Mehmet Demirkol: ''Şenol Güneş'in maçın başı ile ilgili şikayet edecek durumu yok''

Mehmet Demirkol, Bein Sports ekranlarında Fenerbahçe-Beşiktaş derbisini değerlendirdi.

Demirkol'un açıklamalarından Ajansspor'un derledikleri şu şekilde:

Hasan Ali Kaldırım sahada koyduğu çıtanın üstüne hiçbir konuşmayla geçemez. Sahada konuştuktan sonra başka şeyler anlatmanın da çok manası yok. Konuştukça o çıtayı düşürüyorsun. Tabii ki hak veriyorum, çok tepki görüyor ancak maçtan sonra kendi adına bireysel zaferi kutlamak yerine sitemlerde bulunması politik açıdan doğru değildi. Büyük takım oyuncusu seneler geçtikçe ya efsaneye dönüşür, ya da seyirci sıkılır. İşler kötü gidiyorsa, o kötü gidişi simgeleştirecek birini bulurlar. Hasan Ali'de taraftarın gözünde Fenerbahçe'de kötü gidişin bir simgesi olarak gözüküyor.

Beşiktaş, bitmiş bir ürün. Yenilenme zamanı gelmiş. Ömrünü tamamlamış ya da tamamlamak üzere. Fenerbahçe'nin ise daha yapımı başlamamış. İki takım arasında farklar var. Beşiktaş haftaya çok iyi oynayabilir ancak Fenerbahçe'den emin olamazsın. Daha günük performanslar sergiliyor. Fenerbahçe yavaş yavaş iyileşmeyecek, bir gün olacak. Cocu'nun tarzında bu var.

Beşiktaş'ın ilk yarı ve ikinci yarıda fazla pozisyonu yok. Fenerbahçe'nin pozisyonları daha net. Şenol Güneş'in hayatında en tedbirli olduğu yer Kadıköy. 21 lig maçı var, bir tane galibiyeti yok. Bayern Münih karşısına bile bu kadar tedbirle gitmedi. Beşiktaş'ın elindeki en iyi forvet şu anda Babel. Ancak Babel'i kenardan çıkardığın zaman öndeki dörtlünün üçünün yeri değişiyor. Oğuzhan ise on numara değil. Oğuzhan, Tolgay, Atiba Beşiktaş'ın pas istasyonunu artırdılar ancak bunu pozisyona çeviremediler.

Oğuzhan, Tolgay, Atiba olduğu zaman Babel ile aralarında bir borşluk oluşuyor ve kopuk oynuyorlar. Larin olduğu zaman da takım birbirinden kopuyor. Bu, bir Şenol Güneş takımı için kabul edilebilir bir şey değil. İkinci yarı ile ilgili şikayet edebilir, Cocu'da şikayet ediyor ancak maçın başındaki ne? Maçın başındakinden şikayet edecek durumu yok, çünkü dizayn eden eden Şenol Güneş.

Benzia'yı beğendim, takıma alışmış. Slimani, gereksiz işlerle kendisini çok yoruyor, belki bu destek ondan isteniyor. Hiç dinç kalamıyor. Ondan beklentim çok yüksek. Türkiye Ligi'nde çok rahat gol atar diye düşünüyordum, hala da öyle düşünüyorum ama şu an golden uzak.  Aatif Chahechouhe anlayabildiğim bir şey değil. Çoğu pozisyona gitmiyor, gücü yetmiyor. 

Maçın sonucundan iki takım da mutludur. Barış ile ilgili bir planlama yapıyorlardır. Takım oturunca içinde olsun, zor zamanlarda ezilmesin diye istiyorlardır. Barış, çok hızlı, basar-gider bir oyuncu değil. O vücudunu ve yeteneğini kullanarak dar alanda etkili olacak bir oyuncu. Orta sahadan topu alıp uçup gidecek bir oyuncu değil ama yetenekli.

Ayew gol attı, üstüne söyleyecek bir şey yok ama bildiğimiz Ayew'in gerisinde. Orta saha tam oturmadan, hücum hattından kendi performanslarını beklemek mümkün değil. Baskılı oynayacak bir takımın savunma kanatları ve orta sahası ile rakibi kapatması gerekiyor. Ayew, golde çok iyi yükseldi ve çok iyi yere vurdu.

Maç bittikten sonra oyuncuya ikinci sarı kart gösterilmez. Kabul edilemez bir şey yaptıysa zaten kırmızıdan atarsın. İkinci sarı kartı alacak ne yapmış olabilir? Fırat Aydınus bence en yetenekli hakemimiz, Cüneyt Çakır'dan da yetenekliydi ama dünya çapında bir hakem olamadıysa bunun hakemlikle ilgili sebepleri var. Caner Erkin, Eskişehirspor'da söylemediği bir kelime yüzünden Fırat Aydınus tarafından atılmıştı.  Maç bitmiş, Caner'in de böyle huyları var. İkinci sarı kartı verdin de ne oldu?