"İşin sırrı hücumda"

16.02.2017 - 07:24 | Son Güncellenme: 16.02.2017 - 07:24

Almanya 3. Ligi’nde Sportfreunde Lotte’nin teknik direktörlüğünü yapan Türk asıllı Alman hoca İsmail Atalan, futbolda gündeme damgasını vuruyor. Geçen sezon Bölgesel Batı Ligi’nde en yakın rakibinin 15 puan önünde şampiyon olup, takımı 3. Lig’e çıkaran Atalan, adını Almanya Kupası’ndaki performansla duyurdu.

1. turda Bundesliga ekibi Werder Bremen’i 2-1, 2. turda Hakan Çalhanoğlu ile Ömer Toprak’ın formasını giydiği Bayer Leverkusen’i 2-2’nin sonunda penaltı atışlarında 4-3 ve 3. turda da Bundesliga 2’de Fenerbahçe’nin eski hocası Vitor Pereira’nın başında olduğu 1860 Münih’i 2-0 mağlup ederek adını çeyrek finale yazdıran Lotte, bir sonraki turda Borussia Dortmund’la eşleşti. Mavi- Beyazlılar’ın henüz 36 yaşında olan teknik direktörü Atalan da, oyun felsefesini, hedeflerini ve Türk futbolu hakkındaki düşüncelerini FANATİK’le paylaştı. Şimdi söz, geleceğin en önemli teknik direktör adaylarından biri olan İsmail Atalan’da;

‘Tam 22 şut atmışız’ 

“2014’ten beri Sportfreunde Lotte’nin başındayım. Şu ana kadar başardıklarımız herkes gibi beni de hem şaşırtıyor hem de mutlu ediyor. Futbolu çok seviyorum, bu spor benim için çok önemli. Kupada önemli takımları eleyerek çeyrek finale çıktık ve rakibimiz Borussia Dortmund oldu. Dortmund’u duyunca, ‘Tanrım bana yardım et’ (Gülerek) diye tepki verdim. Gerçekten önemli bir takıma daha karşı sahaya çıkacağız. Hücum futbolunu her zaman ön planda tutuyorum ve onlara karşı da öyle oynayacağız. Pereira’nın 1860 Münih takımına karşı rakip kaleye tam 22 şut atmışız! İnsanlar tribüne futbol, yani şov izlemek için geliyor. Stada geldiklerinde kafalarındaki tüm problemleri unutmak istiyorlar. Biz de sahaya çıkıp, ofansif futbol oynayarak onları mutlu etmeye çalışıyoruz.”

‘Onları böyle şaşırttık’

“Şu ana kadar hem ligde hem de kupada Bremen, Leverkusen ve Münih’e karşı böyle oynadık. İnsanların bizim için ‘Kötü oynayıp, kazandılar’ demesini istemiyorum. Benim için önemli olan, iyi oynayarak kazanmak. Devlere karşı oynarken, oyun anlayışımızla onları şaşırttık. Leverkusen, bizim savunma yapacağımızı sanıyordu. Ancak tam tersi biz hücum oynadık. Bana göre maçı 1-0 ile 4-0 kaybetmek arasında fark yok. Her ikisinde de zaten mağlupsunuz. İnsanlar belki farklı düşünebilir ama yenilsek de futbolumuzun ve mücadelemizin iyi olması gerek. Başarımızın sırrı da burada yatıyor. Bu söylediklerimizi bir risk olarak düşünebilirsiniz ama kaybettiğimiz zaman, tüm sorumluluğu almaya hazırım.”

‘Herkes düşersiniz dedi’ 

“1860 Münih maçının ardından Vitor Pereira yanıma geldi ve ‘Senin futbol anlayışını çok sevdim. Oyununuz gerçekten çok iyiydi, harika iş başardın. Bizden daha iyi oynadınız ve kazandınız’ diyerek beni tebrik etti. Pereira gibi Porto ve Fenerbahçe’de çalışmış bir hocanın böyle bir davranışta bulunması çok güzel. Çok iyi çalışıyorum, disiplinli bir şekilde takımı geliştirmek için kafa yoruyorum. Geçen sezon 3. lige çıktık. Sezon başında herkes düşeceğimizi düşünüyordu. Yeterli paramız yoktu, takımımız da genç oyunculardan kurulu. Bu dönemde yanıma gelip, ‘Yüzde 80 düşersiniz’ yorumları yapıldı. Ancak ligdeki tabloya baktığımızda 31 puanla 8. sıradayız.”

Türkiye'de taktik yok

“Avrupa’daki tüm maçları takip etmeye çalışıyorum. Elbette Türk futbolunu da yakından izliyorum. Türkiye’de gerçekten futbolcular yürekleriyle oynamaya çalışıyorlar. Takımları için ellerinden gelenin hepsini sahaya veriyorlar. Ancak oyun anlamında çok hata var. Ne yazık ki Türkiye’de takım anlamında taktiksel disiplin yok. Almanya’da disiplin ve taktik çok önemli. Oyuncular mümkün olduğunca bir bütün halinde oynamaya gayret ediyor. Türkiye’de ise maçları izlediğimde, herkesin kendi oyununu oynamaya çalıştığını görüyorum. Yetenekli futbolcu sayısı çok fazla ama her topu alan kendi oyununu sergilemeye çalışıyor. Evet! Türk futbolunda çok değerli isimler var ama bazı şeyler eksik.” ‘Son derbide futbol yoktu’ “Beşiktaş ile Fenerbahçe arasındaki son derbiyi izledim. Futbol yoktu, sadece mücadele ve kavga vardı. Halbuki stat doluydu ve insanlar para verip, oraya maç izlemeye gelmişlerdi. Hayal kırıklığı yaşandı. İlk başta Türkiye Futbol Federasyonu’nun, elindeki ürünü güzelleştirmek için kulüplere yaptırımlarda bulunması ve çözüm üretmesi gerekiyor.”

‘Takımın yaş ortalaması 22’​

“Takımımızın çoğunluğunu Alman oyuncular oluşturuyor. Yaş ortalamamız 22 ve çok genç bir ekibiz. Oyuncularla çok iyi bir ilişkimiz var. Günün hangi saatinde olursa olsun, beni arayabiliyorlar. Onlardan, bana güvenmelerini, kazanmak için oynamalarını ve birlikte bir takım olarak mücadele etmelerini istiyorum. Onlar da en iyisini yapmaya çalışıyor.”

‘Bundesliga’dan istediler gitmedim’

“Geçtiğimiz Aralık ayında Bundesliga ekibi Darmstadt’tan teklif aldım ancak kabul etmedim. Bir şeyi yapacaksam, yüzde 100’ümle gitmem lazım. Şu an Pro Lisans sahibiyim. Kendim yolumda gitmeye devam edeceğim. Yani kaçıncı ligde olduğum önemli değil. Bundesliga’da beni takip edenlerin olduğunu biliyorum. Gelecek sezon için orada olmaya hazırım!”

‘Motivasyon ustası Terim’​

“Bir teknik direktör olarak iyi atak oyuncularına sahip olmak, iyi bir organizasyon içinde yer almak çok önemli. Hoca olarak örnek aldığım biri yok ama beğendiğim isimler Jürgen Klop, Pep Guardiola ve Mauricio Pochettino. Türkiye’de ise Fatih Terim’i, motivasyon ustası olarak görüyorum. Türk futbolunda neden daha fazla yerli hoca yok ve neden yabancılara bu kadar para veriliyor, anlamıyorum.”

Fanatik

Senin için hazırladığımız haberler