Türk futbolu ve gençler arasında şaşırtıcı benzerlik!..

31.12.2024 - 15:17 | Son Güncellenme: 31.12.2024 - 15:43

Ajansspor yazarı Kaan Polat Cüreklibatır, "Türk futbolu ve gençler arasında şaşırtıcı benzerlik" başlıklı yazı kaleme aldı.

Türk futbolu ve gençler arasında şaşırtıcı benzerlik!..

Kaan Polat CÜREKLİBATIR

Bir kitapçıda şöyle bir durumla karşılaşmıştım. Bir kadın eline neredense ‘Çok Satan’ bir roman kitabı geçirmiş, çocuğuna, televizyon bilgi yarışmalarındaki türden, ‘beşeri’ bir soru soruyor.

‘’…Yaşam, ölüm, aşk! Sen hangisini seçerdin?’’

Çocuk bilgisine güvendiği meydanda, damdan düşercesine der ki,

‘’…Hiçbiri! Para!’’

Çocuğun o kısa, fakat son derece net, cevabını hatırlamamak elde mi?, Kitapçıda tenha bir köşeye çekilmiş düşünüyorum; soruna beni bulaştıran, bir bakıma çocuğun yaşamı, insanı ve mutluluğu bu ‘idrak farkı’nı’, para üzerine kurmasıydı.

Eğri Oturalım, Doğru Konuşalım!

Gerçekçi olalım: Gençlerin önemli bir kesimi gerçekten parayı mutluluğun temeli sayıyor; yalnız o kadar mı, ‘ben kimim, amacım nedir?’ sorularına cevap bulamıyor; kendisini boşlukta hissettiğinden, bir gruba ait olma ihtiyacını duyuyor, nedeni belli, tarih, dil ve yurt bilinciyle yetişen genç nesiller yetiştiremedik. Genç ya batılı, yani dağınık, batı özentisi; ya lümpen, yani açıkta, tarihsel misyonunun farkında değil! Bu iki unsur gencin kişiliğini oluşturmasına engel! Durum eğitimde düzeliyor mu, hayır: çünkü eğitimimiz ulusal ve çağdaş olmak iddiasından çok uzak: ulusallığı, kahramanlıkla övünmek meselesi gibi düşünür, çağdaşlığı batılılaşma, bildiğimiz batı hayranlığıdır ; taklit düzeyinden öteye geçemez; gence de son derece üstü kapalı, ince ve mahir yöntemlerle bunu öğretiyor.

Nasıl mı dediniz?

Önce medyalarla (televizyon, sinema, basın) sistemin hayat tarzı yansıtılıp, ‘halk’ etkileniyor; sonra reklam kampanyalarıyla, o hayat tarzına özlemler kışkırtılıyor. Televizyon reklamları, hemen herkesi -bilhassa çocukları ve gençleri – hızla yozlaştırıp, yabancılaştırıyor.

Örnek mi! Bizim kuşak – internet Youtube, Netflix gibi dijital kanalların hayal bile edilmediği dönemde- daha çok yerli gıda ve içecek ürünlerinin reklamlarıyla büyümüştür. Eti ve Ülker markalı ürünleri tüketirken, kavurucu yaz sıcaklarını Çamlıca ya da Uludağ gazozu serinletirdi. Amerikan kültürünün sembolü Coca- Cola ‘herkesin içeceği’ algısını henüz yaratmamıştır. Yaşadığımız yüzyıl içinde artık Coca Cola ve Pepsi-Cola ülkemizde yemekte hatta iftar sofralarımızda bile içiliyor. Oysa, ayran gibi tuzlu içecekler olan Türk Mutfağında şekerli içecekler, komposto ve hoşaflar, bozalar da hazırlanırdı.

Ünlü ve paralı olmayı ‘adam olmak’ sanmak!..

Ya sinema filmleri? Gence aşırı derecede ‘başarı, para ve ün’ yüklü bir dünya sunmuyorlar mı? Genç, sinemanın büyüleyici çekim alanına düşecek, mahallede racon kesmekle başlayıp, ya da büyük şehirde kendi saltanatını kurmak için bir ünlü gangster çıkar, elinden tutacak olursa, yaşadı, baş döndürücü bir hızla kendini o dünyanın renkli ışıkları içerisine atacaktır. Hele bir de, zengin olup sınıf atlarsa, yok mu ya!

Babamın Hollywood sinemasına ilişkin ‘teşhisi’!..

Nur içinde yatsın babamın Hollywood sinema sanatına ilişkin ‘teşhislerini’ okudunuz mu? Yalnız Türkiye’nin değil, bütün geri bırakılmış ülkelerin dramına parmak basıyor.

Acaba şöyle özetleyebilir miyim: ‘’Nasıl Amerika dünyada en güçlü ve en yenilmez ülke olduğunu iddia ederse, sinemasında da ‘beşeri’ duygulardan uzak sanal kahramanlarla gücü ve yenilmezliğini tüm dünyaya göstermek ister. Sinemasının ana fikri, ne kadar onlar derin ‘beşeri’ ve ‘sosyal’ portrelerin tahlili derse de seyirciyi ‘düşündürmemek’tir ; birde elbet, başka halkları, Amerikan yaşam tarzına alıştırmak!

Bu konuda başarı derecesini ölçmek için, ülkemizdeki gençlere bakmanız yetmiyor mu?

Babam, Hollywood sinemasının bu açık ve gizli kültür emperyalizmin ,gençler üzerindeki tahribatını anlatırken demiştir ki:’’

‘’…Türk genci gerçek anlamda tarihini, dilini, kültürünü bilseydi, Hollywood sinemasının- insani duyguları ve düşünceleri soyut bir düzeyde sanal olarak işleyen- Amerikan tarzı yaşam biçimine özenmezdi…’’

Oysa bizim kuşak öyle mi yetişti!

Benim yaşadığım çocukluk, Yeşilçam devrinin filmlerini izleyerek geçti. O filmler, ben farkında olmadan, bana yaşama sevincini, üretme arzusunu, sorumluluk duygusunu, sevmenin ve güzel olanı paylaşmanın değerini öğretmiş. Anne babaya saygı duymak, yalan söylememek, yaşlılara hürmet etmek, küçükleri sevmek, doğayı ve hayvanları korumak, emek harcanmadan kazanılan paranın değerinin olmadığını! Babamın filmlerinde görürdüm. Filmin bir sahnesinde kahramanımız aşk mı para mı ikileminde kalır, kahramanımız aşkı tercih ederdi. Bugün gençler para üzerine kuruyor mutluluk ülküsünü! İşte genç nesiller için bugün en büyük tehlike, yeni kuşakların insani değerlere yabancı kalması; ailesini, kişiliğini, dilini, kültürünü, tarihsel köklerini yadsıyarak mutlu olacağını düşünmesidir.

Futbol kulüplerinin işleyişi!..

Bunları düşünürken, birden nereye geliyorum, şuraya: Türk futbolu, gençlerin yaşadığı ‘kimlik bunalımına’ düşmüş, futbol kulüplerinin futbol yapılanması da milyonlarca para sarf edilen, gençlerin mutluluk ülküsünü para üzerine kurduğu o yeni yaşam tarzına ne çok benziyordu.

Nasıl mı! Hani kulüp yöneticilerin çoğunun bilimselliğe inat ve ısrarla yapmak istedikleri hazır reçeteleri vardır; kulüp taraftarlarını daima hazır formülüne tıpatıp uygun ‘transfer’ işlerine girişirler. Peki bunca dikkat gerektiren kulüp yönetim işleyişini böyle okul müsameresi haline getiren nedir? Bence iki şey: Kulüplerin yönetim şeklinin akıl ve bilimsel bir metotla profesyonel bir şekilde yönetilmemesi, yapılacak şeyin gerektirdikleri yerine ele geçmiş ilk fırsattan yararlanıp fiyakalı şeyler yapmaya kalkışmak. Bu iki önemli şeyin aslında amatörlük denen kavramın tanımlayıcı öğeleri olduğunu bilirsiniz..

Evet, spor sistemimizde çok ciddi aksamalar var.

Şimdi bakın! Futbolumuzun açık ve net bir Türk kimliği var mıdır? Ne gezer, çünkü ulusal, çağdaş bir spor kimliği kuramıyoruz; kim bilir belki de bu, dev boyutlara ulaşmış komplekslerimizden, kendimize aşırı güvensizliğimizden geliyor.

Senin için hazırladığımız haberler