'Tek kelimeyle felaket'

25.12.2018 - 09:28 | Son Güncellenme: 25.12.2018 - 12:28

'Tek kelimeyle felaket'

Turnusol kağıdı gibi maç - Ercan Güven / Milliyet

Fenerbahçe ve Ersun Yanal, Antalyaspor ile teknik direktörü Bülent Korkmaz’a “çok büyük bir teşekkür” borçlular!..
Neden mi?..

Çünkü ceza ve sakatlıkla yarısı tribüne çıkmış Antalyaspor’u sahada bir metrekare boşluk bırakmadan öyle bir disiplinle oynattı, öylesine ustalıkla topun arkasına geçirdi ki, devre arasında ne yapılacağına henüz karar verilmemiş “Fenerbahçe’ye yük olan futbolcuları” turnusol kağıdı gibi ortaya çıkardı.
Ev sahibinin hası Antalyaspor… Fenerbahçe on kişi kaldıktan sonra kazanmayı gerçekten istememeleri de cabası.
Her takımı kırbaçlayan teknik direktör değişikliğinin bile, sadece bir maçın ilk yarısı kadar etkileyebildiği bu futbolcularla değil Ersun Yanal, feriştahı gelse hak ede ede yenilmeye, diplerde sürünmeye devam eder Fenerbahçe.
Maç başladı, savunmada iki önemli adamı eksik rakip karşısında Soldado’nun bir şeyler yapacağı sanıldı ama daha 47. Saniyede ortaya çıktı ki, al Slimani’yi vur Soldado’ya… Rakibin asisti ile kaleciyle karşı karşıya ve atamıyor Fenerbahçe’nin “golcüsü”. Koskoca ilk yarının kalan dakikalarında ise bir fırsat daha bulamıyor.
Nasıl bulsun… Ne bekler oyuna giriyor ne ileri dörtlüdeki Benzia, Ayew işe yarıyor. Tempo yok, hız, mücadele yok takımda. Bireysel beceri hiç yok. Oysa savunma destanı yazan Antalyaspor’a karşı olmazsa olmaz bunlar.
Galiba Ersun Yanal da ümidini kesmiş bu takımdan!.. Her şey yolunda gidermiş gibi aynı takım ve aynı sistemle giriyor ikinci yarıya. Sadece Mehmet Ekici ile Eljif’in yerlerini değiştirmiş ki, orta sahadan bir iki isabetli top gelsin savunmanın arasında ezilmiş Soldado’ya.
İlk bir saatte maçta bir tek heyecanlı an var; Mehmet Ekici’nin şık serbest vuruşu ve Boffin’in aynı şıklıktaki kurtarışı. Gerisi Antalya ceza sahasına ağır çekim yaklaşan Fenerbahçe’nin gelip savunmaya toslaması.

Soldado-Slimani değişikliği ise maçın bitmesine yarım saat kala… Fenerbahçe kötü oynuyor falan ama şiddetle puan gerekiyor tatili düşme hattında geçirmemesi için. Biraz daha önde oynamaya başlayan, İsla’nın oyuna katılmasıyla önde “fırsat bulan” değil, bulmaya aday olan takımda Slimani’nin topu içeri atacağı tutar diye düşünüyor Ersun Yanal.
Ama planlar Neustadter’in ikinci sarıdan kırmızı kart görüp Fenerbahçe’nin on kişi kalmasıyla suya düşüyor. Ayew veya Benzia atılsa fark etmez ama savunmada eksik diş önemli tabi. Mehmet Topal mecburen stopere geçince Antalya ceza sahasında tek Fenerbahçeli yokken Slimani’nin orta yapması gibi saçmalıklar kalıyor geriye.  Son dakikada Şener-Benzia değişikliği ile skoru korumaya çalışan Ersun Yanal’ın dramını katmazsanız, 86’da Antalya’nın boş kaleye atamadığı golle bitiyor maç.
Kabus gibi geçen yarım ligde eleştiri eşiğini aşmış bir takım olarak kapatıyor perdeyi Fenerbahçe.
Antalya’da oynamayanlar Ersun Yanal ile ne yapar belirsiz ama şu takımdan Ekici, Topal, Eljif, Hasan Ali ve Skrtel’i çıkarın, gerisi olsa da olur olmasa da.
İşte bunu ortaya çıkardı Bülent Kokmaz ve takımı.
Bundan merak edilen, Comolli’nin hediyesi adamların Ersun Yanal tarafından nasıl işe yarar hale getirilebileceği değil, Fenerbahçe’nin ara transferde kimi alacağıdır.  
Üç forveti var, gol atan forvet lazım. Bir sürü orta sahası var, üreten oyuna katılan orta saha lazım. Güya stoperleri oturmuş, en az bir tane lazım.

Oyun oyuncu - Gürcan Bilgiç / Sabah

ERSUN Yanal, 3. maçında takımına hem taraftarın hem de kendisinin istediği oyunu oynatmayı başardı. Sorun; bu oyuna karakter verecek oyuncu kadrosuydu.
Deplasmanda olmalarına rağmen, hatta 10 kişi kaldıkları bölümden sonra bile Antalyaspor takımını kendi sahasında beklemeye mecbur ettiler. Kim zirvede, kim puan cetvelinin dibinde anlayamazdınız. Bülent Korkmaz eksik oyuncularını bahane edecektir ama kadro yetersizliğine hüküm verip, beraberliği kurtarmak, kazanmak adına da hiçbir formül geliştirmemek pahasına, puanı tercih etti. Ersun Yanal'ın takımına hükmetme kurgusunu vermesi üç maç sürdü. Sonrasında, selefi olduğu teknik adamların kaderiyle karşılaştı. İyi niyetle koşan, mücadele eden ama farklı olup, sıradanlığın ötesine geçemeyen oyuncular grubu. Yine de sabırla kendi kurguları içinde rakibin açık vereceği, hata yapacağı anı beklediler. Bunun için topu mümkün olduğunca ayaklarında tutup, rakip ceza alanına doğru hamleler ile gitmeye çalıştılar. İlk yarıyı 7 faulle bitirdi Fenerbahçe. Daha agresif, temaslı ve cesurdular. Neustadter'e gösterilen ilk sarı kart doğru bir yorum olmadı. Yüzü kendi kalesine dönük oyuncuya yapılan yüklenmeye bu kararı vermek yakışmadı Ümit Öztürk'e. Yine de Slimani hamlesini ikinci yarı başlarken bekledik Ersun Hoca'dan. "Benzia'yı oyunda tutması, Mehmet Ekici'yi görünür yaptı" diye de düşünemiyoruz. Ancak oyunu tek taraflı düşünen bir rakibe karşı oynamak her zaman zordur. Kalecisinin kurtarışlarıyla puanı kutlayacak Antalyaspor.
Oyunun verdiği güveni, oyuncu kalitesine dokunuşlarla geçebilir Fenerbahçe yönetimi. Fakat daha önce söylediğimiz gibi; Ersun Hoca'nın gelmesi her şeyi bir anda değiştiremez. Elindeki kadro kadar oynayabilirdi, en iyisini yaptı.

40 yıldır böyle rezillik görmedim - Ahmet Çakar / Sabah

Ersun Yanal'ı mesih gibi göreve getirdiler. Başkan Ali Koç ve yönetim istemediği halde taraftar baskısı Yanal'ın gelmesini kaçınılmaz kıldı. Peki geçen haftaki Erzurum ve dün geceki Antalya maçlarında ne değişti? Dün geceye bakıyoruz, Antalyaspor'un yarısı belki de daha fazlası kadroda yok ama Fenerbahçe'nin oynadığı futbol, futbol falan değil...

Sıfıra inemeyen bir takım, Ekici dışında hiçbir şey yapmayan, gazı kaçmış oyuncular, halı saha temposunda mücadele eden ki aslında ona mücadele de diyemeyiz, aralarında rejenerasyon idmanı niyetine pas yapan oyuncu topluluğu gördük. Koskoca maçın ilk yarısında Antalya defansının ıskasıyla yakalanan pozisyon ve ikinci yarıda da Isla'nın arka direkte vurduğu top dışında bir tek pozisyon yok. Fenerbahçe PAF takımı çıksaydı inanın tempo daha yüksek olurdu. 25 milyon Fenerbahçeli'yi kahreden bir takım var. Suçlu kim desek bu iş tepeden başlıyor. Bu kadroyu kuran, iyi oyuncularını satan Comolli ve buna izin veren Fenerbahçe yönetimi asıl suçludur. Maç 0-0 gidiyor, değişen Fenerbahçeli oyuncu sahadan ağır aksak çıkıyor. Sanki beraberlik onlara yetiyormuş gibi...

Sonuçta Fenerbahçe ligin tam yarısını 17'inci sırada bitirdi ve ben 40 yıldır böyle bir rezillik hatırlamıyorum.

F.Bahçe bu oyuncularla ve bu temposuyla Süper Lig'de hangi takımı yenebilir, onu da kestiremiyorum.

Tek kelimeyle felaket - Ömer Üründül / Sabah

Kadro kapasitesi dar ve sınırlı olan, sahaya da rekor eksiklerle çıkan Antalyaspor bir de ilaveten çok erken ön liberosu Chico'yu kaybetti. Sadece yüreğiyle mücadele eden böyle bir yarım takım karşısında Fenerbahçe'nin ilk yarıda sergilediği futbol tek kelimeyle felaketti. Daha ilk dakikada Salih'in hatasından topu bomboş önünde bulan Soldado'nun kaçırdığı golden sonra tek akılda kalan Hasan Ali'nin Boffin tarafından kornere çelinen şutuydu. Bu olumsuz görüntüdeki tek aktif isim Mehmet Ekici'ydi. İleri uçta Ayew, Soldado ve Benzia adeta yokları oynuyorlardı.
İkinci yarıda Fenerbahçe'nin tek artısı tempoyu yükseltmesiydi. Buna karşılık maç eksiğini hisseden Antalyalılar'ın yorulmasıyla ortaya yoğun bir Fenerbahçe baskısı çıktı. Yine de set oyununda büyük yetersizlik vardı. Sadece Mehmet Ekici'nin çabaları, biraz da Eljif'in yardımcı olma niyeti göze çarptı. Ersun Yanal, Soldado'ya çok fazla dayandı. Bu, herhalde bitik Slimani'ye de güveni olmadığının göstergesiydi. Bu arada bir kontratakta sarı kartı olan Neustadter oyun harici oldu. Geride bunalmış Antalya, nefeslenme fırsatı buldu. Fenerbahçe hücuma devam ederken Antalya maçın en net pozisyonunu yakaladı ama Drole değerlendiremedi. Sonuçta Fenerbahçe eksik rakibi karşısında iki puan daha kaybederek, küme düşme hattından kurtulamadı. Sergilenen futbolsa gerçekten onlar adına çok üzücüydü. Bülent Korkmaz ve yarım takımını müthiş mücadelelerinden dolayı kutluyorum.

Ekici ve diğerleri - İlker Yağcıoğlu / Takvim

ANTALYA'NIN neredeyse yarısı eksikti. Sakatlar ve cezalılar nedeniyle Bülent Korkmaz, sahaya sürebileceği en iyi takımı sürdü. Doğal olarak bu takımın beraberliğe oynaması, oyunu kendi sahasında kabul etmesi ve fırsat bulursa da arada bir rakip kaleye gitmesi beklenebilirdi. Yani tek taraflı oynanacak bir maçtı. Daha 30. saniyede rakibin ikram ettiği ve Soldado'nun kaçırdığı gol pozisyonundan başka koskoca 45 dakikada F.Bahçe'nin pozisyon bulamadğını gördük.
Fenerbahçe taraftarının hayal ettiği önde baskı, tempolu oyun ve üretken futboldan eser yoktu.

SOLDADO NİYE ÇIKTI
Ekici'yi bir kenara koyarsak diğerleri tek kelimeyle çok kötü bir oyun serigilediler. Eğer Mehmet Ekici'ye eşlik edecek ikinci bir oyuncu olsaydı bu kötü görüntüye rağmen Fenerbahçe maçı yine kazanabilirdi.
Asıl şaşırdığım sürekli oynattığı hücum futbolu övülen Yanal'ın oyun 0-0 iken Soldado'yu çıkartıp oyuna Slimani'yi alması oldu. Eljif'i sahada tutması ve çift forvete dönme cesaretini gösterememesi Ersun hocanın paslandığını gösteriyor.

MAÇIN EN iYİSi EKİCİ
F.Bahçe'nin en iyisi Mehmet Ekici'ydi.

MAÇIN EN KÖTÜSÜ DİĞERLERİ
Ekici dışındaki 10 oyuncu etkisizdi.
.

Artık kabuk değişikliği şart - Oktay Derelioğlu / Takvim

ANTALYASPOR takımı Fenerbahçe karşısında tamamıyla savunma yaptı ve maçı kazanma yoluna gitmedi.
Akıllarında sadece Fenerbahçe'den 1 puan almak vardı.
Fenerbahçe karşılaşma boyunca atak göründü ama bunlar çok cılız ataklardı. Karşılaşmanın ilk yarısında iki takım oynamaktan çok oynatmamayı düşündü. Böyle olunca doğru dürüst pozisyon olmadı. Karşılaşmanın 2. yarısında Fenerbahçe maçın mutlak hakimiydi.
Ancak son vuruşlarda bir türlü bekleneni yapamadılar.
Fenerbahçe'de iyi bir golcünün eksikliği dün tam anlamıyla ortaya çıktı.

FENER'İN GOLCÜSÜ YOK
Ekici'nin frikiği dışında doğru dürüst bir pozisyonları yoktu.
Kilidi açacak hamleleri yoktu.
Fenerbahçe 10 kişi kalmasına rağmen o dakikalarda bile daha atak bir futbol sergiledi.

Fenerbahçe ligin ilk yarısını istediği gibi tamamlayamadı.
Puan cetvellerindeki yerleri hiç iç açıcı değil.
Ancak ligin devre arasında Ersun Yanal'ın takımı bambaşka bir havaya sokacağına inanıyorum. Bu takım birkaç takviyeyle çok daha iyi bir yere gelecektir.
Bu sezon Fenerbahçe için şampiyonluk hayal. Ancak hiç olmazsa 2. yarı göstereceği iyi bir performansla büyüklüğünü hatırlar. Lig dışında Avrupa ve Türkiye Kupası'nda yoluna devam eden F.Bahçe böylece kötü imajını silmiş olur.

MAÇIN EN iYİSİ M.EKİCİ
F.Bahçe'nin sahadaki en iyi ismiydi.

MAÇIN EN KÖTÜSÜ SOLDADO
Maçın en kötü isimlerinden biriydi.

Radikal değilsen yanarsın - Gürkan Kubilay - Fotomaç

İlk kez bir arada oynayacak rakip stoperlerin arasına bol pas attırır Ersun hoca diye yazdım Twitter'da maç başlamadan.
Daha 30.saniyede Benzia arapas yaptı, Soldado kaçırdı.
Yine biraz önde basıyorlardı ama Erzurum maçına oranla çok daha ekonomiktiler. Zaten, Antalya topu karşılarken 11 adamını da kendi sahasına çekiyordu. Bu kadar yaslanan takıma uzun pas ile pozisyon arama yanlışlığına Topal ve Skrtel ile düştü bir ara F.Bahçe. İlk 45 dakika temposuz ve heyecansız geçti. Chico'nun talihsiz sakatlığı sonucu, genç Harun girince Antalya'nın işi daha da zorlaştı. Tamamen kendi alanlarına gömüldüler. Bu sıkı savunmaya karşı da F.Bahçe ne ara pas, ne şut, ne de orta denemeyince, sıkıcı bir maç izler olduk. Ekici dışında çabalayan yoktu. Benzia ve Ayew çok etkisizdi.
Antalya'nın disiplinli alan savunması karşısında çaresizdiler.
***

2. yarıya biraz daha iyi başladı F.Bahçe ama o iyiliği sağlayan da, Ekici'nin akan oyunda ve duran toptan attığı şutlardı. Arada Ayew ve Benzia da, birer kötü şutla eşlik ettiler. Soldado-Slimani değişti.
Ekici şahane pas attı ama İsla kaçırdı. Roman acemiliğinden ve kazmalığından 2. sarıdan atıldı.Buna rağmen Elif ve duran topta Ayew ile pozisyon buldular. Boffin çok başarılı idi. Antalya da tek pozisyonunu bu arada yakaladı.
***
Bu maçı berabere, ligin ilk yarısını ise kabus ile kapattı F.Bahçe. Şimdi yapılacak net; Aaatıf ve Dirar'a, hatta Volkan'a af. Bir stoper, bir hücuma da dikine pas atabilen 8 numara, bir kanat adamı ve bir santrfor transferi.
Peki bunlar için para var mı? Yok diyor iseler, bu takımın ileri gitmesini sadece Ersun Yanal'dan mucize isteyerek bekleyemezsiniz.
***
Takım için maddi anlamda her şeyini veren ancak, Comolli tercihinde hata yapan başkan, bu konuda taraftarını üzmez diye düşünüyorum.

Senin için hazırladığımız haberler