Şampiyon oldu ama onun esas maçı ırkçılıkla!

21.02.2021 - 00:01 | Son Güncellenme: 21.02.2021 - 12:37

2021 Avustralya Açık Tenis Turnuvası'nı tek kadınlarda, 22 numaralı seribaşı Jennifer Brady'yi 2-0 (6-4, 6-3) yenen 3 numaralı seribaşı Naomi Osaka kazandı. Japon tenisçi, ABD'de yaptıkları nedeniyle yine ırkçıların hedefi oldu. Osaka, "Son dönemde Japon vatandaşlarından çok sayıda ırkçı içerikli mesajla karşılaşıyorum ama Japonya, gerçekten harika bir yer" dedi. Detaylar haberimizde...

Şampiyon oldu ama onun esas maçı ırkçılıkla!

AJANSSPOR-HABER

16 Ekim 1997 doğumlu dünyanın 1 numaralı kadın tenisçisi, en çok kazanan kadın sporucu Naomi Osaka, bu yılın ilk grand slam turnuvası Australya Açık'ı ikinci kez kazanmayı başardı. Bu, onun kariyerindeki grand slam turnuvalarındaki dördüncü, kariyerindeki yedinci tekler şampiyonluğu oldu. İki kez Avustralya'da iki kez Amerika'da zafere ulaşan Japon sporcu her ne kadar başarılarıyla dünyanın gündeminde olsa da aynı zamanda ırkçılığa uğramış ve bu konuda mücadelesiyle tanınan biri.

23 yaşındaki Japon tenisçinin hikayesi aslen Haitili olan babası Leonard Francois'nın Japonya gitmesiyle başladı. Baba Leonard Francois, Osaka'nın annesi Tamaki ile burada tanıştı. Osaka, 3 yaşındayken ailesiyle birlikte Amerika Birleşik Devletleri'ne yerleşti. New York'ta Long Island'a göç ettiler.

Baba Leonard Francois, 1999 yılında Fransa Açık'ta izlediği Serena ve Venüs Willams kardeşlere hayran kalmıştı.  Leonard, Williams kardeşlerinin babasını örnek alarak kızı Naomi Osaka'ya tenis öğretmeye başladı. Tenis Naomi ve kız kardeşi Mari için yaşam tarzı haline geldi. 2006 yılında daha iyi eğitim fırsatları nedeniyle aile Florida'ya taşındı. Sanal lise eğitimini tamamladıktan sonra Naomi, Florida Tenis SBT Akademesi'nde ve ProWorld Tenis Akademisi'nde tenis için tam zamanlı taahhüt verdi.

Naomi 16 yaşında profosyonel oldu. 2016 yılında ilk grandslam'i olan Avustralya Açık Tenis Turnuvası'na katıldı ve 3. turda Victoria Azerenka'ya yenildi.

Irkçılıkla ilk tanışma: Hafu!

Osaka, teniste yükseliyordu ama bu sırada Japonya'daki ırkçılıkla tanıştı. Tek millet, tek dil, tek kültürün egemen olduğu anavatanı Japonya,  melez Naomi'yi kabullenmiyordu. Çünkü o 'hafu'ydu.  Çift ırklılığın Japonca'da kulağa biraz da sakıncalı gelen bir karşılığı var: hāfu. İngilizce 'half' (yarım) kelimesinden geliyor ve etnik köken olarak "yarı Japon" şeklinde tanımlanıyor. Japonya'da vatandaşlık için sadece orada doğmak yeterli değil, anne veya babadan birinin de Japon olması gerekiyor. Nüfus kaydı (Koseki) de her zaman Japon ismi altında olmak zorunda. Naomi, Japon tenis raketi markası Yonex'ten sponsorluk almak istediğinde bu engelle karşılaştı.  Ona, “Bir Japon gibi gözükmek istiyorsan, Japon bir isme sahip olmalısın” dendi. Soy ismini Haiti göçmeni Amerikalı babasınınki olan François'dan Japon annesininki Osaka'ya değiştirdi. Kendisini geleneksel kalıplara sıkışmış bir grup milliyetçi Japon halkına, Japon olduğunu göstermek için bu yola başvurdu.

Olaylı final

Tüm bu ırkçı engellere rağmen yolundan dönmedi e ilk kez bir Grand Slam kazanan Japon olarak tarihe geçti.  2018 eylülünde hem babasını hem hem kendisinin idolü Serena Williams'ı yenip ABD Açık'ı kazandı. Osaka, bubaşarıya ulaşırken Serena Williams final maçında sık sık hakem Carlos Ramos'la tartışmıştı.  Ramos, antrenöründen taktik aldığı, ardından da raketini yere vurduğu için Williams'a ceza verdi. Williams onu 'yalancılık' ve 'hırsızlıkla' suçladı. Seyirciler maç sonuna kadar hakemi yuhaladı. Osaka şampiyon oldu ama ancak kupasını alırken bile yuhalamalar devam ediyordu.

Williams, Osaka'ya kolunu atıp onu rahatlatmaya çalıştı. Konuşurken de kalabalığı susturup, herkese bu anın Osaka'ya ait olduğunu hatırlattı.  Kupayı aldığında Osaka, kalabalıktan özür diledi. Maç sonrasında ise neden böyle bir özür dilediği soruldu. Sesinin titremesine engel olamayarak, “Sorunuz beni duygulandırıyor” dedi ve şöyle devam etti, “Peki. Çünkü onun 24'üncü Grand Slam'i kazanmayı ne kadar istediğini biliyoruz, değil mi? Herkes bunu biliyor. Reklamlarda, her yerde bundan bahsediliyor. Korta adım attığımda, farklı bir insan oluyorum. Bir Serena hayranı olmaktan çıkıyorum. Sadece başka bir tenis oyuncusuyla mücadele eden bir tenisçi oluyorum. Fakat ona filede sarıldığımda… Her neyse… Filede ona sarıldığımda, yine küçük bir çocuk gibi hissettim.” Bunları söylerken sesi gitti ve ağlamaya başladı.

Japonca yanıt vermeyince...

Osaka'nın başarıları bundan sonra arka arkaya geldi. Ama anavatanı Japonya'da yine eleştirildi.  Cünkü o, henüz Japoncayı istediği kadar iyi konuşamaması yüzünden basın toplantılarında Japon medyasından gelen Japonca sorulara İngilizce karşılık veriyordu. Milliyetçi Japonlar bu duruma sert tepki gösteriyordu.

ABD'de de ırkçılıkla mücadele

Osaka, sadece Japon ırkçılarla mücadele etmiyordu. ABD'nin Minnesota eyaletindeki Minneapolis kentinde siyahi George Floyd'un polis tarafından gözaltına alınırken öldürülmesine en sert tepki gösteren sporculardan biri oldu. 2020'de Amerika Açık'ı ikinci kez kazanırken Osaka, "Siyahilerin Hayatı Değerlidir" (Black Lives Matter) hareketine destek vermek amacıyla 7 farklı maske giydi.  Maskelerde, polis şiddeti kurbanları Breonna Taylor, Elijah McClain, Ahmaud Arbery, Trayvon Martin, George Floyd, Philando Castile ve Tamir Rice'ın isimleri yazılıydı.

Yine ırkçıların hedefinde

ABD'de yaptıkları nedeniyle yine ırkçıların hedefi oldu. Osaka, Twitter'dan yaptığı açıklamada eylemlere destek vermesinin ardından kendi ülkesi Japonya'dan ırkçı içerikli mesajlara maruz kaldığını söyledi.  Osaka, "Son dönemde Japon vatandaşlarından çok sayıda ırkçı içerikli mesajla karşılaşıyorum ama Japonya, gerçekten harika bir yer. Bütün ülkenin ırkçı olduğu yönünde yanlış bir yoruma yol açmak istemem ama her yerde olduğu gibi, burada da çürük elmalar var" dedi.

Osaka, İngiliz basınına yaptığı açıklamada da "Siyahilerin Hayatı Değerlidir" hareketine destek vermek amacıyla Minneapolis ve yaşadığı Los Angeles kentindeki eylemlere katılmaya devam ettiğini söyledi. Önde gelen sporcuların sözlerinin siyasetçilerden daha etkili olabileceğini ve ırkçılığa karşı mücadelesini sürdürmeye kararlı olduğunu vurgulayan Naomi Osaka, "Sessiz kalmak asla bir cevap değildir. Herkesin bu konuda bir sesi olmalı ve bunu kullanmalı.” ifadelerini kullandı.

4. Grand Slam zaferi

Avustralya Açık Tenis Turnuvası tek kadınlar finalinde Jennifer Brady'yi 2-0 yenen Naomi Osaka, şampiyon oldu. Ancak ırkçılığa karşı mücadelesi hem Japonya'da hem ABD'de sürüyor.

Not: Yazıda BBC'de yayınlanan Ilgın Yorulmaz'ın "Japonya'nın ilk tenis şampiyonu Naomi Osaka kortta rakipleriyle, saha dışında ırkçılıkla mücadele ediyor"başlıklı yazısından bilgiler kullanılmıştır.

Senin için hazırladığımız haberler