Yeni Mesut Özil konuştu: "Beni babam keşfetti"

01.10.2017 - 11:06 | Son Güncellenme: 01.10.2017 - 11:06

Yeni Mesut Özil konuştu: "Beni babam keşfetti"

Geçtiğimiz sezon Gaziantepspor'un son maçlarında sahaya çıkan ve bir de gol atan genç oyuncu, altyapıdaki hocasının tavsiyesi üzerine üç arkadaşıyla birlikte Göztepe'nin yolunu tuttu. Göztepe'de A takımla idmanlara çıkan, U14'ten beri Genç Millî Takımlarda forma giyen ve oyun stiliyle Mesut Özil'e benzetilen genç futbolu adayı, bugünlere gelmesini ise kendisini keşfeden babasına ve ilgilerini üzerinden eksik etmeyen babasının arkadaşı hocalarına bağlıyor. TFF’nin yayın organı Tamsaha’daki röportaj şu şekilde:

1 Ocak 2001 Gaziantep doğumlusun. Nasıl bir çocukluk geçirdin?

Genelde futbola ilgili geçti çocukluğum. Çünkü babam eski futbolcu; amatör olarak oynamış. Beni hep halı saha maçlarına götürürdü. Ondan gördüm her şeyi…  Babam bir halı fabrikasında tasarım yapıyor. Annem ev hanımı. Üç kardeşiz biz. Bir ağabeyim var; 19 yaşında. Bir de benden 5 yaş küçük kız kardeşim var. Kız kardeşim okuyor; ağabeyim hem okuyor hem de çalışıyor.

Baban nerede oynamış?

Babam Mehmet Hasip Bakan, Gaziantep'te Camcıoğlu diye bir amatör kulüp var; orada 6 yıl oynamış. Futbolu biliyor, futbolun içinde. Bendeki yeteneği o görmüş ve "Futbolcu olur" demiş. Ağabeyim 11-12 yaşında oynuyormuş ama babam bakmış bir şey olacağı yok, "Bırak sen" demiş. Hissetmiş babam. Kız kardeşim de maçları izlemeyi çok sever.

Öğrenim hayatın hakkında bilgi verir misin?

Okula devam ediyorum. Lise son sınıfa geçtim. Daha sonrasında BESYO'ya gitmek istiyorum. Bu sene sınavlarım var. İnşallah kazanırım. Babam küçüklükten beri futbol oynamamı istiyordu. 10 yaşında Gaziantepspor'un altyapısına gittim. 4 sene oynadım. Sonra U14 Millî Takımı'na seçildim. U15, U16 ve U17'de oynadım.

Gaziantepspor'da nasıl bir altyapı eğitimi aldın?

Önceden sistem çok iyiydi. Hocalar çok ilgileniyordu. Güzeldi benim için. Bize çabuk düşünüp, çabuk oynamayı öğrettiler. "İlk gördüğüne ver. İlk topu iyi başla. İyi başlarsan devam eder" diyorlardı. Takım oyununu öğretiyorlardı.

Bugün Göztepe'nin altyapısında forma giyiyorsun. Gaziantep'teki altyapı sürecinin ardından Göztepe'ye transferin nasıl gerçekleşti?

Gaziantepspor'daki hocalarım, Göztepe A takımına geçti. Başkanla konuştular ve bizim alınmamızı istediler. Tahsin Tam Hocama çok teşekkür ediyorum. Tahsin Hocam, Tamer Tuna Hocama söylemiş. Beni aradı ve "Gelmek ister misin?" dedi. Ben de kabul ettim. Benden başka Doğanay Kılıç ve Nabil Gilas'ı da transfer ettiler. Gaziantep'te hep beraber oynamıştık. Üçümüz transfer olduk Göztepe'ye…

Göztepe'deki altyapı eğitimi nasıl? Genç yaşta transfer yapan bir oyuncu olarak fark görüyor musun?

Ben artık sadece A takımla idmanlara çıkıyorum. İdman süreleri uzun, daha zor ve daha disiplinli… Benim için zor geçiyor. Yeni yeni çıktığım için alışma sürecindeyim. Zamanla o seviyelere alışacağımı biliyorum. Korku ve heyecan ilk başlarda vardı. Aslında bu heyecanın ilk bölümünü Gaziantep'teyken atmıştım. Çünkü Gaziantepspor ile geçen sezon Süper Lig'de ve Türkiye Kupası'nda birkaç maçta A takımda oynadım. Beşiktaş'ın şampiyon olduğu maçta oynadım. Antalyaspor'a karşı oynadım. Rize maçında kadrodaydım.

Tamer Hocayla konuştun mu?

Evet konuştum. "Sana güveniyoruz, gençsin; başka şeylerle ilgilenme" diyor bana. Çok ilgileniyor benimle.

A takımda forma giymek nasıl bir duygu?

İlk kez sahaya çıkmak beni çok heyecanlandırmıştı. Ziraat Türkiye Kupası'nda Trabzonspor'a karşı sahaya çıkmıştım. Hocam bana 15 dakika görev verdi. Heyecanlandım, korktum. Ama sonra korkuyu da heyecanı da yendim. İster istemez hata da yapıyorsun ama tekrarlamıyorsun. Beşiktaş'ın şampiyonluk maçında 82. dakikada oyuna girdim. Bu yaş grubumda A takıma çıkan bir tek ben varım.

Ekstra çalışıyorum ama golcü orta saha olarak ekstra çalışmıyorum. Biraz ofansif olduğum için gole yakınım. Ofansif özelliklerim, defansife göre daha iyi.

Seninle birlikte futbola başlayan birçok arkadaşın futbolcu olamadı. Ancak sen bugünlere kadar geldin ve Genç Millî Takımlarda oynuyorsun. Bugün baktığın zaman arkadaşlarından neyi farklı yaptın da futbolcu olabildin?

Hoca yönünden şanslıydım. Babamın arkadaşları hocalarımdı. Şans derken, beni yakından takip ediyorlardı. İdmandan çıktıktan sonra babamı arıyorlardı. "Serkan eve geldi mi?" diye soruyorlardı. Bu yüzden de dışarı çıkmak biraz zor oluyordu. Şimdi anlıyorum ki, hepsi benim iyiliğim içinmiş. Beni çok iyi takip ettiler. Bir de ekstra çok çalışıyordum. A takıma çıktığım için fitness yapabiliyordum mesela. Millî Takım'a çıktığım için de profesyonel sözleşme imzalayabildim. Bu da benim için şanstı.

Millî Takımlara yabancı bir oyuncu değilsin. U14, U15 ve U16 Millî Takımlarında 25'in üzerinde forma giydin. Millî Takım kamplarını bize nasıl anlatırsın?

Bana gurur veriyor. O kadar kişinin arasından seçilmek gurur verici. O formayı giyince insan hırslanıyor. Kendi takımımızdan daha çok koşuyoruz. Millî Takım bizi ateşliyor adeta.

U14, U15, U16 yaş grubu; gelişme grubuydu. Ama şimdi U17'den itibaren yarışmacı olduk. Her şeye daha fazla dikkat etmemiz gerekiyor. Bunu daha iyi anlıyoruz. Daha çok çalışmamız gerekiyor. Artık yarışmanın içindeyiz. Çek Cumhuriyeti'ne karşı forma giymiştim daha önce. Onları yenmiştik.

Millî Takım düzeyinde böylesine büyük turnuvalarda forma giymek, dünya futbol piyasasının da vitrinine çıkmak anlamına geliyor. Emre Mor, Cengiz Ünder, Çağlar Söyüncü gibi örnekler var. Bu durum seni nasıl motive ediyor?

Onların bizi izlemeleri insanın çok hoşuna gidiyor. İnsan sahada daha çok dikkat ediyor. Sadece futbol adına değil, davranış ve karakter olarak Türk Millî Takımı'nı temsil ediyorsunuz ve bunlara da çok dikkat etmeniz gerekiyor.

Bugün durup düşündüğünde ve ileriye baktığında kendini nerede görmek istiyorsun? Hedeflerin neler?

İspanya Ligi… Çocukluğumdan beri hep bu ligde olmak istedim. Barcelona'ya karşı özel bir ilgim var. Çok çalışmam gerekiyor tabiî bunun için…

Ay-yıldızı Genç Millî Takımlarda göğsünde taşıyan bir oyuncu olarak; A Millî Takım hakkında neler düşünüyorsun?

İnşallah bir gün orada olurum. Ben takımım için elimden geleni yapmaya hazırım. Hocam şans verirse gereğini yerine getiririm inşallah. Gençlerin daha çok A Millî Takım'a gidiyor olması da bizi daha çok heyecanlandırıyor, motive ediyor. Hocalar artık gençleri düşünüyor.

Her genç oyuncunun kendisine örnek aldığı isimler vardır. Sen kendine kimleri, hangi özellikleri sebebiyle örnek alıyorsun?

Mesut Özil'i örnek alıyorum. Oynayış tarzım ona benziyor. Küçüklükten beri de sevdiğim bir oyuncu. Teknik olarak beni ona benzetiyorlar. Sol ayak tercih ediyorum; o da sol ayak…

Kendinde bulduğun eksiklikler neler?

Çabukluğu eksik buluyorum. Bunu çalışmam lâzım. Sağ ayağım da eksik. Onun için de çalışıyorum. Kafa vuruşlarımda sorun var. Bunu düzeltmem gerekiyor.

Boş zamanım çok yok. Tesiste kalıyorum. Haftada bir gün iznim var. Onda da arkadaşlarımla buluşuyorum. Ailem Gaziantep'te yaşıyor. Bayramda izin varsa onların yanına gidiyorum. Hobilerim Play Station'da futbol oynamak. Arkadaşlarımla dışarda basketbol da oynuyorum. Kitap okuyorum. Ama kitabı kitaplıkta değil, internette okuyorum. Okuduğum kitaplar da genellikle futbol üzerine oluyor. En son Alex Ferguson'un kitabını okudum.

Bizim unuttuğumuz, senin eklemek istediklerin var mı?

Var, golümü de yazalım… Süper Lig'de geçen sezon Antalyaspor'a karşı gol attım. Son maçımızdı. Küme düşmemiz kesinleşmişti. Hoca gençlere şans verdi. İlk 11'de oynadım. 86'da oyundan çıktım. Bir gol attım. Antalyaspor'a 4-1 yenilmiştik. Dönen topu takip edip gol atmıştım.

Senin için hazırladığımız haberler