Mehmet Demirkol'dan Laurent Blanc yorumu: "Bana mantıklı gelmiyor, çünkü..."

Spor yazarı ve yorumcusu Mehmet Demirkol, yayıncı kuruluşta yayınlanan beIN Manşet programında gündemi değerlendirdi. Demirkol'un değerlendirmelerinden Ajansspor'un derledikleri şu şekilde;

Çok yüksek standarttaki kaliteye alışmış teknik adamlar Fenerbahçe’ye uygun değil. Laurent Blanc’ın bu kalitede bir takımı çalıştırmışlığı var mı? Oynadığı ya da çalıştırdığı bir takım yok. Bana çok mantıklı gelmiyor. Takım belli bir seviyeye çıkar, hoca yetmez o zaman olur. Teniste mesela bu vardır. Çocukluktan beri çalıştığı hocayı ilk 100’e girdiğinde değiştirir. Blanc konusu bana çok mantıklı gelmiyor.

Ersun Yanal taraftar baskısıyla gelirse o eski kadro elinde olmayacak. Yanal’ın başarılı olduğu kadro çok farklıydı. Slimani, Slimani gibi değil. Yedeği de Frey. Bana göre Laurent Blanc tercihi mantıklı gelmiyor. Fenerbahçe 4 hocaya maaş veriyor, belki bir 5.maaşı bana verebilir demiş olabilir. Cocu’nun yollanış tarzı eleştiriliyor. Bunları kabul ediyorum. Basın toplantısına çıkıp, ”Taraftardan özür diliyoruz” deseydi belki de daha çok tartışmalar olacaktı. Belki şık durmadı ama yapılması gerekiyordu. Bazen bunlar olabiliyor. Yangını söndürme hamlesiydi.

Ali Koç’un karizmasında bir eksiklik olacağını düşünmüyorum. Konuştuğum kişiler, ”Kendimden çok Ali Koç’a üzülüyorum” diyor. Fenerbahçe açısından zor bir dönem. Fenerbahçe’nin üzerine konuşmak zor. Oyuncular için zor diyemiyorum çünkü daha iyisini yapabilirler. Onların da bu işte büyük sorumluluğu var. Fenerbahçe, her halükarda 4 ya da 5.olamaz mı? Yeni gelecek hoca bu aşamaya ulaşırsa kimse bir şey demez. Bu sene gelecek hocanın, sezon sonuna kadar geleceğini düşünüyorum. Fenerbahçe’nin bu sezonu yakacağı, 5.haftadan belliydi.

Modric’i Tottenham’a ikna eden kişi Comolli ise şampiyonluk kadar başarı hanesine yazılır. Sportif Direktör, kısa, orta ve uzun vadeli çalışmalar yapar. Kısa vadede kötü olsa da uzun vadeli planlamalarına inanabilirsin. Büyük takım teknik direktörleri ile de 5 yıllık sözleşme yaparsın ama gerçekte 1 yıldır. İngilizlerin büyükleri biraz bunun dışında kalır. Zaten gelir elde ediyorlar, mutlak şampiyon olma baskısı yok. Arsenal gibi bir takımı Türkiye’ye koy, şampiyon olmasın. Ortalık yıkılır. İngiltere’ durum farklı. Almanya ve İspanya’da da 1 yıllık sözleşmedir. O yüzden Cocu değişip, Comolli kalabilir. Kamuoyuna göre Comolli daha suçlu görünüyor. Kaliteli bilinen oyuncuların formsuzluğu eleştirilere sebep oluyor. Gelecek vadediyor denilen oyuncularda da kalite problemi var.

Ali Koç, Comolli'ye çok güveniyor olabilir. Belki de Cocu hoca adayları arasında arkalardaydı. İçeride ne olduğunu bilemiyoruz. Comolli, Cocu'yu getirdi ama soru işaretlerini yanına koydu. Yönetim belki de, "Olur mu öyle şey. Barcelona'da oynamış. Hollanda'da iyi işler yapmış. İlk sıraya koyabiliriz" demiş olabilir. Böyle bilgi yok ama ihtimal var. 

Fenerbahçe’nin kaleci departmanı sorunlu. Kaleye kim geçerse geçsin, maç da sezon da kurtarmıyor. Mesela; Galatasaray’da Muslera’nın Schalke ya da Porto maçında kalede olmadığını düşünün. Çok büyük sıkıntı. Teknik adam buna dayanabilir mi? Volkan, Harun ya da Kameni performansını Galatasaray kalesine koy. 3 maçta da 3’ten aşağı yemezlerdi. Muslera, 3 maçta da iyi performans ortaya koydu. Fenerbahçe’de kaleci departmanında problem var. Santrfor sorunu da var. Atan ile tutan önemlidir. Kaleci ve golcü performansı sıkıntılı. Kişiselleştirmiyorum, departman diyorum. Hiçbir teknik adam buna dayanamaz.

Ersun Yanal’ı kimse beğenmezken ben beğeniyordum. Çünkü gelecek adına futbol vadediyordu. Ama şu anki kadroyu ver Ersun Yanal’a. O eski önde oynayan oyunu oynayabilir mi? O dönemde savunmada Egemen rakibi ısırıyordu. Alves geri kaçıyordu, Egemen ileri itiyordu. Şimdi kimle yapacaksın bunu? Roman Neustadter ile mi? Olmaz. Slimani’ye gelince. Atmaması imkansız 12 tane net pozisyona girdi. Normal bir santrfor kaç atardı? Slimani’nin ruhen bir problemi olabilir. Geçen seneki krizi atlatamamış olabilir. Bunlar mümkün. Çünkü; Slimani mutsuzluk ve keder saçıyor. En beğendiğim oyunculardan biriydi. Hayal edilen oyunculardan biriydi. Ama gördüğüm adam Slimani falan değil.

Galatasaray’ın kimle oynayacağından daha çok ne oynayacağı önemli. Fenerbahçe’nin yarısı Türk olur, bir lideri olur, takımı ateşler. Hurra yaparsın, biz Fenerbahçe’yiz der ve şahsiyet mücadelesine girersin. Galatasaray baskı ile bozulmaya açık bir takım. Fernando’nun Galatasaray’da oynaması önemli. Ayrıca Galatasaray’ın kendi iç saha standardına dönmesi önemli. Tudor dönemindeki baskıdan bahsediyorum. Terim, geçen sezon o baskıyı devam ettirmişti. Bu sezon çok fazla göremedik. Bu anlamda çözülmeler var. Galatasaray eğer oyunu forse ederse Fenerbahçe o baskıdan nasıl çıkacak? Galatasaray’ın yokları değil, varları derbide önemli. Fernando dışında çok önemsemiyorum kimin olduğunu.

Galatasaray’da Garry Rodrigues’in durdurulamayan bir oyunu vardı. Galatasaray kendi solunu iyi kullanıyordu. Rodrigues de arkadaşlarının yardımıyla üretim yapıyordu. Şu anda bu çok fazla görünmüyor. Burada tabi ki oyuncunun ikinci bir oyun bulması gerek. Bunu formsuzluk olarak da değerlendirebiliriz.

Ozan Kabak'a doğru destek lazım. Türkiye'de futbolcu çevreleri çok büyük bir problem. Aileler, etrafta dolaşan arkadaşlar, yeni arkadaşlar problem. Mesela; Arda için konuşuluyor... Bayrampaşa'yı Barcelona'ya taşırsan böyle olur dediler. Keşke taşısaydı. Ama Etiler'i taşıdı. Aslında ait olmadığın bir çevreyi taşıdığın zaman kayboluyorsun. Futbolcular için genelleme yapıyorum. 3 kişi olmadan yanlarında dolaşmıyorlar. Kendilerini rahat hissetmiyorlar. Ozan Kabak'a da destek gerek. Sadece Fatih Terim'in desteği önemli değil. Kulüp, Ozan'ın ailesi ve kendisi de yapacak. Şöhret kolay bir şey değil. 

Dünyanın hiçbir medeni stadında seni şişeyle tribün koltuklarına almazlar. Şişe ile içeri giremezsin. İçeride satışı vardır ama şişeyi vermezler. Bardağa doldurur, öyle verirler. Bu iş bu kadar. 14 yaşında çocuğun ruh hali nedir? Babasından dayak mı yedi, bilmiyorum. Bunun çözümü belli. 2002 Dünya Kupası’nda bile şişe sokmuyorlardı. İçki içilen yerlerde alkolsüz bira satıldı. Sebepler belli. Merdiven boşluklarına da oturtmuyorlar. Kurallar belli. Hepsinin matematiği var. Çözüm belli; şişe yok. Olmamalı.