Rıdvan Dilmen: "Beşiktaş bu ligin en büyük favorilerinden birisidir"

Spor yorumcusu ve eski futbolcu Rıdvan Dilmen, Göztepe-Beşiktaş maçı hakkında açıklamalarda bulundu

Dilmen'in açıklamalarından Ajansspor'un derledikleri şu şekilde:

Hareketli oyun ve çok doğru bir giriş. İlk yarı gol yok ama mücadeleci ilk 35 dakika oldu ve çok faul var. Castro ilk yarının en yakın rakibine fark atacak şekilde en çok koşan oyuncusudur. Göztepe'nin bekleri çok çabuk oyuncu. Caner dürtüyor. Babel geçerse bir daha önüne geliyorlar. Zarar gelmez fayda gelir çabuk oyuncudan.

Göztepeli oyuncunun elle oynamasının sebebi Roco'nun oyuncuyu itmesi mi? Gördüğümüz açıdan pozisyon penaltı ama diğer açıdan bunu da göstermeliler. Bu yüzden aklımızda soru işareti kalıyor. Önemli kararlardır bunlar. Teknolojinin kullanılması lazım. Ben de olsam penaltıyı Oğuzhan'a attırırdım.

Beto 9 penaltının 6'sını kurtarmış. Çok ciddi bir kurtarış yüzdesi. Tolgay'ın biraz daha ileri çıkması lazım. Çok tempolu ve sert maç oluyor. Bu maçın temposu Fırat Aydınus'a ağır gelir. Hocanın oyunda olması kolaylaşmaz. Bu onun bir eksiğidir.

Beşiktaş'ın deplasmandaki dağınıklığını görebiliyoruz. Mental bir yogunluk var. Galatasaray'ın ne kadar şampiyonluk şansı varsa, Beşiktaş'ın da şansı o kadardır. Beşiktaş'ın rakibi Beşiktaş'tır. Bu yıl çok sert geçiyor maçlar. Galatasaray'ın geçen seneye göre kadro olarak zayıflaması, Beşiktaş'ın ise plansız olarak zayıflaması. Kaleci gidiyor, kaleci geliyor, santrfor gidiyor. 

Göztepe başkanını kutlamak lazım. Enteresan teknik direktör tercihleri oldu. Tamer hoca ayrıldı ama başarısız değildi. Daha sonra Bayram Bektaş'ı Ümraniye'den aldılar. 

Beşiktaş'ın kalitesi düşüyor. Mustafa Pektemek'i oyuna alıyor benim kadrom bu diyor Şeol Güneş. Talisca'yı kaybetmişsin. Talisca'ya yakın tabelayı değiştirecek sadece Babel var. Oğuzhan var o da şut atmıyor. Şu atma özürlü. Talisca’nın kaybı ve yerinin doldurulamaması, forvet olarak da sezon başında istenmeyen oyuncu Vagner Love’ın tek tercih olarak kalması; Beşiktaş’ın gol yollarındaki etkinliğini düşürmüş ve özellikle deplasmanda skor alma konusunda sıkıntıya sokmuştur.

Aslında da Beşiktaş bunu Konya'da görmeliydi. Ama bunların hepsi çöpe gidip biz 1-0 üzerinden avantajı yakalayan Beşiktaş'ı konuşabilirdik. Ama futbol öyle bir oyundur ki skora göre konuşturabilir insanları. Beşiktaş sezon başında kaybettiği davayı.

Babel bu kadar vasat oyuncu değildir, Quaresma iç sahanın büyük futbolcusu, deplasmanın maalesef vasat oyuncusu. Yoksa oyuncunun bu mantalite ile olmamış olsa Barcelona görmedimi bu yeteneği. Bu yetenği Inter'in Inter olduğu dönem görmedi mi? O fırsatı eliyle iten Quaresma'dır. Buraya Beşiktaş'a Guti ile geldiğinde hatırlayalım 30 bin kişi geldi. Ne oldu çok verim alınamadı. Çünkü o dönem Beşiktaş'ın konjektörü ona uygundu.

Bu gelişinde farklı bir Beşiktaş buldu ve ona uymak zorunda kaldı. Guti bu kez kulübeye öğrenmeye geldi. Ben bu durumdayken Ahmet Nur Çebi'nin ayrılması, transferdeki erdal beyin açıklamaları, Fikret beyin hyönetime Serdal beyi alması, saha dışı faktörlerin Şenol hoca ile zaman zaman insanların farklı boyutlara taşıyacağı ironi, küçük kelimeler, cümleler... Bunların hepsini üstüne koyunca bu dış etkenler takımın reaksiyonunu engelliyor.

Bir de son 4 yılda çok sert maçlar oynadı Beşiktaş. Türkiye'de en sert maçları en üst seviyede Beşiktaş oynadı. Bu anlamda maksimum aç oyuncuya ihtiyacı var. Niçin Talisca çok başarılı oldu? Çünkü Talisca hedefi olan bir oyuncu olarak geldi. Larin'in de hedefi var ama kapasitesi belli. Love'ın ne hedefi olabilir? Ben alacağım 3 milyon euro'ya bakarım der oynadığım zamanda oynadım der. Gomez gibi tutmayabilir. Gomez gelir iz bırakır gider, Aboubakar gelir iz bırakır gider. Aboubakar'ın da amacı vardı çünkü.

Şimdi baktığımız zaman Mustafa Pektemek çok sevdiğimiz bir arkadaşımızdır. Ama amacı artık para kazanmaya gidiyor. Oynamak istese 300-500 daha az kazanayım dese gidebilirdi. Gökhan'da diyor ki; bundan sonra yerim benim burası. Ama eski Gökhan mı? Değil. Bir de Pepe ve Vida olmayınca Beşiktaş ciddi şekilde bir sirkülasyon yaşıyor.

Göztepe’nin bir futbol kültürü var. Türk futbol tarihine önemli değerler kazandırmış bir takımdır. Amatör kümeye kadar düşmüş olsalar da, şimdi hak ettikleri yerdeler. Genç taraftarları geçmiş başarıları görememiş olsa da, var olan kültür onları takımı sahiplenmeye itiyor.

Beşiktaş maçın son anlarına 4-1-kaos gibi bir sistemle girdi. Maçı böyle bir sistemsizlikle kapatmak sadece çaresizlikten ileri gelebilir. Şenol Güneş gibi başarılı ve tecrübeli bir teknik direktörün bu hamlesi beklenmedikti ve doğal olarak herhangi bir sonuç getirmedi.

Kadronun yaşlanmasına, plansız yapılanmaya, yer yer kötü futbola rağmen Beşiktaş gene de bu ligin en büyük favorilerinden birisidir. Kadroları hala lig standartlarına göre üst seviyededir ve başarılı teknik direktörleri ile birlikte olumsuzlukların altından kalkabileceklerdir.