Spor yazarları Akhisarspor - Galatasaray maçını değerlendirdi!

24.09.2018 - 12:29 | Son Güncellenme: 24.09.2018 - 09:38

Spor yazarları Akhisarspor - Galatasaray maçını değerlendirdi!

Silik, bitik, çaresiz... - Şansal Büyüka / Milliyet

Galatasaray, Aslantepe’de oynadığında üç şeritli otobanda fırtına gibi uçan arabaya benziyor. Orta şeritten uçuyor, sağ kanattan uçuyor, sol kanattan uçuyor. Aslantepe’ye gelen rakipleri, yanlarından “Vınnn” diye gelip geçen Galatasaraylı oyuncuları görmekte bile zorlanıyorlar. Ancak Galatasaray deplasmana gittiğinde otobandan çıkıp çakıllı, taşlı yola girmiş gibi sarsılıyor, sallanıyor, futbol adına sert bir fren yapıyor. Hem bireysel hem takım olarak hızının, hırsının, futbol kalitesinin çok ama çok gerisinde kalıyor. Niye böyle oluyor, anlamak mümkün değil... Eğer Aslantepe’de Galatasaray’ı oynatan o müthiş seyirci ise, o zaman rolleri değişin. Siz tribünlere çıkın, seyirci sahaya insin... Akhisar’da da benzer bir Galatasaray izledik. Aslantepe coşkusunun, hırsının, hızının, futbol kalitesinin çok gerisinde kalan bir Galatasaray... Rodrigues’e baktık, Aslantepe’de gazdan kalkmayan ayakları, Akhisar’da sürekli frene bastı.

Üstelik penaltı atışı dahil, ayaklarının ayarı da ciddi anlamda bozuktu. Onyekuru merkezde başladı ve ortalıkta pek görünmedi. Acaba Rodrigues bir kenarda, Onyekuru diğer kenarda oynayıp, gole  yakın Sinan merkeze geçse acaba daha mı iyi olurdu? Elbette sorun sadece hücum anlayışında değildi. Özellikle ilk yarıda ciddi anlamda titrek ve dağınık bir savunma anlayışı vardı. Nitekim çok ciddi anlamda 2 Regattin, 1’er Manu ve Serginho atağı gördük. Hepsi gole çok yakın pozisyonlardı. Galatasaray’da ikinci yarıda Onyekuru kenara geçince hücum adına biraz olsun hareket başladı. Ama Mustafa Yumlu, Caner, Kadir gibi “kulelerin” olduğu bir savunmaya Galatasaray hep havadan ve yüksek toplarla hücum etmeyi düşündü. Tabi Akhisar savunması bu topları “armut toplar” gibi topladı. Kaleci Fatih’in hakkını da teslim edelim. Rodriges’in penaltısından sonra Serdar Aziz’in de tam köşeye giden vuruşunu mükemmel kurtardı. Bir başka kaleci Muslera derseniz, herhalde Türkiye kariyerindeki en kötü maçlarından birini, belki de birincisi oynadı. Penaltı pozisyonunda Manu’ya girişi tam bir “acemi” işiydi. Elinden kaçırdığı top bir başka felaket... Ancak bu topta sanki Ozan, kendi kalecisini bozdu gibi geldi bana... Düşünün koca Galatasaray savunması bir Manu’yu tutamadı. Bu Akhisar takmı beş maçtır kazanamamıştı.

Bu Akhisar takımı Galatasaray salı oynarken, perşembe akşamı Avrupa Ligi’nde oynamıştı ve bu Akhisar takımının henüz hocası yok. Bu Akhisar takımında Galatasaray’a her maçta gol atan Seleznov cezalı... Ayrıca bu Akhisar takımı seni Türkiye Kupası’ndan eledi. Süper Kupa’yı elinden aldı ve dün de üç gollü çarpıcı bir galibiyete imza attı. Hadi futbolcu olarak hırs yapmıyorsun, insan olarak hırs yaparsın “Gelip gidip bu takıma yenilecek miyiz?” diye bir tepki koyarsın. Onu bile yapamadı Galatasaray... Bir önceki deplasmanda 4 yiyorsun... Akhisar’dan 3 yiyorsun... 0’a karşı tam 7 gol... Aslantepe’de büyük seyircin ile “fiyaka”ndan geçilmiyor ama Anadolu’ya çıktın mı, kusura bakma “perişan” haldesin. Daha önce sorduğumu bir daha soruyorum: Ne oluyor, Anadolu’da adam mı yiyorlar? Niye bu kadar siliksiziniz, niye bu kadar bitiksiniz, niye bu kadar çaresizsiniz...

Erken havaya girmişler  - Osman Şenher / Milliyet

Futbolun acıması yoktur. Hata yaparsan, rakibini küçümsersen iki yakan bir yana gelmez. Galatasaray’ı dün gece Akhisar karşısında tanıyamadım. Bir haftadır övgüler, methiyeler herhalde futbolcuların ayaklarını yerden kesmiş. Şampiyonlar Ligi yorgunu demeyeceğim. Akhisarspor da perşembe akşamı Krasnodar ile zorlu bir mücadele yaptı. Yorgunsa onlar da yorgun. Ama bu kadar bitik bir Galatasaray’ı ilk defa görüyorum. Hücum hattına bakıyorsun, Rodrigues, Onyekuru ve Sinan ile maça başlandı. Sinan ve Onyekuru’yu oyunda hiç göremedim. Varlıkları, yoklukları belli değildi. Akhisar’ın sağ beki Vrsajevic de Rodrigues’i kıpırdatmadı, o da kayboldu. Emre Akbaba şu an oyuna ağırlığını koyup takımı toparlayacak konumda değil. Bu kadar kötü gününde olan oyuncular bir araya gelince kaçınılmaz son belli oldu. Bunun yanında Regattin, sahada kaldığı müddetçe, Mariano’nun kanadını otobana çevirdi. Serginho sahada basmadık yer bırakmadı, takımının beyni, müthiş bir perfmonsla oynadı. Güray da hem Kadir’e yardım etti, hem de kendi kanadından devamlı hücumu düşünüp etkili oldu. Manu ise rakip defansı hırpalayıp, hallaç pamuğu gibi attı. Oyuna baktığımız zaman Akhisarspor anasının ak sütü gibi galibiyeti hak etti, bu kesin. Sen Şampiyonlar Ligi’nde oynayan bir takımsın. Deplasman da olsa, üç gol yememelisin. Hele üçüncü golde kaptan Muslera bile demoralize olup hata yaptı.

Daha ne söylemek lazım bilmiyorum ki! Sarı-kırmızılılar penaltı kazanıyor. Büyük övgülerle yere göğe sığdıramadığımız Rodrigues topun başına geçiyor. Öyle bir vuruş yapıyor ki, topun hangi köşeye gideceğini kaleci de, bizler de hepimiz anlayabildik. Sonuçta gecenin yıldızlarından kaleci Fatih penaltıyı kurtardı. Terim’in işi kolay değil. Galatasaray kötü bir takım değil. Zaman zaman böyle iş kazaları olacak. Bütün takımlarda oluyor. Ama Terim’in, istediği futbolu oynatması için bu oyuncularla daha epey mücadele etmesi gerekecek. Kasımpaşa’yı yen, iyi futbol oyna; Lokomotiv’i yen iyi oyna, beş gün sonra Akhisar karşısında sahada yürü. Bunu Fatih Terim yapısındaki bir hoca kabul etmez. Böyle bir sonucu hiçbirimiz beklemiyorduk ama bazı mağlubiyetler vardır ki bundan ders çıkarılır. Galatasaraylı futbolcular da mutlaka dün geceki futbollarından sonra bu yenilgiden büyük ders alacaklardır.

Hangisi daha Avrupalı! - Nevzat Dindar / Milliyet

Akhisar’daki mücadelede aksiyon boldu. 12’de Regattin’in golü ofsayta, 42’de Rodrigues’in penaltısı kaleci Fatih’e takıldı. 51’de Elvis Manu takımı galibiyete taşıdı, 80’de Güray’ın penaltısı farkı artırdı. 84’te Mustafa’nın sayısı maçı noktaladı. Şampiyonlar Ligi’nde Lokomotiv Moskova karşısında görkemli bir galibiyet alarak Avrupa arenasına giriş yapan Galatasaray’a Türkiye havası hiç yaramadı. Cim-Bom, Akhisar Belediyespor’a ağır yenilerek şaşkınlık yarattı. Aslan’ın Avrupa dönüşü keyifsiz olurken, hiç hesapta olmayan bir yenilgi alındı. Üstelik lige kötü başlayan, hocası gönderilen ve dünkü maça yardımcı hocasıyla çıkan, en önemli iki yıldızı sahada olmayan bir takıma 3-0 yenildi Galatasaray... Hem de ev sahibinin ilk galibiyeti olarak kayıtlara geçti.

Galatasaray’ın deplasman fobisinin geçen sezon olduğu gibi devam ettiği gözleniyor. Trabzon’da 4 yiyen ve dağılan Cim-Bom Akhisar’da da varlık gösteremedi ve farklı yenildi. 42’de Rodrigues penaltıyı gole çevirse belki başka bir senaryo yaşanacaktı! Süper Kupa’da Gomis’e geçit vermeyen Fatih Öztürk bu kez Rodrigues’e izin vermedi. Sanki o anda Galatasaray için maç bitti. 51’de Manu, Regattin’in şık pasında uzak köşeye topu yolladı ve Akhisar’ı öne geçirdi. Anlaşılan Seleznyov rolünü ona devretmişti. Zaten Manu da Galatasaray’a gol atmayı seviyor. Bu gol bile görüntüyü değiştirmedi Galatasaray’da. 80’de Muslera hatalı çıkıp Manu’yu düşürdü. Penaltıyı Güray gole çevirdi. 84’te perdeyi Mustafa Yumlu kapattı. Sonuçta da Galatasaray yine bir deplasmanda kâbusu gördü.

Akhisar köfte yaptı  - Erman Toroğlu / Fotomaç

Galatasaray, dün akşam Akhisar'da net bir şekilde mağlup oldu. Aslına bakılırsa Türkiye'de böyle işlerin yıllar önce gerçekleşmesi gerekiyordu. Peki bu işler, hangi işler? Türkiye liglerinde yukarısı ile aşağısı arasındaki makas çok açılmıştı. Küçükler kurbanlık koyun gibiydi. Maçlardan önce büyük takımlar için "Acaba bu hafta kaç atacaklar" diye konuşuluyordu. Ama şimdi Anadolu takımları çıkıyor aslanlar gibi oynuyor. Dün akşam Akhisarspor'un yaptığı gibi... Bakınız, Akhisarspor, sezon başından beri pek iyi bir görüntü vermiyordu. Akhisar takımı dün çıktı Galatasaray'ı öyle bir yendi ki hiç kimse çıkıp da "Hakem şöyleydi, yağmur yağdı, çamur vardı, saha kötüydü" gibi bahanelere sığınamaz. Çünkü oynanan futbol ortada… Açık ve net, Akhisar çatır çatır yendi. Yani şöyle desek daha da doğru olur; Akhisar Galatasaray'ı köfte yaptı. Onu kızartmadı, ızgarada yavaş yavaş ısıtarak yedi. Çünkü kızartma çabuk olur, ızgara daha ağır olur. Mangalın üstünde döndürdü döndürdü, yavaş yavaş pişirdi ve üç yaptı. Maçı dün akşam izleyen herkes Galatasaray'dan bahsettiler, hiç Akhisar'dan bahsetmediler. 4x4 diye jipler vardır ya G.Saray'a öyle bakılıyordu. Ne oldu? Senin 12 puanın var, adamın 2... Geldi, maça çıktı seni ızgara köfte gibi yaptı!

Akhisar'da Okan Buruk varken takım farklı oynuyordu. Sonra Süper Kupa maçına gittik bu Okan'ın oynattığı Akhisar değildi. Maçı da aldılar… Bakınız! Susic gitti, yerli bir teknik adam geldi. Bizi biz anlarız! Susic gitti işi nasıl çözmüş yeni hoca. Bu kadar basit. Yabancı hocayla olmuyor bu işler. Dün takım halinde Akhisarspor takımı çok iyi oynadı. 20'inci dakikada Fatih Terim'in yüzüne baktım çarşamba pazarı gibiydi. Facianın geleceğini o anda anladı. Şans yine yanına geldi. Penaltı oldu ama kaçtı. Geçen yıl Gomis dağlara taşlara attı, dün geldi Rodrigues attı. Her adama penaltı attırılmaz. Terim orada yanlış yaptı. Muslera maçtan sonra "Maçın yıldızı Akhisar kalecisi Fatih'tir" demiş. Akhisar'ın kalecisine sen 'Kahraman' dersen, "Adamın takımı bir halt oynamadı, adam 10 tane şut çıkardı" olur. Akhisarlı diğer 10 oyuncunun hakkını yemiş olursun! Ne yani sen harika oynadın, adam 6 tane şut çıkardı, üç penaltı kurtardı da mı kaybettin! Bıraksın bu işleri! Muslera bu cümleyi söyleyerek kendi takımının ayıbını kapatmaya çalışmıştır. Galatasaray dün hiçbir şey oynamadı, bu yenilgiyi hak etti..

Yine tuzağa düştü! - Levent Tüzemen / Fotomaç

Galatasaray bir kez daha Akhisar'ın tuzağına düştü. Akhisar, akıllı alan savunması yapıp önce G.Saray'ı durdurdu sonra kontratak silahı Manu ile vurdu. Üstelik Avrupa arenasında Akhisar, Galatasaray'dan iki gün sonra maç yaptı. Ama hiç yorgunluk yaşamadılar. Fatih Terim'in tercih ettiği 11'de 3 yanlış vardı; 1- Emre Akbaba ile Sinan ikilisi sol ayaklı oyuncular olarak oyunu yönetmeye çalıştılar. Bu oyun düzenine olumsuz yansıdı, etkili pozisyonlar üretmesine engel oldu. 2- Rodrigues-Onyekuru ikilisi çabuk ve hızlı oyuncular. Ama Onyekuru, sağ kanatta oynamadığı için sık sık Rodrigues'in bölgesine gidip orada yığılma yarattı ve bu yüzden Nagatomo-Rodrigues ikilisinin uyumu bozuldu. 3- Mariano Galatasaray'ın sağdan atak yapmasına katkı sağlamadı Sadece topu kontrol etti. Eğer Linnes oynasaydı Galatasaray sağdan etkili bindirmeler yapar ve gollük ortalar üretirdi.

Galatasaraylı oyuncular, zihinsel olarak Akhisar maçına tam hazırlanamamışlar. Süper Kupa'da Manu, Galatasaray savunmasını hallaç pamuğu gibi atmıştı ama kimse Manu'yu tutmak için doğru pozisyon almadı. Serdar Aziz, Manu'ya yanaşıp oynasaydı, Galatasaray o golü yemezdi. Bir takımda penaltıcılar bellidir. Selçuk İnan yoksa topun başına Fernando veya Emre Akbaba gelmeli. Rodrigues'in kaçırdığı penaltı tamamen kendi beceriksizliği ve Süper Kupa'da gol yaptığı köşeyi tercih etmesiydi. Kaleci Fatih o yediği golü unutmamış olacak ki Rodrigues'in vuruşunu sezdi ve kurtardı. Bu mağlubiyet umarım G.Saraylı oyuncuların deplasmanda kazanamama korkularını artırmaz!.

Küçük görünce - Engin Verel / Akşam

Akhisar geçen sezon F.Bahçe’yi hem şampiyonluktan hem Türkiye Kupası’ndan eden takım. Tıpkı Süper Kupa’yı G.Saray’ın elinden aldığı gibi... Bu sezona iyi başlayamadılar. Konuk takım G.Saray ise hem ligde hem de Şampiyonlar Ligi’nde farklı galibiyetlerle Akhisar’a gelmişti. Ancak Lokomotiv Moskova’ya 3 gol atmaları sanki bu maçı küçük görmelerine neden olmuş gibi geldi bana. Oyunun başındaki röveşatayı Muslera kurtarırken, Ozan’ın kendi kalesine attığı gol, ofsayt gerekçesiyle iptal edildi. VAR hem Ozan’ı hem Galatasaray’ı ilk yarıda kurtardı. Daha sonrasında orta sahada topa hakim olan G.Saray olmasına rağmen, pozisyonlara giren taraf genellikle ev sahibi oluyordu. Manu’nun gol pozisyonundaki vuruşu kötü olmasaydı, G.Saray ilk yarıda havlu atabilirdi. Nagatomo, sol kanadı iyi kullandı ama sağda Mariano aynı derecede etkili değildi.

Emre’nin oyun kurucu olmasına rağmen girmiş olduğu birkaç pozisyonu tamamlayamayışını biraz yorgunluğuna bağlıyorum. Kanat adamları Rodrigues ve Onyekuru’nun bu tür maçlarda rakibe karşı daha patlayıcı olması gerekirken nedense ilk yarı boyunca Sinan’la birlikte istenilen performanstan uzaktılar. Onyekuru ve Sinan dönüşümlü olarak forvete geçti ama ikisi de etkisiz kaldı. Serdar’a yapılan penaltı hakem tarafından iyi süzüldü. Emre ve Fernando varken Rodrigues’e son haftalarda gol attığı için penaltı kullandırmak riskti ve vuruş kaçtı. İkinci yarıda ise ibre tamamen Akhisar lehine döndü. Galatasaray savunması ve kaleci Muslera inanılmaz hatalar yaptı. Lokomotiv Moskova karşısında 3-0 kazanan kadronun bozulması hataydı. Eğer Avrupa yorgunluğundan bahsedilecekse, Akhisar’ın perşembe günü oynadığını hatırlatalım. Yani Galatasaray’dan daha sonra... Bu yenilgi sonrasında Fenerbahçe-Beşiktaş derbisinin önemi daha da arttı. Bir pozisyona da takıldım. Muslera kaptandı. İtirazda orta sahaya kadar geldiği için sarı kart gördü. Yani kaleciyi kaptan yapan takımlar, onun ceza sahasından çıkamamasını göze almak zorunda!

9 mu eksik 4 mü?  - Mehmet Ayan / Vatan

Öncelikle Akhisarspor’u tebrik ederek başlamalı. G.Saray kaybettiği kadar onlar da kazandı. Hem de öyle güç dönemde kazandılar ki… Avrupa Ligi’nde ilk kez oynuyorlar. Lige çok kötü başlamışlar. Transferde çuvallamışlar. Soner, Olcan, Henrique, Muğdat, Ömer Bayram gibi 5 temel oyuncularının yerini dolduramamışlar, hocaları gitmiş; yardımcı hoca ile çıkılan iç saha Krasnodar maçında kaybetmişler. Yeni hoca olarak adı geçenlerin beklediği tek şey şu 90 dakika nın sona ermesi ve hafta arası imza töreni…

Fatih Terim’in karşılaşmaya başlangıç stratejisi konusunda eleştirel bakmayı doğru bulmam. Çünkü santrfor transferi yapamayan G.Saray’ın bu ve benzeri şablonlarla oynayacağını tahmin ve tespit etmek zor değildi.  MAÇA da kötü başlamadı. Emre 10 numara pozisyonunda 1-2 önemli fırsatta erken hareket etse gelebilecek bir gol akışı değiştirebilirdi. Gol dışında iki atak daha Akhisar adına tehlike üretirken imdada penaltı yetişti. Ancak Garry penaltıyı gole çeviremeyince Akhisar’da umut tazelendi. İkinci yarıda stoperlerin hatasından bulunan ilk gol, sonrasında penaltı ve Muslera hatasıyla bulunan 3.gol ile ev sahibi bileğinin hakkıyla bir galibiyet aldı.  

ASIL İHTİYAÇ HANGİSİ?

Muğdat hamlesini zamanında yapmakla birlikte merkezi boşaltan Fatih Terim, adeta 4-2-4’e döndüğü Rus ruletini bu kez kaybetti. 4-6-0 sistemi olmadı, tutmadı. Ancak unutulmamalı. G.Saray buna başvurmak zorunda kalacak santrforsuz dönemde. Şunu bir kez daha soralım birbirimize…   MAÇ 9 numarasızlıktan mı, 4 numarasızlıktan mı kaybedildi? Öncelik, ihtiyaç orada neredeyse 5-6 önemli oyuncu varken ‘iyi G.Saraylı diye Emre’yi almak mıydı?’ yoksa 4.7 milyon Euro’ya birer santrfor, stoper almak mıydı?   BU soruları bugün 3 gol yendi diye sormadığımızı, ezel ebet bu soruların peşinde olduğumuzu bu satırları sık okuyanlar pek iyi bilir! Akhisar’ı bir kez daha kutlarım. 

Senin için hazırladığımız haberler