Pandemide bir gıdacılar, bir de MHK kazandı!

10.07.2020 - 12:45 | Son Güncellenme: 10.07.2020 - 13:02

Pandemide bir gıdacılar, bir de MHK kazandı!

BÜLENT YILDIRIM

Türkiye’de pandemi döneminin tüm nimetlerini sonuna kadar en iyi şekilde kim değerlendirdi? diye sorarsanız cevabım gıda ve temizlik firmaları ile Merkez Hakem Kurulu, olur! 'Evde karantina' günlerinde, gazetelerde boy boy haberler yaptırıldı:

'Dünyada bir ilk, hakemlikte devrim' gibi açıklamalarla sayfalar dolusu haberlere yer verilmişti. Dünyada bir ilki yaşamıştık ve tarihte ilk kez 'Hakemler evde otururken bir devrim' yapılmış ve sanki hakemin hayatını 24 saat kontrol eden bir cep telefonu uygulaması; sözüm ona uzaktan eğitim devrimi ve ‘instagram tadında’ muhteşem fitness uygulamaları ile her şey mükemmel bir şekilde 'kontrol altına alınmıştı'! Uygulama, yağmurlu günlerde hakeme ‘büyükanne uyarısı’ bile veriyordu: “Evladım bereni tak ve sakın üşütme!”

Göreve geldikleri andan itibaren çok kısa bir süre içerisinde, devrim üzerine devrim yapan ve 'ilklere imza atıp' Türk hakemliğini kurtaran ve ‘yıllardır değişmeden bir şekilde sahnede yer almayı başaran’ kurulumuz ve müstesna üyeleri ile gurur duyuyoruz! Şu anda da bir diğer 'kadro mühendisliği devrimi' üzerinde ‘sessizce’ çalışıyorlar! Hayırlı işler dilerim…

Maçlar başlayınca takke düştü kel göründü!

Günün sonunda devrimin ‘hangi yönde’ şekil almış olduğunun yorumunu futbol ailesine ve kulüplere bırakıyorum! Ama herkesin ortak fikri; önceki kurullardan farklı, hiçbir kaydadeğer ilerlemenin sağlanamadığı ve ligin aşırı dar bir kadro ve aynı isimlerle döndürüldüğü, sadece günün kurtarıldığı, genç hakemlerin aşırı yük altında daha şimdiden yıpranmış oldukları ve ‘güven erozyonu’nun asla toparlanamayacağı biçiminde! Sırf 26 sene sadece hakem olarak futbola hizmet vermiş ve ülkesini yurtdışında da uzun yıllar temsil etmiş birisi olarak, bunun sebeplerini futbol kamuoyu gibi ben de gayet iyi biliyorum ve bu konuları yazmak için sabırla 'ligin sonunu' bekliyorum!

Maç günü başka bir maça daha atandığını öğrenmek!

Futbol kamuoyuna ve hakemlere ilkleri yaşatan MHK, daha maç oynanmamışken hakemleri bir diğer resmi müsabakaya atama ve bunu kamuoyuna açıklama cüretini gösterdi. Örneğin Ali Şansalan; daha Beşiktaş-Kasımpaşa maçına çıkmadan önce TFF 1.Lig de çok önemli Altay - Büyükşehir Belediye Erzurumspor maçına atandığının tebligatını aldı. Şimdi soruyorum: Hakem sakatlansa ne olacak? Hakem spekülatif hatalarla maçı tamamlasa diğer maça nasıl hazırlanacak? Hakem yöneteceği ilk maça nasıl konsantre olacak? Hakem gözlemcisi o maçı nasıl sağlıklı değerlendirecek? Hakemin son testinde Covid pozitif tanısı konursa ne olacak? Daha çok soru sorulabilir! Allah aşkına amacınız nedir? Etabı günlere bölüp gün gün açıklasanız ve genç bir hakemin omuzuna bu kadar yük yüklemeseniz ne kaybedersiniz? Gerçekten de ilklerin yaşatıyorsunuz!...

'Unutulmayacak maç sona erdi!'


Küme düşme hattını ilgilendiren ‘çok önemli’ Ç.Rizespor-İ.M.Kayserispor maçı Rize’de oynandı. Kapalı tribünde yüzlerce kişi olduğunu ve zaman zaman tezahüratlar yaptıklarını gördük. Sezonun en formda hakemlerinden Ali Palabıyık, 75.dakikaya kadar müsabakayı mükemmel götürdü. 75’te Hugo Campagnaro, Diamande’ye yandan basit bir faul yaptı. Ne umut vadeden bir atak vardı ne kontrolsüz bir faul ne de arkadan formadan tutma gibi sportmenliğe aykırı bir ihlal. Zira ağır sahada, rakip yarı alanda ve yerleşik defans dizilimi vardı. Hakem hiçbir beklenti yokken 2.sarı kartı göstererek Kayserispor’u 10 kişi bıraktı. Bu tarz maçlarda, her iki takım adına da kart uygulamalarında çok dikkat etmek gerekir. Sanırım bu tartışmalı 2.sarı kartın da etkisiyle hakemin uzatmalarla birlikte son 21 dakikada o çok iyi götürdüğü maçta karar dengesini kaybettiğini gördük. Diomande’nin penaltısını muhtemelen ekip yardımıyla da olsa, mükemmel yakaladı. Ancak, Kayserispor’un yediği 2.golden önce verdiği basit faul ve 3.gol öncesi verdiği ters faul maçın sonucunu direkt etkiledi. Zira, son gol öncesi, ayağını rakibinin önüne koyup teması sağlayarak gerçek faulü yapanın M.Lopez değil de Boldrin olduğunu özellikle karşı kale arkası çekimden çok net gördük! Umarım bu ciddi hatalar ligin biçimini şekillendirmez! Tempolu maçın heyecanını izleyenlere aynen yansıtan maç spikerinin “Unutulmayacak maç sona erdi” ifadesini de alkışlıyorum!

Pandeminin ilk ‘toplu tüfekli kavgası’

Gaziantep FK-İ.H.Konyaspor maçı özellikle Konyaspor adına hayati önemdeydi. Hakem Hüseyin Göçek ve VAR hakemi Koray Gencerler; Uğur’un Kayode’yi ceza alanında ve topsuz oyunda ısrarla çekip düşürmesini kaçırarak ciddi bir hataya imza attılar. Volkan Fındıklı’nın ayağından sekerek doğal konumda olmayan, omuz hizası üzerindeki eline gelen topa verilen penaltı kararı, kurallar gereği idi. Maçın son anlarında ise hakemin maçı bitirme zamanlamasını iyi ayarlayamaması üzerine, resmen sahada ciddi ve çok figürlü bir kavga görüntüsü yaşandı. Şaşırtıcı olan ciddi boğazlaşmaların yaşandığı bu kavga esnasında mutlaka yapılması gereken VAR incelemesinin yapılmaması ve verilmesi gereken kırmızı kartların verilmemesi oldu! Bu hataların da son 3 haftada kalan hayati maçlara yansıyacak olması özellikle rakipleri açısından kabul edilemez boyutlar sergiledi!

Sergen Yalçın hakem yönetiminden şikâyetinde haklı mı?

Beşiktaş-Kasımpaşa: Sergen Hoca bu ülkenin yetiştirdiği yıldız futbolcu ve hocalardan birisidir ve boş konuştuğunu görmedim. Kazandığı maçtan sonra hakem eleştirisinde kesinlikle haklılık payı vardı. Zira, Thiam’ın 14’te Roco’ya, 30’da Gökhan’ın yüzüne el-kolla kontrolsüz vurduğunu; yine Hajradinovic’in Lens’e ve Pavelka’nın kayarak Taylor Boyd’a yapmış olduğu sarı kartlık faullerde kart verilmediğini görünce sinirlendirdiğini ve tepkisinde haklı olduğunu düşünüyorum. Maçın hakemi Ali Şansalan tarafından Atiba’ya verilen sarı kart ise yüzde yüz doğru idi. Kohita’nın Gökhan’ın dizine pozisyon gereği bastığı ihlalde ise kartlık bir kasıt yoktu.

Demba Ba aldattı mı?

Abdülkadir Bitigen’in yönettiği M.Başakşehir-Y.Denizlispor maçında Kaleci Tolgahan’ın Demba Ba’nın tekmeliğine vurduğu pozisyonda karar penaltı ve sarı kart olmalıydı. Ceza alanında böyle kontrolsüz bir ayak savurma olmamalı. Demba Ba da top kontrolünde iken aldatma yapmıyordu elbette! Pozisyonun VAR monitöründe mutlaka izlenmesi gerektiğini düşünüyorum. Mustafa Yumlu aleyhine verilen penaltı doğru idi. Clichy’nin dizinden seken topta elle oynama ve penaltı gerektiren bir ihlal yoktu. Berdish’in eliyle topu rakibin ayağından çeldiği ve M.Topal’ın yüzüne gelen Sackey tokat yoklamasına sarı kart çıkmaması tuhaf oldu!

Sahada 12 kişi var mıydı?

Gençlerbirliği- Fenerbahçe maçında Alper Ulusoy görev aldı. 66’da maç spikerinin yorumu ile şok olduk ancak tekrar çekimlerden sahada 12 oyuncu olmadığını teyit ettik. Hakemin oyuncu değişikliği prosedüründe 4.hakemi ile daha iyi iş birliğinde bulunmasını tavsiye ederim. Alper Ulusoy Tolgay’a vermediği sarı kart dışında, maçın genelinde başarılı bir yönetim gösterdi. Polomat’ın koluyla topa uzandığı hamlesinde, topun Polomat’ın sırt ve omuz arası bir bölgeden sektiğini gördük, eğer kola temas olsa kesin penaltı gerekirdi. Emre’nin attığı jeneriklik golü izlemekten ise büyük keyif aldık.

Şirazeden çıkmış VAR uygulaması ve ‘hibrit penaltı’!

Trabzonspor-F.T.Antalyaspor maçında Halil Umut Meler görev aldı. N’diaye’nin Doğukan’a yaptığı penaltıda N’diaye sarı kart görmeliydi. Doğukan ceza alanında ve ihlal olmasa kaleye şut atacak konumdaydı. Sörloth’un havada kafayla vurduğu top, yakın mesafede ve doğal konumda bulunan Veysel’in sağ kolunun omuzuna yakın, arka bölgesine yakın mesafeden geldi. Doğal konumda olmayan sol koluna gelse kesin penaltıydı. Ancak, hakemin devam ettirdiği bu pozisyona gereksiz bir VAR müdahalesi geldi ve komik bir penaltı kararı ile gereksiz de bir sarı kart verildi. Kimse bana kolun omuz hizasından yüksekte olduğu benzeri hikayeler anlatmasın! Bu tür çarpmalara VAR müdahaleleri gelirse bu iş iyice şirazeden çıkar, yapmayın! Mukairu’ya kalkan VAR prensibine aykırı ofsayt bayrağına anlayış göstermek ise mümkün değildi. Paul Mikairu’nun Ekuban’ın ayağına bastığı kontrolsüz faul ve penaltıya hükmedilen uygulama ise örnek bir uygulamaydı! Ufuk Akyol’un Abdülkadir Ömür’e, Abdülkadir Parmak’a ve en sonunda Novak’a yapmış olduğu ihlallerden tek sarı kart çıkması ise Ufuk’un şansı oldu!

Belhanda penaltı yaptı mı?

Alanyaspor-Galatasaray maçında Mete Kalkavan görev aldı. Tzavellas’ın kaleye vurduğu topun Belhanda tarafından elle engellenmesi penaltı ve sarı kart gerektiriyordu. Ancak hakem, öncesinde yanlış bir yorumla faul düdüğü çalmıştı. VAR da müdahale edemezdi. Caulker-Emre ve Tzavellas-Adem arasındaki mücadelelerde devam kararları doğruydu. Bakasetas’ın golü öncesinde Siopis’in Belhanda’ya arkadan dizle temasına hakem faul yorumu yapsa daha doğru olurdu. VAR açısından açık ve bariz bir faul kriteri söz konusu olmadığı için müdahale etmemesi doğruydu.

Kitsiu penaltı yaptı mı?

Göztepe-Ankaragücü maçında Fırat Aydınus’un ceza alanları içerisinde çokça yaşanan penaltı beklentilerine vermiş olduğu devam kararları doğru idi. Kitsiu’nun aleyhine verilen penaltıda Titi de tabanıyla pozisyona geldiği için gerçekleşen temasta verilen penaltı kararına katılmıyorum. Titi’nin son dakikalarda Kitsiu’ya yapmış olduğu ve tespiti çok zor olan penaltı kararını ise tebrik ediyorum.

Başarılı performans

DG Sivasspor-B.Y.Malatyaspor maçında Yaşar Kemal Uğurlu tartışmalardan uzak başarılı bir yönetim gösterdi. Hadebe’nin kontrolsüz faulüne verilen sarı kart yeterliydi. Yatabare’nin iptal edilen golünde yardımcı hakem Erdinç Sezertam’ın milimetrik tespiti doğru bir değerlendirmeydi.

Senin için hazırladığımız haberler