...

Sahada eksik olan tek şey, etkisiz son paslar ve son vuruş beceriksizlikleriydi her iki takımın. Ev sahibi olmasına rağmmen Trabzonspor bile Fenerbahçe’nin oyundaki hakimiyetini ancak maçın 30. dakikasından sonra engelleyebildi. Hatta maçın kendileri adına en net pozisyonunu da kaçırdılar. Fenerbahçe soyunma odasına eğer o pazisyonda İsmail topun kontrolünü iyi yapabilseydi galip durumda gidebilirdi. Ancak ilk yarıdaki performans Fenerbahçe adına iyi değildi. Beklenen Fenerbahçe’den uzak bir haldeydi. Rıza hocanın oyuna Sosa’yı alması Trabzon’un çehresini değiştiren en önemli hamleydi. Jose Sosa, hem oyun kurmada hem de futbolcularla pas alışverişindeki kalitesini sahada o kadar iyi sergiledi ki ilk yarıda hiç etkili olamayan Burak ve Abdülkadir gibi isimleri de devreye soktu.

ŞAMPİYONLUĞA YETMEZ

Ve nitekim Burak’la atılan gol, ikinci yarıdaki futbolun karşılığı olarak görülmeli. Aykut Kocaman, oyuna müdahale etmek anlamında Valbuena ve Eljif Elmas’ı sahaya sürdü. Ve bu değişiklikler Fenerbahçe’yi olumlu anlamda etkiledi.BU esnada Trabzonspor’un tehlikeli ataklarına karşı koymaya çalışırken diğer taraftan da gerekli üretkenliği sahaya yansıtmaya çalıştılar. Ve bunda da yine bir duran toporganizasyonundan attıkları golle başarılı oldular. Fenerbahçe, Süper Lig’deki belki de en zor deplasman maçına çıktı. Futbolun doğrularını zaman zaman izlettiler ama eksik oyuncularının sahadaki yokluğnu da aradılar.Beraberlik Fenerbahçe için iyi bir sonuç denilebilir ama Trabzonspor için iyi olmadı. Fenerbahçe eğer şampiyon olacaksa bu futboldan daha fazlasını sergilemeli.

MEHMET YILMAZ 'ŞAŞIRTTI!'

MAÇ başlamadan hemen önce “esame listeleri” geldiğinde, şaşırdığımı söylemeliyim. Mehmet Topal, Skrtel ve Neto’nun yokluğunda, stoper olarak görünüyordu. Şöyle düşündüm: Ligin ilk yarısında da bu kombinasyon denenmiş ve çok başarısız olduğu görülmemiş miydi? Buna fazla takılmadım, çünkü listede alışık olmadığım ikinci ismin bulunduğu yeri görünce, gözlerim yuvalarından oynadı! Hasan Ali Kaldırım, Josef’in kader arkadaşı rolüne soyunmuştu.Sonra Aykut Kocaman, televizyon ekranına çıktı ve amacının Trabzon’u şaşırtmak olduğunu söyledi.

Şaşırdılar mı? Muhtemelen evet, benim kadar şaşırmış olmalılar. İşe yaradı mı? Neredeyse yarıyordu! Fenerbahçe’nin, devre arasında soyunma odasına galip olarak gitmemiş olması futbolun bir cilvesi sayılmalı. Bütün ilk yarı boyunca Trabzonspor, defans arkasına atılacak toplara yetişecek Burak’ı aradı ama o ofsaytta durmaya kararlıydı. İkinci yarıda bunu iki kez yaptılar, birinde golü de buldular. İkinci yarı, Trabzon’da Sosa değişikliğiyle başladı. Yusuf ile Sosa yanyana oynasa, bu takım daha iyi top yapmaz mıydı? Kocaman oyundan memnundu ki değişiklik için önce gol yemeyi, sonra 60. dakikanın gelmesini bekledi. Hasan Ali çıkarken, Eljif oyuna girdi. Buna da şaşırdım. Hiç oynamamış Eljif yerine, Oğuz Kağan daha doğru bir seçim olmaz mıydı?
Ya da en başında Oğuz ile başlayıp, Eljif ile devam etmek? Eljif’i ilk kez seyrettik. Şimdilik söyleyebileceğim “ümit verici” olduğu ama bu düzeydeki bir yarışma için henüz olmuş sayılmaz.Bir not da hakem için: Maçın 15. dakikasında, Perreria, Alper’e ciddi sakatlığa da neden olabilecek şekilde bastı. Sarı kart hakemlerin cebine ne için konuluyor? Trabzon cephesinin psikolojik savaşı belli ki işe yaramıştı! Josef’in golden sonra sarı kart gördüğünü de hatırlarsak!

(Spor Arena)

Senin için hazırladığımız haberler