Kadıköy'de psikolojik avantaj

İlk yarı boyunca Beşiktaş tam etkindi. Kanatları, özellikle Ricardo Queresma’yla çok iyi kullandı. Ortaya koyduğu tempo gücüne pek çok takımın karşı koyması mümkün değil. Ne var ki teknik direktör İbrahim Üzülmez yönetiminde Gençlerbirliği gerçekten çok dirençli ve alan savunmasını iyi yapan bir ekip olmuş. 

Olcay’ın direkten dönen kafa vuruşu, Mario Gomez’in ilk ve ikinci yarıdaki pozisyonları, son maçlardaki gol üretimindeki sorunun devamı niteliğindeydi. Beşiktaş bu kadar yüksek tempoda oynayıp, rakibini bu kadar baskıladıktan sonra gol bulmalı. Bunun için de Şenol Güneş’in kulübeden üretebileceği çözümler. 60. dakikada Olcay’ın yerine Cenk’in oyuna alınması bu çözümün parçasıydı.

Son vuruş alanını genişletmek açısından hem takımın hem de Gomez’in işini kolaylaştırdı. Cenk aralara yaptığı koşularla rakip savunmayı bozuyor, ayrıca son vuruşu iyi ve yan toplarda etkili olabiliyor. Nihayet daha 3 dakikada geçmeden Cenk ara pası verdi, Sosa da son pası… Gomez golü yaptı.  Çift forvetle oynamak Beşiktaş için bir risk değil; risk Olcay sahadayken, tek forvetli sistemde de var. Beşiktaş temposuyla takım savunmasını önden başlatmak zorunda olan bir takım. Cenk, Sosa, Atiba ve Oğuzhan’ın varlığı bu nedenle önemli.  Yanısıra Beşiktaş golü attıktan sonra daha rahat oynayan bir takım. Golün 2. yarının ilk bölümünde gelmesi sonuca gitmek açısından kolaylaştırıcıydı. Gomez’in oyundan alınıp, Necip’in girmesi belki rakip ataklarına karşı daha sıkı durmak amacının taşıyan bir hamleydi; ancak Gençlerbirliği bu değişiklikten sonra, Beşiktaş kalesine daha çok gitti.

Siyah-Beyazlılar, maç eksiğine rağmen Kadıköy’deki dev derbiye 1 puan önde, lider gidiyor. Psikolojik açıdan 1-0 önde başlıyor.