Senin Adamın Gol Diyo

Elif Çongur'un bu adı verdiği kitabı çok sıkı yazılardan oluşuyor. 100'ün üzerindeki yazıda spor dünyasında olupbitenlerden çok daha fazlasını bulmak mümkün. Çarşı'dan Metin Kurt'un soylu mücadelesine, İlhan Mansız'ın 30'undan sonra buz pateni yapmasından Kazım koyuncu'nun Trabzonspor tutkusuna kadar…

 Ahmet ÇAKIR

Bu yazı için, “Hocam, biraz geç kalmadın mı?” diyen olabilir çünkü Elif Çongur’un ikinci kitabı da çıktı. Onu da okudum. Hal böyle iken, ilk kitabıyla ilgili tanıtım yazısında bir sakınca görmüyorum. İşin daha ilginç yanı, Çongur’un ilk kitabı için yazılıp-söylenenler, ikinci için de aynen geçerlidir.

Aslında gazete, dergi ve son zamanlarda blog ile benzeri sosyal medyada yer alan türden yazıların kitap yapılmasını pek sempatik bulmadığımı daha önce belirtmiştim. Elbette ki bunun istisnaları olabiliyor. Örneğin, Elif Çongur gibi yazabiliyorsanız, bunları kitap haline getirmenin bir sakıncası yok.

Üşenip sayamadım, Elif Çongur'un 327 sayfalık kitabında yer alan 100'ün üstündeki yazısında hemen hiç boşunun olmadığını rahatlıkla söyleyebilirim. Evet, bunların hepsi sıkı yazılar. Zamana dayanabilecek özellikleri var. Biri yıllar sonra bu kitabı açıp o yazıları okusa, neyin peşindeyse onu bulabilir.

Hem dedesi hem de babası futbolcu olan (fotoğrafları kitabın kapağında) Elif Çongur, böyle bir ortamda doğup büyümenin tadını çıkarmış. O kadar ki erkek çocukları arasına karışıp top bile oynamış. Bugün bile yadırganacak bu işi 30 yıl önce yapmış olmak pek görmezden gelinebilecek bir durum değil.

Dolayısıyla futbola böylesine içerden bakabilecek bir donanım edinmiş. Bu işe dışardan bakabilme konusunda ise kendini daha da fazla donatmış. İçtenlikle söyleyebilirim ki şu anda gazetelerde yazan, televizyonlarda konuşan arkadaşlarımızın yüzde 90'ı bu yazıları yazabilecek çapta değil… Bunun ötesinde tiyatro eğitimi ve bu dalda akedemisyenlik gibi bir donanımı daha var Çongur'un. Ulusal Kimliği Tiyatro ile Kurmak adlı kitabı da yakında çıkacak.

Yazmayı bilmek gibi çok önemli bir özelliğin yanında duyarlı yaklaşımı, özgün değerlendirmeleri Elif Çongur'un yazılarını farklı kılıyor. Bitmedi, buz pateni gibi zorlu bir sporu kendisinin de yapmışlığı var. Bu nedenle hem İlhan Mansız'ı hepimizden daha iyi anlıyor hem de çok yabancısı olduğumuz bu dalda birşeyler yapmaya çalışan Alper'in kişiliğinde bütün sporculara destek oluyor. Anlatımıyla bu sporun tanınıp sevilmesinde büyük katkısı olan Kenan Onuk'u da unutmadan.

Doğal olarak Çarşı ile ilgili yazıların önemli bir yeri var kitapta. Baba Hakkı'dan Metin Oktay'a Lefter'den Alex'e kadar futbol dünyasının gelmiş geçmiş yıldızlarının yanında adı sanı pek bilinmeyenler de değişik nedenlerle yer bulabilmişler kitapta. İş Maradona sevgisine gelince "Bu Bahiste Realite Umurumda Değil"  diyecektir Çongur. Üstelik Maradona sevgisiyle paralel Erol Evgin tutkusunu da "vay canina!" diyerek okuyacaksınız.

Sadece futbol ya da öteki spor dallarıyla filan sınırlı değil Çongur'un yazıları. Sporun çevresindeki insanlık halleri, dünden bugüne yaşadıklarımız, bugünden yarına umutlarımız ve hayallerimizle ilgili çok keyifli yazılar var kitapta. Futbol dünyasındaki basmakalıp laf bolluğundan Kazım Koyuncu'nun Trabzonspor sevdasını yaşama biçimine kadar aklınıza gelebilecek hemen her konuda yazmış Elif Çongur. Metin Kurt'un soylu mücadelesine de bir selam çakmayı ihmal etmiyor, taraftarın müşteriye indirgenme isyanının da yanında durmayı biliyor.

Kısacası, söylenecek sözü olan ve bunun nasıl söyleneceğini bilen biri Elif Çongur. Erkek egemen bir alanda kendisine sağlam yer açabileceğini bu kitaptaki yazılarıyla kanıtlıyor.

__________________

(Senin Adamın Gol Diyo, Elif Çongur, İmge Yayınevi, Ankara-2015, 327 sayfa)