AJANSSPOR – Türkiye’nin spor ekranı S Sport’ta yayınlanan Sabah Sporu Extra programında gündemdeki gelişmeler değerlendirildi. Selçuk Aytekin’in moderatörlüğünü yaptığı programda Radyospor Genel Yayın Yönetmeni Barış Ertül dikkat çeken değerlendirmelerde bulundu. Ayrıca programın bugünkü konuğu Altyapı antrenörü Semih Özü, Türkiye’de altyapı konusunda yaşanan sıkıntılarla ilgili önemli bilgiler verdi.
Barış Ertül’ün S Sport’ta yaptığı açıklamalar şu şekilde :
"Taraftarların Fenerbahçe'ye biraz..."
"Keşke diğer takımlar da böyle transferler yapabilse"
Marcelo’nun satışı ne kadar başarılı bir satış diye konuştuk. Beşiktaş, bu futbolcuyu 2 sene oynattı ve şampiyonluklar da kazandı. Keşke diğer takımlar da böyle transferler yapsa. Bu işin ilk kısmı. Marcelo’yu satıyorsun ama peki o kalitede bir oyuncu alabilecek misin? Çok kolay değil. Çünkü menajerlerin kucağındasın. Altyapıdan da oyuncu yetiştiremiyorsun. Dolayısıyla Altınordulara, Cengiz Ünderlere ve Başakşehir’lere ihtiyaç var. Bunlar çok önemli. Bu anlamda altyapı popüler bir konu olmaya başladı. Altınordu’yu da artık emsal gösterebiliyoruz. Oyuncu bazında ise Cengiz Ünder’i emsal olarak gösterebiliriz.
Galatasaray için en büyük handikap nedir?
Östersunds-Galatasaray maçıyla Avrupa macerası başlıyor. Östersunds takımı nedir, ne değildir? İsveç’te en önemli takım olarak dikkat çeken Malmö’nün kalitesi ortada. 18 milyon Euro’luk bir takımdan söz ediyoruz. Östersunds’un kadrosu ise 6-7 milyon Euro’yu bulmuyor. Galatasaray ile aralarında 100 milyon Euro civarında bir fark var. Galatasaray rakibinden 12-13 kat daha pahalı. Karşılaştırmak da anlamsız. Igor Tudor da bu aşamada rakiplerini geçeceklerini söylüyor. Östersunds, İsveç’in vasat bir takımı. Ayrıca ligin ortasını bulmuş 14 maç oynamış bir takımdan söz ediyoruz. En büyük handikap bu. Galatasaray kalite ve tecrübe olarak rakibinden önde olsa da sezonu yeni açıyor. Galatasaray, daha doğru düzgün bir hazırlık maçı bile oynamadı. Suni çim konusu da yine bir handikap olarak konuşuluyor.
"Belhanda yoksa Emrah oynayamaz mı?"
Suni çim konusundan bahsediyoruz. Bu, sahaya çıkacak büyük takım olarak Galatasaray’ın lehine değil. İsveç takımları da fizik yönü açısından sert. Hava topları da iyi. Galatasaray’ın duran top çalışmaları da henüz istenilen seviyede mi, tartışılır. Ayrıca hazır olmayan futbolcuları var. Mesela ; Gomis bugün oynayacak deniliyor ama fiziki anlamda yeterli değil. Sinan ön tarafta oynayabilir. Belhanda da sakatlığı sebebiyle oynamayacak deniyor. Sinan’ın arkasında Emrah Başsan 10 numara pozisyonda oynayabilir. Sinan, sağ tarafa ve forvete alternatif olarak var. Belhanda yoksa Emrah Başsan orada oynamaz mı? Sinan 10 numara oynayabilir mi? Ben bunu biraz yadırgıyorum.
"İyi bir Donk kazanım olabilir"
Galatasaray’ın hazırlık kampında en çok dikkat çeken isim Ryan Donk diye konuşuluyor. Bu bilgiyi çeşitli Galatasaray muhabirleri veriyor. Bu takımın merkez orta saha oyuncusuna ihtiyacı var. İyi bir Donk, bu anlamda bir kazanım olabilir. Östersunds karşısında Tolga-Donk ikilisi kullanılabilir mi? Galatasaray rakip takımdan daha kaliteli. Top rakip kale önünde oynanacak. Küçük takıma avantaj gibi görünüyor. Böyle bir tabloda Tolga-Donk yaparsan uyum problemi çıkabilir. Ofansif gücünü de sınırlamış olursun.
"Maicon kaliteli ve çabuk bir oyuncu"
Galatasaray geçen sezon savunma problemleri yaşadı. Yeni transfer Maicon ile Ahmet Çalık ikilisi de göbekte oynayacak deniliyor. Lionel Carole solda, Martin Linnes sağda olabilir. Maicon, çabuk bir oyuncu. Savunmanın arkasına atılacak toplarda bek oyuncularının performansı önemli. Çabuk oynayan bek oyuncuları burada bir avantaj sağlayabilir.
"Fenerbahçe'nin forvet ihtiyacı var"
Fenerbahçe’nin halen forvete ihtiyacı var. Transfer döneminde adı geçen isimler arasında Doumbia, heyecan yaratıyor diyorduk. Fenerbahçe’ye transferi olmadı ama Portekiz’de leblebi gibi gol atacak. Öte yandan Nabil Dirar arkada da (sağ bek) oynayabilir. Fenerbahçe için geçen seneye oranla en büyük farklardan biri bu. Savunmada ise Simon Kjaer’nin belirsizliği dikkat çekici. Takımdan ayrılma ihtimalini düşünerek konuşacak olursak… Ön taraf güçlenirken, arka taraf zayıf kalmış olacak. Ayrıca kaleci Volkan Demirel de beklemediğim kadar kötü bir görüntü çizdi.
"Taraftarların Fenerbahçe'ye sabırlı olması gerek"
Fenerbahçe 1,5 - 2 ayda hemen istediği kıvama gelebilir mi? Atletico Madrid, Borussia Dortmund, ya da Leipzig seviyesinde oynayabilmesi için 2 seneye ihtiyacı var. Josef ve Ozan Tufan ile de bu iş kolay kolay olmaz. Topu çabuk kaptırıp, geriye koşmak zorunda kalıp, geriden top çıkarmakta zorlanan bir takım olursa ne oluyor? Valbuena geride kalıyor, Van Persie de ileride yalnız kalıyor. Taraftarın Fenerbahçe’ye biraz sabırlı olması gerek.
"İki Mehmet Topal, Fenerbahçe'ye bir şey katmadı"
Fenerbahçe’de hocanın istediğini oynatacak bölge 8 numara bölgesine gelecek olursak. Ozan Tufan ve Josef de Souza orada yapamadı. İki tane Mehmet Topal Fenerbahçe’ye bir şey katmadı. Bir de Fenerbahçe’nin bir Valbuena’sı da yoktu. Dolayısıyla Van Persie hep yalnız kaldı. Topal-Ekici ikilisini, Alper’in arkasında, ya da Valbuena’nın arkasında tutturmak dışında bir çözümü yok Aykut Kocaman’ın…
"Bony kaliteli ve iyi bir isim ama..."
Bony, iyi bir isim. Ama keşke Doumbia Fenerbahçe’ye transfer olsaydı. Forvete ihtiyaç var. Fenerbahçe Yöneticisi Mahmut Uslu, Ben Arfa’yı nerede oynayacağız? Demişti. Fenerbahçe’nin o tip bir oyuncuya o ihtiyacı var ki. Hem ön tarafın, hem de arka tarafın kaliteli olması gerek. Ama senin en baştan beri kıvrandığın bölge belli. Oyunu yavaşlatan bölge için opsiyon olması gerekiyor. Alper, forvet hariç her yerde oynayabilir. Fakat ; iş dönüp dolaşıp paraya geliyor. Gündeme isimler geliyor ama Kjaer gibi bir oyuncuyu satmadan transfer yapamıyorsun.
Simon Kjaer'in olası transferi hakkında...
Simon Kjaer’i sattın diyelim. İstediğin oyuncuları da aldın. Ama bu kez savunmadaki problemler ortaya çıkacak. Ardından da ciddi sıkıntı oluşacak. Altyapıdan isimler kullanılabilir mi, bu da tartışılmalı. Hakan Çinemre mesela Fenerbahçe için bir opsiyon mudur? Hakan Çinemre sağ bek oynayabilir mi? Oynayamaz. Hakan çok çabuk bir oyuncu da değildir. Savunmada ise Skrtel ve Kjaer yine iyi oyuncular. Topu oyuna çok iyi sokabilselerdi zaten Barcelona ayarında takımlarda oynarlardı.
"Beşiktaş'ı Marcelo konusunda kutlamak gerek"
Beşiktaş, Marcelo’yu 2 milyon Euro’ya alıp, yaklaşık 4 katına sattı. Beşiktaş’ı kutlamak gerek. Marcelo da gitmek istiyordu. Oyuncu gitmek istediğinde, 3-4’e vermeyebilirsin ve oyuncuyu kalması için ikna edebilirsin. Ama böyle rakamlar olunca çok fazla pazarlık şansın da kalmıyor. Takımda tutarsan futbolcu mutsuz olacak ve seni de mutsuz edecek. Peki bu tip bir oyuncuyu Türkiye’ye nasıl getireceksin? 12 milyon Euro’dan aşağıya bu tip oyuncuları sana vermiyorlar. O yüzden de altyapı ve scouting sisteminin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha görüyoruz. Marcelo-Pepe müthiş bir ikili olurdu. Şimdi bir forvet oyuncusu alacaklar. Hep aynı dertler. İş dönüp dolaşıp altyapıya geliyor.
"Altınordu ve Başakşehir örnek alınmalı"
Yeni Cengiz Ünder’ler yetiştirmek gerek. Bir tek Altınordu bu ülkeye yetmez. Her yerde Altınordu olması gerek. Büyük takımların altyapılarının da Altınordu gibi çalışması gerekiyor. İnşallah Cengiz Ünder İtalya’da çok başarılı olur ve ileride 40 milyon Euro eder. Cengiz Ünder’i Başakşehir nasıl almıştı? Hatırlamak gerek. Başakşehir de örnek alınmalı. Hem Altınordu hem de Başakşehir bu transferden kazançlı çıktı ve ekonomileri de büyüdü.
"Muhteşem statlar altyapıya ne kadar hizmet veriyor?"
Türkiye’de çok güzel statlar var. Ancak altyapıya hizmet konusunda ciddi eksiklerimiz olduğunu söyleyebiliriz. Büyük takımların muhteşem statları altyapıya ne kadar hizmet veriyor? U19’a kadar futbolcular çim saha görmüyor. Suni çime sıkışıp kalıyorlar. Ondan sonra da bu futbolculardan beklentiler oluyor. Altyapıya yeterince bütçe ayırılmıyor.
Altyapıdan çıkan oyuncuya gösterilen tolerans...
Taraftarlar elbette altyapıdan oyuncu gelsin ve A takımda oynasın istiyor. Taraftarlar, altyapıdan çıkan oyuncuların yaptığı 3 hataya susuyor, en ufak bir olumlu iş şey yapsa tezahürat yapıyor. Bunu büyük takım taraftarları da yapmaya başladı. Bu da bence önemli.
"Salih ve Cengiz arasında farklar var"
Fenerbahçe’den Salih Uçan İtalya’ya gitmişti. Salih Uçan İtalya’da antrenman futbolcusu oldu. Üstüne koyamadı. Normalde Salih, potansiyeli olan bir oyuncuydu. Ancak kendisini geliştiremedi. Cengiz Ünder ise daha farklı. Ona daha çok güveniyorlar. İşi bilen kulüplerden bahsediyoruz.
Daha önce Fenerbahçe ve Beşiktaş’ta altyapı antrenörü olarak görev yapan Semih Özü ise S Sport’ta şu açıklamaları yaptı :
Suni çim dezavantaj olabilir mi?
Östersunds-Galatasaray maçı öncesi ne düşünüyorum? Galatasaray gibi bir takımın suni çimde oynaması bir dezavantaj olabilir. Sezon başı olması, oyuncuların henüz yeni bir araya gelmesi, futbolcuların birbirlerini yeni tanıyor olmaları önemli bir faktör olacaktır.
"Sinan kanatlarda daha güçlü görünüyor"
Sinan Gümüş, forvet arkasında fazla oynamış bir futbolcu değil. Kaliteli bir oyuncu ama kanatlarda daha güçlü bir görüntü çiziyor. Ama bu tip maçlarda oynayabilir mi? Oynayabilir. Orayı dengeleyebilir.
"Orta sahaya önce Selçuk'u yazarım"
Galatasaray’da orta alana önce Selçuk yazılır diye düşünüyorum. Ryan Donk’un da geçmişte iyi performansları var. Bunu hatırlıyoruz. Rakip kontra atak yapacak. Galatasaray beklerinin dolayısıyla çabuk olması bir avantaj olarak görülebilir. Savunmada Ahmet Çalık’ın bir sıkıntısı olabilir. Yeni transfer Maicon ise çok kaliteli ve tecrübeli bir oyuncu diye düşünüyorum.
Valbuena ve Dirar hakkında...
Fenerbahçe geçen sezondan çok farklı değil. Mathieu Valbuena ekstra bir oyuncu. Fenerbahçe geçen sene bunun sıkıntısını yaşamıştı. Kesinlikle katkı sağlayabilecek bir oyuncu. Fenerbahçe’de sağ kenara transfer edilen Nabil Dirar’ı da aynı şekilde değerlendirebiliriz.
"Van Persie'nin ne verdiği belli"
Volkan Demirel, sezon başı antrenmanları çok iyi yapmamış olabilir. Volkan’ın gerçek performansı bu değil. Takım olarak ön tarafı istediğiniz kadar güçlendirin, arka taraf da iyi olmalı. Van Persie de ileride yalnız kalabilir. Van Persie’nin geçen sene kattıkları, neler verdiği belli. Ayrıca Hollandalı oyuncu 1 sene daha yaşlanmış olacak.
"Aytku Kocaman arayışlara girecektir"
Duran toplar her zaman her takım için sıkıntılı olabiliyor. Dolayısıyla ikinci toplar çok önemlidir. Fenerbahçe’ye 1,5 ya da 2 ay zaman lazım deniliyor. Her sene aynı sıkıntılar yaşanıyor. Aykut Kocaman’ın istediği sistemi her antrenör uygulamak ister. Ama oyuncuların özelliğinden dolayı bu anlayış gerçekleşebilir mi? Bu tartışma konusu. Aykut Kocaman, kadro içinden de arayışlara girecektir.
"Altyapıdaki isimler kandırmaca"
Yiğithan fizik kalitesi iyi bir futbolcu. Fakat; sezon başını iyi geçirmemiş olabilir. Altyapıdaki isimler kandırmaca gibi duruyor. Her sene gençler kamplara götürülüyor. Melih Okutan gibi isimler de götürülmüştü. Sadece Fenerbahçe için değil, diğer takımlar için de bu durum geçerli. Ne yapıyor bu çocuklar? Yasir, Melih Okutan, gibi isimler TFF 1. Lig’de oynasa bile takımda piyon olarak kullanıldı. Hakan Çinemre de atletik ama sağ bek oynayabilecek bir futbolcu değil. Oynadıkça gelişecek. Öte yandan Skrtel ve Kjaer topu oyuna sokma konusunda sıkıntı yaşıyor.
"Başkanlar altyapıyı izleyecek isimleri maça göndermeli"
Bizler kötü olduğu zaman hep idarecileri eleştiriyoruz. İyi olduğu zaman da tebrik etmek ve hakkını yememek gerek. Altınordu Başkanı Mehmet Seyit Özkan’ın hakkını yememek gerek diye düşünüyorum. Mehmet Bey, evinde oturarak bu işleri yapmadı. Avrupa’nın dev kulüpleriyle ilişkiler kurdu. Sistemlerini inceledi. Bu işten keyif de alıyor. Başkanlar altyapı maçlarını her zaman izlemese bile izleyecek adamları oraya göndersin. Altyapıda her şey teknik sorumlulara yıkılıyor. Öyle olunca da doğal olarak işler iyi noktaya gitmiyor.
"Altyapıdaki futbolcular çim sahayı bile göremiyor"
İstanbul’da neden saha yok? Belediyeler bize yer yok diyebilir. O zaman İstanbul dışına yeni sahalar yapılabilir. Bordeaux bugün altyapıyla duyulmuş bir takım mı? Takımları yaparken hep Real Madrid örnekleri var. Ajax modeli de hep konuşulur ama oradan neler alabiliyoruz? Bu tip kulüplerde altyapıların başında hep idareciler duruyor. İlgileniyorlar. Bizde ise aynı sahada farklı iki takım çalıştırıluıyor. Futbolcular çim sahayı bile doğru düzgün göremiyor.
"10 üstünden 10 beklemek hata olur"
U19 ya da U21 kategorisine gelmiş bir futbolcu çim sahaya doğru düzgün çıkmamış. Ondan sonra o futbolcuyu A takıma çıkaracağız ve 10 üstünden 10 oynayacak. Öyle mi? Düzgün bir sahada bile çalışmamış futbolculardan beklenti ne kadar büyük olabilir? İyi düşünmek gerek.
"Menajerler kazanç sağlıyor"
Ben altyapı konusunda 1 numaraya her zaman idarecileri koyarım. Türkiye’de altyapı konusunda başarılı ve ilgili idareci çok az. Menajerler de altyapıdan oyuncu yetişmediğini görünce dışarıdan aynı yaşta oyuncu getiriyor ve satabiliyor. Böylece menajerler kazanç sağlıyor. Bugün, Spor Toto Süper Lig’de gurbetçi oyuncuları takımların kadrosundan çıkarın, ligler oynanmaz hale gelir.
"Oynatacak yerli oyuncu bulamıyor"
Mesela ; deneyimli teknik adam Giray Bulak Adana Demir’de göreve başladı. Kendisine hayırlı olsun. Bulak, ”Oynatacak yerli oyuncu bulamıyoruz” diyor. Dikkat çekmek gerek. Bursaspor da altyapı konusunda çok önemli. Ayrıca taraftar etkisi de söz konusu. Örneğin; Bursa taraftarları altyapıdan oyuncu A takımda oynamayınca tepki gösterebiliyor.
Altyapıda görev alan teknik adamlar hakkında...
Altyapıda görev alacak hocalar için bir CV isteniyor mu? Bir şirkete personel alınırken bile özgeçmiş isteniyor. Fakat ; altyapılarda görev alacak isimler göreve getirilirken, birilerinin yakını olması bile yetebiliyor. Böyle olunca hiç iyi olmuyor. Yeterli donanıma sahip olmayan kişiler maalesef altyapıda görev alabiliyor.
"10-0 ya da 20-0 ne kazandırıyor ki?"
Avrupa’ya gittiğinizde işler tabi ki başka. Avrupa’da altyapı oyuncularını turnuvalara götürüyorlar. 8-9 yaşındaki oyunculara kendi problemlerini çözme konusunda sınav yapıyorlar. İyi futbol iyi oyuncuyla oynanır. Yanındaki de karşındaki de iyi olursa sen de iyi olursun. Ülkemizde bazı bölgelerde 10-15 takım yok. Nasıl profesyonel takımlardan bir lig oluşturacaklar? Mecburen amatörlerden rakipler de olacak. Öyle olunca farklı skorlar ortaya çıkıyor. Altyapıda 10-0, ya da 20-0 maç kazanmak o oyuncuya bir şey vermiyor ki…
"Önce iyi oyuncu, sonra antrenörlük"
Fenerbahçe’de Şenol Çorlu ile 10 sene önce geldiğimizde bir toplantı yapılmıştı. “Antrenör olarak önceliğiniz iyi oyuncu bulmak” denildi. “Önce o iyi oyuncuyu bulup ondan sonra antrenörlük yapacağız” dendi. Kendini geliştirebilirsin ama oyuncu oturduğu yerde sana gelmez. Altınordu bu anlamda çok iyi işler yapıyor. Futbol okulları var. İyi araştırmalar yapmak gerek. Biz, 1 günlüğüne Urfa’ya ya da Samsun’a oyuncu taramak için gittiğimizi, tüm Türkiye’yi dolaştığımızı hatırlıyoruz.
Altyapıdan oyuncuyu iyi idare etmek ve yönlendirmek gerek. Orada önemli bir süreç var. O da önemlidir. Oyuncunun sosyal çevresini bile düzenlemek gerekiyor. Salih Uçan mesela Roma’da yapamadı. Salih de kendisini geliştiremedi. Menajerler elbette oyuncusunun gelişmesini ister. Kulüplerin içinde genç futbolcuların yönetilmesi için de bir birim olması gerekiyor. Avrupa’da her şeyi takip ediyorlar. Bizde takip ediliyor mu? Ortada maalesef bu anlamda da ciddi sıkıntılar var.
YASAL UYARI : BU HABER AJANSSPOR.COM TARAFINDAN YAZILMIŞTIR. KAYNAK GÖSTERİLMEDEN KULLANILMAZ.