"Nefret değil iyileşme" dedi, ancak...

03.06.2020 - 17:13 | Son Güncellenme: 03.06.2020 - 17:13

"Nefret değil iyileşme" dedi, ancak...

HASAN BEGDİLİ - AJANSSPOR

Spor dünyasını da ayağı kaldıran ve dünya çapında tepkilere sebep olan ırkçı cinayetin ardından Amerika Birleşik Devletleri'nde saldırıların son bulmasını isteyen halk bir süredir protestolarına devam ediyor. NBA'den Bundesliga'ya kadar çok sayıda sporcu ırkçılığa karşı çağrıda bulunurken, ABD Başkanı Donald Trump'ın yaşanan olay sonrası birleştirici bir şekilde hareket etmesi bekleniyordu. Ancak Trump'ın aksi yönde söylemlerde bulunması herkesi şoke etti.

Trump: "Nefret değil, iyileşme"

Amerika Başkanı Donald Trump, George Floyd'un ölümün ardından yaptığı açıklamada, "George Floyd'un Minnesota sokaklarında ölümü, büyük bir trajediydi. Bu asla olmamalıydı. Bu olay, tüm Amerikalıları korku, öfke ve yasa boğdu.

Bugün burada, adalet ve barış isteyen her Amerikalının bir dostu ve müttefiki olarak duruyorum. Ayrıca bu trajediyi yağma, hırsızlık ve gözdağı için kullanan herkesin de karşısında duran birisiyim. Misyonumuz, nefret değil iyileşme, kaos değil adalet" ifadelerini kullandı.

"Nefret değil iyileşme" diyor ancak...

Protestolardaki şiddet dozunun düşmemesi halinde orduyu görevlendireceğini söyleyen Trump'a karşı tepki sesleri de yükseliyor.

Donald Trump her ne kadar orduyu görevlendireceğini ifade etse de açıklamasında "Misyonumuz, nefret değil iyileşme, kaos değil adalet" sözleri dikkat çekti. Peki, amacı iyileşme ve adalet olan Donald Trump 1989 yılında neden 5 siyahi çocuğun idamını istemişti?

Central Park Jogger davası

19 Nisan 1989 gecesinde New York Central Park'ta Trisha Meili adındaki bir kadın koşuya çıkmıştı. Trisha Meili o gece parkta tecavüze uğradı ve darp edildi. Ardından 12 gün komada kaldıktan sonra uyandı, ancak hiçbir şey hatırlamıyordu.

Trisha Meili'nin tecavüze uğradığı gece parkta 30 gençten oluşan bir grup vardı. Bu grup içerisinde yer alan yaşları 14 ila 16 arasında değişen 5 kişi, Trisha Meili'ye darp ve tecavüzden suçlu bulundu ve tutuklandı. Central Park Beşlisi olarak adlandırılan grupta 14 yaşındaki Kevin Richardson, Raymond Santana, 15 yaşındaki Yusef Salaam, Antron McCray ve 16 yaşındaki Korey Wise yer alıyordu.

Central Park Jogger Case (Central Park Koşucu Davası) olarak adlandırılan bu davada, Central Park Beşlisi aleyhine hiçbir şekilde doğrudan kanıt olmamasına rağmen karar çıkmıştı: 6 ve 13 yıl arasında hapis cezası.

"Belki de nefret ihtiyacımız olan şeydir"

Irkçılığın hızla yükseldiği Amerika Birleşik Devletleri'nde bir kişi ise bu 5 gencin idamını istiyordu. İdamı isteyen kişi ise şu anda ABD Başkanı olan Donald Trump.

Mayıs 1989'da New York City gazetesine tam sayfa ilan veren Donald Trump, "İdam cezasını geri getirin. Polisimizi getirin" ifadelerini kullanıyordu. Trump'ın verdiği ilanda, "Bu katillerden nefret etmek istiyorum ve hep edeceğim. Ben onları anlamak istemiyorum, onların cezalandırılmasını istiyorum" sözlerini kullanıyordu.

Hatta Trump o dönemde CNN canlı yayınında nefretin önemini vurgulayıp, "Belki de nefret, ihtiyacımız olan şeydir" diyordu.

2002 yılında suçunu itiraf etti

Matias Reyes, 2002 yılında başka bir suçtan yakalanmasına rağmen Trisha Meili'yi darp ve tecavüz edenin kendisi olduğunu itiraf etti. DNA'ların da uyuşmasıyla gerçek ortaya çıktı.

Central Park Beşlisi serbest bırakıldı.

Sonrasında özür dilemedi

Central Park Beşlisi'nin idamını isteyen Donald Trump geçtiğimiz sene yaptığı bir açıklamada idam cezası istediği için özür dilemeyeceğini söylemişti.

ABD Başkanı Trump, "Sonuçta onlar suçlarını itiraf etmişti" ifadelerini kullanmıştı.

Yasal uyarı: Bu haber Ajansspor.com tarafından yazılmıştır, kaynak gösterilmeden kullanılamaz.

Senin için hazırladığımız haberler