Şenol Güneş: "Fransa maçı 5-0 bitebilirdi"

A Milli Takım teknik direktörü Şenol Güneş, gündeme yönelik TRT Spor'da açıklamalarda bulundu. Güneş'in açıklamalarından Ajansspor'un derledikleri şu şekilde:

Açılış maçında İtalya ile başlayacağız. Dünyanın gözü bu maçta olacak. Sportif ve tanıtım olarak bize çok iş düşüyor. 9 aylık bir süre yaklaşık olarak. Oraya da kolay gelmiyorsunuz. Sizi, yönetimi, medyayı, taraftarı ve oyuncuyu kutluyorum. Her kesimin birlikte olduğu bir yarışmaydı bu. Şimdi yeni bir dönem başlıyor. Bugün düne göre daha mutluyuz ama yarının bugünden daha iyi olması için bir yola çıkıyoruz. Sorumluluklarımız da var. Andorra maçı bittiği andan itibaren rakipler belli oldu ve zaten organizasyona hazırdık. Nerede ne yapacağımızı planlamıştık. Tüm organizasyonu aşağı yukarı netleştirdik

Hem Beşiktaş hem de Milli Takım'a çalıştığımda her iki tarafa da zarar verecekti. Bütün kulüp antrenörlerine teşekkür ederim. Hepsiyle görüştüm. O gün kafamızda olan projeyi 1 Haziran'da imza atana kadar aynı heyecanla devam ettim. Türk insana şans verirsen başarır. Yeni bir dönem başlıyor. Sadece sportif başarı elde etmiyoruz. Herkesin beraber olabileceği bir ortam olacak. Farklı düşünceler de olacak.

Karalarımı etkileyebilir farklı görüşler ama kararı yine ben vereceğim. Önceliğimiz Avrupa Şampiyonası'ydı. Ondan daha önemlisi Dünya kupası. Dünya Kupası'na ikinci kez gitmek istiyorum ama her şampiyonada olmamızı istiyorum. Zaman zaman katılamadık ama bütün turnuvalara katılmalıyız. Birinci basamak halledildi. İlk basamağa sağlam bastık kendimize güveniyoruz.

Daha fazla da yapabiliriz. Fransa maçı önemliydi. Kaybettiğimiz İzlanda maçının sonrası önemliydi çünkü bir travma yaşayabilirdik. Oynadığımız oyunu zaten tasvip etmiyoruz ama o oyuna rağmen berabere de kalabilirdik. Ben kenarda kaldığım zaman taraftarım içeri girdiğimde sorumluyum. Ben sizin adınıza görev alıyorum, buranın sahibi değilim. Bu sıcaklık yakalandı. Taraftar da bunu yansıttı. Sonlara doğru homurdanmalar başlardı, ancak biz maç sonuna kadar oyunumuzu oynadık. Genç futbolcularımız, burada tecrübe kazandılar. Kaybettiğiniz zaman bile ayakta kalabilmelisiniz. Biz iyi bir takımız. Bir birini benimsemek önemlidir. Oyuncuların karakteri de önemli. Bunu sürdürülebilir hale getirmeliyiz.

Fransa ile oynadığımızda 3 ihtimalli maçtı ama futbol adına ne yapacağımız çok önemliydi. Doğru işler yaptık, ancak sevinemedik. 2 gün sonra İzlanda'ya gittik kaybettik. Kaybettikleriniz size tecrübe getirir, kazandıklarınız değil. Böyle bir oyunun karşılığında sonuç gelmesi çok önemli. İzlanda maçı da taktik olarak önemliydi.

Gruptaki 9 maçta ayrı ayrı dersler vardı. İstanbul'da maç oynanmıyordu, oynadık ve zor maçları kazandık. Bir yola çıkıyorsanız hiçbir zorluk olmasın derseniz o hedefe ulaşamazsınız. Önünüze çıkan engelleri basamak olarak görmelisiniz. Düşüp kalkmak önemli. Düşüp boğulursanız başarılı olamazsınız. Zorlular karşısında savaşan bir milletiz. Anadolu'daki desteğe saygı duyuyorum ama İstanbul da bizim için Anadolu, çünkü orada da Anadolu'dan gelenler var.

Kaan ve Çağlar oynuyordu, Merih'i, Ozan'ı aldık, Mert geldi. Okay'ı oynatabiliyorduk. Kimi oynatacaktık? Ozan sakattı, Çağlar da bizim için önemliyi ama oynamıyordu. Sonra Çağlar oynadı, Merih oynamadı. Biz Çağlar ve Merih'i oynattık. O oynadı, bu oynamadı olmadı. Bu duyguyu yakaladık. İnşallah bozulmaz. Orta sahada da aynı şeyler oldu.

Elimizdeki oyuncuların genel bir oyun yapısı var ve bu güvenle oynanan bir oyun. Andorra maçında 3-4 pozisyon atamadık ama sonra pozisyona az girdik. Bu olabiliyor. Ancak Fransa maçı 5-0 bitebilirdi. İkinci maçın ilk yarısı dağınıktı. Sonra toparladık. Düzeltme şansımız var. Külliyen yıkıp yaparsanız elinizde bir şey kalmaz. Oyun esastır. İtalya maçına çıkarken ilk maç olacak. Orada belki 3 puan da gruptan çıkaracak. Bizim için en kötüsü 4. torbadan bizim üstümüzde olan bir takım geldi. İnşallah turnuvadan sonra onları geçeriz. Soyunma odasında herkes mutlu. Orada her kesimden insan görebiliyorsunuz. Bütün oyuncularımdan olağan dışı bir şey istemem. Var olan şeyleri göstersinler. Onu da iyi yapıyorlar. İzlanda maçından sonra başınız eğik olmasın dedim. kolay kolay iddialı konuşmam ama iddialı işler yaparım.

Bizim grupta oynadığımız oyuna baktığımızda savunma özelliği öne çıktı ama biz hücum oynamak istiyoruz. Anca Fransa ve İzlanda çok farklı oynuyorlar. İtalya, savunmasına baskı yapıp çıkarmasanız sorun yaşıyor ama çıkarlarsa tehlike yaratıyor. Rakipleri tanımak önemli ama bizim de oyunumuz önemli. Onların hatalarını nasıl kullanırız buna bakmak lazım. Buna çalışacağız. Önde düşündüğümüz oyuncuların sakatlıkları oldu. Kenan da buna dahil. Belki onu düşünmüyorduk ama bizimle oynadı. Türkiye, takıma sahiplendi. Oynayan her oyuncu bizimdir dendi. Oyuncuları zehirleyecek düşünceleri fazla görmedik. Bu da medyanın desteğinden geçiyor. Elimizdeki mevcut kadrodan çok değişiklik düşünmüyorum. Buna birkaç oyuncu girer girmez, Yusuf'a da üzüldüm. Abdülkadir ve Dorukhan düzelebilir ama aşağı yukarı iskelet budur.

İtalya maçına çıktığımızda kaybedebiliriz, başımız eğik olmasın. Biz sadece futbol oynamaya gitmiyoruz, Türkiye'yi de temsil etmeye gidiyoruz. Futbol olarak doğruları yapacağız. Taraftar da takıma olağanüstü destek versin. Çünkü bu bir tanıtımdır. Bu izler yıllar sonra konuşulacak. Olumsuzluk olmasın. Alacağımız sonuç galibiyet olursa güzel, beraberlik de iyi ama yenilsek bile boynumuzu eğmemeliyiz. 

Savunmadaki oyuncularımızın sayısı fazla, orta sahada da fazla ama sıkıntılarımız da oluyor. Sakatlıklar olabiliyor. Forvette çok büyük bir olumsuzluk görmüyorum. Bu turnuvayı geçirmeye aday bir Burak ve bir Cenk var. Ahmed Kutucu var, Kenan var, Enes var. Geriden gelecek isimler olabilir. Önümüzdeki dönemlerde hücuma dönük oyuncuları zenginlik haline getirmeliyiz. Cengiz yokken Deniz vardı. Ancak takımında oynamadı. Hakan, sol açık ama orta saha aslında. Bizim arkaya sarkan oyuncu olarak sayısı az. Emre Kılıç, Efecan var bunlar da düşünülebilir. Kenan, savunma anlamında Fransa maçında çok iyiydi ama İzlanda maçında olmadı. Çok olumsuz değilim. Oyuncularımızın kendi takımlarında iyi olmasını istiyorum. Şartlar ne olursa olsun oraya hazırlanmayı düşünsünler. Kendi takımı için oynayıp bizi de unutmasınlar.  

Bu kadro sindirerek gidiyor. Birkaç sene sonra Burak, Cenk ne olacak soru işaretleri var. Burak'ın performansı daha iyi olmalı. Cenk'in oynamadığı için sıkıntıları var ama çalışmaya devam ediyor. Pes etmiyor. Oynamayan oyuncu, kiralık da olsa gitmesinde fayda var. O zaman kulübe de yazık oyuncuya da yazık.

6 puan veya 4 puan bizi gruptan çıkarabileceğini düşünürsek, Azerbaycan'da oynayacak olmamız şans diyebiliriz. Biz bunu yaşayacağız ama olabildiğince futbolu da korumak istiyoruz. 3 günde bir yapılan maçlara 1 gün daha koyulmalı. Az sakatlık için önemli. İtalya maçı sonrası 3-4 günlük avantajımız var ama 3 güne dönünce sıkıntı olabiliyor. Bazı takımlar özel uçakla gidiyor. Bazıları tarifeli uçakla gidiyor. Bakü - Roma hattını kimse istemiyordu.

Futbol cesurların işidir. Çok yetenekli de olsa futbolcu cesur olmazsa kaybolur. Destek verildiği zaman biz bunu üreteceğiz. Bu takımda o duyguyu görebiliyoruz. Bir tek sıkıntımız var. Bu tip başarıyı yakalayan takımlar ve futbolcular, kaybedildiği zaman olgunluğu sağlayamazsa oyuncunun oyun formatı değişebiliyor. Bu takım daha başarısızlık görmedi. Bu turnuva çok önemli.

Biz daha yolun başındayız. Almanya başarısızlık gördü, Hollanda birçok turnuvaya gidemedi. Bizim başımıza gelmedi. İnşallah hiç gelmez. Eksikleri gidererek gitmek avantaj. Oyuncu kendini vazgeçilmez olarak hissederse o zaman sıkıntı olur. Bütün oyunculara aynı destek versinler. Bazı taraftarlar destek vermek isterken zarar verebiliyor.

2 hazırlık maçımız olacak. Lig bitince kampa gireceğiz. 1-2 gün izin verebilirim. İlk 10 günlük Antalya'daki kamp ailelerle olacak. İngiltere ve Almanya ile birlikte ligler bitecek. 26'sında Azerbaycan ile hazırlık maçı yapacağız Antalya'da. 29'da 3-4 takım var maç yapabileceğimiz. Sonra Hırvatistan ve Serbest İrlanda ile hazırlık maçı yapacağız. Hırvatistan maçı bizim için çok önemli. 10'unda Roma'ya gidip 12'sinde maç oynayıp 13'ünde Bakü'ye gidip, Galler ve İsviçre ile oynayıp inşallah turu geçeceğiz.

Oyuncunun yaşı olmaz, biz yarışan bir takımız. Merih ve Abdulkadir geldi oynadı kalır, oynamazsa kalamaz. Hazırlanmak isteyen Ümit takımda hazırlanabilir. A Takım'da oynamak için olağanüstü çalışmalılar. Takımın iskeletini asla bozamayız. Bu konuda yapıcı fikirler varsa dinleriz ama yıkıcı olanlara izin vermeyiz.

Suat ile ilgili girişimler yapılmıştı. Ben de Schalke'nin maçına gittim izlemek için. Babasıyla da temasta bulunduk olumluydu ama olmadı. Hepsine saygı duyuyorum ama biz bizimle olmasını istiyoruz. Sevmesi gerekiyor. Suat başarılı, alamadık ama iki maç sonra olmayabilir. Kerem Demirbay şansını oradan kullandı ama ortada kaldı. Tolgay da öyle oldu. Kaybolabiliyor. Dünyanın neresinde olursa olsun futbolcuları almak için çalışacağız.

Kulüp tarafından haksızlığa uğradıklarım bana kar oldu. Tecrübe kazandım çünkü. Paralı olmanız değeri satın alamaz. Geçmişin birikimini gençlere aktarırken hikaye gibi anlatmak doğru değil. Yaratıcı oyuncularımızın önünü kapatıyoruz bazen. Işığı gözüne vurma, önüne vur. Sergen'i, Messi'yi kim yaptı? Bir daha yapın, yok öyle bir şey. Futbolda bir mutsuzluk görüyorum ama bizim başarımız ışık oldu. Başakşehir'in yansıttığı bir ışık oldu. Uluslararası başarı olmayacaksa bu işi neden yapıyoruz? Herkes borçta, millet mutsuz ama iyi iş yapıldığı sanılıyor. Antrenör savaşları oluyor. Geçmişteki yanlışları yaparak yeni başarı istiyoruz bu mümkün değil. Yeni düşünceler üretmek zorundayız.

Alt liglere gidip bakmalıyız. Profesyonel kulüpler fazla ama uygunluğu yok. Amatörlük içerisinde sevgisi daha fazla olan takımlar olmalı. Ona geçmemiz gerekiyor. Cumhurbaşkanımız bunun için avantaj. Futbolu seviyor. O'nun da desteğini alırsanız kolay yapıyorsunuz. Şu an en tepede bir yerdeyim. Allah'a şükür. Hedefim belli. Türk futbolunun uluslararası normlara uygun yapılması gerekenler varsa katkı sağlamak isterim. Kitap çıkarmak isterim ama olmasa bile destek olmak isterim. Ben buradan kulüp takımlarına gitmeye sıcak bakmıyorum. Futbolu ne yaparsanız yapın, çok ayrı bir yerde. Futbol iş hayatlarından bir tanesi oldu. Sosyoloji, Felsefe, ekonomi, tarih hepsi var.

Eğitimi ön plana çıkaracağız. Birçok alanda 8-10 yaş geriden geliyoruz. Onun da değişmesi lazım. Eğitime 6 yaşındaki çocuğu almamız lazım. 10-12 yaşında alıyoruz, sonra geri kalıyoruz. Fazlalıkları atarsak bunlardan kurtuluruz. 

Bugün 14 milyar mı borç var, 15 milyar verelim kulüplere 30 milyar olur. Borç yapma sebebini ortadan kaldırmıyorsunuz ki sıkıntı burada. Yabancıya karşı değilim ama bu şekilde uygulanmasına karşıyım. Hiçbir kriter yok. Bu borçları yaratan yabancı oyuncular. Futbol ekonomisi kötü değil. Paralar iyi. O kadar hızlı büyüdü ki biraz bizden biraz da dışarıdan dolayı böyle oldu. İngiltere'de harcanan paralar bizi de etkiledi. Antenörler, futbolcular derneğinin güçlü olması lazım. Kulüpler Birliği'ni güçlü yaparak olmaz, öyle değil bu iş.

Türk oyuncularının ödemeleri TL'ye çevrildi. Hepsi TL olsun. Vergisini de versin. Kulüpler vermesin. Neden uygulamıyoruz? O zaman borçlar devam edecek. Durumu değiştirmek istiyorsanız, daha önceki yaptıklarınızı değiştirmelisiniz. Sihirli değnek arıyoruz. Bir şey olsun da borçlar ödensin deniyor. Almaya yıllardır bunu yapıyor, zaman zaman bocalayıp sonra başka bir şey yapıyor. Oynama alanları olmadan çocukları yetiştiremezsiniz. İllaki sporcu da olmasına gerek yok. O enerjisini oyun alanlarında atacak.

Söylediklerimi konuştuğum için rahatsız oluyorum. Hakemlerden herkes şikayetçi. Şikayetleri çözüm için yapmıyoruz. Niyetimiz iyi olsun. Değişim için adım atalım. Herkes yapacak bunu. Taraftar bağırarak hak ara diyor. Bizim rakipleri geçmemiz lazım. Kendimize güveniyoruz ama bir gerçeği de göz önünde tutalım. Rakipler sıradan değil. Hepsinin analizini yapıyoruz. Daha fazla gülmeyi isterim. Başkaları mutlu etmek istediğim için kendi mutluluğumu unuttum. Bundan sonra kendimi mutlu edeceğim. Biz hep zirvede olmak istiyoruz. Oraya erken gidersen de düşersin bir yerin kırılır. Geçmişi bırakıp, geleceğe bakalım. Geçmişi unutmadık ama gideceğimiz yeri de biliyoruz. İlkler hep bana rastlıyor. uzakdoğu'ya ilk biz gittik. 12 şehirli turnuva da ilk kez oluyor. Yeni bir hikaye yazacağız. Türkiye'ye en iyi slogan ne olmalı onu bulmalıyız. 

Yusuf ile konuştum. Morali iyi, genç yaşta oldu. Geri dönecektir. Zamanı iyi kullanmalı kitap okumalı. Benim sakatlıklarım sorun olarak dönmedi. Kitap okumanın değerini öyle anladım. Yusuf'un da öyle yapacağını düşünüyorum. Sabırlı olsun.