Oğulcan Çağlayan, Serdar Kesimal'in yolundan gidecek!

12.02.2021 - 18:21 | Son Güncellenme: 13.02.2021 - 14:27

Tahkim Kurulu'nun Galatasaray futbolcusu Oğulcan Çağlayan'a 3 resmi maçtan men ve 1 milyon 200 bin Euro para ceza verdi. Galatasaray gerekirse UEFA'ya gideceğini açıkladı. Oğulcan davasında hukuken neler yapapılabileceğini, UEFA VE CAS'a gidilip gidilemeyeceğini İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Burak Gemalmaz'a sorduk. Gemalmaz, Oğulcan için UEFA veya Uluslararası Tahkim yolunun kapalı olduğunu buna mukabil Yargıtay ve Anayasa Mahkemesi yollarının ise bulunduğu kaydetti. Gemalmaz, Oğulcan için UEFA ve CAS yolunun kapalı olduğunu ancak Türkiye'de iki önemli seçeneği bulunduğunu söyledi. Bu Oğulcan Yargıtay ve Anayasa Mahkemesi'ne gidebilir. Galatasaraylı Oğulcan Çağlayan için en önemli örnek de eski Fenerbahçeli Serdar Kesimal'in açtığı dava olacak. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kapısı da bulunan Oğulcan Çağlayan dosyasına dair tüm detaylar haberimizde...

Oğulcan Çağlayan, Serdar Kesimal'in yolundan gidecek!

AJANSSPOR-ÖZEL

Türkiye Futbol Federasyonu Tahkim Kurulu, sözleşmesini feshederek Çaykur Rizespor'dan ayrılarak sezon başında Galatasaray'a imza atan Oğulcan Çağlayan hakkında verilen 1 milyon 200 bin Euro'luk cezayı onarken, 6 maçlık men cezasını ise 3 maça düşürdü.

Bu karar sonrası Çaykur Rizespor Başkanı Hasan Kartal, “Hak yerini buldu” derken Galatasaray cephesi tepki gösterdi. Galatasaray Başkan Yardımcısı Yusuf Günay, pazartesi günü Bölge Adliye Mahkemesi'ne başvuracaklarını, gerekirse UEFA'ya da gideceklerini söyledi.

Tahkim yolu kapalı

Konuya ilişkin olarak spor hukuku konusunda uluslararası çalışmaları da bulunan İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Burak Gemalmaz'dan görüş aldık. Gemalmaz, Oğulcan için UEFA veya Uluslararası Tahkim yolunun kapalı olduğunu buna mukabil Yargıtay ve Anayasa Mahkemesi yollarının ise bulunduğu kaydetti. Gemalmaz, manevi tazminat açısındansa Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) seçeneğinin mevcut olduğunu söyledi.

En önemli karar eski Fenerbahçeli Serdar Kesimal hakkındaki karar oldu

Oğulcan Çağlayan'ın adli yargıya başvurmasını sağlayan en önemli karar eski Fenerbahçeli Serdar Kesimal hakkındaki karar oldu. Zira, Serdar Kesimal'in Fenerbahçe AŞ'ye karşı açtığı davada,  Yargıtay 3. Hukuk Dairesi aldığı kararla, sözleşmesel uyuşmazlıklarla ilgili kararlarının kesin olmadığını ve TFF Tahkim Kurulu'nun bu kararlarının iptali için devlet mahkemesine başvurulabileceğini kabul etmişti.

İşte Prof. Dr. Burak Gemalmaz'ın Oğulcan Çağlayan olayına dair geniş değerlendirmesi:

İnsan hakları sorunu oluşabilir

“UÇK tarafından verilen tazminat kararı ile sportif ceza insan hakları bakımından sorun doğurabilir:

Normalde AİHM, futbol uyuşmazlıklarının esasına giren bir çeşit spor temyiz mahkemesi niteliğinde değildir. Mevcut uyuşmazlık sözleşmesel nitelikte bir uyuşmazlık olup kural olarak esası bakımından bir insan hakları sorunu değildir. Bu mesele, sözleşme hukuku ve ilgili TFF talimatları çerçevesinde ele alınması gereken bir meseledir. Dolayısıyla fesih haklı mı haksız mı sorusu, AİHM'in yargı yetkisi içerisine girmemektedir.

Ancak 1.2 milyon Euro'luk tazminat sporcunun o güne dek edindiği tüm kazançlara tekabül ettiği için sporcunun çalışma hakkı bağlamından özel yaşam hakkına bir müdahale teşkil ettiği gündeme gelecek, ve uyuşmazlık bu boyutuyla bir AİHM'in yargı yetkisi çerçevesinde bir insan hakları sorununa dönüşebilecektir. Feshin haklı olup olmadığı sorunundan bağımsız olarak belirlenen tazminat miktarı orantısız görünmektedir. 

Sporcu tüm gelirlerden yoksun bırakılamaz

Sporcuları köleleştiren nitelikteki kararların ekonomik kişilik hakkına aykırı olduğu bilinmektedir. Eğer futbolcunun tüm gelirinden yoksun bırakan, onu aşırı yoksullaştıran, geçimini zorlaştıran ve kulüplere köle eden ağırlıkta bir tazminata hükmedilmişse, özel yaşam hakkının ihlal edildiği değerlendirilebilir. Bu incelemede somut olayın tüm özellikleri ve tazminatın futbolcu üzerindeki etkisine odaklanıp çatışan çıkarlar arasında dengeleme yapılarak bir sonuca varılır.

AİHM'e gitme ihtimali var

Diğer yandan uyuşmazlığın adil yargılanma hakkı açısından her zaman AİHM'e gitme ihtimali bulunmaktadır. AİHM'in Tahkim Kurulu'nun bağımsız ve tarafsız olmadığına karar verdiği biliniyor. AİHM'in Tahkim Kurulu'nun bağımsız ve tarafsız olmadığına dair kararında tam da Tahkim Kurulu üyelerinin, ağırlıklı olarak kulüplerin eski yöneticilerinden müteşekkil genel kurul tarafından yönetim kurulu ve başkan ile birlikte seçildiği saptanmış, bu durumun futbolun kulüpler dışında kalan paydaşları bakımından kabul edilemez nitelikte olduğu belirtilmişti. 

Tahkim kararları artık adil değil

AİHM'in ihlal kararından bugüne dek Tahkim Kurulu aynı şekilde çalışmaya devam ettiği için, verdiği hiçbir karar adil değildir. Dolayısıyla, Oğulcan Çağlayan'ın olası bir başvurusundan ihlal kararı çıkacağını öngörmek mümkündür.

Önemle belirtelim ki Tahkim Kurulu'nun bağımsız ve tarafsız olmadığına dair bir ihlal kararı, uyuşmazlığın esası hakkında bir değerlendirme içermeyecektir. Bu nedenle de adil yargılanma hakkı ihlali kararına dayanarak adı geçen futbolcunun ödemekle yükümlük tutulduğu tazminatı geri alması mümkün olmayacaktır. Futbolcunun ödemekle yükümlük tutulduğu tazminatı geri alması, ancak söz konusu tazminatın futbolcunun özel yaşam hakkını ihlal ettiğine karar verilmesi durumunda mümkün olacaktır.

Tahkim'e karşı adli yargı yolu var

Ancak olası bir AİHM başvurusu öncesinde özellikle futbolcu için uyuşmazlığın esası bakımından adli yargıda Tahkim Kurulu kararına karşı açılacak iptal davasının olası sonuçlarını gözönünde bulundurmak gerekmektedir. Bilindiği üzere Yargıtay, çok yakın geçmişte verdiği iki kararla, sözleşmesel uyuşmazlıklarda Tahkim Kurulu'nun verdiği karara karşı adli yargıya gidilebileceğine hükmederek konuyu netleştirmiştir. (Yargıtay: “Sözleşmeden Kaynaklanan Uyuşmazlıklarda TFF Tahkim Kurulu Kararlarına Karşı Yargı Yolu Açıktır”)

Dolayısıyla, futbol hukukunda hizmet sözleşmelerinden kaynaklanan uyuşmazlıklar bakımından Tahkim Kurulu kesin ve nihai bir mercii olmayıp Tahkim Kurulu kararlarına karşı yargı yolu açıktır. Hal böyle olunca, AİHM başvurusu yapabilmek için ortada tüketilmesi gereken bir iç hukuk yolu bulunmaktadır. Ancak bu yol tüketildikten sonra AİHM'e başvuru yapmak mümkün olacaktır. 

Hatta, uyuşmazlık sözleşmesel nitelikte olduğundan ve yargı yolu açık olduğundan, Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru dahi yapılabilecektir, hatta yapılmaması AİHM'e başvuruya engel teşkil edecektir.

AİHM için 6 ay süre var

Sonuç olarak, Tahkim Kurulu'nun Oğulcan hakkında verdiği sportif ceza, sporun yönetimine ve disiplinine ilişkin olduğu ve herhangi bir hukuki denetime tabi olmadığı için 6 ay içerisinde AİHM'e başvuru yapılması gerekir. Bu başvuruda ilk olarak, sportif cezanın futbolcu (ve/veya kulüp) bakımından adil yargılanma hakkı kapsamına girecek bir değere müdahale ettiği gösterilmelidir. Zira adil yargılanma hakkı kişi ve mal varlığına yönelik uyuşmazlıklar ile ceza muhakemesine uygulanabilir bir haktır. Daha genel bir ifadeyle, kişilerin şahıs ve malvarlıkları üzerinde etki doğrudan tasarruflar, bu tasarrufu yapan kurumun ulusal hukuktaki niteliği ve alınan kararın ulusal hukuktaki niteliği ne olursa olsun, kural olarak medeni hak ve yükümlülükler kapsamında görülmekte ve adil yargılanma hakkı güvencelerinden yararlandırılmaktadır.

Yine mesleklerin ulusal düzlemde organizasyonunu düzenleyen meslek örgütlerinin verdikleri disiplin cezaları da, mesleğin icrasını engelledikleri ya da sınırladıkları için, kural olarak, medeni hak ve yükümlülükler kapsamında görülmektedir. Ek olarak, kişilik hakları kapsamından kalan saygınlık, şöhretin ve itibar gibi kişisel hak ve değerleri ihlal eden disiplin veya yargı sürecinin adil yargılanma hakkı kapsamında olduğu söylenebilir. Dolayısıyla somut uyuşmazlıktaki sportif cezanın yukarıdaki ölçütler çerçevesindeki değerlendirilmesi sonrası adil yargılanma hakkının uygulanabilirliği nihai bir sonuca bağlanabilecektir.

Önce iptal yoluna gidilmeli

Uyuşmazlığın tazminat boyutu bakımından ise Tahkim Kurulu kararı sonrası direkt AİHM'e gidilmesi, iç hukuk yollarının tüketilmesi koşulu bakımından sorun doğurabilir. Yukarıda açıklandığı üzere, uyuşmazlığın bu kısmı sözleşmesel nitelikte olduğundan Tahkim Kurulu kararına karşı yargı yolu açıktır. Bu nedenle önce Tahkim Kurulu kararının iptali yoluna gidilmeli, sonrasında eğer tatmin etmeyen bir karar alınırsa Anayasa Mahkemesi'ne ve yine gerekirse ondan sonra AİHM'e gidilmesi gerekmektedir.

Oğulcan ve Galatarasay için başka herhangi bir hukuki yol bulunmamaktadır.

Senin için hazırladığımız haberler