Spor yazarlarının Göztepe - Fenerbahçe maçı değerlendirmesi

"Kısa bir Göztepe maçı analizi yapayım. Sonra genel duruma göz gezdirelim..

Göztepe, tek bir organize atak geliştiremediği, bir tane bile hücum planı uygulayamadığı, kaybettiği ilk iki maçtan daha kötü oynadığı maçta, kaleyi bulan tek şutu ile maçı kazandı. Geçen hafta Malatya'da Volkan, üstüne gelen tek topu içeri almıştı bu maçta Halil mükemmel bir vuruş yaptı. Bu şahane vuruş dışında Göz Göz'ün gol atabilmesi ancak mucizelerle mümkündü. 

Fenerbahçe ise tıpkı Malatya'daki gibi Islam Slimani ile iyi ve net bir pozisyon yakaladı ve harcadı. Topal ile bir vuruş direğe çarptı ve Alper de sol ayakla arka direkte kötü vurdu. Aslında 3 tane net 5 civarında pozisyona girdiler. Bunları atamaz; kalenize gelen her isabetli şut da gol olursa kaybedersiniz. Son 2 haftanın da hatta ilk Benfica maçının da özeti aşağı yukarı budur. Peki sorun ne o zaman? Fenerbahçe iyi oynamıyor, oynaması da mümkün değil. Isla-Hasan Ali Kaldırım-Skrtel-Dirar-Alper ve dahi Ayew ile top tutulması; minimum top kaybı yapılması mümkün değil de ondan. 

Skrtel ve Roman iki kenara açılıyor, Topal aralarına girip beklere topu atarak seti kurmaya çalışıyorlar. Ama ya bekler ya da önlerindekiler (Dirar-Alper) sürekli top kaybediyor. Top sadece Islam'a ve biraz da Eljif'e gelince rakip yarı alanda kalabiliyor. Bu şartlar altında, bu kadar yüksek oranda top kaybı ile baskı kurmanız imkansız oluyor. Buna karşın bulduğunuz pozisyonları da gole çeviremiyorsanız kazanamazsınız. 

Fenerbahçe haftaya da kazanamaz. Sonraki hafta da... Çünkü Fenerbahçe futbol takımı yönetimi doğru işlemiyor. Ali Koç'un mükemmel işleyen finans ve idare birimi, eleştirilerimizin ardından düzelme belirtileri gördüğümüz iletişim birimi ve amatör şubeler iyi gidiyor. Ama futbol şubesi son derece başarısız. Neden mi?

İzninizle Comolli ve Cocu'ya bir takım sorular soracağım. Ali Koç başkan bu ikiliyi basın toplantısına çıkarsın ve bu soruları bir zahmet yanıtlasınlar:

1- Sayın Comolli; 1.5 yıldır 100 futbolcu izlediniz ve hala kaleciniz neden Volkan?

2- 1.5 yılda 100 futbolcu izlediniz ve Marco Fabian dışında bir 10 numara bulamadınız mı?

3- 1.5 yılda 100 futbolcu izlediniz ve son 1 yıldır oynamayan, Rusya Dünya Kupası'nda mücadele eden Meksika Milli Takımı'nda yer almayan iki Meksikalı'yı size kim tavsiye etti?

4- Jack Wilshere'i izlediniz ve sonra 8 numara transferini birden rafa kaldırdınız. Neden sonra Renato Sanches ve Lo Celso ile ilgilendiniz? Her ikisi de gelmemiş olabilir ama bu takımın 8 numaraya ihtiyacı var mı yok mu? 

5- Bu takıma 2 bek, 1 kaleci ve bir 8 numara şart iken 2 santrfor, iki kanat forveti bir stoper ve 10 numara aldirdınız. Siz 1.5 yıldır hangi takımı izlediniz?

6- Sizden önce bu görevi yapan, Terraneo'nun zamanında alınan Josef ve Fernandao 15.5 milyon Euro'ya; sizden sonra panik transferi ile alınan Giuliano 10.5 milyon Euro'ya satıldı. Sizin aldırdığınız. Reyes kaça satılabilir? Frey kaça satılabilir? Ayew-İslam-Fabian zaten kiralık. Barış ve Ferdi'yi zaten tanımıyordunuz bile. Acaba aldığınız kadrodan daha zayıf bir kadro haline getirdiğinizi düşünebilir miyiz?

7- Ve size en önemli sorum: Cocu, hayatı boyunca 4-3-3 oynamış ve oynatmış. Bu hocanın taktiğine ve sistemine göre Kanat forveti transferleri de yaptığınızı kabul etsek dahi Giuliano'yu da satmışken CV'si çok tartışmalı Fabian'ı hangi akla hizmet aldırdınız? Bu takım 4-3-3 oynayacaksa en az 1 sol ayaklı 8 numara ihtiyaçken; doğru adres gibi gözüken Sanches ve Lo Celso transferlerinden neden vazgeçtiniz?

8- Ayda 100 bin Euro'luk kazancınızı hakediyor musunuz? 

Ve gelelim Cocu'ya? Ona sadece üç sorum var;

A- Sayın hocam, Erwin Koeman'ın size ne gibi bir katkısı olacak? Türk bir yardımcı için daha neyi bekliyorsunuz?

B- Sizin sisteminiz ve dizilişiniz nedir? 4-3-3 mü? 4-2-3-1 mi? 4-1-4-1 mi? Bunların hangisine göre planlama yaptınız? Comolli'den memnun musunuz?

C- Bu kadar top kaybı yapan, hücumda top gezdiremeyen bir takım nasıl maç kazanacaksınız? 

☆☆

Sayın Ali Koç, bu soruları emrinizdeki adamlara sorun. Bu sorular son derece mantıklı sorulardır. Oyuncu satışlarında Comolli'den çok daha fazla etkili olduğunuzu ikimiz de biliyoruz. Kendinize yazık etmeyin. Futbol şubesi yönetimini bu sizi, bizi, ülkeyi, ülke futbolunu, Türk futbolcuları ve gazetecilerini küçümseyen arogan ve dahi hodbin Fransız Comolli'nin elinden alınız. Benden size söylemesi daha çok üzülürsünüz..."

Fenerbahçe 3 lig maçında iki mağlubiyet aldı. Geçen sene Aziz Yıldırım bırakacak, seçim olacak ve Ali Koç gelecekti.
Galatasaraylılar ve Beşiktaşlılar da 'Ali Koç' gelsin diyordu. Fenerbahçe'de bir kongre oldu. Haziranda gerçekleşti.
Yani 2 ay önce. Yeni seçilen Başkan Ali Koç sürekli 'Yeni Fenerbahçe' diyor.
20 yıl sonra yeni bir yönetim geldi.
Bu yönetim ezici bir çoğunlukla geldi.
Çünkü eskilerden bıkmıştı.
Kulüpteki maddi sıkıntılar da ortada.
Bunun çözümü için çaba gösteriyor.
Tabii ki iyi işler yapmaya da başladılar.
Mesela iki futbolcuyu sattılar, benim için başarıdır. Öyle birden bire her şey değişmez.
Ali Koç'un söylemlerinden sonra Galatasaraylılar ve Beşiktaşlılar, "Bunları yaparsa biz ne yaparız. Şampiyonluklar hayal olur" demeye başladı.
Ben bunları görmeye başladım.
Fenerbahçe'ye zaman lazım. Bir teknik direktörü sorgulamam için 7-8 maç geçmesi lazım. Ama Fenerbahçe ne hücum yapıyor, ne savunma yapıyor.
Rakibe baskı kuramıyor. Bu büyük bir sıkıntı.
Bakın Şenol Güneş ne diyor? "Gelenler ve gidenler belli değil ki takımı oturtayım" diyor. Ligin en tecrübeli hocası bunu söylüyorsa diğerlerine zaman vermek gerek. Bir şeyler değişecek ama bu biraz sancılı olacak. Biraz sabretmek gerek.
***
'Fenerbahçe'nin forması bu ligde yarışır' demek eskiye dönmektir.
Hakem atamalarında kurnazlık, hakem hataları ile galip gelmek... Bu işler bitti.
VAR sistemi bu işlerin sona ermesini sağlayacaktır. Artık 4 metre ofsayttan kimse gol atamayacak.
Küçük takımlar bu işlerden çok çekti.
Yani makas daralmış durumda.
Evet forma büyüktür ama tek başına artık yetmeyecek. Fenerbahçe iyi oynamıyor ve bu net olarak gözüküyor.
Daha çok işler yapmaları gerekiyor.
Göztepe takımı çıkıp kafa kafaya oynuyor ve kazanıyor. Kimse de bir şey diyemiyor. Göztepe maçını izlerken zevk alıyorum. Seyircisi takımı yalnız bırakmıyor.
Tribünlerin dolu olması güzel bir şey.

Geçen sezon Fenerbahçe'nin 17 deplasmanda 2 mağlubiyeti vardı. Fenerbahçe, ilk iki deplasmanda bu kredisini harcamış oldu. Göztepe'nin korkunç bir taraftarı var ve ilk puanlarını aldılar. 

İlk hafta Malatya'ya, ikinci hafta Galatasaray'a yenilen Göztepe'nin imdadına Fenerbahçe yetişti. Göztepe'nin oyununda geçen haftaki Galatasaray maçından eser yoktu. Bu Fenerbahçe için acı bir şey… Vasat 
Göztepe, Fenerbahçe'yi yendi. İyi oynamamasına rağmen iyi mücadele ederek önemli bir 3 puan aldılar. 

Fenerbahçe'nin asıl sorunu şu; oyun içinde dünyanın en zor bulmacaları var! Her an her şeyi yapabilir. Topla giderken düşebilir, topla giderken acayip gol atabilir.. Alper, Isla, Dirar ve Ayew gibi… Oyuna konsantrasyonları son derece düşük oyuncular. Geçen yılki deplasman performansı geleneğin dışında çok fazlaydı. Kadıköy'deki performans ise yine geleneğin dışında son derece düşüktü. Yetenekli oyuncuyu kazanmak yeteneksiz oyuncuyu kazanmaktan daha iyidir. Valbuena çok yetenekli ama temposu düşüktür. Bazı oyuncular yeteneksizdir ama çok koşuyordur. Her ikisini birden Fenerbahçe'de bulmak çor zordur. Valbuena kolay bir oyuncu değildir. Ancak Alper ve Dirar'la kaybedeceğine Valbuena ile kaybet.. Valbuena'yı kazan çünkü problem çözen bir oyuncu… 

Teknik direktörle ilgili yutkunurum. Cocu, Malatya'daki, Göztepe'deki zemini ve oyuncuları bilmiyor… Türkiye Ligi'nin şartları çok daha farklı. Hollanda'daki şartları bir tuttuğunuz zaman her şey sıkıntı olur. Kim geliyor, kim gidiyor Cocu da bilmiyor… 

Teknik direktör ve Comolli'nin ilişkisinde bir sıkıntı var. Hoca da dağıldı. Maç kadrosunu haftaya kimse tahmin edemez. Michael Frey kapalı kutu bir oyuncu ama F.Bahçe'nin aldığı her oyuncu kapalı kutu. Ekonomik olarak böyle gerekiyorsa, tamam. Reyes planlamada yokmuş, Marco yokmuş… Giuliano gidiyor, hocaya saygı duyuyoruz ama başka bir 10 numara geliyor. Gelen 10 numara da bir Talisca değil...

ÖNCE Cocu'dan başlayalım… Ortada giden bir maçta Fenerbahçe yediği gole kadar öne geçebilecek fırsatlar yakaladı. Ama bunları gole çeviremedi. Rakip Göztepe'ye de Halil'in golüne kadar hiç pozisyon vermedi. Zaten maçta iki taraf adına da kaleyi bulan ilk top gol oldu. Bu ana kadar Cocu'nun planlarına saygı duyabiliriz.
Ama golü yedikten sonra hamle yapmak için tam 12 dakika bekledi. Futbolda 12 dakika maçın kaderini defalarca değiştirecek uzun bir süredir.
Cocu'nun çok daha çabuk Soldado'yu oyuna alması gerekirdi.

ZAMAN GEREK
Oyuna gelecek olursak... Hala F.Bahçe'nin zamana ihtiyacı olduğunu söyleyebiliriz.
Geçen seneye baktığımız zaman Fenerbahçe takım savunmasına öncelik veriyordu.
Ve Geçen sene takım savunmasına önem verdiğini görüyorduk ve ne oynadığını anlayabiliyorduk. Bu sene ise ne defansif ne de ofansif yönü ağır basıyor diyemiyorum.
Üst üste iki deplasman ve alınan iki mağlubuiyet ve kaybedilen 6 puan… Bu da daha sezon başında eleştirileri ve soru işaretlerini beraberinde getirecektir.
Israrla aynı şeyi söyleyeceğim. Reyes, Frey'in oynayacağını, bunun yanında Marco Fabian'ın transfer edileceğini düşünürsek ilerleyen haftalarda çok daha iyi bir F.Bahçe izleyebiliriz. Tabi o zamana kadar puan farkı iyice açılıp iş işten geçmezse.

Gelenler hazır olmalı… Yoksa...
YENİ alınan oyunculardan sadece Frey'in geçen sezon sürekli oynadığını biliyoruz. Marco Fabian ve Diego Reyes de umarım bir an evvel hazır olurlar. Yoksa "Giuliano ve Josef neden satıldı?" diye Comolli çok ağır eleştirilerle karşı karşıya kalır.

MAÇIN EN İYİSİ: HALİL
Golü ve mücadelesiyle geceye damga vurdu.

MAÇIN EN KÖTÜSÜ: DİRAR
Silik ve etkisizdi. 2. yarıda oyundan çıktı.

Fenerbahçe'de geçen haftadan bu yana bir şey değişmemiş. Cocu birkaç oyuncu değişkliğiyle Göztepe karşısına çıktı. Fenerbahçe bu oyuncu grubu ile devam ederse ilerleneyen maçlarda çok zorlanacaktır.
UEFA sınırlaması nedeniyle Fenerbahçe çok fazla transfer yapamadı. Cocu'nun ise şu ana kadar takıma hiçbir şey kattığını göremedik. Hollandalı çok ciddi bir ücret kazanıyor ancak bunun karşılığı ise yok.
Cocu'nun en ciddi sorunu ise bence takımını yeteri kadar tanımaması.
Eljif Elmas'ın şu anki görüntüsü ile Fenerbahçe'nin bankosun olacağını da düşünmüyorum.

GEÇEN YILDAN GERİDE
Fenerbahçe mevcut görüntüsü ile Aykut Kocaman'ın takımından bir hayli geride.
Göztepe karşısında sahada bir amacı olmayan bir takım vardı.
Kondisyon olarak da oldukça zayıf bir Fenerbahçe gördüm.
Geriye dönüşlerde oldukça zorlandılar.
Yeni transferlerden Slimani bir şeyler yapmaya çabalasa da istediği pasları alamayınca gerekli katkıyı yapamadı.
Fenerbahçe ilk 3 haftadaki oyunu ile taraftarına umut vermedi.
Transferin son günlerinde bu takıma çok kaliteli 3 oyuncu transfer edilmezse Fenerbahçe'nin şampiyonluk yarışındaki rakipleri Galatasaray, Beşiktaş ve Başakşehir'le rekabet etmekte zorlanacağını düşünüyorum.

MAÇIN EN İYİSİ: HALİL
Güzel oyununu şık bir golle süsledi.

MAÇIN EN KÖTÜSÜ: ISLA
Şili'li sağ bek hiçbir şey yapmadı.

Batıdan doğuya, ülke stat zeminlerinin neredeyse yarısından fazlası felaket durumda! Sağlık açısından oyunculara, oyun kalitesi açısından teknik direktörlere, atmosfer ve izleme zevki açısından taraftarlara ve hepsini değerlendirmek zorunda olan biz maç yorumcularına yazık kere yazık! Zemin kadar kötü olan ise Fenerbahçe formasını rüyasında bile görse hemen uyanıp “Ne haddime ayıptır” demesi gereken en az 3-4 oyuncunun Fenerbahçe ilk 11’inde yer alması. Bu 11’i sahaya süren Cocu, oyuncu değişikliklerinde de geç kaldı o ayrı. Ancak asıl sorun PSV’deki başarıları kriter alınarak Fenerbahçe’ye transfer edilen Hollandalı teknik direktörün elindeki kadronun PSV’deki kadro kimyasından, dengesinden çok uzak olması. Willems ile Arias gibi gerçekten ofansif bekler olmadan Cocu’nun PSV’deki futbolu oynatması zor. Bu kadar pas hatası yapan sol bek ve Dirar’la imkansıza yakın!

Gecenin sorusu?

Fenerbahçe’nin oyun kurucusu kim? İlk isabetli şutunu 89’da Slimani’yle atan Fenerbahçe’de neredeyse maç boyu hiç beslenmeyen ve arkadaşları tarafından desteklenemeyen Slimani Fenerbahçe’nin en fazla kilit pas veren yani servis yapan oyuncusuydu da..

Maçın starı

Ta 4. kümeden beri Göztepe forması giyen Halil estetik açıdan müthiş bir gol attı. Golden sonra da sahanın en iyisiydi

Maçın olayı

Dirar ve sol bekin ilk yarıda yaptıkları sayamayacak kadar çok pas hatası.