Şenol Güneş'ten sürpriz Beşiktaş itirafı: 'Buraya gelişim...'

22.12.2017 - 09:51 | Son Güncellenme: 22.12.2017 - 09:51

Şenol Güneş'ten sürpriz Beşiktaş itirafı: 'Buraya gelişim...'
Beşiktaş'ın başarılı teknik direktörü Şenol Güneş, Gazete Habertürk'ten Kartal Yiğit ve Meriç Müldür'ün sorularını yanıtladı. İlk kısımda Cenk Tosun'dan Jeremain Lens'e, FIFA kokartı iptal edilen Cem Satman'dan Tolgay Arslan'a, Video Yardımcı Hakem uygulamasından transfere kadar birçok konuda samimi açıklamalar yapan Güneş, Kayserispor beraberliği sonrasında yapılan eleştirileri değerlendirdi. Güneş, Fatih Terim ve Mustafa Denizli yorumunda da bulunurken Beşiktaş'taki sözleşmesiyle ilgili de konuştu. Sizleri, keyifle okuyacağınız Şenol Güneş röportajının ikinci kısmıyla başbaşa bırakıyoruz...

- Elde edilen başarılar için her demecinizde “Hepimizin başarısı” diyorsunuz. Mütevazı mı davranıyorsunuz. Bu kadar adamı yönetmek gerçekten kolay değil. Nabza göre mi şerbet veriyorsunuz. Bu işin sırrı nedir?

“Ne kendimi enayi pozisyonunda görüyorum ne de ukala tipinde. Kimin ne dediği önemli değil. Ben bir iş yapıyorum hatamı gösterip düzeltme şansı vermiyorsam tamam. Oyuncu bakar, hocayı izler. Bu sert mi, yumuşak mı diye bakar. Burada bilgi meselesi önemli...

Kendine güvenin varsa oyuncu anlar. Kısa vadede ya despot olup sertlikle yaparsın, iyi giderse bir şey demez. Kötü giderse ‘Bize kötü davranıyor’ der. Yumuşaksak “Hoca zaten boş veriyor” der. Futbolcu beni inandırmalı. ‘Hocam idman yapmaya gerek yok, biz maçı alacağız.’ Ee hadi, buyur al! Futbolcunun futbolcudan başka dostu yoktur. Her gün beraberler.
Ben de öyle çocuğumdan daha çok zaman ayırıyorum. Kendi doğrularını koyduğun zaman sorun olmaz. Ben inanmadığım şeyi söylemem oyuncuya. Ricardo (Quaresma) dedi ki ‘Niye ben hep oyundan çıkıyorum?’ Ben de dedim ki ‘Seninle başlıyorum, o yüzden dışarı alıyorum, istersen sonra başlayayım, çıkma.’ O da ‘Yok hocam, böyle iyi’ dedi.
Herkesin haklı olduğu yerde bir karmaşa varsa olmaz. Önce kendime dürüst davranıyorum. Takımı yaparken son ana kadar yer değiştiririm, her gün düşünüyorum. Hesaplamalar yapıyorum. Siz de bunu yapıyorsunuz, muhtemel 11 yapıyorsunuz. ‘Tutarsa tutsun’ diyorsunuz. Ben tutturursam başarılıyım.”
  • Alvaro Negredo hiç küsmedi. Çıkıyor oynuyor. Artık gollerini de atıyor. Onun için ne diyeceksiniz?
  • “İşte markalık bu... Messi her maç oynuyor. O da belki ‘Ben her maç niye oynuyorum kardeşim, oynamam’ diyebilir. Ama demiyor. Dışarıdan ad koyuyoruz. Futbolda kültür değil ‘genel kültür’ eksikliği var. Dar baktıkça, ihtiraslar fazlalaştıkça başarısızlık olur.
İyi futbolcuyu kimse durduramaz. Pepe oynuyor ama yarın oynamayabilir. Cenk buralara niye geldi? Oynadığı her maç çalıştı, kendini yukarıya taşıdı. İlk sene başkan “Ba’yı satmak istiyorum” dedi. “Ben gitmesini niye isteyim, ekonomik sıkıntı varsa gidebilir” dedim.
Ömer, Mustafa ve Cenk var. Yeterli ama bu çocuklara kamuoyu baskısı olur. ‘Kötü oldu mu, al başına belayı. Bunları kurtaracak bir oyuncu olmalı’ dedim. Cenk şimdi iyi de 2-3 maç kötü olsun neler olur!”

Oyun tipiniz Barcelona’ya benzetiliyor. Takımdaki oyuncu kalitesi de yüksek... Bu önemli bir avantaj... Katılıyor musunuz?

“Bir takımın oyununu beğenmek, onun gibi olmak değildir. Oradaki değerleri uygulamak önemli... Hızlı bir oyun anlayışı var; tiki-taka. Beğeniyorum. Rakipleri şaşırtmalısın. Biz bazen tersini yapıyoruz şaşırtıp puan veriyoruz. Sıkıcı olmamalı oyun.

Bazı idmanlar, maçtan iyi oluyor bizde. Barcelona çoğu zaman yapıyor bunu. Tempo düştü mü, sıkıcı oluyor. Bazen biz rakibi ortak ediyoruz. Bizim takımda yetenekli oyuncu çok. Oğuzhan ve Tolgay gibi ekstra işler yapacaklar var. Üstüne daha çok koymalılar. Koyarlarsa hem onlar hem de takım kazanır.”

"BURADA İKİ YILIM DAHA VAR"

Beşiktaş’taki geleceğinizi nasıl görüyorsunuz? Teklif gelirse değerlendirir misiniz?

“Avrupa’da yeniden antrenörlüğe başlamak istemem. Doğuya gidip de sadece para kazanmak işime gelmez. 2 yıl önce bir Çin takımı çağırdı, Bursa’ya gittim. Yaş olarak futbolun son dönemine geldim ama heyecan olarak gelmedim. Bir şeye kızıp bırakabilirim, bu dünyanın sonu değil.

Ciddi bir iş yapıyorum, büyük camianın içindeyim. Mukavelem 2 yıl oldu. Tek sene düşünülüyordu. Beşiktaş’tayım. 2 yılı burada bitirmem lazım. Türkiye’de bu olmayabilir. Ondan sonra ne yapabilirim, bırakabilirim. Hiç yapamam, beceremem, anlamında değil. Birlikte çalıştıkça zorluklar artarsa keyif almazsan o zaman son gelir. Şu an her şey iyi. Bursa’ya gidişim de, buraya gelişim de tesadüfi. Planlanmış değil.
Buraya geldiğim için çok mutluyum. Ben Trabzonlu’yum, Trabzon’un kendisiyim ama hiç yabancı değilim burada. ‘Bana niye geldin?’ dediler. ‘Evim yakın’ dedim. Benim yapım Beşiktaş ile örtüştü. Rıza da Trabzon ile örtüştü. Sadece bilgi değil karakter yapısı da önemli.”

"BENİM ÜZERİMDEN TAKIMA ZARAR VERİLİYOR"

Kayseri beraberliği sonrası çok eleştirildiniz. Üzülüp kırılıyor musunuz bunlara?

“Adam niye bunları oynatmadı diyorsa eleştirebilir bu bakış açısı. Bize ışık tutar. Adam maksatlı yaparsa bu sıkıntı... Bizde genelde o! Hocaya kızıyorlar. Seviyorlarsa yanlışını da görmüyorlar bu da doğru değil. Ben de oyuncumu eleştiriyorum. 

Kulübe karşı sezon başından beri var maksatlı yayınlar. Bu sene sıklaştı. Başkan da söyledi, “3. şampiyonluk istenmiyor” diye. Algılar yapılıyor. İletişimin en güçlü dönemindeyiz. Kazandığım maçlarda da yanlış kararlar vardı. Hiç konuşmadık. Benim üzerimden takıma zarar veriliyor. Benim, Mustafa Denizli’nin, Fatih Terim’in nerede olursa olsun konuşturulması lazım. Susturuluyor. Bunu sıkıntı görüyorum. Ben niye görüşümü beyan edemeyeceğim?” 

"FUTBOLDA ZAMAN GEÇİRMEK NEDİR?"

Türkiye’deki genel futbol yapısı ile ilgili düşünceleriniz nelerdir?

“Zaman geçirme nedir? Zaman geçirmek istiyorsan topla yap. Yatıp kalkmalar numara, yapmalar yakışmıyor. Futbolcuyu kötü yola sevk etmek demektir. Tekme atmaktan ne farkı var! Zamana oynamak oyun taktiğidir. Skora göre, zemine göre yaparsın bunu. Bunlara izin vermeyeceksin.

Bir maçta rakip oyuncuya ‘Topu alsana oynasana’ dedi Guardiola. Adam top oynanmasını istiyor. Adam, ‘Gel bize gol at’ diyor. O zaman geçiriyor. Oynaya oynaya sen onu yenmeyi öğreneceksin. Ben takıma da diyorum: “Bu takımda oynuyorsan en iyisini yapmaya zorla kendini” diye. 
Yapamazsan bu kadarı olur. Her gün ölmekten iyidir. Tabii ki savunma yapacaksın. Bu taktiktir ama her gün dayak yeme. Adamların bize motive olması güzel. Böyle rakibe saygı duyarım. Ama onlar kadar koşmayacaksan büyüklüğün tartışılır.”

"BİRBİRİMİZİ İYİ NİYETLİ KULLANALIM"

  • Spor basınında rahatsızlığınız var mı?
  • “Daha çok açık olmak zorundayız. Siz de yazınızı yazmalısınız. Kin, nefret veya yalan haberle gelirseniz farklı. Ben herkesi tanıyorum. Sizi de üst düzey yöneticileri de tanıyorum. Eleştiriyi alıyorum, okuyorum. Birbirimizi biliyoruz. Sorun o değil. Beni eleştir, katkı yap. 
Samimiyeti, iyi niyetli kullanalım hepimizin birbirinize ihtiyacı var. Kimse birbirine mahkûm değil. İşini yapacaksın. Benimle konuşup başka türlü çıkaracaksan olmaz. Seviyeli olmalı.”
Senin için hazırladığımız haberler