Şenol Güneş: "Burak Yılmaz Beşiktaşlı"

10.05.2021 - 21:47 | Son Güncellenme: 11.05.2021 - 10:47

A Milli Takım Teknik Direktörü Şenol Güneş; Burak Yılmaz, Uğurcan Çakır, Abdülkadir Ömür, Rıdvan Yılmaz, Şampiyonlar Ligi finali, Avrupa Şampiyonası ve birçok konu hakkında açıklamalarda bulundu. İşte detaylar...

Şenol Güneş: "Burak Yılmaz Beşiktaşlı"

AJANSSPOR-HABER

A Milli Takım Teknik Direktörü Şenol Güneş;, Haber Global'de Candaş Tolga Işık'ın sunduğu Az Önce Konuştum programına konuk oldu. Güneş, birçok konu hakkında açıklamalarda bulundu. 

Hatalar ve sıkıntılar oldu

Güneş, "Türkiye hepimizin. Yaşayan her ferdi olarak sorumluluklarımız var. Ne kadar güçlü olursa o kadar mutlu oluruz. Bir ülkenin kalkınmışlığı bireylerine yansımalı. Futbolda böyle bir şey. Manevi ve moral olarak, güç olarak da milli takım futbolun zirvesinde. Çocuklarımızın başarılarıyla bir araya gelebilmişsek bu çok güzel bir olgu. Ülkeyi iyi temsil edebilmek lazım. Beklentilere göre aldığımız sonuçlarda hatalarımız sıkıntılarımız oldu. Ama hiçbir şey vardan yok yoktan var olmuyor. Onun için geçmiştekileri suçlamak yerine neyi eksik yaptı diye sorgulamak lazım. Veya başarılı olan neyi doğru yaptı? O dönemi yırttık biz. 

“Bizim çocuklar…”

Benim beklediğim olağan dışı bir şey değil. Sonuçta olmayacak bir şey bekleyemezsiniz. Ama var olanı, gayretlerle beraber çalışarak sahaya yansıtmalılar. Bunu gören taraftarımız, milletimiz takımdakileri kendi ailelerinden birey olarak gördü. İyi işler yaparak iyi sonuçlar alınabileceğini gördük. Bizim Çocuklar dediğimiz zaman o ailenin çocuğu oluyorsunuz. O aileyi temsil ediyorsunuz. Kimse mükemmel değildir. Zaman zaman hatalar yapacaksınız. Düştüğünüz yerde şikayet etmek yerine ayağa kalkıp çözümler üretip, orayı bir basamak olarak kullanmalısınız. 

Her maçı kazanmak için oynamalıyız

Beşiktaş’ta çalışırken milli takıma geldiğimde tabii soru işaretleri vardı. Önümüz açıldıkça işimiz daha da kolaylaştı. Ama ilk dönemde beklentiyi büyüttük. Uluslar Ligi'nde sonuncu olmamız bizim için kötü bir sonuçtu. Bunu kabul etmek lazım. Nihayetinde milli takım her maçı kazanmak için oynamalı. Şimdi önümüzde bir Avrupa Şampiyonası olacak. Bu oyuncuları orada sahneye çıkaracağız. Bu oyuncular, ilkeli, prensipli ve herkesin takip edeceği bir takım olmalı. Bu işi yapıyorsak en iyisini yapacağız. En güçlü dediğiniz takımlar bazen beklenmedik sonuçlarla kaybedebiliyor.

Para araçken amaç oldu

Dünya kupasında üçüncü olduğumuzda futbol ülkesi olarak üçüncü olmadığımızı söyledim. Saha sonuçları her işinizi yansıtmaz. Bir defa ekonomi ve teknik yapıda yeniden yapılanmak gerekiyor. İdari, ekonomik ve teknik yapıda sorunlarımız var. 54 senedir bu işim içerisindeyim. Yaşam felsefemde futbol iş olarak var. Ben bildiklerimi paylaşıyorum. 50 sene önce malzemesi olmayan, tesisi olmayan, futbola ilgi olmayan bir dönemde o malzemeleri para karşılığında alıyorduk. Bugün futbolcular 1-2 yılda hayatını kurtarıyor. Para araçken amaç oldu. Ben bunu doğru bulmuyorum. Değeri paraya dönüştürmemek lazım. Bir oyuncu 200 milyon Euro’ya transfer oluyor. Neymar transfer olduktan sonra daha mı iyi oynadı? Hayır. Neden verildi? Önceki oyunu için. Bir oyuncuya değer ölçüsü üzerinde para verirseniz hem oyuncuyu hem de değer ölçüsünü kaybedersiniz.

Yusuf’un maliyeti ne kadardı?

Benim için futbol engeldi. Çünkü okulda devamsızlıkta sınıfta kalma durumum vardı. Ama şimdi bakanlığımızın katkılarıyla vakıf üniversitelerine milli sporcularımıza burs imkanı tanınıyor. Gelecek olanlar, genç oyuncularımızın yurt dışına gitmesi gençleri heveslendiriyor. Bizden önce de iyi futbolcular vardı. Çocuklar okuyacak da. Eğitim de aldıkları zaman karakter inşa edersiniz. Bakın bugün Altınordu güzel bir örnek. Biz bunu devlet, millet ve federasyon birlikleri ile yapacağız. Bu işte büyük para var. Bugün bir Yusuf’un maliyeti ne kadardı? 15-20 milyon Euro’ydu. Bu sayıyı ne kadar artırabilirsek o kadar iyi. Bu oyuncular gittikçe döviz giriyor. Yaşlı oyuncuları aldıkça döviz veriyorsunuz. Ayrıca bu oyuncular kazandıkları parayı Türkiye’ye getiriyor.

İşe yaramazsın mı diyeceğim?

Burak ilk geldiği zaman, “Aslanım sen çok iyisin” deyip 1 maç 2 maç oynatıp sen hadi sen bir işe yaramazsın mı diyeceğim? Ben gençliğimden beri bir işim olduğunda onu yapmaya çalışıyorum. İşimi yapmam seni rahatsız ediyorsa sen o zaman düzgün değilsin demektir. Açık olmak, samimi olmak, dürüst olmak Türkiye’de pahalı bir hal aldı yani. Anlamıyorum. Konu ve fikir konuşulacakken birbirlerini konuşuyorlar. Ve birbirlerini kaybediyorlar. Bir çocuğun davranışına ceza vereceksin. Çocuğa hesap keserseniz, kaybedersiniz. Sürekli müdahale ederseniz onun yerine geçersiniz.

Burak Beşiktaşlı

Burak Fransa’ya gittiğinde başarısızlığından sevinecek bir kesim vardı. Ya arkadaşım senin oyuncun gidiyor neden başarısız olmasını istiyorsun? Şimdi başarılı oldu diye susuyorlar. Burak hep başarılıydı. Söylemeye çalıştığım şey şu. Beşiktaşlı bu adam. Trabzonspor’a geldi yine Beşiktaşlı.

Yusuf, Arda'yı geçecektir

Mbappe bundan 1 ay önce Messi ve Ronaldo’nun önüne koyuldu. Mbappe ve Haaland ikisinin önündeydi. Tam da bizim maçlardan önce. Tamam yetenekli olabilirler de daha olmadılar ki. Arda Barcelona’ya gitti ve iyi işler yaptı. Ama bu bir sonuçtur. Yusuf bir sonuçtur. Arda’yı geçecektir. O gün Mbappe’yi övenler bugün Burak’ı eleştiriyor. Övemiyor. Kendi insanımıza yapamaz diye bakıyoruz.

Büyük paralar kazandırdı

Burak’ın başarısına bakma, başarısızlıkta ne yaptığına bak. Gençken ön liberoda oynuyordu. Orta saha oynuyordu. Sonra Antalyaspor’dan Trabzon’a istedik ama Beşiktaş aldı. İyi bir Beşiktaşlıydı babası. Orada oynamadı. Ayrılıştır bu. Hayalinin takımında oynamadı. Hep takasla geldi. Bunun hep esprisini yaptılar. Biz de Gökhan vardı mesela. Onu 3.5 milyon saydılar Burak’ı da bedavadan verdiler. Burak bizde oynadı ve büyük paralar kazandırdı. Burak futbolu seviyor. İşini seviyor. Kendini yönetiyor etrafını yönetiyor. Duygusal çıkışları vardı. Selçuk’la birbirini çok iyi tamamlıyordu. Selçuk tepkilerini içinde sindirirdi. Burak dışa vururdu. Burak şu anda Türkiye’yi temsil ediyor ve bence gurur verici bir olay. Bu kadar gerilimli bir ortamda bizi temsil ediyor.

Uğurcan Çakır, Abdülkadir açıklaması

Genç olarak bakarsak Uğurcan’ın çok iyi olacağını düşünüyorum. Nereye gideceğini bilmiyorum. Başkan parayı nerede bulursa oraya verir. Umut’u da çok seviyorum. Her oyuncumuzun iyi olduğunu düşünüyorum. Abdülkadir Ömür çok yetenekli bir oyuncu. Milli takıma istiyorsa çağırırız. Rıdvan’ı da çağıracağız ama hangisini çağıracağımıza karar veremedik. Rıdvan’ın boyu kısa ama çok zeki bir oyuncu. Son dönemde biraz bocaladı ama olur bunlar. İhtiyaç durumuna göre alınabilir. Sergen hocayla da konuştum zaten. Bunlar düşündüğümüz oyuncular. Ersin’le beraber.

İrfan Can, Hakan, Merih...

İrfan Can da çok yetenekli bir oyuncu ama ben onun bir basamak daha yukarı çıkmasını istiyorum. Çünkü çok yaratıcı bir oyuncu. Mesela Hakan yurt dışında çok iyi işler yapıyor. Merih şu anda Juventus’tan gidebilir. Abdülkadir çok yetenekli. Ekstra bir oyuncu ama dedim ya bazen bu övgüler gelişimi durdurabilir. Ondan beklenti büyüktü. Daha öncede sakatlık geçirmişti yine geçirdi. Şu an temposu düşmüş. Kötü değil ama şu an milli takım seviyesinde değil. Önümüzde 2 maç daha var. Ayrıca bir zaman var. Bir daha çağırabiliriz. Kampta görebiliriz. Trabzonlular da kızıyor “neden onu çağırmadınız” diye.

Çağlar Söyüncü'nün başarısı

Bugün Çağlar’ın başarısı ne biliyor musun? Leicester’a gitti ve 1 sene bekledi. Yani çalışmasına rağmen 1 yıl bekledi ve vazgeçilmez haline dönüştü.

Sadece oyuncular değil hoca ve personel de oldu. Fenerbahçe’den gelen oyunculardan oldu yanılmıyorsam. İrfan veya Nazım’dan oldu diye hatırlıyorum. Parça parça 8-10 kişi oldu. Norveç dönüşünde 10 oyuncu olmuştu. Maç bitti ve takımlarına gidecek oyunculara test yaptılar ve diğer oyunculara da hastalık bulaşmıştı. Birinde virüs olması diğer futbolcuları da etkiledi. Ben virüsü yenebiliyorum güneş olduğum için. Aşı olduğum için mi bilmiyorum. Hocalardan da olanlar vardı. Ben genelde mesafeye dikkat ettim.

Şampiyonlar Ligi finali

Federasyon çok büyük hazırlık yaptı. Bana sorarsanız belki aykırı gelecek ama seneye bize versinler derim. Zaten İngiliz takımları gelecekti. İstiyorlarsa seneye gelsinler. Seneye seyirci olursa katkısı daha fazla olur. Bunu seyircili bir şekilde düşünüyorduk. Kulüpler bazında en üst düzeyde bir organizasyondu. Futbolda bir yavanlık var, kuruluk var. Seyirci olmadığı için. Heyecan, duygu o ülkeye geçmiyorsa hiçbir anlamı yok. Ben düşüncemi söylüyorum. Seneye bize verseler daha iyi olur.

Şampiyon olabiliriz

Avrupa’da şansımızın olacağını düşünüyorum. Finale de gidebiliriz şampiyon da olabiliriz. İlk maçımız iyi bitsin belki İtalya sonuncu olabilir belki İtalya birinci olabilir. İtalya 7. olabilir. Biz de 29. sıradayız. İsviçre 13. Galler de 17. galiba. Bizim ilk 10’a girmemiz gerekiyor. Rakiplerimiz güçlü. İtalya maçı bizim için bir imtihan olacak. Üst seviye takımlarına karşı ne yaptığımızı göreceğiz. Üç tane iyi takımla oynayacağız. İki maçı Azerbaycan’da oynamak bizim için avantaj olacak. İsviçre’yi deplasmanlar olumsuz etkileyebilir. Ama biz bu gruptan çıkmak istiyoruz. Oyuncularımızın futbol arenasında kendini gösterebileceği bir turnuva olacak. Düşündüğümüz olgunlukta oynamak istiyoruz. Benim asıl hedefim Dünya Kupası’na katılmaktır.

Çocuklar okumalı

O çocukları eğlendir, piknik alanına götür ve arkadaşlarıyla eğlensin inanın o çocuğun açlıklarını besler. Bizim zamanımızda teknolojik aletler yoktu. Sokak bizi büyüttü. Biz arkadaş grupları oluşturmadık. Ekonomik durumunuz iyiyse çocuğunuza arkadaş grubu oluşturabiliyorsunuz. E biz? Limon kabuğuyla oynuyoruz, teneke ile oynuyoruz. Oyuncak yok. Oyuncağımız olmadığı için onlarla oynuyorduk. Teknoloji çocukları yönetmemeli. Çocuklar okumalı.

Binlerce oyuncu var

Çocuklarımız yetenekli. Bir yere kadar aşama kaydediyorlar. Ama biz bu işi yarışmaya çeviriyoruz. Yarışmada başarılı olan çocuklar üzerine bir şey koymuyor. Orada kalıyor. Futbolda her yetenekli oyuncu mutlaka olur diye bir şey yok. Resim de öyle. Sanat da öyle. Her alanda böyle. Avrupa’da da öyle. Piramit var. Tabanda binlerce oyuncu var. Ama en iyisi yukarı çıkabiliyor. Yeteneğini iyi kullanamayan, iyi eğitilmeyen, ekonomik şartlar derken bir sürü badirelerden ötürü futbolu bırakabiliyorsunuz. Bazen isteği ve gayretiyle bir yere gelen, yeteneği kısıtlı olduğu için orada tutunamıyor.

Hakem hataları var

Hakemler dediğiniz zaman, oyuncular; yöneticiler, teknik ekip, medya… Hepimiz birbirimizi etkiliyoruz. Hata yapan gazeteci, antrenör, oyuncu yok mu? Var. Hakemler neden daha çok ilgi çekiyor? Çünkü adaleti sağlayacak olan onlar. Onlar da bizim içimizden yetişiyor. Ben de antrenör olsam bir kulüpte baskıyı getirmeye çalışırım. Çünkü baskıyla kazanacağımızı düşünürüz. Bu sene kötü niyet olduğunu görmüyorum. Ama hatalar yine var. Sergen hocanın bazı eleştirilerine katılmıyor olabilirim. Bazen kazandığı halde eleştirebiliyor baskı oluşturmak için. Ama son müsabakada bakıyorsunuz aut değil yani görüyorsunuz. Atiba’ydı evet. Burada kötü niyet yok ama bariz hatalı. Buradaki sıkıntı hakemlerimizin etki altında kalarak takdir haklarını daha çok büyüklerden yana kullanması. Bu tartışmalar hep vardı.

Fatih Terim'le beni düşman göstermeye çalışıyorlar

Fatih hoca benim arkadaşım. Neden sevmeyeyim. Görüşürüz konuşuruz. Kamuoyunda bizi düşman göstermeye çalışıyorlar. Arkadaşlığımız var onunla. Takım arkadaşlığımız var. Kaç defa tesislerine gittim. Mustafa hoca da öyle. Genç nesile baktığımızda demin söyledim ya Haaland ve Mbappe’yi genç yetenek olarak görüyoruz. Genç arkadaşlarımız da iyi geliyor. Bunlardan birisi de Sergen. Ama bir süre önce Çağdaş da öyleydi. Okan hoca çok başarılıydı ve şampiyon oldu. Daha ne olacak? Okan hoca kötü antrenör mü? Hayır değil. Ama burada hocalara olağanüstü iyi demek kötü demek mantıklı değil. Ama sürdürülebilir baktığınızda Burak başarılı. Neden? Hala devam ediyor. Şimdi Emre yeni başladı. Sergen hoca da yeni sayılır. Ama Sergen hoca ve Emre hoca başarılı olmaya aday isimler. Yeni hocaları çıkartmak durumundayız.

Hem Türkiye’nin hem de Müslüman aleminin bayramını kutluyorum. Pandemi dönemi nedeniyle sağlıklar diliyorum. Sağlıkçılarımıza da Allah kolaylık versin. Bayram maalesef biraz buruk olacak ama gönülden bayramlaşalım. Bütün Türkiye’ye sevgilerimi, selamlarımı gönderiyorum" dedi. 

Senin için hazırladığımız haberler