Obra ile dobra dobra!

Onun “ne kadar büyük bir coach” olduğunu anlamak için kariyerine şöyle bir göz atmak yeterli... Tribünler coşkuyla adını haykırdığında, her defasında kenardaki oyuncularını işaret edişi ise “neden büyük coach” olduğunun en güzel kanıtı!.. Fenerbahçe Ülker’in başantrenörü Zeljko Obradovic’ten bahsediyorum. Daha önce de sık sık sohbet etme fırsatı bulduğum bu büyük antrenörün dikkatimi çeken en çarpıcı yönü ‘mütevazı’lığıydı... Önceki gece, kendisiyle yaptığım söyleşideki sözleri onun bu özelliğini “her koşulda” koruduğunu ispatlar gibiydi. Karşımda sanki Final-Four’a kalmamış da “sıradan” bir lig maçını kazanmış bir antrenör vardı. Haksız da değildi aslında. Kariyerinde daha önce 5 farklı takımda 13 kez yaşadığı başarıyı 6. kulübünde 14. kez elde ediyordu. 13 Final-Four’dan 8 kupa çıkarışının da altında yatan gerçek ise şuydu: Asla tatmin olma!..

Hayatta hiçbir şeyin imkansız olmadığına inanan Obradovic, başarıya giden basamakları çıkarken hep temkinli, soğukkanlı ama bir o kadar da planlı ve programlı... Abartlılı sevinçler, coşkular ona çok ama çoook uzak... Gözlerinde gururla birlikte hırsı, azmi ve cesareti de görebiliyorsunuz. Maccabi maçının hemen ardından soluğu foto muhabiri arkadaşım Hüseyin Yavuz’la birlikte Fenerbahçe’nin Tel Aviv’de konakladığı Leonardo City Tower Otel’de aldık. Kapıda Obra ile kucaklaştık, sohbete başladık. Söze “14. kez Final-Four’da olmak nasıl bir duygu coach?” diye girdik. Gerisini o getirdi:

‘BUNUNLA TATMİN OLACAK DEĞİLİZ’
“İlk başta şunu söyleyeyim. Fenerbahçe Ülker gibi bir organizasyonun bir parçası olmak beni onurlandırıyor. Bu kulübün bir parçası olmaktan dolayı çok mutluyum. Kulüp olarak tarihi bir başarı yakaladık. Ama henüz işimiz bitmedi. Bununla tatmin olacak değiliz. Tabii ki keyifliyiz. Ancak misyonumuzu tamamlamış değiliz. Şu anda yapmamız gereken en son şey bunu kutlamak. Daha yukarılara tırmanmak için daha çok çalışmalıyız.”

‘TÜM TAKIMLARI EVİNDE YENDİK’
“Final-Four’u konuşmak için çok erken. Henüz Madrid’e bizim dışımızda kimlerin geleceği belli değil. Kim gelirse gelsin çok güçlü takımlar olacak. Biz kendimize güveniyoruz. Bütün güçlü takımları hem de evinde yendik.”

‘KAZANAN SEMİH ERDEN’
“Semih Erden çok mükemmel bir karaktere sahip. Çok da iyi bir oyuncu. Fenerbahçe Ülker’e geldiğinde iyi durumda değildi. Semih’te değişen en önemli şey konsantrasyonu. Konsantre oldu mu kalitesini gösteriyor. Ama konsantre olamadı mı, bunu yapamıyor. Tek sorunu buydu. Bunu çözdük. Daha iyi olacak.”

‘HİÇ DÜŞÜNMEM, BIRAKIRIM!’
“Kendimle ilgili konuşmak hoşuma gitmez. Çünkü takımdaki herkesin işi en az benimki kadar önemli. Evet, oyuncularıma sürekli bağırıp, çağırıp onlara hatalarını anlatıyorum. Sakin kalamıyorum. Yapım böyle. Gün gelir de sakinleşir, olan biteni umursamaz bir coach haline gelirsem işte o zaman hiç düşünmem, bu işi bırakırım.”

‘İSİMLER DEĞİL, SİSTEM ÖNEMLİ’
“Benim felsefemde, oyuna kimin başladığı ya da kimin fazla süre aldığı önemli değil. Kimin ne katkı verdiği önemli. Farklı kulvarlarda zirveye oynuyorsanız, herkesin katkı vermesi gerekiyor. Anahtar oyuncular tabii ki kritik maçlarda daha çok süre alır. Ama takım olmak için herkesin her an katkı verebilmesi gerekiyor.”

‘BAŞKAN’A VE ÜLKER’E TEŞEKKÜR BORÇLUYUZ’
“Başkanımız Aziz Yıldırım’a ve bize her imkanı sağlayan sponsorumuz Ülker’e  sonsuz teşekkür borçluyuz. Onlara layık olmaya çalışıyoruz.” 

EFSANE BASKETE, EFSANE FORMA
Maç sonrası büyük  sevinç yaşayan Andrew Goudelock, Lefter Küçükandonyadis ile özdeşleşen ‘efsane çubuklu formayı’ sırtına geçirdi ve “Taraftarlarımız bizi desteklemeye devam etsinler. Onları çok seviyoruz. Hep birlikte daha büyük mutluluklar yaşayacağız” dedi.

BİZİ KİMSE YENEMEZ
İsrail'de bitime 9.1 saniye kala attığı basketle final-four'u getiren Goudelock, 'efsane' Lefter forması giydi, rakiplere gözdağı verdi!

Bitime 15.7 saniye kala Maccabi 74-73 öndeydi. Bir başka deyişle Fenerbahçe Ülker’i Final Four’a taşıyacak hücumdu. Topun kimin ellerine teslim edileceğini Maccabi Coachu Guy Goodes dahil herkes biliyordu! Goodes, ‘Goudelock’a dikkat’ dedi ama, Fenerbahçe Coachu Obradovic’in çizdiği harika sete karşı ‘çaresiz’ kaldı. Andrew Goudelock, bitime 9.1 saniye kala attığı turnikeyle F.Bahçe’yi Final Four’a taşıyan isim oldu. Sezon başında performansı tartışılan, savunma yapmadığı için eleştirilen ancak Sarı-Lacivertli takımda taşların yerine oturmasıyla Obradovic’in istediği ‘kıvama’ gelen müthiş şutör, dün sırtına efsane Lefter formasını geçirdi, Tel Aviv’deki ‘o anları’ anlattı...

‘HERKES KATKI VERİYOR’
Fenerbahçe’nin tüm parçalarından katkı alan bir takım olduğunun altını çizen Goudelock, “Maccabi karşısında da sahada elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalıştık. Ben de üst üste, normalde yapabileceğim basketleri kaçırmıştım. Son hücumda takım arkadaşlarım seti uygulayıp, bana mükemmel bir biçimde koridor açtılar. Onlar pozisyonu hazırladı ben de basketi yaptım. Hepimiz sahada takımımıza katkıda bulunmaya çalışıyoruz. Her oynayan elinden gelen gayreti gösteriyor. Biz gerçekten büyük bir takımız. Bunu da şu ana kadar kanıtladık. Takım olarak bizi kimsenin yenebileceğini sanmıyoruz. Bizi ancak biz yenebiliriz” dedi. 

‘İLK HEDEF TAMAM’
Final Four’a ulaşmanın Fenerbahçe Ülker için bir zafer değil ulaşılan ilk hedef olduğunu da belirten Goudelock, “Yola çıkarken Euroleague’deki ilk hedefimiz Final Four’da yer alabilmekti. Bunu başardık. Gerçekten çok karakterli bir antrenörümüz ve oyuncu grubumuz var. Kariyerimin en güzel günlerini yaşıyorum. Daha da güzel günler olacağına inanıyorum” diye konuştu.

‘OBRADOVİC BİR FİLOZOF’
Fenerbahçe’ye tarihinin ilk Final Four biletini getiren Zeljko Obradovic’i de anlatan 27 yaşındaki ABD’li şutör, “Obradovic harika bir coach. Onunla çalışmak gerçekten keyif verici. Tam bir filozof. Özgüveninizin artmasını, dolayısıyla sahada daha verimli olmanızı sağlıyor” ifadelerini kullandı.

‘MOSKOVA MAÇI DÖNÜM NOKTASI’
CSKA Moskova ile Ülker Arena’da oynadıkları maçın kendisi için dönüm noktası olduğunu ifade eden G-Lock, “O maçı kaybettikten sonra çok üzülmüştüm. Obradovic ve takım arkadaşlarım toparlanmam için çok yardımcı oldular” yorumunu yaptı.

HABERTÜRK / GÖKHAN TÜRE