MHK'den bir skandal daha! Bir hakem daha görevi bıraktı...

21.02.2018 - 09:38 | Son Güncellenme: 21.02.2018 - 09:38

MHK'den bir skandal daha! Bir hakem daha görevi bıraktı...

Yardımcı hakem Arkın Akgöl’ün geçen sezon kupadaki Galatasaray-Tuzla maçında tendonu koptu, sedyeyle kenara geldi. O tendon kopuşu Akgöl’ü hakemlikten koparan olayların da başlangıcı oldu. Hastaneden çıkmak için senet imzalamak zorunda kaldı... 23 bin TL’lik faturasının sadece 10 bini karşılandı, onu yıkan olay ise Riva’da karşılaştığı Namoğlu’nun kendisini tanımamasıydı...

Yusuf Namoğlu’nun kendisini tehdit ettiğini iddia ederek 22 yıllık hakemlik kariyerine noktayı koyan Abdullah Yılmaz’ın ardından bir istifa daha... Hem de bir büyük skandalla birlikte... 18 yıldır hakemlik yapan Arkın Akgöl (45) de Namoğlu yönetimindeki MHK’ya istifasını yollayarak görevini bıraktı. Neden mi? Cevabını kendisinden dinleyelim... “Bu bilgilendirmeyi yapıp yapmamayı veya hukuki yollara başvurmayı geçen 13 ay içinde çok düşündüm. Bu işe olan gönül bağım her seferinde bana geri adım attırdı. Ancak yapılan muameleyi benim ağzımdan herkesin öğrenmesi en doğrusu...

‘Verdiği görevi unuttu’

21.12.2016 akşamı Galatasaray-Tuzlaspor Türkiye Kupası müsabakasında 2 numaralı Yardımcı Hakem olarak görev yaparken 21. dakikada aşil tendonum koptu ve sakatlandım. Sahayı sedyede terk ettim. Hakem İşleri Müdürlüğü’nün aldığı randevu sonrasında yönlendirildiğim doktora gittim. Yapılan muayene neticesinde 29.12.2016 günü Fulya’da bulunan özel bir hastanede ameliyat oldum. Ameliyatım öncesinde 26.12.2016 günü sakatlığım ile ilgili evrak işi için Riva’da bulunan Hakem İşleri’ne gittim. Tesislerden çıkarken ofislerin giriş kısmında MHK Başkanı Yusuf Namoğlu ile karşılaştım. Ellerimde birer değnek, ayağımda aşil botu ile zor bir şekilde ayakta dururken Başkan dönüp bana, “Ayağına ne oldu?” diye sordu. Bu karşılaşmamızı, beni ve sorduğu soruyu hatırlayabileceğini zannetmiyorum. Bu benim için çok da önemli değil. Beni üzen konu, bir MHK Başkanı’nın daha 5 gün önce Galatasaray maçında görev verdiği, hakemini tanıyamaması veya sakatlandığından haberinin olmamasıydı. Herhalde beni oradan geçen bir vatandaş zannetti. Bu olay komik ve üzücü değil de nedir?”

‘Senet imzalattılar’

“Ameliyatım sonrasında hastaneden taburcu olma işlemleri sırasında masrafların kimin tarafından ödeneceği ile ilgili muamma, bir yandan sağlığımı düşünüp bir yandan da hastane masraflarımın ödenmesi hususunda elini taşın altına koyacak bir yetkili arayışında bulunmak ve sonucunda kimseye ulaşamamak ile beraber, hastaneden çıkabilmek için önüme getirilen “senetleri imzalamak” ve beni hastaneden eve götürmek için gelen arkadaşımı da “kefil yapmak zorunda kalarak” ancak taburcu olabildim.”

Dertleri otel olmuş!

Açıkladığım sebepler doğrultusunda, 2000 yılında başlamış olduğum, 10 yılını Süper Lig Kadrosunda geçirdiğim şu an AKYH olarak görev yaptığım futbol hakemliğimi, yaklaşık 18 yıl boyunca yönetmiş olduğum yüzlerce amatör müsabakanın ve içlerinde Fenerbahçe-Galatasaray derbisinin de bulunduğu liglerde görev almış olduğum 264 müsabakanın sonunda, istifa ediyorum. Hak etmiş olduğum tüm maaş, ücret ve maddi alacaklarım ile sakatlığım sebebiyle ödenmeyen masrafların ivedilikle ödenmesini talep ediyorum. Yusuf Namoğlu ve yönetimleri hariç hiç kimseye bir kırgınlığım yoktur. Üzerimde emeği olan tüm yöneticilerime teşekkürü bir borç bilirim.”

‘10 bini aşarsa yandık!’

“Ameliyat ve sonrasındaki tedavi sürecinde yaptığım masraflarımı TFF tarafından bize sunulmuş olan sigorta kapsamında ilgili sigorta firmasından talep ettim. Sigorta firmasının incelemelerinden sonra yapmış olduğum yaklaşık 23 bin TL’lik masrafın sigorta üst limitimiz (?) olan 10 bin TL’lik kısmını sigorta firması hesabıma yatırmıştır. Evet doğru okudunuz,en üst düzeyde hakemlere yapılan sigortanın üst limiti 10 bin TL’dir. Ne tür bir sakatlık yaşarsanız yaşayın TFF’nin bizim adımıza yaptırmış olduğu ve MHK Başkanı’nın zaman zaman dile getirdiği, ‘hakemlerimizin tümü sigortalı’ konuşmaları o kadar da gerçekçi değildir. Zaten MHK Başkanı’nın bu sigortanın içeriğinden, neleri kapsayıp kapsamadığından ve sistemin işleyişinden haberi olduğunu pek zannetmiyorum. Yaşadığım süreç bunun göstergesi.”

Arkın Akgöl, Galatasaray-Tuzla maçında yaşadığı sakatlığın ardından sedyede sahadan ayrılmak zorunda kalmıştı.

‘Poliçeler verilmiyor’

“Tedavideki masraflarımı TFF tarafından bize sunulmuş olan sigorta firmasından talep ettim. Yaklaşık 23 bin TL’lik masrafın sigorta üst limitimiz olan 10 bin TL’lik kısmını sigorta firması hesabıma yatırmıştır. Evet doğru okudunuz,en üst düzeyde hakemlere yapılan sigortanın üst limiti 10 bin TL. TFF’nin yaptırmış olduğu ve MHK Başkanı’nın dile getirdiği, ‘hakemlerimizin tümü sigortalı’ konuşmaları gerçekçi değil. Zaten MHK Başkanı’nın bu sigortanın içeriğinden, neleri kapsayıp kapsamadığından ve sistemin işleyişinden haberi olduğunu pek zannetmiyorum. Yaşadığım süreç bunun göstergesi.”

‘Demirören’in haberi yok’


"12 bin 850 TL’lik kalan kısmın ödenmesini talep etmek adına doğal olarak MHK’ya faturalar ve gerekli evraklar ile başvurdum. Ancak tüm evraklar geri gönderildi. Hakem İşleri’ne telefon açtığımda, Alper Demirel’den; Namoğlu’nun bu başvurumu yönetime sunamayacaklarını ve evrakların tarafıma geri gönderilmesi talimatını verdiğini öğrendim. Bu nedenle de TFF ve MHK’ya olan güvenim oldukça sarsılmıştır. Ancak bu olaylardan Yıldırım Demirören’in haberinin olmadığını düşünüyorum.”

‘65 yaşa izin yok Başkan 70 oldu!’

“Sonraki süreçte uzun süreli mazeretim olduğu için hakemliğimin ilgili prosedür gereği askıya alınması gerekiyordu. Bunun için aradığımda; yaşadığım sorunlardan ziyade, yakın bir zamanda yapılacak olan seminere gidecek miyim gitmeyecek miyim sorularını sordular. Sanki Taksim’de dolaşırken sakatlandım. Sağlığıma nasıl kavuşacağım, hakemliğim ne olacak, bir daha hakemlik yapabilecek miyim soruları ile karşı karşıyayken, Hakem İşleri Müdürlüğü’nün derdi uçak biletimin iptal edilmeseydi. Ne semineri arkadaş, aşil tendonu ameliyatı olduysanız 3 hafta tuvalet gibi zorunlu ihtiyaçlarınız dışında ayağa kalkmanız bile yasak.”

‘Sağlık reformu artık şart oldu’

“Bu anlattıklarım özünde benimle ilgili olsa da genel olarak tüm hakemliğin sorunudur. Tüm hakemlerin sağlık güvenceleri gözden geçirilmelidir. Hakemin müsabakada mı yoksa antrenmanda mı sakatlandığı neden önemli olmaktadır. Akla gelen hakemin sakatlanıp tedavi için başvurduğunda antrenmanda sakatlandıysa tedavi masrafları talebinin kabul edilmemesi nasıl bir güvensizliktir. Antrenmanda sakatlanıp tedavi masrafları ödenmeyen bir çok hakem vardır. TFF uygun hastaneler ile anlaşır, müsabakada veya antrenmanda sakatlanan hakem ilgili hastaneye gidebilir. Masraflar TFF’ye fatura edilir. Basit bir reform bu.”

‘Tek kırgın olduğum kişi Namoğlu’

“Açıkladığım sebepler doğrultusunda, 2000 yılında başlamış olduğum, 10 yılını Süper Lig Kadrosunda geçirdiğim şu an AKYH olarak görev yaptığım futbol hakemliğimi, yaklaşık 18 yıl boyunca yönetmiş olduğum yüzlerce amatör müsabakanın ve içlerinde Fenerbahçe-Galatasaray derbisinin de bulunduğu liglerde görev almış olduğum 264 müsabakanın sonunda, istifa ediyorum. Hak etmiş olduğum tüm maaş, ücret ve maddi alacaklarım ile sakatlığım sebebiyle ödenmeyen masrafların ivedilikle ödenmesini talep ediyorum. Yusuf Namoğlu ve yönetimleri hariç hiç kimseye bir kırgınlığım yoktur. Üzerimde emeği olan tüm yöneticilerime teşekkürü bir borç bilirim.” (Fanatik)

Senin için hazırladığımız haberler