Mehmet Demirkol: Beşiktaş'ın temel problemi...

Spor yazarı ve yorumcusu Mehmet Demirkol, Spor Toto Süper Lig'in 3.haftasında oynanan maçları ve sporun gündemini değerlendirdi. Yayıncı kuruluşta yayınlanan beIN Manşet programında konuşan Demirkol'un değerlendirmelerinden Ajansspor'un derledikleri şu şekilde;

Beşiktaş maçına birkaç açıdan bakabiliriz. İsveç’ten gelen bir turist düşünün. Taksim’de kalıyorsun, akşam ne yapayım diye düşünüyorsun. Akşam maç var. Gittin maça, seyrettin ve çıktın. O maça harcadığın parayı helal eder misin etmez misin? Herhalde edersin. Beşiktaş- Antalyaspor maçında muazzam bir gösteri vardı. İşin geneli doğru ama hatalar var. Hatalar nedir? Beşiktaş’ın kalesine gelen toplar gol oldu. Ciddi bir kaleci hatasından bahsetmek de mümkün değil. Beşiktaş çok ciddi kadro hataları yapılmadığı sürece ve oyunu ön alana yıkabildiği zaman, herkesin hücumun parçası olabiliyor. Bütün oyuncular hücumun parçası olabiliyorsa doğrudur. Fakat; bütün oyuncular savunmanın parçası olamıyor.

Beşiktaş rakibi kapatıyor sahasına ve orayı cehenneme çeviriyor. Beşiktaş topyekün hücum yapabiliyor ama savunma yapamıyor. 1 sene önce bunu çok iyi yapıyorlardı. Şampiyonlar Ligi’nde belli kırılmalar oldu. Bunun iki temel sebebi var. Bülent Korkmaz’ı ve oyuncularını tebrik edelim. Antalyaspor golleri nasıl attı? Bir kere Beşiktaş’ın orta sahası idealinden uzak. Tolgay ve Oğuzhan çalıştı. Oğuzhan dün maçın kahramanı olabilirdi. 2 gol atsa bugün manşetler Oğuzhan olurdu. Türlü türlü başlıklar olabilirdi. Beşiktaş’ın ilk golünde Tolgay gölge koşu yapıyor. Orta saha zafiyeti var. Atiba yok demiyoruz, Atiba gibi bir oyuncu yok diyoruz. Savunmanın top yapma becerisi de önemli. Beşiktaş'ın savunmacıları ileride iyi oynuyor. Savunmadayken zorlanıyorlar. Beşiktaş kendisini geriye atıyor.

Vida’nın çıkmasıyla arkadaki diziliş değişti. İyi giden oyun düştü. 4-5 dakika rakibi hapsetmiş bir oyun oynanıyordu. Şenol Güneş’in verdiği cevap; anlık bir sinir yükselmesi. Bunu söylemeyecekse yorumcular neden var? Saha içine girip konuşmak diye bir iş yok ki. Bu işin kendisi burada oturup konuşmak. Bu işi kaldıralım diyorsa bu da bir görüştür, saygı duyarım. Vida sakat ise çıkıyorsa oyunu bozmadan yapılabilirdi. Vida’nın çıkması kritikti görüşüne katılıyorum. Gol olursa her şey değişir mantığı.

Atiba ve Medel’in olduğu bölgede adamı orta sahada bu kadar kolay geçebilir misin? Adama 3 defa pasaport sorarlar. Tartışmalı pozisyon gol. Peki kural doğru mu, bence değil. Bir elle oynama da var diye düşünüyorum. Kuralları bilmememizden kaynaklı şeyler var. Ama kural doğru değil. Pozisyonu 84.kez izlediğimizde falan görebildik. VAR’dan nasıl kaçar? Buradan, VAR ne işe yarıyor kardeşim diyemezsin. VAR’ı birileri beğenmiyor diye sistemi çöpe atamayız. VAR en iyi, ideal durumunda değil. Bir hakem ekran başında ne görüyorsa zaten söylemeli. Bu iş oraya doğru gidecek zaten.

Ricardo Quaresma’nın pozisyonuna ne koyarsan koy tartışılır. Manchester City maçında da elle atılan bir gol var. Tanrı’nın Eli oldu. Beşiktaş maçındaki pozisyonlar elbette tartışılır. Ofsayt pozisyonu, ofsayt değil. Uluslararası kurallar ne diyor? O önemli.

Beşiktaş’ta defans yönünde görülen hatalar var. Kaleci hatası minimum. Ama oyunda bir kopma var. Beşiktaş’ın bütün numarası bu. Yetenekli oyuncuları bir tarafa… Şenol Güneş’i takdir etmemizin sebebi bu oyunu iyi kurması. Oyunun bazı bölümlerinde mükemmel oynadılar. İşler iyi giderken Şenol Güneş’in müdahalesi bence işi bozdu. Bazen bu böyledir.

Beşiktaş’ta bir kaos olduğunu düşünmüyorum. Geçtiğimiz 2 senede, Sosa ayrıldığından beri temel hücum planı Quaresma’nın ortaları. Talisca ise ekstra bir yetenekti. Bütünün bir parçası değildi. Destek santrforuydu. Orada bir boşluk var. Oranın dolması lazım. Şenol Güneş, Oğuzhan ya da Tolgay ile doldurmaya çalışıyor, oyuncular direniyorlar. Savunmada Vida kötü bir oyuncu mu, değil. Fakat; savunmada Marcelo tarzı bir oyuncu lazım. Beşiktaş’ta yüksek kalite var. Erzurum maçını ilk yarıdan itibaren almaları inanılmazdı.

Dün akşam seyirlik bir oyun vardı. Herkes bir şekilde oyunu kendi açısından konsolide edecek şekilde bakıyor. Savunmada çevre kontrolü daha iyi bir oyuncuya ihtiyaç olduğunu düşünüyorum. Bir de Talisca’nın boşluğunu dolduracak bir oyuncu lazım. 10 numara yoksa kadro içinden 10 numara yaratmaya çalışmazsın. 10 numara olmadan da oynarsın. 10 numara bir tane çıkar, kullanırsın.

Ljajic yetenekli bir oyuncu. Bosnalı bir oyuncu. İtalya dışından bir yerden geliyorsan sıkıntı yaşar mı diye düşünürdüm. Ama İtalya’da yapabiliyorsan Türkiye’de de yaparsın. Beşiktaş’ta o pozisyonda bir oyuncu orada oynayacaksa benim standardım Sosa’dır. Talisca ise ekstra bir oyuncuydu. Pastanın üzerindeki çilekti.

Modeste bana daha mantıklı geliyor. Fatih Terim Niasse mi Modeste mi bunu iyi araştırmıştır. Cahill, Ndiaye ve ideal durumdaki Modeste ile sınıf atlar Galatasaray. Bu sadece transfer yapmak olmaz, iyi bir omurga olur. İyi bir Modeste’den bahsediyorum. Bu omurga ligde kolay kolay yenilmez. Galatasaray namağlup şampiyon olur sonucu çıkmasın ama buradan. Rakiplere bakıyorsun, öyle bir şey yok. Beşiktaş, Fenerbahçe, Başakşehir problem yaşıyor.

Galatasaray’a iyi bir kura gelirse işler iyi gidebilir. Seneye bazı oyuncuları yenilersin. Cahill gibi oyuncular sınıf atlatır. Galatasaray’ın eksiklerine de baktığınızda Alanyaspor maçı zor görünebilir. Ama Alanyaspor’un da durumu belli. Emre Akbaba, Galatasaray’da gazı aldı. Fakat; Şampiyonlar Ligi’nde Feghouli ve Belhanda’yı da kullanmak gerek. Emre geldi, sizi kullanmıyorum demez hoca. Emre’nin sonradan oyuna girişi de seyirci açısından da güzel.

Ndiaye, Modeste, Cahill gibi oyuncular çarpı oyuncular. Artı oyuncular değil. İyi durumdalarsa, eğlenmeye gelmiyorlarsa olur. Mesela; Beşiktaş’ta Gary Medel ilk başta tatile gelmişti. Oynamıyordu. Baktı ki burada başka işler var. Ondan sonra adam top oynamaya başladı.

Marco Fabian’ı çok tanımıyorum. Sorup soruşturduğumda çok ekstra bir şey duymadım. Ama teknik direktör Cocu lazım diyorsa vardır bir şey. Her oyuncuyu bilmek mümkün değil. Fakat; tanıyan insanlardan çok harika şeyler duymadım. Sakatlık problemi var, iyi durumda değil diyenler var.

Comolli ile Cocu arasında problemler olduğu spekülasyonları var. Ama spekülasyon. Cocu’nun suskunluğunun çok da büyük bir problem olduğunu düşünmüyorum. Ben susan Hollandalı görmedim. Hepsi anlatır bir şeyler. Fenerbahçe neden kaybediyor? Oyuncu kalitesi çok düşük. Kimse kırılmasın. Ben 1970 doğumluyum. Cemil Turan’ı izlediğimde, ”Benden futbolcu olmaz” dedim. Ama bu takımı izleseydim futbolcu olmayı düşünürdüm. Fenerbahçe’nin forveti Alper olamaz. Alper, disiplinli, iyi bir karınca. Fakat; Fenerbahçe’nin yüksek yeteneklere ihtiyacı var. Bu Alper'e de ayıp. Çalışkan bir oyuncu. Alper, Eskişehir'in forveti de olmaz. Bir de takımda çalışmayan oyuncular da var. Hasan Ali de çok çalışkan. Ama Hasan Ali'nin 3. sol bek olması lazım. Kalite skalası bu olmalı. 

Büyük takımlar oyuncularla çok fazla uğraşmaz. Hep yedeklere bakıyorsun, bu oyuncular neden oynamıyor diyorsun. Sahadakilerin tamamı için de bunlar neden oynuyorsun diyorsun. Volkan Demirel… Bitti ağabey. Yapacak bir şey yok. Halil çok güzel bir gol attı. Tebrik ediyorum. Fakat; benim bildiğim Volkan bunu yemezdi. Hayat iki yönlüdür. Topu da görmüş.

Fenerbahçe’den gidenler oldu. İyi paralara gitti. Ama yerlerine adam koymak lazım. TFF’nin zeminleri mutlaka dikkate alması lazım. Bir de transferi sezon başlamadan kapatacaksın. Böyle olunca takımlar sıkışıyor. Zaten bir yapay kıtlık oluşturuluyor. Bütün takımlarımız aynı oyunculara gidiyor. Fiyat yükseltmek için yapay bir kıtlık oluşturuluyor. Bu spekülasyonların önüne geçmek için sezon başlamadan transferler bitmeli. Herkes çalışmalı.