"Milli takım jenerasyon işidir"

Akbaş, 4-9 Ocak 2016 tarihlerinde Ankara'da düzenlenecek 2016 Rio Olimpiyatları Avrupa Kıta Elemeleri'nin hazırlıklarıyla ilgili AA muhabirine yaptığı açıklamada, elemelerin oldukça zorlu geçeceğini, ev sahibi olma avantajını en iyi şekilde kullanmak istediklerini dile getirdi.

Öncelikli olarak gruptan çıkmayı hedeflediklerini dile getiren Akbaş, "Daha sonra ilk 3'ü garantilemeye, ardından da finali kazanarak olimpiyatlara doğrudan katılım hakkı kazanmaya çalışacağız" dedi.

Takımın durumunu Antalya kampında göreceklerini anlatan Akbaş, "Sezon boyunca oyuncuları, kendi kulüplerinde gözlemledim. Form durumlarında bir sıkıntı yok. Ligimiz çok kuvvetli. Türk ligleri, Avrupa'nın en iyileri arasında yer alıyor ancak bu milli takımlardaki başarıyı garantilemiyor" diye konuştu.

Akbaş, Türkiye'nin, kulüplerdeki başarısını dönem dönem milli takımlara taşımayı başardığını anımsatarak, şöyle devam etti:

"Milli takım her zaman jenerasyon işidir. Ligimiz iyi olabilir ama doğru jenerasyon yakalanmazsa başarı zorlaşır. 90'lı yıllarda fırtına gibi esen bazı ülkeler var ki şimdi esameleri okunmuyor. Jenerasyon yakalamak ve bunu sıklaştırmak gerekiyor. Rusya gibi ekol ülkelerin de kötü olduğu dönemler oldu ama Rusya çok büyük ve voleybol kültürü çok yüksek bir ülke. Yeni yıldızlar çıkarmakta zorlanmıyorlar."

- "Kadroyu sık değiştirmek benim tercihimdi"

Akbaş, son dönemde milli takımlara çok fazla yeni oyuncu dahil edilmesiyle ilgili de "Kadroyu sık değiştirmek benim tercihimdi" diye görüş belirtti.

Maç takviminin yoğunluğu nedeniyle tek takımla mücadele etmenin mümkün olmadığını anlatan Akbaş, "Bu şekilde yeni oyuncular kazanıyoruz ama eski oyuncuları da bir kenara atmadık. Onlar bizim için çok değerli. Eskilerin tecrübesinden yenilerin enerjisinden faydalanarak daha çok verim alıyoruz" ifadelerini kullandı.

Olimpiyat elemelerinin, çok kısa ve sonuç odaklı bir turnuva olduğunu vurgulayan Akbaş, "Hazırlık için fazla zaman yok. Bu yüzden tecrübeli oyuncuların damga vurmasını beklediğim bir turnuva olacak. Elemelerdeki tüm takımlar çok iyi" dedi.

 Akbaş, olimpiyatları konuşmak için erken olduğunu belirterek, şunları kaydetti:

"2012 Londra Olimpiyatları'nda başarısız olmuş gibi görülebiliriz ama tarihte ilk kez olimpiyatlara katıldık. Orada olimpiyat madalyalı ve olimpiyatlara katılmayı gelenek haline getirmiş takımlarla oynuyorsunuz. Bu süreçler yaşanmalı. Orada konuşulması gereken olimpiyatlara gitme başarısını göstermiş olmak. Bizim öncelikle bunu 2016'da tekrarlamamız gerekiyor."

-"Altyapılarda sayı her geçen gün artıyor"

Bayanlarda voleybola ilginin sürekli arttığını dile getiren Akbaş, "Altyapılarda sayı her geçen gün artıyor. İnanılmaz bir potansiyel var. Aralarından en iyilerini seçmek bizim işimiz ve şu ana kadar iyi gittiğimizi düşünüyorum" şeklinde konuştu.

Akbaş, "Altyapılardan Neslihan Demir Güler gibi bir sayı makinesi geliyor mu?" sorusunu şöyle yanıtladı:

"Neslihan, Türk ve dünya voleybolunda apayrı bir sayfa. Böyle sayfalar yaratmak dünya voleybolu adına bile zor. Neslihan, 5-6 jenerasyonda bir belki çıkabilecek oyuncu. Onun, skor üretme dışındaki bize en büyük faydası, büyük bir kitleyi voleybola çekmesi oldu. Umarım yeni Neslihanlar çıkarabiliriz." 

- Lang Ping'in yardımcılığını yaptı

Milli takım kariyeri öncesinde 2 yıl Çin'de kalan ve Çin Milli Takımı'nın dünyaca ünlü antrenörlerinden Lang Ping'in yardımcılığını yapan Akbaş, bu sürede çok şey öğrendiğini söyledi.  

Akbaş, Çin'in farklı bir kültüre sahip olduğunu belirterek, "Sadece voleybola değil hayata bakış açıları da çok farklı. Orada çok şey öğrendim ama her ülkenin farklı bir kültürü var ve dışarıdan alınan sistemleri birebir uygulamak mümkün değil. Açık konuşmak gerekirse bizden çok daha fazla disiplinliler" diye konuştu.

Lang Ping'in oyunculara yaklaşımı, maç esnasında duruş gibi konularda çok iyi bir örnek olduğunu anlatan Akbaş, "En kötü oyuncudan bile bir şeyler çıkarmaya, yaratmaya çalışırdı ve bundan hiçbir zaman vazgeçmezdi. Çok sabırlı bir antrenördü. Ben de bunları uygulamaya çalışıyorum" ifadelerini kullandı.

-"Genç olmak benim için büyük avantaj"

Voleybolda bugüne kadar milli takımların başına getirilen en genç antrenör olan 29 yaşındaki Akbaş, "Genç olmak benim için büyük avantaj" dedi.

Herkesin kendisini milli takımlarda yeni sandığını ancak uzun zamandır zaten milli takımların teknik kadrolarında yer aldığını anlatan Akbaş, şöyle devam etti:

"İnsanlar başantrenörlüğün benim için zor olduğunu düşünebiliyorlar ama tam tersine bu görevde daha rahatım. Yardımcı olduğunuzda bazen zorlanıyorsunuz. Belli bir denge kurmak ve biraz arkada kalmak gerekiyor. Bu da her zaman kolay olmuyor. Başantrenör olunca rahatladım, manevra alanım genişledi." 

Ferhat Akbaş, genç olmasının oyuncularla iletişim kurmada büyük avantaj sağladığını anlatarak, "Normal hayatta jenerasyon arası farklar çoğaldı. Yaşım küçük olduğu için daha iyi empati kurabiliyorum" diyerek sözlerini tamamladı.