Miha Zajc'ın itirafı olay oldu

22.02.2019 - 14:51 | Son Güncellenme: 22.02.2019 - 17:51

Miha Zajc'ın itirafı olay oldu

Slovenya'da yayın yapan Siol adlı internet sitesine Fenerbahçe'ye trasferine ilişkin süreci değerlendiren Miha Zajc, çarpıcı açıklamalarda bulundu.

Fanatik'in haberine göre, ara transfer döneminde Sarı-Lacivertlilere katılan Zajc'ın kullandığı ifadeler şöyle:

İtalya'dan Türkiye'ye transfer olman Sloven futbolunda kış dönemi transferleri açısından bir zirveydi. Kariyerini İstanbul'da sürdürebileceğini ne zaman anladın?

Fenerbahçe, benimle ilk defa Aralık ayının başlarında ilgilendi. Ancak o zamanlar somut hiçbir şey yoktu. O zamanlar Empoli'de de neler olacağını bilmiyordum kulüpteki durumdan memnun değildim. Ne düşüneceğimi bilmiyordum. Kış arasından sonra kulübe döndüğümdeyse ayrılmam gerektiğini hissettim. 

Kararımı verdikten sonra İstanbul'dan somut bir teklif geldi. Bu teklifi değerlendirmeye aldım. Atiker Konyaspor'da oynayan arkadaşım Nejc Skubic'le de görüştüm. Ancak Fenerbahçe'ye gitme kararını almak, benim için gerçekten çok zordu.

Seni en çok ne ikna etti?

Fenerbahçe'nin gerçekten dev bir kulüp olması. Eğer bir Türk vatandaşı değilseniz buradaki taraftarların adeta kulüpleri için yaşadığını algılamanız çok zor. Ne kadar fanatik olduklarını Fenerbahçe'nin onlar için ne ifade ettiğini anlayamazsınız. Bunları gördükten sonra doğru bir karar verdiğinizi düşünüyorsunuz.
İtalya ve İngiltere'den de benimle ilgilenen kulüpler olmuştu ancak hiçbiri somut tekliflerle gelmedi. Daha doğrusu hiç kimse bana Fenerbahçe'nin ödediği parayı vermeye yanaşmadı.

Neden Empoli'de kalmak istemedin? Geçtiğimiz yıl Serie A'da oynayan bir kulübe gelip en iyi oyuncular arasında oynama şansını yakalayarak hayalin gerçeğe dönüşmüştü.

Empoli, geçtiğimiz yıl teknik direktör değiştirdi ve gelen hoca bana fazla güvenmedi. Bu da benim için bir sürprizdi çünkü iyi oynuyordum. Ancak verdiği kararı yine de anladım. Bunun kariyerime başka bir yerde devam etmem için bir mesaj olduğunu düşündüm. Sonunda benim için en mükemmeli oldu ve Türkiye'ye gidebildim.

Giuseppe Iachini, neden seni ilk 11'de oynatmadı? Neden daha fazla süre alamadın?

Onunla birkaç defa görüştüm ve sonra da mantıklı bir karar verdim. Anladığım kadarıyla futbola hocayla aynı perspektiften bakmıyoruz. Planlarında bana yer olmadığını anladım. O, farklı özelliklere sahip oyuncular istiyordu ve benim için sistemi değiştirecek hâli yoktu. 
Takım, daha önce benim klasik 10 numara olduğum bir sistemde oynuyordu. Sonrasındaysa 3-5-2 oynamaya başladık. Bana hücumda daha az serbestlik tanıdı. Ben de bunu kabul etmedim. Hocanın kararını kabul ettim ve devre arasında kendime yeni bir kulüp aramaya başladım.

Bunun için uzun bir zamana ihtiyacın oldu? Transfer döneminin sonuna kadar bekledin? Herhalde hızlı bir süreç değildi?

Açıkçası evet. Transferim son hafta gerçekleşti. Son günler çok yorucuydu. Empoli'nin benim için ödenen bedeli kabul edip transferime onay verdiğini gördüğümde çok heyecanlanmıştım. Sonra da Türk kulübüyle kısa sürede anlaştık. Transferin son günü de İstanbul'a uçtum. 
Sağlık kontrolünden geçtikten sonra resmi sözleşmeye imza attım. Adeta bir film gibiydi. Umarım devamı da güzel olur. Kendimi kanıtlamak ve iyi oynamak istiyorum.

Türkiye'de maaş ödemelerinde veya başka konularda problem yaşayabileceğinden endişelenmedin mi? Geçmişte Avrupa'nın bu bölümünde bu tip şeyler yaşanmazdı.

Bu konuda çok şey söyledi. Ben de bunu derhal kontrol etmek istedim. Bu doğrultuda Fenerbahçe'nin sportif direktörüyle görüştüm. Benimle ilgilendiklerini biliyordum ve o da bana durumun yavaş yavaş değişmeye başladığını söyledi. Geçtiğimiz yıl kulübün başkanı değişti ve bunu da radikal değişimler izledi. Kulübün stratejisi ve oyuncularla ilgili yeni kararlar alındı.
Sonunda benim gibi bir oyuncuyu istediler. Takımın bu sezon aldığı sonuçlar kesinlikle iyi değil. Ancak bu bir süreç işi. Onlar da tarihlerinde ilk defa böyle bir pozisyonda olduklarının ve eski günlerine döneceklerinin bilincindeler.

Geçmişe dönüp bakarsak onlar, Türk futbolunun yegane devi olarak görülüyordu. Aynı zamanda tutkulu taraftarlarıyla da biliniyorlardı. Bu sezonki başarısızlık onları nasıl etkiledi?

Kesinlikle kötü etkiledi. Şunu rahatlıkla söyleyeblirim ki sabırlar taşma noktasına geldi. Türkçe bilmiyor olmam, bu noktada benim adıma avantaj. Bu sayede hakkımdaki her şeyi anlamıyorum. Yönetim, büyük baskı altında. Biliyorsunuz ki Fenerbahçe büyük bir kulüp ve bu da hep başarılı olmalarını gerektiriyor. 
Sezon başında taraftalar, başkanlarının değişmesini istedi. Burada taraftarların kulüp üzerindeki etkisi devasa. Dolayısıyla beklentiler de çok yüksek. İyi bir takıma sahip olduğumuzdan krizden kısa süre içinde çıkacağımızı umuyorum.

Fenerbahçe'ye takımın çehresini değiştirecek bir joker olarak mı gittin? Böylesine büyük bir sorumluluğa sahip olduğunu düşünüyor musun? Zira senin için 6,5 milyon euro ödediler.

Benden çok şey bekliyorlar. İstanbul'da geldiğimden bu yana geçen 3 haftada buna ikna oldum. Hocamız ve sportif direktörümüzle konuştuğumuzda bana ciddi manada güvendikleri izlenimini aldım. Fakat söz başka, iş başka. Şu anda iş bende. Sahada kendimi göstermek zorundayım. Eğer sahada iyi değilseniz yerinize hemen başka birini koyarlar.
Şampiyonluk için mücadele eden elit bir kulüpte oynama şansına sahip olduğum için çok memnunum. Bu, benim karakterime de uyuyor. En yukarısı için savaşmak her zaman daha kolaydır. Çünkü ben yüksek seviyede oynayan bir futbolcuyum.

Maaşın şu an daha mı iyi?

Henüz alamadım (Gülüyor). Fakat umuyorum ki aldığım gün gelecek. Henüz üç haftadır Fenerbahçe'deyim ama şunu söyleyebilirim ki sözleşmemin mali boyundan çok memnunum. İtalya'yla kıyaslayacak olursak şu an bambaşka, çok daha iyi bir dünyada yaşıyorum. Türkiye'de en çok taraftar Fenerbahçe ve Galatasaray'da. Sonrasındaysa Beşiktaş ve liderlik koltuğunda oturan Başakşehir geliyor

Kendini bir rock yıldızı gibi mi hissediyorsun?

Tam olarak böyle değil ama gerçek anlamda bir futbolcu gibi hissediyorum. Eğer Fenerbahçe'de oynuyorsanız insanların size bakışı çok özel oluyor. Böylesine bir taraftarın önünde oynamayı her futbolcu ister. Bunu anlatmak çok zor. Bu deneyimi yaşamanız gerekiyor.

Fenerbahçe'ye gider gitmez forma şansı bulamadın. Transferinden sonraki üçüncü maçta süre alabildin.

İstanbul'a Göztepe maçından bir gün evvel gelmiştim. Dolayısıyla yedek kulübesinde bile değildim. Bu, beklenen bir durum. Bir sonraki maçta ise takımımız 10 kişi kaldı. Ardından Avrupa Ligi için gönderilen listeye de dahil edilmedim. Aslında kadroya almak istemişlerdi ama defanstaki sakat oyuncuların çokluğu buna engel oldu. 
Yeni listede en fazla 3 yeni isme yer verebileceğinizden Victor Moses ve benimle birlikte bir oyuncuyu daha düşünüyorlardı. Ancak sonrasında plnlar değişti. Benim yerime bir defans oyuncusunu tercih ettiler. Bu, acı verici bir durum ancak futbolda bu tip şeyler oluyor.

Fakat sonrasında ilk maçına çıktın. Geçtiğimiz cumartesi Konyaspor'a karşı oynadın. İlk 11'de başlamana rağmen maçtan sonra mutsuzdun çünkü maçı kazanamamıştınız.

Maç başladığında atmosferden çok etkilenmiştim. Çok çılgıncaydı. Her maç tribün dopdolu ve 50 bin seyircinin önünde oynuyorsunuz. Her maç, adeta bir Şampiyonlar Ligi finali. Taraftarlar, ilk düdükten son ana kadar sizin için tezahürat yapıyor. Bu yüzden kazanamadığımıza üzüldüm. Bireysel olaraksa gösterdiğim performanstan ötürü mutluyum.
Senin için hazırladığımız haberler