Mesut Özil'den Fenerbahçe açıklaması!

04.05.2017 - 10:41 | Son Güncellenme: 04.05.2017 - 10:41

Mesut Özil... Futboldaki yolculuğu onu Almanya'dan İspanya'ya ve sonunda tam anlamıyla yerleşip bir hayat kurduğu Londra'ya getirdi. 28 yaşındaki Arsenal'lı ince belli bir bardaktan tavşan kanı çayını yudumlarken Goal'e Londra sevgisini ve şehirdeki en sevdiği restoran hakkındaki hislerini anlattı.

LONDRA HARİKA BİR YER

"Ben burada yaşamayı çok seviyorum. Pek çok farklı kültür var. Büyük bir takımdayım ve Arsenal için oynamaktan keyif alıyorum. Londra harika."

TÜRK YEMEKLERİNE AŞIĞIM

"Bu restoranda Likya Ocakbaşı'ndaki insanları seviyorum. Onlar ailem gibi. Tabii ki Türk yemekleri var. Annemin pişirdiklerine benziyor. Bu yüzden burayı çok seviyorum. Bu Türk yemeklerine aşığım."

TÜRK OLMAKLA GURUR DUYUYORUM

"Türk olmakla ve annemle babamın Türkiye'de doğmuş olmasıyla çok, çok gurur duyuyorum. Ben, Almanya'da doğdum ve orada büyüdüm. Futbol oynayarak farklı kültürleri öğrendim."

"MESELE MENAJER DEĞİL"

Konuşma kaçınılmaz olarak kulübüyle arasında süren sözleşme görüşmelerine geliyor. Mesut, Arsene Wenger'in kalmasının yeni bir sözleşme için kilit faktör olacağını yineliyor. Ama kulübün hedeflerinin de durumu etkileyeceğini belirtmeden geçmiyor:

"Mesele sadece menajer değil. Beni Arsenal'a gelmeye ikna eden oydu. Ama ben kararlarımı teknik direktörün kalıp gitmesine göre vermem. Benim için önemli olan takım olarak gelişip gelişmememiz ya da hedeflerimize ulaşıp ulaşmamamızdır."

Peki paraya ne kadar önem veriyor? Mesut kitabında Çin'den gelen 20 milyon £'luk bir teklif olduğunu söyleyince ne yapması gerektiğini kendisinin de bildiğini söylemiş. Teklif reddedilmiş.

FENERBAHÇE SORUSUNA NE CEVAP VERDİ?

Mesut'un küçükken desteklediği ekip, Fenerbahçe son dönem onu transfer etmek için birden fazla kez kapısını çalmış ama bu dönemde Türkiye'ye gitmeyi düşünmüyor.

"AKLIMDA FENERBAHÇE YOK"

"Birçok insan bana Fenerbahçe'ye gidip gitmeyeceğimi soruyor. Ailem, arkadaşlarım... Böyle şeyler duyunca bana "O takıma git!" diyorlar. Ama şu an Arsenal'la bir sözleşmem var. Aklımda Türkiye ya da başka ligler yok. Gelecekte ne olur bilinmez. Burada çok, çok iyi hissediyorum. Gerisini göreceğiz."

Mesut 10 yıl önce Schalke'yle ilk maçına çıktığı günden bu yana geleneksel 10 numara'nın rolü değişti. Artık birçok teknik direktör atletik kanatlarla oyun kuruyor, 10 numaraların yeri adeta yok oldu. Şimdilerde karşılaştırıldığı Dennis Bergkamp hatırlandığı mevkide oynayabilir miydi, tartışılır.

"ASLA İLGİ ODAĞI OLMADIM"

Mesut kökeniyle kesinlikle gurur duyuyor ve röportaj sırasında birçok kez ülkesinden bahsederek bunu gösteriyor. Çocukluğundan yıldızlığa yükselişini ve çevresindekilerin kendisine önyargılı davranışları da otobiyografisinin ardından bir daha anlatıyor:

"Ben hiç ilgi odağı olmayı seven birisi olmadım. Sevdiğim insanlarla olmak benim için yeterliydi. Okulda da böyleydi. Başarılı olmak isteyen bir çocuktum ama aklımın köşesinde hep futbol vardı. Hayatım ve aşkım hep o oldu.

"HEP SOĞUKKANLIYDIM"

"Hep soğukkanlı biri olmuşumdur. Ne yapabileceğimi iyi biliyorum. İnsanların hakkımda söylediklerinin beni rahatsız etmesine izin vermem. Kim olduğumu ve kimin desteğinin arkamda olduğunu iyi biliyorum. Ailemle ve arkadaşlarımla vakit geçirmeye önem veriyorum."

Bulmke Hullen'de, Gelsenkirchen'deki küçük bir Türk mahallesinde büyüyen Mesut için maddi açıdan hayat kolay şartlar sunmamış. Annesi bir temizlikçi, babası fabrika işçisiymiş. Ama o çocukluğundan söz ederken hiç de mutsuz gözükmüyor.

Hatta futbol oynamaya başladığı 'affenkafig' adındaki beton sahaların dar alanlarda hareket kabiliyeti geliştirerek kendisine yardım ettiğini bile söylüyor.

"O GOLDE PES OYNUYOR GİBİYDİM!"

Arsenal'ın 10 numarası geçen sezon bütün Premier Lig oyuncularından daha fazla asist yaptı. Geçen sezona göre ligde düşüşte olmasına rağmen bu sezon da 12 gol, 12 asistle oynuyor.

Ancak bu sezon Ludogorets'e Sofya'da attığı gol en çok akıllarda kalan oldu. Kendisi de daha iyi bir gol atmadığını kabul ediyor:

"Gollerimin önemli bir kısmıyla gurur duyuyorum ama Ludogorets'e attığım o golde PES oynuyor gibiydim! Üç veya dört rakip geçip gol attım. İzleyince kariyerimin en iyi golü olduğuna karar verdim.

"KENDİMİ KİMSE İÇİN DEĞİŞTİRMEM"

Konu kötü bir anıya geliyor. Bayern Münih karşısındaki kötü performansını ve daha da fazla eleştirilen vücut dilini şöyle yorumluyor ve kimse için değişmeyeceğini yineliyor:

"Bazıları beni seviyor, bazıları sevmiyor. Bazıları vücut dilime bakıp umursamadığımı düşünüyor. Ama ben buyum. Oyun tarzımı ya da vücut dilimi kimse için değiştirmem."

"Her zaman eleştiri ya da övgüler olacaktır. Benim için mühim olan teknik direktörün ne dediğidir. Ama insanların "Bak kendini zorlamıyor" ya da "Artık koşmuyor" demesini anlamıyorum. İstatistiklere bakın, çok koştuğumu ve mücadele ettiğimi göreceksiniz."

BAYERN ESKİSİ KADAR GÜÇLÜ DEĞİL"

"Bayern karşısında elbette çok, çok büyük bir hayal kırıklığı yaşadık. Özellikle de devre arasında 1-1 gittikten sonra. Elbette büyük umutlarımız vardı."

"Bence Bayern şu an birkaç yıl öncesindeki kadar güçlü değil. Bir şeyler başarmayı umuyorduk. Büyük hayal kırıklığı yaşadık. Maalesef olmadı."

"REAL MADRID'LE HİÇBİR TAKIM KARŞILAŞTIRILMAZ"

Mesut, Real Madrid'de karşılaştığı baskının Arsenal'dakiyle karşılaştırılmayacağını söylüyor ve bu mentalite kendisini geliştirmesine çok yardımcı olmuş:

"Real Madrid'deki beklentileri başka hiçbir takımla karşılaştıramazsınız. Ne Arsenal ne milli takım... Madrid'de her maçı kazanmaya mecbursunuz. Barcelona'ya karşı bile berabere kalsanız, başarısızlıktır."

"Özellikle genç bir oyuncunun kendisini bu mentaliteye göre geliştirmesi gerekiyor. Jose Mourinho bana bu konuda çok yardımcı oldu. Beni destekledi ve benden en iyisini istedi. Geriye baktığımda Real'i iyi hatırlalarla anıyorum."

"KENDİMİ KİMSEYLE KIYASLAMAM"

Mesut da oyununu değiştirmek zorunda kaldığını söylüyor ama rahatsız da hissetmiyor: "Ben hep oyunu kontrol etmek, asist yapmak, takımıma yardım etmek isterim. Baştan beri böyleydi. Gençliğimden beri 10 numara oynuyorum, ileri oynama sorumluluğuyla rahatım.”

"Elbette Bergkamp'la kıyaslanmak beni onurlandırıyor O, Arsenal için yaşayan bir efsane. Müthiş bir futbolcu. Ama ben kendimi kimseyle kıyaslamam. Kendi tarzım var. Bu kıyaslar bana gurur veriyor. Ama ben Mesut Özil'im."

Senin için hazırladığımız haberler