Kendi Çiftliğimizde Futbol

Can Küçükyıldırım

Kendi Çiftliğimizde Futbol

Transfer sezonları bir zamanlar ayrı bir heyecandı. Dünya çapında yıldızlara ulaşabilecek döviz kurları ve cebi parayla dolu yöneticilerle özellikle Avrupa piyasasında istediği rakamlara ulaşamayan ya da yaşı geçen oyucuların cazibe merkeziydik.

Ama o zamanlar artık geride kaldı. Kurlar yükseldi Fair Play denen yeni icat geldi. Cepte para da olsa kasaya aktarımın önü kesildi. Yetmiyormuş gibi bir de pandemi… Makas açıla açıla bir hal oldu.
Şimdi takımlar övünüyorlar. 60 Milyon Euro'luk ücretleri 40 milyona 35 milyona çektik diyorlar. O zamanki kurla çarpınca Türk Lirası cinsinden yine aynı rakamlar çıkıyor. Yani gider değişmedi. Peki ya gelirler? Onlar sürekli düşüyor. Yayıncı kuruluş mütemadiyen indirim isteyip duruyor. Hala anlaşıldı mı anlaşılmadı mı belli değil.

Tribün gelirlerindeki düşüş cabası. Kısaca kendi çiftliğimizde eğlenir haldeyiz. Rangers karşısında varlık gösteremeyen Galatasaray, PAOK'a elenen Beşiktaş… Boyumuzun ölçüsünü bize gösterdi.
Türkiye'deki futbol ile Avrupa arasında büyük bir uçurum olduğunu görmek için artık 10 yaşından birkaç gün almış olmanız yeterli. Üstelik tilki artık bizim çiftliğe de dadanmış durumda. Avrupa'nın birçok kulübü bizim kulüplerin farkında bile olmadıkları yetenekleri alıp gidiyorlar.

Biz daha oyuncunun adını duymamışken bir bakıyorsun transfer haberi. Avrupalı işe çoktan uyanmış. Biz ise hala her sene altyapı nasıl olmalıdan girip Ajax modelinden çıkan muhabbetlerle zaman öldürüyoruz. Federasyonumuz da altyapı için birçok formül ürettiğini söyleyerek arada lambanın cini gibi çıkıp sonra yine kulağının üzerine yatar vaziyette. Yanlış anlaşılmasın Nihat Başkan değil sadece Yıldırım Başkan da diğerleri de böyle seneler geçirdiler.

Kulüp Bşkanları zaten hazırı sever. Taraftar desen baş müşteri. İster de ister. .. Sonuçta 20 yıldır bir gram ilerlemeyen bir Türk Futbolu var elimizde. Bu şekilde ilerlemesi de zor. Taraftar profilinden yöneticisine Teknik adamından Federasyonuna kadar bir değişim yaşandığı zaman bizdeki sorunlar çözülebilir. O da mümkün değil. O zaman buyurun izleyin 28 yaş ortalamasına sahip büyük camiaları. Keyif vermeyen maçları. Kaybetme korkusundan atağa çıkamayan takımların teknik direktörlerini…