VAR olmasaydı Oğuz Sarvan, İzmir'deki evine dönerdi!

Bülent YILDIRIM

Zirveyi yakından ilgilendiren haftanın en önemli müsabakasında Galatasaray-Trabzonspor ile karşılaştı. Baştan sona tempolu ve heyecanlı bir maç izledik.

Saracchi’nin Abdülkadir Parmak’ın umut vadeden atağını engelleyen taktik faulüne karşı gördüğü sarı kart doğruydu. Hemen iki dakika sonrasında, Abdülkadir Ömür’e yapmış olduğu faul ise 2.sarı kartı gerektiren nitelikte değildi.
Sosa’nın ortasında kaleci Okan’la havada yüksekten buluşan top öncesinde, Donk’un Da Costa’ya temasında penaltıyı gerektirecek nitelikte bir itmesi olmadığını düşünüyorum.

Feghouli’nin kendisine arkadan kontrolsüz şekilde temas eden ve sarı kart gören Da Costa’ya yapmış olduğu 'reaksiyonel' tabanla vurma eylemi kırmızı kart gerektiriyordu. Çok doğru VAR müdahalesiyle bu kırmızı kart geldi. Hakemin pozisyon anında Abdülkadir Parmak’ın arkasında kalıp perdelendiği için temas anını ve noktasını göremediğini düşünüyorum.

Daha sonrasında, yine bir VAR uyarısıyla verilen ve Donk’un Sörloth’un ayağına kontrolsüz darbesi sonucu gelen penaltı ve sarı kart kararı doğru uygulamalar idi.

Ekuban ve Belhanda arasında yaşanan ikili mücadele sonucu yere düşerken Belhanda’ya düşme anında temas eden Ekuban’ın rakibine yönelik kasti bir hamlesi olmadığını gördük.

Sörloth’un Marcao’nun göğsüne gelen geriye doğru kontrolsüz kol hamlesine verilen sarı kart yeterli idi. Şiddeti yüksek bir dirsek hamlesi söz konusu değildi.

Yine Hüseyin Türkmen’in ceza alanında Taylan’a kayarak yapmış olduğu faule Hakem Cüneyt Çakır tarafından tereddütsüz verilen penaltı kararı doğru idi.

VAR hakemi Ali Palabıyık yerinde müdahaleleriyle maça önemli katkı sağladı.

Türkiye’de “VAR uygulamasının varlığı” başta MHK Başkanvekili Oğuz Sarvan ve yakın mesai arkadaşları tarafından tartışıla dursun, ilk haftadan beri yapılan siyah beyaz hataların toplamı ve niteliği düşünüldüğünde, VAR’a şükretmesi gereken ilk kişinin kendisi olduğunu düşünüyorum!

Bu maçta eğer VAR uygulaması olmasaydı hem kendisi hem de ekibinin maç sabahında soluğu İzmir’deki malikanelerinde almış olacaklarını değerlendiriyorum!   

Fraport TAV Antalyaspor- Medipol Başakşehir maçında; Hakem Yaşar Kemal Uğurlu başarılı bir performans gösterdi. Demba Ba, Kudryashov’a penaltı gerektiren bir ihlalde bulunmamıştı. Kaleci Boffin’in topu tuttuktan sonra Skirtel tarafından itilmesi ve dengesinin bozulmasına verilen faul kararı doğru idi. Maçın 64.dakikasında Antalyasporlu Chico’nun kaleye vurduğu şut hakemin sırtından döndü. Bu şut sonucunda bir gol olmaması veya sağlık anlamında bir sorunun yaşanmaması hakemin şansı oldu.

Fenerbahçe-Göztepe maçında genç hakemlerden Bahattin Şimşek uzun bir süre sonra lige yeniden merhaba dedi. Ceza alanında Gustavo-Titi, Falette-Tripic, Jailson-Alpaslan ve Titi-Serdar Ali mücadelelerinde penaltı gerektiren net ve açık ihlaller göremedik, hakemin devam kararlarına katılıyorum.

Bir diğer pozisyonda Falette; kendi ceza alanında havadan süzülen topun koluna temasını engellemek için kollarını küçülttü, iyi niyetle aşağıya çekti ve kolu doğal haldeyken top koluna çarptı. Bir ihlal yoktu.

Serdar Aziz’in Tripic’in yüzüne kontrolsüz darbesi ve daha öncesinden rakibin topuğuna arkadan yapmış olduğu kontrolsüz faullerden dolayı iki sarı kartla ihracı doğru idi.

Müsabaka genelinde Hakem Bahattin Şimşek ve VAR hakemi Suat Arslanboğa’nın önemli kararlarda yanılmadıklarını ve başarılı kararlar verdiklerini gördük.

Çok güzel gollere imza atan Ferdi Kadıoğlu ve Soner Aydoğdu ile belki de 3 puanı getiren önemli kurtarışların sahibi kaleci Altay’ı kutluyorum. 

Türkiye Süper Ligi tarihinde, Temmuz ayında oynanan ilk resmi müsabaka olarak tarihe geçen Yukatel Denizlispor- Gaziantep FK maçında; düdükten sonra rakibi Kayode’yi ayak ve diziyle sportmenliğe aykırı yoklayan Mustafa Yumlu’ya gösterilen sarı kart doğru idi. Yumlu, 63’te Kenan Özer’e gecikmiş dikkatsiz bir hamlede bulundu. Pozisyon tek başına bakıldığında sarı kartlık bir pozisyondu.

Ancak, maçın hakemi muhtemelen topun yönünün karşı taç çizgisine doğru olduğu, kademede oyuncu olduğu ve harekette kayarak bir müdahale ve sertlik bulunmadığı, ayrıca 2.sarı kartın tartışılmaması gerektiği prensibini gözeterek bu ihlali oyuncu lehine yorumladı. Bu yorumuna saygı duyuyorum. Ancak, ligde zorlu bir durumda bulunan takımını eksik bırakmamak adına, hakemler oyun alanından çıktıktan sonra yine tartışmaların içerisinde yer alan Mustafa Yumlu’yu eleştiriyorum! 17’de harika bir kontrol ve şut çıkararak mükemmel bir gole imza atan Güray Vural’ı tebrik ediyorum.

Btc Türk Yeni Malatyaspor-Gençlerbirliği maçında hakem Abdülkadir Bitigen ve ekibi başarılı bir müsabaka yönetti. Maçtaki tartışmalı tek pozisyonda; Burundili Youssouf Ndayishimiye’nin topa vurduktan sonra; rakibine doğru sert şekilde ayak uzatan İbrahim Pehlivan’ın bilek üzeri yan kemiğine gelen ayak tabanı oldu. Sadece fotoğraf olarak temas noktasına bakarsak kırmızı kart resmi ortaya çıkmıştı ve hakem de sarı kart göstermişti.

FIFA ve UEFA’nın “oyuncu sağlığını korumak” önceliğinden dolayı bu resmi gören VAR hakemi Volkan Bayarslan, doğru ve yerinde bir müdahaleyle görüntüyü şiddet ve yoğunluk anlamında yeniden değerlendirmek üzere hakeme bir “izleme” önerdi. Görüntüyü tekrar izleyen hakem, hareketin futbolun doğasından kaynaklandığını ve bir şiddet ve yoğunluk olmadığını tespit ederek sarı kart kararında devam etti ve karar tüm saha unsurları tarafından kabul gördü. Başından sonuna doğru ve örnek bir uygulamaydı!

İttifak Holding Konyaspor- Çaykur Rizespor maçında ceza alanı içerisinde çok sayıda penaltı beklentisi oluştu! Hakem Fırat Aydınus’un bir pozisyon dışında yanılmadığını düşünüyorum. Hakemin son dakikalarda, Ömer Ali’nin ortasında topa elle müdahale eden Montasar Talbi için verdiği penaltı kararı “yüzde yüz doğruydu”. Samudio-Uğur mücadelesinde Uğur penaltı almak için kendi kolay yere bıraktı, hakemin devam kararı doğruydu. Yan ortada topa kafa vurmak için yükselen Jens Jöhnsson’un Dario Melnyak tarafından itilmesinin de bir penaltı gerektiren ihlal olduğunu düşünüyorum.

MKE Ankaragücü-Aytemiz Alanyaspor müsabakasında, Welinton’un Orgill’i yandan gelen pası tamamlamak üzereyken ceza alanı içinde düşürmesine verilen penaltı ve sarı kart kararı doğru idi. Pozisyonun “bariz gol şansı olduğu” ve topla oynama niyeti olmadan engellendiğine dair yorumlara katılmam ise mümkün değil. Zira, UEFA eğitimlerine göre yandan zeminden ya da havadan gelen toplarda, top kontrolü ya da kontrol olasılığından tam olarak bahsetmek mümkün değildir! Hakem yanılmadan umut vadeden atağın ceza alanı içerisinde topla oynama şansı olmadan engellediğine hükmederek penaltı ve sarı kart verdi ve güzel bir yorumda bulundu!

Hakem Halil Umut Meler’in Rivas’ın Mustafa Pektemek’i boynundan çekerek bozmasına vermiş olduğu penaltı kararı da doğru idi. Maçtaki en büyük hata; maçın 27.dakikasında ceza alanı içerisinde topa vurduktan sonra Bakasetas’a kayarak Atilla tarafından yapılan kontrolsüz faule penaltı ve sarı kart verilmemesi oldu. VAR hakeminin bu pozisyonda hakemi monitöre davet etmemesini de anlamlandıramadım!

Zira, eğer bu ihlal penaltı değil ise Galatasaray-Trabzonspor maçında verilen her iki penaltı kararını da kabul edebilmek mümkün olmayacaktır!

Kasımpaşa- Demir Grup Sivasspor maçında Jorge Fernandes’in Appindangoye’nin ayağına ceza alanında bastığı pozisyonda, ofsayt çizgisinin ekrana neden getirilmediğini anlamadık! Hakem Atilla Karaoğlan’ın 54’te topsuz alan faulü olarak değerlendirerek Florent Hadergjonaj’a gösterdiği ilk sarı kartı tartışmalı buluyor ve kendisini Emre’nin yanılttığını düşünüyorum. 62’de Hadergjonaj bir ikili mücadele esnasında topa iyi niyetle ve temiz vurduktan sonra havadan zemine doğal olarak düşen ayağı, rakibin ayağına geldi. Pozisyon sadece fauldü. Bu teması da yanlış değerlendiren hakem kendisine 2.sarı kartı göstermiş oldu! Kone’nin ofsayt gerekçesiyle iptal edilen golünde ofsayt kararı doğru idi.

30.haftanın kapanış maçında, Hes Kablo Kayserispor Beşiktaş'la karşılaştı. Maçın ilk çeyreğinde, Lens’in Henrique’nin umut vadeden atağını engelleyen sportmenliğe aykırı faulü ile Jedge’nin Elneny’nin alt baldırına arkadan yapmış olduğu kontrolsüz faullere sarı kart verilmesi gerektiğini düşünüyorum. Hakemin bazı faul kararlarında yanıldığını ve kolay fauller çaldığını da gördük. Rıdvan Yılmaz’ın Enver Cenk Şahin’e yapmış olduğu faulden sonra gerçekleşen basmada bir kasıt yoktu ve kart gereksizdi. Hakem Arda Kardeşler yanılmadı.

2.yarının hemen başında, Diaby’nin Kvrzic’in tendonuna yapmış olduğu tabanla basma eyleminin oyuncu sağlığını tehlikeye sokan ciddi bir faul olduğunu gördük.  Hakem uzak kaldığı için bu ihlali sağlıklı değerlendiremedi ve sarı kart gösterdi. VAR hakemi Atilla Karaoğlan, bu pozisyonu en azından “border-line” bir pozisyon olmasından dolayı hakeme bir izleme önermeliydi ve pozisyonda bir kırmızı kart çıkmalıydı diye düşünüyorum. Hasan Hüseyin Acar’ın kullandığı serbest vuruşun tekrarlatılması doğru olsa da hakemin bu tarz durumları daha iyi yönetmesi gerekirdi. Son dakikalarda kendi ayağından seken topun elle buluştuğu pozisyonda Sapunaru’nun penaltı gerektiren bir ihlali yoktu. Geceye Silviu Lung JR’ın kurtarışları damga vurdu.

Pazartesi gecesi biten maçlardan hemen sonra bu akşam lig yeniden başlıyor! Bu hafta da maçlarda aşırı yüklenmeye bağlı adale ve bağ dokusu sakatlıkları gözlemledik. Örnek olarak bir çırpıda Ayite, Podolski ve hakem Zorbay Küçük’ü sayabiliriz. Hepsine geçmiş olsun ve acil şifalar diliyorum. Maç programının yoğunluğu dışında, hava sıcaklıkları ve nem de cabası! Hem oyuncular hem de hakemler için dinlenme olanağı olmadan oynanacak bu haftaki maçlarda öncelikle tüm saha unsurlarına sağlıklı müsabakalar diliyorum!