İşte Damien Comolli'nin transfer felsefesi...

06.06.2018 - 22:27 | Son Güncellenme: 07.06.2018 - 01:27

İşte Damien Comolli'nin transfer felsefesi...

Fenerbahçe'de başkanlık koltuğuna oturan Ali Koç'un futbol adına ilk icraatı Fransız futbol adamı Damien Comolli ile anlaşmak oldu.  Koç'un Comolli ile adaylık sürecini başlattığı zamanlarda temas kurduğu ve prensipte anlaşma sağladığı kulislerde sıkça dile getiriliyordu.

Ali Koç'un gelişiyle Fenerbahçe'ye katılan Damien Comolli hakkında 2014'te Vice Sports sitesinde yayınlanan, Comolli hakkında okuyan herkesin kafasında net fikirler oluşturacak yazıdan kesitler... Comolli'nin kariyerinden ve felsefesinden notlar sunan bu yazı, New York Times, ESPN gibi mecralarda da görev yapan Jorge Arangure tarafından kaleme alınmış.

2013 yılında başarılı bir spor kulübü yaratmanın formülünü bulmak için,
zorlu görevleri olan çeşitli mecralardan spor yöneticilerini ziyaret etti ve görüşmeler gerçekleştirdi. Fransız futbol adamı bu görüşmelerde kıyaslama ve karar verme yeteneklerini keskinleştirdi ve bu konularda uzmanlaştı.

Kendini kanıtlamış yetenekleri değerlendiren kişi olmak yerine, çalıştığı kulüplere keşfedilmemiş oyuncular kazandırdı.  Bunlara günümüzde  Real Madrid forması giyen Gareth Bale ve Barcelona'lı Luis Suarez önrek verilebilir.

Comolli'nin hem Liverpool, hem de Tottenham futbol direktörü olarak yaptığı büyüleyici çalışmalar, en üst düzeyde iş yapmadığı gerekçesiyle yetersiz görülüyor ve Comolli bu konuda suçlanıyor.

Liverpool ve Tottenham dönemlerinin ardından(Liverpool'dan kovulduktan sonra) bazı İngiliz kulüplerine danışmanlık yaptı.
İngiltere futbolunda bir süre sonra "birlikte çalışması zor" damgası yemesine karşın, buna rağmen kariyerini İngiltere'de sürdürmek istedi.

Nice'teki bir söyleşisinde "Bence futbolün anavatanı İngiltere'dir" diyen 46 yaşındaki futbol adamının, Brezilya'da düzenlenen 2014 DÜnya Kupası sırasında "İnsanlar, futbolun köklerine geri döndüğünü ve Brezilya'nın futbolun asıl anavatanı olduğunu söylüyorlar ve bu durumu gülünç buluyorum. İngiltere futbol hayranlarının en tutkulu olduğu yer." şeklinde bir demeci de var.

Ama bu sözkonusu tutkunun doğurduğu bazı sonuçlar da var. Comolli'ye göre hem İngiliz taraftarlar, hem de İngiliz basını kendisini acımasızca ve haksızca eleştiriyorlardı. Comolli'nn özgüveni İngiliz spor medyasında daima kibir olarak algılandı. Hak ettiğinden fazla değer gördüğü söylendi, kendisi ve ekibi görev aldıkları kulüplerin önceki ekiplerinin yaptığı çalışmaların üzerine yatmakla suçlandı.

Ancak Comolli'nin çalıştığı kulüplerde yaptıklarının, o kulüpleri büyük miktarlarda kâra soktuğu inkâr edilemez bir gerçek. Tottenham döneminde Bale ve Modric'i toplam 38 milyon Dolar'a Tottenham'a kazandırdı.
Daha sonra bu ikilinin farklı zamanlarda Real Madrid'e satışından kulüp kasasına tam 177 milyon Dolar girdi. Liverpool'da görev aldığı sıralar bir benzerini Luis Suarez'i alıp, geliştirip Barcelona'ya satarak gerçekleştirdi.

Ayrıca, iki kulüp de Comolli'nin kazandırdığı birkaç oyuncuyu kullanarak Avrupa Kupaları'nda başarılar elde etti.

Comolli yaptığı bir konuşmada: "İnsanlara hatılatmaya çalıştığım bir şey var. Sıklıkla, çalıştığım kulüplerde benden yıldız olabilecek iyi genç oyuncuları bulmam istendi. Sorun şu ki, insanlar kadroya katmak istedikleri oyuncuların hem genç, hem hazır olmasını istiyorlar ve bu neredeyse imkânsız.  Direktifim genç oyuncularla sözleşme imzalamaksa, genç ve yetenekli olanları buluyorum, onları ve yeteneklerini nasıl ve nereden tanıyacağımı biliyorum. Ama insanlar bu oyunculara 6 veya 8 ay bile sabredemiyorlar. Onların genç olduklarını unutuyorlar. Tottenham'dan ayrılırken insanlar Bale, Modric ve Kaboul'ü eleştiriyorlardı. Başarısız olacaklarını düşünüyorlardı. Ben o oyuncuları savundum.  Çok yetenekli ve düzgün karakterler olduklarını söyledim. Haklıydım. Liverpool'da da aynı olayları yaşadım." ifadelerini kullandı.

Bu olaylar sebebiyle Comolli, yaptığı planları aktarma konusunda daha iyi iş çıkarması gerektiğini, insanların, özellikle kulüp patronlarının, kendisini anlamadığını düşünüyor. İ tibarının İngiltere'de ne durumda olduğunu bilmediğini belirten Fransız futbol adamı, kariyerinin bazı dönemlerinde en azından sahip olduğu olumsuz algıyı değiştirmek için adımlar attı.

"Sporda yukarıları yönetebilmek çok önemlidir. Takım sahipleriyle, başkanlarla ilişkilerde başarılı olabilmek için güven ve doğru bir felsefe inşa etmek gerekiyor. Bir İngiliz kulübünde bir Fransız olarak Amerikalılara bağlı çalıştım. Beni anladıklarını hissediyordum ama öyle değilmiş.  Değişmeyi ve değiştirmeyi denedim, sırf ilişkiler için..." sözleri de Comolli'ye ait. Comolli burada, Liverpool'u satın alan,  Boston Red Sox'ın da sahibi Fenway Sports Group'tan bahsediyor. Comolli'nin Billy Beane ile ikili ilişkileri bu grup sayesinde gelişti.

Beane ve Comolli'nin kesişim noktaları "Moneyball" isimli kitaptı. Bu kitabın büyük bir hayranı olan Comolli, bu kitapla sporda istatistiklerin kullanımı hakkında daha fazla bilgi edinme arzuları sebebiyle tanıştı.

Moneyball'daki felsefeyi futbola uyarlamaya çalışan Comolli, bir analitik departman kurdu ve ekibin akademi-bilim-tıp bölümlerini
yenileme sürecini başlattı. Ancak beklenmedik şekilde 2012 yılında takımnın FA Cup yarı final maçından iki gün önce görevine son verildi. Bunun sebebini bir türlü anlayamayan Damien Comolli bozguna uğradı. Fenway Sports ve Liverpool'un başındaki Henry, konuyla ilgili soruları yanıtsız bırakmayı tercih ettiler.

Liverpool'da Suarez ve Henderson gibi başarılı transferlere imza atan Comolli'nin, Andy Caroll ve S.Downing gibi hüsranla sonuçlanan hamleleri de oldu. Liverpool dönemi sonrası bazı kulüplerden teklif aldığını doğruladı ancak hiçbirini uygun fırsat olarak görmedi. Bunun kulübün büyüklüğüyle veya kadrosuyla ilgisi olmadığını belirten Fransız, önemli olanın iyi ilişkiler ve görevinde serbestlik tanınması olduğunu söyledi.

Comolli'nin Fenerbahçe'de nasıl işlere imza atacağı henüz bilinmez ancak Fenerbahçe taraftarı kendisinden çok şey bekliyor. 

(Ajansspor)

Senin için hazırladığımız haberler