Olay yorum: Nihayet hakeme değil oyuncuya reaksiyon veren bir hoca!

Fenerbahçe, Kadıköy'de 10 kişi kaldığı maçta Sivasspor'u Enner Valencia'nın penaltı golüyle 1-0 mağlup ederek Süper Lig'de en yakın rakibine 5 puan fark atarak liderliğini korudu. Maça hakem Hüseyin Göçek'in kararları damga vururken sarı lacivertliler Dünya Kupası arasına lider girmeyi garantiledi.  Spor yazarlarının Fenerbahçe-Sivaspor maçıyla ilgili yorumları şöyle.. 

Cem Dizdar (Fanatik): Devre başında, "yok"lardan biri olan Batshuayi atılınca nihayet hakem yerine oyuncusuna reaksiyon veren bir "hoca" gördük. Ülke birkaç gün "Batshuayi’ye kart verilir mi verilmez mi?"yi tartışacak, o kesin... Ama Jorge Jesus, sarı kartı olan oyuncusunun eline "çak" yapmadan önce "Aklını kullan" diyordu... Eksik Fenerbahçe maç içinde bir, iki bölümü elden kaçırdıysa da oyunu genel olarak kontrol ederek maçı kazanmayı bildi. Böylece Jesus, "Riskli oynuyor", "Kontrol oyunu oynayamıyor" türü eleştirileri de bu maç özelinde karşılamış oldu.

Şansal Büyüka (Milliyet):  Fenerbahçe’nin yorgunluğunu artık rotasyon da engelleyemiyor. Fenerbahçe önde basamadı, hızlı hücuma çıkamadı. Batshuayi‘nin ikinci sarıdan kırmızı kartı, Fenerbahçe için tam bir şok oldu. 1-0 öne geçtikten sonra ve bir eksik oynarken, Jorge Jesus savunmayı sağlama almak yerine, ağırlıkla hücuma yönelik değişiklikler yaptı. Fenerbahçe için en büyük kazanç, Jorge Jesus’un ikinci yarıda maça katılması oldu. İlk yarıda “heykel” gibi kenarda maçı izleyen Jesus, ikinci yarıda gerçek kimliğine döndü ve  saha kenarında, sanki saha içinde gibi maçı oynamaya başladı. Böyle bir rakip karşısında, iyi oynamadan, bir eksik kalmana rağmen maçı kazanıyorsan, oyuna falan bakmadan söyleyeyim; bu büyük başarıdır...

Uğur Meleke (Hürriyet):   48’inci dakikada kırmızı kart görüp kenara gelen Batshuayi’ye parmağını kafasına götürerek aklını kullanmasını işaret etti Jesus. Batshuayi için sadece maçın değil, kariyerinin özetiydi bence o jest. Aklını kullandığında çok faydalı bir santrfor. Ama dün olduğu gibi ilkel içgüdülerini dinlemeye başladığında kendine ve takımına zarar verebiliyor. Fenerbahçe pek de iyi oynamadan otomatik viteste galip geldi dün. Jorge Jesus’un ekibi Eylül-Ekim-Kasım’da 14 resmi maça çıktı, 11’ini kazandı, üç kez beş attı, hiç yenilmedi. İki cephede de lider. Dün de zaten iyi bir oyun değil, bu üç aylık alışkanlığı sahaya koyup kazandı maçı.

Ömer Üründül (Sabah): Fenerbahçe tam bir Sırat Köprüsü'nden geçti. İlk yarıda ne ofansif ne defansif olumlu bir futbol sergileyemediler. İkinci yarı tam bir kaosla başladı. Batshuayi tahmin ettiğim gibi 48'de ikinci sarıdan kırmızı kart gördü. Batshuayi'nin kırmızısından sonra tablo çok karanlık görünüyordu. Ama çok kısa sürede penaltı ile skor avantajı sağlanması takıma ve seyirciye büyük moral oldu. O sinerji ile Fenerbahçe sahaya etkili bir direnç yansıtmaya başladı. Ve Fenerbahçe işi iyi idare ederek bu maçtan da 3 puanı çıkarmayı başardı.  

Faik Çetiner (Fanatik): İkinci yarı başında Batshuayi’nin anlaşılmaz bir pozisyon sonrası çift sarı karttan oyun dışı kalışı Fenerbahçe’ye 'şok', Sivasspor’a ise 'piyango' idi. Jesus daha önce yapması gereken değişiklikleri yine son 25 dakikada yaptı.Fenerbahçe 11 kişiyle yapamadığını 10 kişiyle yapmaya başladı. Önde baskı, İrfan Can’ın sahneye çıkması, Arao, Ferdi ve Zajc’ın çift kişilik oyunları yorgun Sivasspor’u teslim almaya yetti. İşin özeti şu: 10 kişiyle bir maç nasıl oynanır ve kazanılır diyenlere, bu 90 dakika ders diye gösterilebilir...

Ercan Güven (Milliyet): Öyle ya da böyle, kazanmayı biliyor Fenerbahçe… İkinci yarıda önde baskı ile kendi oyununa dönmek isteyen Fenerbahçe, iki dakika sonra Batshuayi’nin ikinci sarı kartıyla 10 kişi kaldı. Jorge Jesus Batshuayi’e çok kızarken muhtemelen onu değiştirmediği için kendini de suçluyordu. Ancak Sivasspor Fenerbahçe’den daha yaşlı ve daha yorgun bir takımdı. Üç günde bir maç oynadığı geride kalan süreçte rotasyon yapacak kadrosu bile yoktu. 

Gürcan Bilgiç (Sabah): Batshuayi'nin iki sarı karttan atılması tam bir şok getirdi aslında. Hemen arkasından penaltı ve Valencia'nın soğukkanlı vuruşu geldi. Her şey "çok zor" olacakken, Rıza Çalımbay baskıyı hissetti ve üç ofansif hamle yaptı. 50 dakikadan fazla 10 kişi oynamasına rağmen bunu sahada hiç hissettirmeyen bir organizasyon devreye girdi. Önde baskıya devam ettiler, Valencia iki kişilik koşmaya başladı, rakibin kontrollü hücum etmesine izin vermeden, taraftarın büyük desteğini de yanlarına alarak eşitlediler sayıyı. İyi mücadele edilerek de maç kazanılabileceğini gösterdiler bu kez. Her maça ayrı bir damga koyuyorlar, müthiş bir karakter gösteriyorlar. Sadece futbol topunun değil, doğru psikolojinin de sonucu etkilediği bir maç izledik. Sonuç; yola devam ediyor; yine yenerek…

Serdar Ali Çelikler (Habertürk):  Batshuayi; hakem Hüseyin Göçek'in yanlış ve tamamen kendisine küfreden tribünlere intikam amaçlı 2. sarı kartı ile atıldı. Tribünler bu sene belki de ilk kez devreye girdi. Ama takımın eksik olan enerjisi ortaya çıktı. Enner daha fazla koştu. İrfan ve Serdar Aziz olağanüstü karakter koydular. Bu atmosferlere ve kavga dövüşe alışık Alioski de mevzuya dahil oldu. Enerjisi üst seviyeye çıkan ve 30 metre mesafesini yeniden oluşturan Fenerbahçe bu kez iyi savunma ile skoru korumaya geçti. Sonrası Sivas'ın sıfır pozisyonlu bir baskısı. Konya'da 10 kişi kalan takımda sorumluluk alamayan İrfan başta olmak üzere yerliler bu kez muazzam oynadılar.

Serkan Akcan (Fanatik): Avrupa'da grubunu lider bitiren iki takımın mücadelesi beklenenin çok altında bir futbol kalitesine sahipti. Batshuayi’nin ikinci sarıdan atılmasıyla hem hakem Hüseyin Göçek’in hem de maçın dengesi değişti. Fenerbahçe, kendi standartlarının altında bir ilk yarı oynamasına rağmen 10 kişi oynadığı ikinci yarıyı domine etti. Jesus’un yarattığı en büyük farklardan biri de bu. Sahada mücadele eden her bir Fenerbahçeli futbolcu maçı kaybedeceğini bir an bile düşünmüyor, Jesus buna müsade etmiyor. Batshuayi’nin kırmızısına takılmıyor, hep hamlesini planlıyor. Bu sayede bir kişi fazla oynayan Sivasspor’u kalesine yaklaştırmadı.