Transfer politikası

23.04.2017 - 16:06 | Son Güncellenme: 23.04.2017 - 16:06

Kulüplerimizin özellikle de büyüklerin transfer politikası her zaman eleştiri konusudur; basmakalıp tespitler yapılır, ancak herkes bildiğini okur ve bu devran böyle dönüp gider.

Arka arkaya onlarca soru sorabiliriz:

*Rodallega, Eto'o, Vagner Love gibi futbolcular neden Anadolu takımları tarafından transfer edildikten sonra büyük takımların gündemine geliyor?

*Hırvatistan'da bir takımın 150 bin Euro vererek transfer ettiği bir stoperi büyük takımımız nasıl bir mantık yürüterek 4.5 milyon Euro'ya transfer ediyor? Tabii sadece kulübüne ödediği para. Kendisi ve menajerine ödenen, bu hesaplamaya dahil değil.

*Ya da güveninirliği tartışmalı olduğu herkes tarafından kabul edilen birilerinin sözüne güvenip, neden klasman altı olan Yunan Ligi'nin "en iyi oyuncularından" bir tanesine normalde aldığının 3-4 katını ödüyor, bir o kadar da kulübüne para veriyoruz?

*Veya Ruslara iyi paraya sattığınız Afrikalı süper forveti, neden daha fazlasını verip, yeniden satın alıyorsunuz?

*Transfer edilen futbolcunun bir temsilcisi varken, transferden neden birden fazla, çoğu zaman 3-4 temsilci fayda sağlıyor.

*Kulüpler kendi profesyonelleriyle transfer hedeflerini tutturamıyorlar mı?

*Anadolu kulüplerinin talip olduğu bir oyuncuya 4 büyükler talip olunca neden fiyat anında 3'e, 4'e katlanıyor? Oyuncu ışık hızıyla kalite mi kazanıyor?

Bütün bu nedenli-nasıllı soruları çoğaltabiliriz. Herkesin yaptığı gibi çözüm manifestoları yayınlar ya da bunun "edebiyatını" yaparız.
Fakat iş, çözümü pratiğe geçirmeye gelince sınıfı geçen bir tek kişi bulamayız.

En iyi transfer politikasını uyguluyor dediğimiz kulübümüz bile, sezonun sonuna gelmiş olmamıza karşın, 6 aylığına aldığı eski oyuncularını ıskartada tutuyor.

Sözün özü, bu işler konuşarak olmuyor. Türk kulüpleri transfer yapacaksa önce Monchi (Sevilla'nın eski futbolcusu, şimdiki sportif direktörü. Gelecek sezon Roma'da çalışacak) gibi profesyonellerden başlayacak. Birçok yerli Monchi bulabiliriz. Dışarıdan transfer etmek zorunda değiliz.

İspanya'da ona mago (büyücü) diyorlar. Büyüsü doğaüstü yetenekleri olduğundan değil; yönetmeyi ve futbolu iyi bilmesinden geliyor. Daha da önemlisi tam profesyonel bir ekiple çalışıyor; başta Latin Amerika olmak üzere dünya ölçeğinde büyük bir networke sahip. Türk futboluna da Monchiler gerekiyor. Bu işi yönetecek tam profesyonel, iş disiplini ve ahlâkına sahip Monchiler...

Senin için hazırladığımız haberler