Spor yazarları Atiker Konyaspor - Beşiktaş maçını yorumladı

17.02.2018 - 08:43 | Son Güncellenme: 17.02.2018 - 08:43

Spor yazarları Atiker Konyaspor - Beşiktaş maçını yorumladı

Her maç bir final aslında - Metin Tekin / Sabah

Konyaspor maçı öncesi konuşulan şey Beşiktaş'ın zorlu bir seriye başladığıydı...

İçinde Bayern Münih ve Fenerbahçe'nin de olduğu bu seri öncesi evet Konyaspor maçı bir başlangıçtı ama bence bu periyoda bir seri olarak bakılmamalı. Beşiktaş'ın yapması gereken özellikle her maçın final olduğunu düşünmek... Çünkü bunu bir süreç olarak düşünürseniz işin içinden çıkamazsanız. Özellikle yenen golden önceki Love-Vida değişikliği bunun örneğiydi. Şenol hoca bu hamleyi yaparken sanki gelecek maçı düşündü. O yüzden başarı için maça kilitlenmeniz ve o anı düşünmeniz gerekir.

Yapılması gereken sadece buydu. Bu nedenle de Şenol Hoca, Fenerbahçe derbisini düşünerek ceza sınırındaki oyuncuları oynatmamalıydı eleştirilerine katılmıyorum. Ofansif bir kadro vardı ama ilk yarı hiç de böyle olmadı. Beşiktaş oyunu kuramamasına rağmen pozisyonları buldu. Çok güçlü bir oyun değildi ancak net pozisyonlar bulan bir Beşiktaş vardı. Yapamadığı şey topu kaleye atmaktı. Maçın kaderini belirleyen, kötü bir yönetim gösteren Alper Ulusoy'du... Hatalı olmasından daha çok yetersizliğini ortaya koydu. Özellikle Talisca'ya verdiği sarı kart gerçekten hatalı kararın ötesinde yetersizliğinin kanıtıydı. Aynı şekilde Pepe'nin eline çarpan topta da aynı yetersizliği gösterdi. Fenerbahçe maçı öncesi çok önemli eksikler oldu. Merkez savunmada Pepe ve bu formuyla Talisca'nın eksikliği hissedilecek ama 'kadro gücüm var' diyorsanız bunun üstesinden gelmeli Beşiktaş. Bireysel performanstan bahsetmek gerekirse Lens bir türlü başlayamadı. Hala takıma yabancı gibi...

Bayern Münih kadrosunda Lens'in olacağını düşünüyordum ancak bu haliyle zor görünüyor. Uzun haftalardır şans bulamayan Tolgay oyunda geri kaldı. Beşiktaş'ın 3 kulvardaki yolculuğunda hedefe ulaşabilmesi için Babel'in de bir dönem yakaladığı forma artık ulaşması gerekiyor.

Aferin Alper!- Attila Gökçe/ Milliyet

 Beşiktaş adına “tamam ya da devam” anlamına gelen süreç Konya’da başladı. Gördük ki Şenol Güneş, tek tek maç düşünmüyor. Sürecin tamamını (Bayern, Fenerbahçe, Trabzon vs.) düşünerek elindeki kadroyu dengeli biçimde oynatmayı amaçlıyor. O nedenle Quaresma’yı, Negredo’yu, Adriano’yu, Oğuzhan’ı, yanında alıkoymasına şaşırmadık.  Bir de Vida var tabii...

Belli ki elindeki  bol seçenekli, renkli ve derinlikli kadroyla süreci taşıyacak. Gelin görün ki Şenol Güneş’le futbolcuları, kaygı, tasa, disiplin ve dikkat konusunda çelişkiye düşüyorlar. Sarı kart ceza sınırında dört oyuncusu vardı Beşiktaş’ın. Pepe, Talisca, Oğuzhan  ve Quaresma... Kaptan’la Q7 kulübedeydi. Pepe ile Talisca sahada... Biri savunmanın, öteki hücumun iki önemli adamı. İkisi de sınırı aşıp gördükleri sarı kartlarla Fenerbahçe maçında oynama hakkını kaybettiler.  Şimdi Alper Ulusoy’un kararlarına bakalım: Pepe’nin 39’da Skubiç’e yaptığı faul (baştan beri sert oyunu da dikkate alınırsa) sarı kartı gerektirebilir.

İşin böyle bir su götürür yanı var. Ama hakça konuşalım. Talisca’nın 52’de Ali Turan’a faul gerekçesiyle gördüğü sarı kart yalan değilse de sanal! Aslında faulü yapan, Talisca’nın ayağına basan Ali Turan... Ulusoy, hem yanlış faul kararı veriyor, hem de kart gösteriyor. O sırada “sınırdakiler”i biliyor muydu acaba? Hiç adil olmadığı halde Talisca’nın oynama hakkını engellediği için vicdani sıkıntı duyabilirmiydi? Bunları bilmiyoruz. Öteki kararlarına da bakalım: Ceza alanında Tolgay’la topun temasında Ulusoy’un penaltı vermemesi doğru karar. Top, Tolgay’ın eline-koluna değil, karın boşluğuna çarpıyor. İlk yarıda Jahoviç’in attığı golün (!) iptali de doğru... Orada Makedon futbolcunun Pepe’yi düşürmesi faul. Gerçek olan şu ki Hakem Alper Ulusoy’un kararları saygı ve kabul görmüyor. Bazı dostlar, yan hakemlikten gelenlerin hakemlikte başarılı olamadığını iddia ediyorlar.

Bu iddia en azından dün itibariyle doğruydu! Oyuna dönersek... Şenol Güneş’in  zorunlu rotasyonu baştan doğru ve anlaşılabilir idi. Ama maçın başından sonuna kadar yaptığı hamleler tartışılır.  Örneğin 59’da savunma takviyesi için Vida’yı oyuna alıyor ama, 60’da da Jahovic’in golü geliyor. Tolgay Arslan - Negredo, Lens- Quaresma değişiklikleri de daha önce yapılabilirdi.  Beşiktaş’ın “sürece girerken” daha baştan duvara tosladığını söyleyebiliriz. Dün yedikleri golden sonra anormal reaksiyon göstererek ısrarla golü aradılar ama, bulamadılar. Kaybettikleri iki puan, zirveden erken kopmanın başlangıcı olabilir. Yeniden iddialı duruma dönmek için çok fazla sürprize ihtiyaçları var. Konyaspor’a bakarsak. Maçı kazanmak için her şeyi yaptılar. Beşiktaş’ı gerecek, oyundan düşürecek hamleler (!) dahil.

İyi, kötü ve çirkin! - Ali Ece / Fanatik

 Beşiktaş, uzun süredir en iyi Süper Lig deplasman başlangıcını yaptı. Evet, golde Atiba’nın sırtına çarpıp kaleci Serkan’ın kontrpiyede kalması son tahlilde şansın da eseri. Lakin golü bulana kadar Beşiktaş sergilediği hücum sürekliliği ve kalitesiyle öne geçmeyi hak edecek bir oyun sergiledi. Misal Lens’in süper şutunda kalede Serkan değil de vasat bir kaleci olsaydı, Beşiktaş zaten çoktan golü bulmuştu.

Beşiktaş 2. yarının başında ilk yarıdaki başarılı seri pas oyununu oynamayıp sadece kontra aradı. Takım duraklayınca yapılan Love-Vida değişikliğini anlamak güç. Beşiktaş hocası olduğundan beri Şenol Güneş’ten ilk kez böyle bir değişiklik geldi. Hemen ardından da Konya’nın golü. Sonrasında oyuna dâhil olan Negredo yine etkisizdi ama en azından Talisca’yı hücumdaki tek kişilik sürgünden kurtardı. Gecenin sorusu Dünyada başka herhangi bir maçta herhangi bir hakem ikili mücadelede Talisca gibi sadece ayağına basılan bir oyuncuya sarı kart göstermiş ya da gösterebilmiş midir? Maçın starı Pepe, derbide cezalı duruma düştüğü kartı erkenden görmesine rağmen stoperlik dersi verdi. Çizgiden çıkardığı top başta olmak üzere her şeyi doğru yaptı. Tam bir profesyonellik abidesi. Maçın olayı 64’te Talisca gole giderken kendini yere bırakabilecek ölçüde çekildi, itildi ama avantaj arayıp devam etti. Ancak Türk hakemlerinin yüzde 90’ı aldatılmayı seviyor ki düşmeden çekilene, itilene penaltı vermiyor. Kısa mesaj Beşiktaş, Konyaspor karşısında ilk yarıda çok iyi, ikinci yarıda uzun süre kötü, hakem Alper Ulusoy ise 97 dakika boyunca çirkindi.

Kuralları biz mi öğreteceğiz! - Bilal Meşe / Milliyet

 Böylesi kritik ve de zorluk derecesi yüksek maçlarda takımın temel ‘’taşlarıyla’’ oynamanın doğruluğunu bize kimse anlatamaz arkadaş! Quaresma’yı şartlar ne olursa olsun, yedek oturtma lüksünüz olamaz! Hele hele tercihiniz Lens olursa, külliyen buna karşı çıkarız. Quaresma, takımı üçüncü bölgeye taşıyan, adam eksilten ve asistler yapan bir isimdir. Kaldı ki Lens acaba geldiği günden bu yana dişe dokunur ne yaptı Allah aşkına? Dememiz o ki, Quaresma’ın alternatifi Lens olamaz, olmamalıdır! Ne ofansa çıkışlarda, ne de geri dönüşlerde etkili miydi? Tam tersi Fabri’ye bir geri pas verdi, evlere şenlik, acemi işiydi! Altıpas içinden golü bile atamıyor, ama onbirde yer buluyor! *** Konya can, Beşiktaş zirve derdinde....

Tablo böyle olunca, ortaya öyle kaliteli futbol malesef çıkmıyor! Konyaspor kontrollü ve de savunmaya dönük oyunu, Kartal’ın iştahını kabarttı, ilk rakibine öyle aman aman pozisyon vermezken, Atiba’nın sırtına çarpan ve filelere giden golle, ilk yarıyı önde noktaladı. Ne var ki, Talisca  2, Love ise net bir pozisyondan yararlanamadı. Eto’o ve Jahovic ilk yarının gezginleriydiler adeta, ayakları topa değmedi dersek, abartmış olmayız! Bu yarıda Beşiktaş adına olumsuz tablo Fenerbahçe derbisi öncesinde Pepe ve Talisca’nın cezalı duruma düşmesidir. Pepe’ye yakıştıramadık, Talisca ise hakemin kurbanı oldu!

Talisca rakibin ayağına basmıyor, tam tersi, Alper Ulusoy, nasıl bir karardır o? Gözüne perde mi indi hoca! *** Mehmet Özdilek’in  Joensson’un yerine Fofana’yı oyuna sürmesi ve ev sahibi takımın risk alarak ofansa çıkması, Kartal’ın üç puan hesaplarını alt-üst ederken, Jahovic Fabri’nin kapadığı köşeden topu filelere gönderdi. İkinci yarının son yirmi ve uzatma dakikaları müthiş bir mücadele olurken, Kartal, üç puan için baskı üstüne baskı yaptı, ne var ki bu baskıdan galibiyet golü çıkaramadı, iki ALTIN puan bıraktı. Eee kaçırdıklarınıza yanacaksınız! *** Ahhh şu hakemlerimiz ahhh! Kardeşim kuralları biz mi öğreteceğiz size? FIFA kokartın var ey Ulusoy FIFA! İkinci  yarıda Talisca topu almış gidiyor, Filipovic, onu durdurmak için beline sarılıyor, yani güreşiyor!

Efendim hakem avantaja bıraktı, golü bekledi, olmadı, eee filmi geri saracaksınız, faulu vereceksin, son adam olduğu için kırmızıyı çakacaksın! Biz değil, kurallar söylüyor, kurallar!

Deplasmanda yine kayıp - Güntekin Onay / Vatan

BEŞİKTAŞ 12 deplasman maçında sadece 4 galibiyet aldı. Gereken kazanma kararlılığını gösteremiyor siyah-beyazlılar. İlk yarının büyük bölümünde Konya’dan üstün oynadılar. Bir şans golüyle öne geçtiler ancak 2’nci golü bulabilecek fırsatları değerlendiremediler. İlk yarıdaki özellikle Vagner Love’ın karşı karşıya kaçırdığı gol maçın kırılma anıydı.    45 dakika rakibine hiç pozisyon vermeyen Beşiktaş, 2’nci yarıda özellikle Talisca’nın sarı kartı sonrası Beşiktaş çok ciddi bir şekilde demoralize oldu. Gole gittiğine mi yanmalı Brezilyalı? yoksa Fenerbahçe maçında cezalı olduğuna mı ?   

BEŞİKTAŞ, Konyaspor’un beraberlik golü sonrasında ise gereken reaksiyonu gösteremedi. Tolgay ve Vagner Love’un top kayıpları da Beşiktaş’ı olumsuz etkiledi. Şenol Güneş ne yapsa olmuyor.

Deplasman sendromuna çözüm üretemiyor. Oyuncular kadrolar, formasyonlar değişiyor. Beşiktaş deplasmanda kazanamıyor.  

ALPER ULUSOY FACİASI   

DÜN akşam maça hakem kararları fazlasıyla damga vurdu. Hatta sadece bu maça değil önümüzdeki hafta oynanacak derbiye de… Alper Ulusoy bu seviyede neden maç yönetiyor? Hangi vasıf ile? MHK’nin bunu izah etmesi lazım.   DAHA önce “Ayağa basan değil, basılanı” oyundan atan, son dakikada herkesin gördüğünü göremeyip elle alınıp atılan golü veren, hemen her maçta kötü yönetim gösteren Alper Ulusoy değil miydi? Bu hataları yapıyor olması inanın beni hiç şaşırtmıyor. Çünkü zaten futbolu yanlış yorumlayan yetersiz bir hakem Alper Ulusoy.

Kara Kartal’da işler zora girdi - Cem Dizdar / Fanatik

İki takım pür dikkat birbirini izleyerek başladıysa da Beşiktaş 10. dakikadan itibaren gözle görülür biçimde maça el koydu. 13. dakikadaki Love-Talisca ikili oyununa kadar futbol aksiyonu içeren bir şeyler görmedik. Oyunu değilse de 13 ve 24. dakikalarda Talisca’nın girdiği pozisyonların tasarımını yapan Love, ‘futbolda oyun görüşü ve zekabeceri kullanımı’ndan özel örnekler sundu. Ancak bu pozisyonların dışında ortalıkta göründüğünü söylemek güç. Şenol Güneş ikinci yarıda bu duruma müdahale etmek için stoper-santrfor değişikliğiyle oyunu değiştirmek istedi. Medel, Tolgay, Talisca öne doğru birer kayacaktılar ama bu girişim kadro yerine oturmadan gole mal oldu! İş işten geçmeden oyunu yeniden ele almaya çalışan Beşiktaş risk aldıkça pozisyona girdiyse de aynı oranda vererek iyice gerildi. Son düdük çaldığında Konya istediğini almış, Beşiktaş sadece şampiyonluk değil ikincilik hedefinden bile bir adım daha uzaklaşmış oldu.

Gecenin sorusu Madem ‘Passolig’ gibi bir ‘güvenlik düzenlemesi’ var. O zaman deplasmana gidecek taraftara stadyum kapatmaya, haliyle yurttaşın kültürel etkinliklere katılma gibi anayasal hakkını elinden almaya ne gerek var? Maçın starı Yaptığı kritik kurtarışlarla takımına güven verdiği gibi arkadaşlarını cesaretlendirip öne iten Serkan Kırıntılı. Konya bu maçtan bir puanla çıktıysa kaleci Serkan’ın bunda payı çok büyüktü. Maçın olayı Beşiktaş zor bir periyoda girmiş, yöneticileri geri çekmiş olsalar da ‘maç ertelemeyi’ dillendirmiş, üstelik bir sonraki maçı Fenerbahçe ile oynayacakken Pepe ve Talisca gibi iki temel karakterin sarı kart görmüş olması.. Kısa mesaj Günümüz futbolu, baskı ve oyun üstünlüğünü zorunlu kılıyor. Özellikle bu sezon oyun gücünden çok oyuncu becerisine bel bağlayan Beşiktaş bunun faturasını ağır ödüyor.

Spor yazarları 1-1 biten Atiker Konyaspor - Beşiktaş maçını yorumladı.

Alper Ulusoy çok deneyimsiz - Ahmet Çakar / Sabah

Beşiktaş dün gece şampiyonluk yarışında hem çok önemli iki puan bıraktı hem de Fenerbahçe derbisi öncesi çok önemli iki oyuncusunu sarı kart cezalısı olarak kaybetti. Beşiktaş kötü mü oynadı? Hayır... Ama ikinci yarının ilk 15 dakikasında konsantrasyonu kaybettiler, oyundan düştüler ve beraberlik golünü yediler. İlk yarı hem çok iyi oynayıp maçı 45 dakika kontrolde geçirdiler hatta ikinci ve üçüncü golü de bulabilirlerdi. İkinci yarı her şey Beşiktaş lehine olacak diye düşünürken Konya çok iyi başladı ve Jahovic'le golü buldu. Bu dakikadan sonra Beşiktaş yine de baskılı oynamaya çalıştı. Hatta zaman zaman şuursuz bastırdılar. Öyle ki bu dakikalarda maçı kaybedebilirlerdi. Jahovic ve hemen ardından Hadziahmetovic'le Konyaspor galibiyeti kaçırdı. Bu maçın hakemi çok konuşulacak... Beşiktaş'ın attığı golde ofsayt yok...

Yardımcıyı kutlamak lazım. İlk yarıda Jahovic'in attığı ama verilmeyen golde de karar doğru. Ama Alper Ulusoy, çok deneyimsiz bir hakem... Jahovic'in golünü iptal ediyor, orta sahayı gösteriyor. Böyle bir iptalde faulü göstermeyip olay yerine koşması gerek. Beşiktaşlı Pepe'ye gösterdiği kart doğru ama Talisca'ya verdiği kart kesin yanlış. Hatta o pozisyonda Talisca faul bile yapmıyor. Yine ikinci yarıda Talisca gole giderken defalarca çekiliyor ve sonra da kötü vurup topu auta atıyor. Böyle bir pozisyonda avantaja bırakırsın, gerçekleşmediği taktirde de döner bariz gol şansından Konyalı futbolcuyu oyundan atarsın. Aynı Alper Ulusoy bu kararların etkisi altında kalıp, bence maçın son dakikalarında da Caner'in yaptığı bir penaltıyı çalamadı.

Talisca’nın cezası iptal edilmeli - Rıdvan Dilmen / Sabah

TFF'nin görevi asıl şimdi başlıyor. Başakşehir'le Beşiktaş çekişmiyor artık, 4 takım var yarışta. Galatasaray kazandığı takdirde Beşiktaş'la 6 puanlık farka ulaşacak. Başakşehir kazanırsa o da 5'e çıkaracak, Fenerbahçe de 3 yapabilir. Rakip tek değil. Tüm hocaların basın toplantıları sertleşecek. 2 takımlı yarış biri de Başakşehir'se farklı olur. Şimdi yönetin bakalım. Eleştiri babında değil, işleri kolay değil diyorum.

Maşallah dediğin 2 gün yaşamaz ya, dünkü hakem Alper Ulusoy öyle oldu. İlk yarıda hakemi çok beğenmiştim. Onların performansı da çok kötüydü ikinci yarı. Maçın önüne hakem kararları geçecek. Konyasporlu Filipovic, sarı kartı varken Talisca'ya sarıldığı, çektiği hakemin avantaja bıraktığı pozisyonda nasıl olur da pozisyon bitince atılmaz?

Ben açıkçası ilk yarıda Tolgay'ın eline gelen topu penaltı olarak görmüyorum, görene saygı duyarım ama futbol oynamış birisi olarak elini çekerken topa yakalandığını düşünüyorum. Diğer pozisyonlar ise facia. Hakem nasıl gördüyse ayağa basan kişiyi Ali Turan yerine Talisca olarak gördü. Bu öyle bir hata ki hem bu maçı etkiliyor, sinirler bozuluyor, hem de Fenerbahçe derbisini… Hiçbir oyuncunun görmediği, sadece Jahovic'in gördüğü pozisyonda Pepe kafa-el karışık topu çizgiden çıkardı. Hakem bence kesinlikle görmedi ama ne yapayım görmediyse? Hakemin hataları ligin her kademesini etkiledi. Küme düşme hattını, zirveyi, Fenerbahçe derbisini… Hatta sonuncusunu söyleyeyim, Caner'in Volkan Şen'e son saniyede yaptığı da bence penaltı.

Bazıları sadece hata, göremediği pozisyonlar olabilir ama bazıları büyük yanlış... İlk yarı 3-0'a oynuyordu Beşiktaş, pozisyonları da buldu. İkinci yarı Love'ı çıkarmışken 1-1'e yakalandı. Son olarak adaletli olmak adına diyorum ki sarı kart kararı hatalı olan Anderson Talisca'nın cezası iptal edilmeli.

İspanya'da böyle bir şey var. Fenerbahçeliler bana kızmasınlar ama hakem hatalı, eğer kuralda varsa uygulansın. Yine de tespitimi söyleyeyim, bunu uygularlarsa da önüne geçemezler, Caner Erkin sonrası çıkan talimata döner!

Love’ın çıkışı ve Fofana’nın girişi sonucu belirledi - Uğur Meleke / Hürriyet

Bir futbolsever için seyretmeye doyum olmayan güzel bir maç izledik Konya’da. Her iki takım da oynama odaklı 11’lerle sahaya çıktı; 1’inci dakikadan 90’a kadar yediklerinden fazlasını atma hedefiyle savaştılar, skoru da pozisyonları gole çevirme becerisi belirledi zaten.

Konyaspor’un devre arasında yaptığı Eto’o-Jahovic transferlerinin 11’e montajıyla ilgili zorlandıklarını söyleyebiliriz herhalde. İki santrforla 4-4-2 oynamak Özdilek’e lüks geldiği için Jahovic’i çizgide başlattı ama tek bir şut atamadan bitirdiler 45 dakikayı. Takımlar soyunma odasına giderken tabelada 1-0 yazıyordu ama bu tabela, şutlarda 11-0’lık bir oyunla oluştu. Beşiktaş ilk devrede kusursuza yakın bir futbol oynadı, Love-Talisca arasındaki diyalog mükemmeldi ve iki Brezilyalı birbirlerini besleyerek sayısız pozisyon ürettiler 45 dakikada.

İki hocanın ilk oyuncu değişiklikleri, maçın hikayesini değiştiren detaylar oldu: Özdilek 46’da orta sahadan bir adam feragat etti, Fofana’yı sol açığa koyarak herkesi orijinal pozisyonlarına kaydırdı. Maçı Fofana hareketlendirdi, 46 ile 60 arası bir şut attı, Ömer’i bir pozisyona soktu, Jahovic’in golünde de hücumu geliştiren isimdi.

Güneş’inse ilk değişikliği bence faydasızdı: 58’de maçın en iyilerinden Love’ın çıkması, ezbere bir hamle. Onun çıkışıyla Talisca’nın santrfora kayması da 10 dakikalık bir şaşkınlık yarattı. 68’de Tolgay/Negredo değişikliğiyle herkes tekrar alıştığı rollerine döndü ama o bölümde golü yiyen Beşiktaş, başlangıç ayarlarıyla oynamanın bedelini 2 puan kaybederek ödedi.

Çok hoşlanmamama rağmen, sayıca çok fazla olduğu ve sonuca tesir etme potansiyelleri olduğu için tartışmalı pozisyonlardan maçı izlerken süzebildiklerime değinmeye çalışacağım... Yazılarımızı maç bittiği anda gazeteye geçiyoruz, birkaç pozisyona da tekrarlarını görmediğim için üzülerek değinemiyorum.

Son söyleyeceğimi baştan söyleyeyim: Temposu olağanüstü yüksek, bol pozisyonlu ve bol çarpışmalı bu maçın ağırlığını Alper Ulusoy’un kaldıramadığı kanaatindeyim. MHK’nın böyle bir maça deneyimli bir hakem ataması daha olumlu olabilirdi.

Öncelikle 18’de Lens’in Ömer Ali’yi ittiği pozisyonu karşıdan görmesine rağmen penaltıyı çalmaması hatalıydı. Zaten bence o pozisyona fena halde takıldı, dakikalar geçtikçe karşılıklı yanlış kararlarının sayısı arttı. 52’de Ali Turan, Talisca’nın ayağına bastığı halde faulü ve kartı ters tarafa verdi. 65’te Filipovic Talisca’yı kucaklayarak gol pozisyonunu bozdu, faul ve kart olmalıydı. Kartın rengi ne olursa olsun (zaten sarı kartlı olan) Filipovic atılacaktı.

41’de Jahovic kafayı vururken Pepe’yi itti, oradaki gol iptali doğru... 82’de de Hadziahmetovic’in vuruşunu Pepe çizgiden çıkarırken top önce kafasına, sonra koluna gitti. Oyuncu kafa vurduğu için kolu doğal konumdaydı, bilinç yoktu, orada da hakemin kararının doğru olduğunu düşünüyorum.

Senin için hazırladığımız haberler