Mustafa Denizli'den çarpıcı Lucescu yorumu!

Ünlü teknik adam ve spor yorumcusu Mustafa Denizli, Hürriyet gazetesi spor müdürü Mehmet Arslan'a konuştu. Denizli, Lucescu konusunda çarpıcı ifadeler kullandı.

İtalya Milli Takımı’nın 2018 Dünya Kupası’na gidememesi futbol için üzücü bir durum mudur?

HİÇ üzücü değil. İtalya’nın Dünya Kupası’nı defalarca kazanması ne kadar doğal ise, gidememesi de o kadar doğal. Son yıllarda İtalya futbolunun, bir tek Juventus’un Şampiyonlar Ligi’nde final oynadığını göz önüne alırsak, kulüpler bazında büyük bir başarısı yok. Avrupa’daki bütün büyük liglere baktığın zaman İtalya Ligi’nin de keyfi yok. Hatta bizim ligin bile gerisinde. İtalya’dan şu anda bana dünya çapında bir yıldız futbolcu söyleyin de hemfikir olalım... O bahsettiğiniz Dünya Kupası kazanan İtalya milli takımlarında en az 3-4 tane yıldız söyleyebiliyorduk. Şimdi bana bir tane yıldız söyleyin dünyanın tanıdığı.

Beşiktaş, Akhisarspor karşısında son derece kritik bir puan kaybı yaşadı. Kazanamamasının sebepleri nelerdi?

Beşiktaş kazanmak için ne yaptı?’ diyecek olursak, kırmızı karta kadar bir tek kaçan penaltıdan bahsedebiliriz. Alışılmış görüntüsünden uzak bir Beşiktaş’tan bahsedebiliriz... Pozisyon üretemeyen bir Beşiktaş’tan bahsedebiliriz... Birey olarak tamamının normal performanslarının altında kaldığından bahsedebiliriz... Bütün bunlardan bahsettikten sonra da ‘Nasıl kazansın?’ diyebiliriz. Quaresma’nın penaltısı belki oyunu da tribünleri de farklı bir tarafa çekerdi. Ama ondan sonraki görüntü; yok. Kırmızı karttan sonra Beşiktaş büyük baskı kurdu. Bu da Beşiktaş’ın kendine gelmesinden değil, tamamen Akhisar’ın geriye çekilmesinden kaynaklandı. Ve oyun bir karambol futboluna futboluna dönüştü. Beşiktaş’ın Avrupa böyle oynamaması lazım. Bu futbolla Süper Lig’de de ligde de işi zor olur.

Kocaman gitti-geldi, Valbuena, Alper, M.Ekici, Neto ve Isla yok. Bu durumdaki F.Bahçe, Sivas karşısında neler yapabilir?

BUNLARIN  olmaması F.Bahçe’nin sahaya eksik çıkacağı anlamına gelmez. Her takım bu tip durumlarla karşılaşabilir. F.Bahçe sıkıntılı bir dönem yaşıyor. Evet, bunlardan istifade etse iyi olurdu ama F.Bahçe, şartlar ne olursa olsun bir hedefin içinde kalmak istiyorsa, onlarla da onlarsız da bu maçları geçmek zorunda.

3 büyüklerde 23 yaş ve altındaki gençlerden bir tek Ozan Tufan sürekli oynayabiliyor. Hocalarımız çok mu garantici?

TARLADA yetişmiyorsa çıkarıp koyacak halin yok. Ozan’ın yanına bir de Trabzonsporlu Yusuf Yazıcı ve Abdülkadir’i ilave edebilirsin. Muhtemelen bu yıl federasyon ve kulüpler bunun üzerine çok ciddi biçimde eğilirler. Doğru yerde, doğru zamanda, doğru adamlarla bu işi yaparsan, semeresini maksimum 2 yılda alırsın. Ya da olağanüstü bir yetenek çıkacak ve dengeleri bozacak. O da 18 yaşında olsa dahi önemli değildir. Varsa vardır.

Tudor, sol bek transferinde ısrarlı. G.Saray’ın tek eksiği bu bölge mi?

TUDOR’un tespiti doğru. G.Saray’ın şu anda transfere ihtiyacı olan mevkii sol bek. Zaten bunu görmek için takımın başında olmaya gerek yok. Hatta solun önüne de oyuncu alabilirler. Mevcut yabancılardan ikisini gönderip, 1 veya 2 yeni oyuncu alabilir.

Video hakem sistemini (VAR), hakemlerimizin de desteklemesini nasıl değerlendiriyorsunuz?

HAKEMLER bu sisteme destek verdiyse, bu, onların korkaklığını, yüreksizliğini ve kendine güvensizliğini gösterir. Sorumluluktan ve eleştiriden kaçıyorlar. İnsanın bir işi en iyi şekilde yapması için en önemli unsur, kendine olan güvenidir. Tabii ki hata da yapacaktır.VAR’ın tamamına kimse karşı değil zaten. Ama futbolun keyfini kaçıracak taraflarına karşıyız. VAR dediğin zaman en az 40-50 saniyeni çalacak. VAR nerede kullanılacak önce ona karar verilsin. Evet, topun çizgiyi geçip geçmediğinde ve hayati bir ofsaytta uygulanabilir. Bunlar bir maçın içinde kaç defa olabilir ki? Ama oyun sık sık durursa, çok adil bir yönetim olsa dahi keyif alamamazsın. Almanya’daki kulüpler VAR’a karşı çıkmış, sonucu ne olur bilmiyoruz. Dünya Kupası’nda da uygulanacaksa eğer, dışarıda iyice kullanılsın ondan sonra bir daha değerlendirilsin.

A Milli Takım başarısız olunca hemen Lucescu’nun gönderilmesi gündeme geldi. Ülke olarak çok mu aceleci davranıyoruz yoksa yapılması gereken bu mu?

LUCESCU gönderilmesin. Ama Lucescu hata yapınca da eleştirelim. Kimse Lucescu göreve devam etsin ya da etmesin diye ahkam kesmesin. Buna karar verecek makam bellidir. Bizim eleştiri yapma ya da övme hakkımız var ama çalışıp çalışmayacağına fikir beyan etme hakkımız yok. Eğer birinin görevine son verilsin dersen, o zaman da başka şeyler çıkar, birilerini milli takıma tavsiye edersin.

Lucescu, “Yepyeni bir A Milli Takım kuracağım” diyor. Bu çok riskli ve iddialı bir hamle olmaz mı?

HİÇBİR teknik adam yepyeni bir milli takım kursun diye milli takımın başına gelmez. Milli takım hedefine ulaşsın diye gelir. Burada, kiminle olduğun değil nasıl olduğun önemlidir.Yepyeni bir milli takım kuruyorsun da bunun başarı garantisi var mı? Milli takım, yaş durumuna bakılmaksızın ülkenin en kaliteli ve formda oyuncularından oluşur.

Erol Erdal Alkan’ın menajer faktörüyle A Milli Takım’a alındığı iddia edildi. Böyle bir şey mümkün olabilir mi?

HİÇBİR menajer milli takım teknik direktörüne futbolcu aldıramaz, tavsiye de edemez. Bunun için Erol Erdal’ın A Milli Takım’a alınmasını menajerlere yıkmanın alemi yok. Ne diyecek menajer, neye kefil olacak?  Senin görmediğin bir futbolcuyu menajer tavsiyesiyle mi milli takıma alacaksın? Böyle bir şey kabul edilebilir mi?