UEFA hata yaptı, City 2 yıllık cezadan kurtuldu

14.07.2020 - 12:50 | Son Güncellenme: 14.07.2020 - 12:57

UEFA hata yaptı, City 2 yıllık cezadan kurtuldu

Hüseyin ÖZKÖK-AJANSSPOR

Uluslararası Spor Tahkim Mahkemesi-CAS’ın UEFA tarafından Manchester City’e verilen iki yıllık cezayı kaldırması ve 30 milyon Euro olarak açıklanan para cezasını 10 milyona indirmesi Avrupa futbolunun patronu için ağır bir yenilgi olurken tüm futbol dünyasında şok etkisi yarattı. 

Genel kanı, mali gücü olanın her zaman kazandığı ve Finansal Fair Play (FFP) kurallarının artık uygulanamaz hale geldiği yönündeydi. Bu kararla birlikte özellikle zengin ve büyük kulüplerin çıkarları yeniden önemli hale gelirken UEFA’nın kontrol ve ceza mekanizması büyük bir zarara uğradı. UEFA artık adeta katılımcılara sadece para sağlayan, ancak kendi kurallarını dahi tam uygulayamayan bir kurum durumuna düştü. City kararı gösterdi ki, FFP kriterleri ve buna bağlı olarak verilecek cezalardan fazla korkmaya gerek yok. Çünkü ciddi bir durum karşısında UEFA’nın elinin kolunun bağlı olduğu görüldü.

CAS, dün yaptığı ancak gerekçeli kararını henüz sunmadığı açıklamasında UEFA davasının bir bölümünün zaman aşımına girdiğini belirtirken diğer yandan kendilerine yeterli güçlülükte delil sunulmadığını belirtti. Yani aslında CAS bir yerde City için “Hayır, cezayı gerektirecek bir şey yapmadılar” demedi ve işin usulünde hata olduğunu belirterek, cezayı bozdu. City’e ise sadece UEFA ile işbirliği yapmadığı için ceza verdi ki bu da kulübün “Biz UEFA’ya reddedilemeyecek tüm kanıtları sunduk” savıyla çelişmekte.

 

Futbolun kirli yüzünü gösteren belgeler

Peki UEFA haklı olduğu bir davada neden kaybetti? Bunu anlamak için birkaç yıl geriye gitmemiz gerekecek: Futbolun kirli yüzünü, karanlık işleri ve ilişkileri ortaya çıkartan Football Leaks adıyla 2015 yılında internette ortaya çıkan Portekiz kaynaklı anonim bir ifşa platformu, futbolla ilgili gizli belgeleri, birbirini ardına kamuoyuna açıklamaya başladı. İlk belgeleri Portekizce yayınlayan platform, Aralık 2015’ten sonra birçok lisanın yanı sıra çoğunlukla İngilizce belgeler sunarak, yayınlarını sürdürdü. Ancak kimse, gerçek olduğu kuvvetle muhtemel bu belgelerin, kim tarafından açıklandığı hakkında bir fikri yoktu. Bunun yanında bu platformun varlığından çok az insan haberdardı. 2016 yılında der SPIEGEL dergisinden Rafael Buschmann, bu yolsuzluk belgelerini açıklayan kişiyle bağlantı kurmayı başararak, kendisiyle görüşmeye razı etti. 'John' takma adıyla Buschmann ile görüşmeye başlayan kişi, elindeki belgeleri kendisine vermeye başladı.

 

Mesut da Ronolda da vergi kaçırdı

Der SPIEGEL’in eline 2016’nın ilk yarısında 1.9 terebayt büyüklüğünde 18.6 milyon belge ulaşmıştı. Ancak bu büyüklükteki bir datayı sadece Der SPEGEL’in değerlendiremeyeceği açıktı. İşte bu imkânsızlık yeni bir gazetecilik oluşumunun ortaya çıkmasına ön ayak oldu ve European Investigative Collaborations (Avrupa Araştırma İşbirliği) kısa adıyla EIC hayata geçti.

Çeşitli ülkelerden 20 medya kuruluşuna mensup 80 gazeteci 8 ay boyunca belgeleri değerlendirdi. Sonunda 2 Aralık 2016 günü Der SPIEGEL dergisi, vergi kaçırdıkları belgelenen Mesut Özil ve Cristiano Ronaldo’nun fotoğraflarıyla çift kapak ile çıkan sayısında ilk Football Leaks belgelerini yayınladı ve böylece çok az kişi tarafından bilinen bu belgeler tüm dünyaya mal oldu. EIC oluşumunda yer alan diğer medya kuruluşları da kendi ülkelerinde aynı gün çeşitli belgeleri yayınladılar.Belgeleri yayınlayan Pinto yakalandıJohn ile görüşen tek kişi olan Rafael Buschmann ve EIC bu belgelerin yayınını daha sonra 30 yaşında ve Portekizli olduğu daha sonra anlaşılan Rui Pinto, 17 Ocak 2019’da Budapeşte’de yakalanana kadar, yayınlamayı sürdürdü. Bir süre sonra Portekiz’e iade edilen Pinto, şu sıralar ev hapsinde mahkeme gününü beklerken, Portekiz adaleti ile işbirliği yapıyor. Portekizli Pinto, başından beri belgeleri kesinlikle çalmadığını ve tüm dünyadan kendisine ulaştırıldığını iddia etmeyi sürdürüyor.

 

Sponsorluk hilesinden ceza kesti

Bu belgelerden bahsetmemizin nedeni ise UEFA’nın Manchester City’e verdiği cezayı Football Leaks belgeleri üzerinden vermiş olmasından kaynaklanıyor. Belgelerin Manchester City ile ilgili bölümünde City’nin 2012 ile 2016 yılları arasında piyasa değerinin çok üzerinde sponsorluk gelirleri elde ettiğini, fakat bu paraların kulübün Abu Dabili Patronu Şeyh Mansur bin Zayed Al Nahyan tarafından City’nin ana sponsoru olan BAE Milli Havayolu Etihad üzerinden, sanki paraları şirket ödüyormuş gibi, aktarıldığını kulüp içinden elde edilen orijinal email ve çeşitli dokümanlarla belgeliyordu.

 

UEFA belgelerin esas kaynağı Rui Pinto ile görüşmedi

2014 yılında bu belgelerin yayınlanmasının ardından UEFA soruşturma başlatmış ve hem Manchester City hem de aynı belgelerde benzer nedenlerle yer alan Katar sermayesinin sahip olduğu PSG’ye para cezaları vererek, kadrolarını 25’ten 21’e düşürmüştü.

UEFA soruşturma açmasının ardından der SPIEGEL ile temasa geçerek, City’e ait belgelerin kendilerine verilmesini istedi. Ama SPIEGEL, bu isteği reddettiğini belirterek, belgelerin esas kaynağı olan Rui Pinto ile temasa geçilmesini talep ettiğini açıkladı.

UEFA müfettişleri,  tüm federasyon ve konfederasyonlarla işbirliği yapmak istediğini belirtmesine rağmen, Rui Pinto ile temasa geçmedi ve cezayı ellerinde sağlam olduğuna inandıkları kanıtlar üzerinden kestiler.

UEFA hukukçularının hem bir bölümü zaman aşımına uğramış hem de 'kanunsuz' bir şekilde elde edilmiş belgeler üzerinden ellerinde orijinali olmadan açtıkları dava ve verdikleri cezanın CAS’tan bu nedenle geri dönmüş olma ihtimali oldukça yüksek.

Senin için hazırladığımız haberler