Statlarda omuz omuza tezahüratlar yine olacak mı?

Hakan DEMİRAY

İçinde bulunduğumuz bu süreç bildiğimiz tüm alışkanlıklarımızı değiştirdi ve değiştirmeye devam ediyor. Kimi alışkanlıklarımız kısmi olarak değişirken kimisi de tamamen ortadan kalkıyor. Stadyumda ya da salonda spor müsabakası izleyen insanlara artık bu müsabakaları, televizyondan ya da online platformlardan izleyeceksiniz deseydiniz, kimse için inandırıcı olmazdı ve “olur mu öyle şey?” diye bir cevap alırdınız.

Pandemi öncesinde insanların alışkanlıklarının değişmesi adına söylenecek her türlü açıklama benzer bir karşılık bulurdu ama içinde bulunduğumuz günlerde öyle mi… Herkes okuduğu ya da dinlediği bilgilerle kendince bir analiz yaparak sürecin nasıl ilerleyeceği konusunda yorum yapıyor ki bu doğaldır da…

Pandeminin gücünün hissedilmeye başladığı Mart 2020'de Morning Consult'ın Avrupa'da yaptığı araştırmaya göre “profesyonel spor müsabakaları ertelensin” konusunda halk desteği %41 ve “bir şekilde katılıyorum” diyenlerin oranı da %25 idi. Bu iki değeri aynı düzlemde görürsek toplamda %66'lık bir kesimin pandeminin ilk günlerinden itibaren riski azaltmak adına bir görüşü olduğunu görürüz.

Yine aynı dönemde Global Webindex'in, futbol liglerinin ertelenmesi üzerine dünya çapında yaptığı kamuoyu araştırmasında “liglerin salgının sonrasına ertelenmesi gerekliliği” konusunda pozitif görüş bildirenlerin ülkelere göre oranlarında; Almanya %67, İngiltere %61, Brezilya %74, İspanya %71, İtalya %74 rakamlarını görüyoruz. Bu ve önceki rakamlar şunu söylüyordu;

“Evet bizler spor müsabakalarını stadyumlarda ve salonlarda izlemeyi seviyoruz ancak kendi sağlığımızı ve ailemizin sağlığını daha çok seviyoruz, spor müsabakası izlemek adına kendimizi ve onları riske atamayız.''

Bakış açımızı kısa bir süreliğine bir de sponsorlar ve futbolcular tarafına çevirelim…

IEG Sponsorship Report'un analizine göre, bu sürece bir de sponsorluk endüstrisi tarafından baktığımızda 10 milyar dolarlık bir kaybın yaşanacağı öngörülüyor. Geçtiğimiz 8-9 aylık dönemde sponsorların harcaması beklenen 26 milyar dolarlık bütçeden eksilen 10 milyar dolar %38'lik bir gelir kaybı anlamına gelmektedir ki bu da tüm endüstriyi etkilemektedir.

KPMG Football Benchmark ekibinin araştırmasına göre Şubat 2020'de toplam bonservisleri 20 milyar 714 milyon Euro'yu bulan 500 oyuncunun değeri son sekiz ayda %10,3 eridi. Neymar'ın bonservisi 18 milyon euro düşerek 130 milyon Euro olurken, Lionel Messi'nin değeri 10 milyon Euro kayıpla 114 milyon Euro'ya geriledi.

Bu demektir ki pandemi süreci daha bir yılını doldurmadan spor sektörünün her alanında büyük değişimler gerçekleşiyor ve devamı da gelecek.
Washington Üniversitesi Eczacılık ve Küresel Sağlık bölümünde görevli Prof. Andy Stergachis'e göre; “Spor müsabakalarını izleme deneyimini gözden geçirmezsek, spor sahaları insanlara zarar verecek.”

John Hopkins Üniversitesi Genel Sağlık Merkezinden Dr. Amesh Adalja'ya göre de; “İnsanların bağırması, yüksek sesle şarkı söylemesi, birbirine sarılması yani klasik taraftar davranışı virüsün yayılması için uygun ortamı sağlıyor.”

Bu durumda pandeminin yükseldiği ve ikinci dalganın konuşulduğu bu günlerde kısa geçmişte yaşadıklarımıza bakıp yakın gelecekte neler olabileceğini öngörebilir miyiz?

Gelecekte, şu an içinde bulunduğumuz hibrit uygulamaların yani kısmen seyircili, kısmen online tüm spor içerikli endüstriyel hareketlerin pandeminin giderek artan etkisiyle evrimleşeceği ve kendi çözümleri ile birlikte geleceği muhakkak.

Bu, dönem içinde bazı spor dallarının, sponsorlardan ve seyircilerden gerekli desteği göremeyerek evrimleşebileceği ya da ortadan kalkacağı anlamına bile gelebilir. Gelecek nesillerin dijital ortamda gerçekleşen sportif hayata adapte olacağı ve bu şekilde bir seçim yapacağını da düşünürsek spor müsabakalarını kalabalıklar halinde, birlikte şarkılar söyleyerek izleyen büyük kitlelerin bir daha bunu yaşamasının giderek zorlaşacağını öngörebiliriz.

Elbette ki gönül sevdiğin ve keyif aldığın o yakın geçmişteki güzel anları bir daha yaşamanın amacı ve gayesiyle bekliyor ama bir de sürece etki eden global bir projeksiyon! var ki onun da karşımıza koyduğu bambaşka bir dünya var.

Yakın gelecekte fiziksel olarak omuz omuza olamasak da online mecralardan, VR gözlükler ile, avatarlarımızın sahada olduğu bir dünyada omuz omuza olabiliriz.