Tereyağından kıl çeker gibi

Her yönüyle önemli bir derbiye geride bıraktık.

Beşiktaş'ın son yıllarda derbi maçlarındaki başarısızlığı hem taraftarı hem camiayı oldukça üzüyordu, haliyle derbi kazanamayınca şampiyonluklar da bir türlü gelmiyordu.

Kara Kartal hafta içinde grupta birinci iken, S. Lisbon'a 3-1 elenerek grubu 3. tamamlayıp maalesef büyük bir üzüntüyle evin yolunu tutmuş, İstanbul'a dönmüştü. Herkesin gruptan çıkacağına inandığı bir maçtan sonra hüsranların tavan yaptığı, fırtınaların koptuğu bir ortamda, çok ama çok önemli bir derbiye açılacaktı. Beşiktaş'ta öyle bir fırtına koptu ki; bu fırtınayı ancak Galatasaray galibiyeti dindirebilirdi ve öyle oldu.

Kolay değildi...

Evet hiç de öyle kolay bir maç değildi derbi. Beşiktaş, eğer bu maçı da kaybederse darbe üstüne darbe yemiş olacak, şok üstüne şok yaşayacaktı fakat Beşiktaş, geçmişten ders alarak tereyağından kıl çekercesine belki de hayatının en kolay derbisini hem de rakibini eze eze kazandı.

Beşiktaş bu sezon istatistikleri alt üst etmeye devam ediyor, Bbu sezon yaptığı pas organizasyonuyla baş döndürüyor. Galatasaray karşısında sergilenen futbol yakın bir tarihte hiçbir derbide görülmedi desem abartmış olmam .Beşiktaş'ın, Galatasaray'ı bu kadar pasifize etmesinin nedeni işte bu pas trafiği. Rakibi çaresiz bırakıp kendisini izlettirmek; bütün olay, bütün mesele bu...

Mustafa Hoca keşke oyuncularını eleştirseydi, Beşiktaş'ı da övseydi. Oysa, o ne yaptı? Üçüncü sınıf teknik direktör gibi hakeme sallayarak camianın gazını almaya çalıştı ama artık her futbolsever de bir teknik patron gibi maçı izleyip analiz yapabiliyor. Hoca kolay olanı yaptı, artık kimseyi kandıramazsınız...

Yazacak çok konu analizi var. Lakin fazla uzatmanın lüzumu yok. Beşiktaş adına final havasında kazanılmış bir zafer oldu. Özgüven, motivasyon, inanç... Bundan sonra bunlar Beşiktaş'ın diğer adı olacak. Beşiktaş, eğer saha dışı etkenlerle durdurulmazsa iddia ettiğim gibi Fenerbahçe ve Galatasaray derbisini kazanmasıyla bu sene şampiyon olur.