Samatta: "Tanrı tarafından seçildim"

AJANSSPOR-HABER

Fenerbahçe'nin bu sezonki transferlerinden biri olan Mbwana Ally Samatta, sarı-lacivertlilere transfer süreci, yeni takımındaki hedefleri, Doğu Afrikalı olmanın dezavantajları, hayata bakış açısı ve Tanzanya'da faaliyet gösteren vakfı hakkında konuştu. Milliyet'e röportaj veren Samatta, şampiyon olmak istediklerini vurgularken Fenerbahçe taraftarlarına da mesaj gönderdi. İşte o açıklamalar...

Samatta, Süper Lig'de bu sezon hedeflerinin şampiyonluk olduğunu vurguladı. Golcü oyuncu, "Diğer takımları çok fazla bilmiyorum ama bizim takımımızda herkes gerçekten çok kaliteli. Antrenmanlarda da görebiliyorum. Tüm forvet oyuncularımız çok kaliteli oyuncular. Dilerim hepimiz çok fazla gol atarız. Biz takım için buradayız. Çok büyük bir kulübe geldim. Şimdiye kadar burada mutluyum. Şampiyon olmak istiyoruz. Kalitemiz çok yüksek. Belki biraz daha beklememiz gerekiyor takımın oturması için ama takım kalite olarak gerçekten fantastik" dedi.

Tanzanya’da Fenerbahçe’ye oluşan ilgiye değinen Mbwana Samatta, transferinin açıklanmasından sonra sosyal medyada Fenerbahçe formalı çocukların fotoğraflarının kendisini şaşırttığını ifade etti. Samatta, “Tanzanyalı çoçukların formalı fotoğrafı nasıl oldu, ben de bilmiyorum. Formaları nereden bulduklarını bilmiyorum. Henüz kimseye forma gönderemedim. Eminim ilk maçı izlemişlerdir. Aston Villa’da ilk maçımı toplanıp izlemişlerdi. Gerçekten çoğu insan Fenerbahçe’yi konuşuyor. Beni gerçekten çok seviyorlar” diye ekledi.

Fenerbahçe’nin golcüsü Mbwana Ally Samatta, futboldaki idolünü de dile getirdi. Fildişi Sahilleri’nin unutulmaz yıldızı Didier Drogba’yı örnek aldığını kaydeden Samatta, “İdolüm olarak Drogba’yı söyleyebilirim. Oyun stilini çok beğeniyordum ve izlemeyi çok seviyordum” dedi. Avrupa futbolunda artık herkes tarafından tanınan ve beğenilen Samatta, ülkesi Tanzanya’da ise adeta bir yerel kahraman gibi. Tanzanya’da en önemli figürlerden olan golcü oyuncu bu durumu şöyle açıklıyor:

“Sanırım futbolda başarılı olmuş ilk Tanzanyalı olduğumu söyleyebiliriz. Doğu Afrika’dan çıkıp bu kadar başarılı olmuş ilk sporcu olduğumu söyleyebiliriz. Nijerya veya Kamerun’a giderseniz pek çok başarılı olmuş isim görebilirsiniz. Belki de benim Doğu Afrika’dan gelmem, oranın tarihi, benim işimi biraz daha zorlaştırıyor. Çünkü bizde örnek alabileceğimiz bir isim yoktu. Eğer Nijerya’ya giderseniz Kanu’yu, Okocha’yı görebilirsiniz. Ama Tanzanya’ya bakın başarılı olarak kim var? Kamerun’da Samuel Eto’o var. Dolayısıyla benim için yaşadığım zorluk buydu. Belki de ben Tanrı tarafından seçilmiş bir Tanzanyalıyım. Çünkü Tanzanya’dan Avrupa’ya gidebilmek, o duvarları yıkabilmek gerçekten zordu.”

Avrupa’da yükselişe geçen Belçika futbolunu anlatan Mbwana Samatta, eski takımı Genk üzerinden herkese örnek olabilecek bilgiler aktarırken, "Belçika’da gençler üzerine odaklanan bazı takımlar var. Genk her zaman genç oyuncularla takım kurmaya odaklanmış bir kulüp. Daha önce Kevin de Bruyne ve Courtois’yı kimse bilmiyordu. Birçok genci izliyorlar. Belki ucuz olduğu için, belki getirisi çok fazla olduğu için. Çünkü Genk’in çok fazla parası yok. O yüzden bu onların oluşturdukları bir kültür. Dünya çapında gençleri keşfetmek üzerine bir kültür oluşturmuşlar. Güney Amerika ve Afrika’da pek çok oyuncu izliyorlar.Genk’te çoğu oyuncu 20-21 bilemediniz 23 yaşındadır. 27-28 yaşlarındaki oyuncular da orada genç yaşta başlayıp uzun yıllardır takımda kalmış oyunculardır. Genk’e gitmeden önce 3-4 takımdan da teklif almıştım Fransa’dan. Ama ben Genk’i tercih ettim. Genk’in sportif direktörü benim olduğum yere kadar gelip “Seni istiyoruz” dedi. Gerçekten bu harika bir şeydi. Sizin için bir kişi 12 saatlik bir yolculuk yapıp sizin yanınıza geliyor farkı yaratan buydu" diyor.

Kariyerinin dışında hayata bakış açısıyla ilgili de konuşan Mbwana Samatta, yardımları ve paylaşımlarıyla alakalı olarak, "Neden paylaşmayı seviyorum? Ben bir Müslümanım ve hadis bunu istiyor. Bu gerçekten çok güzel bir şey. İkinci olarak da fakirlikten geliyorum. Şimdi evim, yemeğim ve arabam var. Ama bu dünyada yiyecek yemeği olmayan, içecek suyu olmayan insanlar var. Şöyle bir felsefem var; cenazeme insanlar gelsin isterim. Evim, arabam, param cenazeme gelemez... Sonuçta tabutumu insanlar taşıyacak. Neden materyale bu kadar önem vereyim? Ben paylaştığım zaman mutlu oluyorum. Çünkü karşımdaki insanı mutlu ediyorum. Bir şey bende fazla varsa onu ihtiyacı olan insanlarla paylaşırım. Sokakta yatan bir insan varsa ve ben onu evime alırsam onun hayatını değiştirebilirim. Eğer ben onu evime almadan onun sokakta uyuduğunu görüp mutlu mutlu hayatıma devam edebiliyorsam o zaman ben şeytanım" dedi.

Mbwana Samatta ile kariyeri için bir rüya gibi gördüğü Premier Lig günlerini de anlattı. Samatta, “Negatifliğe inanmam. Orası da benim için Tanrı'nın bir planıydı. Sadece ben değil bütün takım kötü gidiyordu. Premier Lig’de kalmaya çalışıyorlardı. Eğer takım küme düşseydi çok üzülürdüm. Sezon sonunda bana “Takımı yenileyeceğiz ve gidebilirsin” dediler. Ben de “Tamam” dedim. Elimden gelenin en iyisini yapmıştım ve takım ligde kaldı. Premier Lig’deki oyuncular çok çalışıyorlar. Çünkü orada oynanan oyununun hızı yüksek. Ligde son 10’daki takımlar, ilk 10’daki takımlardan 2 kat daha fazla efor sarfetmek zorunda. Çok iyi bir tecrübeydi, bir rüyaydı. İngiltere’den ayrılmak zordu. Premier Lig’de daha iyisini yapabileceğim hissi hala vardı. Orada tarihe adımı yazdırabileceğimi düşünüyordum" diye konuştu.

Mbwana Samatta, Afrika’da sahip olunan pasaportun farklılık yarattığını belirtti. 29 yaşındaki forvet, “Çok fazla zorluk yaşadım. Bunlardan bir tanesi bana sürekli Tanzanya’dan geliyorsun denmesiydi. Çünkü bizim ülkemizde geçmişten örnek gösterebileceğimiz kimse yok. Belki Nijerya pasaportum olsa bana daha farklı yaklaşırlardı. Size de de sorsalar “Kamerun ve Tanzanya’dan birer futbolcu var. İzlemeden seç” deseler, Kamerun’u tercih edersiniz, Kamerun’un geçmişinden dolayı” dedi. 

Samatta ayrıca, "Çok küçük yaşlarda sokakta futbol oynuyordum. Ama kimse bizi umursamıyordu. Benim de özgüvenim yoktu açıkçası. Bir gün Avrupa’ya gideceğime inanmazdım. Serüvenim 2. lige transfer olmamla devam etti ve takımım Simba en üst lige çıkmayı başardı. Afrika Şampiyonlar Ligi’nde oynadık. Mazembe’ye karşı 2 maç oynadık. İlk maçta iyi bir oyun sergiledik fakat ikinci maçta kendilerine kaybettik. 2. maçtan sonra soyunma odasına rakip takımdan bir oyuncu geldi, takım yetkililerinin benimle konuşmak istediğini söyledi. Ben de kaybettiğimiz için o an konuşmak istemediğimi söyledim. Ancak ertesi gün Kongo’ya geri dönüyorlardı. Takımlarından bir tane yetkiliyi bıraktılar. Daha sonra takımımızın başkanı beni aradı ki normalde asla aramaz; “Senin için bir teklif aldık Mazembe’den” ifadelerini kullandı.

Futbolcu sözlerine, "Gittiğimde taraftarlar beni karşılamak için bekliyorlardı. Mazembe, Afrika’da gerçekten dev bir kulüp. 2010’da Inter’e karşı Dünya Kulüpler Şampiyonası’nda final oynadı. 4.5 sene oynadım. Daha sonra Belçika’dan teklif geldi. Ben de izin vermelerini istedim, “4 yıldır buradayım. Hayalim Avrupa’da oynamak” dedim. 2015’te Afrika Şampiyonlar Ligi’ni kazanmıştık. Dünya Kulüpler Şampiyonası’na katılmıştık. Daha önce hiçbir Tanzanyalı bunu başaramadı" diyerek devam etti.

Sosyal ve insani konularla çok ilgili olan Mbwana Samatta, Tanzanya’da kurduğu vakfıyla alakalı bilgiler de paylaştı. Samatta, “Tamamen kalbimden gelen bir şey bu. Tanzanya’daki arkadaşlarımla ihtiyacı olan insanlar arasında bir köprü kurmak istiyorum. Eğer ben onlara gidip paylaşın dersem, benim derneğimi köprü olarak kullanabilirsiniz dersem onlar da yardım ederler. Ben şu anda popülerim ve parası olan çok fazla arkadaşım var. Hepimiz ihtiyacı olan insanlara yardım edebiliriz. Şu an vakfım sadece Tanzanya’da faaliyet gösteriyor" açıklamasını yaptı.