Türk futbolunda Squid Game 3. Madde zamanı!

KENAN BAŞARAN
 
Türk futbolu, dünyayı kasıp kavuran Squid Game dizisine ne kadar da çok benziyor! Kulüp başkanlarından TFF Başkan ve yöneticilerine kadar tüm varlıklılar, hayattan zevk almak için sanki bir çocukluk oyunu oynuyor.

Oyunu kurgulayan oyuncu! 

Dizideki oyuncular, borç batağındaki fakirler veya iflas etmiş, batırmış beyaz yakalılar. Hepsine, bir oyun içinde ‘adil bir yarış’ öneriliyor. Ama ölümüne. ‘Ölmeye, ölmeye, ölmeye geldik’!
 
Oyunun sonunda sadece bir kişi kazanacak ve tüm paraları (şampiyonluğu) o, alacak. Diğerlerinin hepsi ölecek.
Oyunu kurgulayan zengin kişi de yarışın kırılma anına kadar sahada bir oyuncu. Tıpkı futbolumuzdaki gibi!

İflas etmişler adalet istiyor

 Squid Game oyuncuları gibi kulüplerimiz de borç batağında. Ve bu kulüplerin tüm fertleri de normal hayattaki adaletsizliği görmeyip, sadece futbol oyununda adil bir dünya istiyor!
Hâkimin adaletsizliğini sorgulamayıp, hakemin adil olmasını istiyorlar. Yani bir Squid Game; izole bir adada kurgusal bir oyun alanı…

3. maddeyi işletebilirsiniz

Squid Game’de de oyuncular kuralların adil uygulanmadığından ve haksızlığa uğradıklarını söylüyor. Oyun kurucu, onlara 3. maddeyi uyguluyor:“Çoğunluk isterse oyun durabilir.”
1 oy farkla oyunu durdurmak isteyenler, kazanır. Sağ kalanlar evine dönüyor. Oyunu durduran oylamada belirleyici olan 1 oyu atan son kişi, oyunun kurgulayan zengindir bu arada!
Ama sonra? ‘Gerçek dünya’daki adaletsizlik sürdüğü için ölümüne de olsa parayı (şampiyonluğu) kazanma fırsatı için geri dönüyorlar.

Oyundan çıkmak mümkün mü? 

Futbolumuzda geçmiş tüm sezonlarda olduğu gibi, bu sezonun da 9. haftası itibarıyla istisnasız herkes oyunun adil olmadığını söylüyor. Öyle ki dün gece Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, taraftarını futbol düzenine karşı ‘ayaklanma’ya davet etti.

Kazanan da kaybeden de artık tek ağızdan bu futbol düzeninden şikâyetçiyse, yapılacak şey basit: Oyundan çıkmak! Ama unutmadan, ‘gerçek dünya’daki adaletsizlik bitmeden, eninde sonunda yine aynı futbol oyununa dönülecektir.

Hâkim neyse hakem de odur 

Sadece futbol içinde kalınsa bile, mevcut TFF yapısı değişmedikçe, çok adaylı bir seçim yapılmadıkça, bu oyun böyle devam eder.

Oyunu baltaladığı söylenen kurullar, kendi egemenliklerini kurmuşsa şayet, önce onları bertaraf edecek güçlü ve demokratik bir TFF yönetimi lazım.

Ancak dediğim gibi, ‘gerçek hayat’ta adalet tesis edilmedikçe, bir ada olarak görülen futbolda da adil yarış hayaldir.

İnşaat sektöründe, tekstil sektöründe, medya sektöründe, madencilik sektöründe, finans sektöründe rekabet ne kadar adilse, futbolda da o kadar adil olur.
İzleyenler biliyor; adil olmayan ‘gerçek dünya’ya göre bir kez olsun adil bir yarış vaat eden Squid Game dünyası da aslında adaletsizlikler barındırıyor!