Süper Lig ekiplerinden Konyaspor Teknik Direktörü İlhan Palut; İsmi Galatasaray, Beşiktaş, Fenerbahçe ve Trabzonspor'la anılan Amir Hadziahmetovic ve Abdülkerim Bardakçı'nın geleceğiyle ilgili açıklamalarda bulundu.
İlhan Palut, Hadziahmetovic ve Abdülkerim İle İlgili Kararını Verdi!
Transfer haberleri... Süper Lig takımlarından Konyaspor teknik direktör İlhan Palut, Amir Hadziahmetovic ve Abdülkerim Bardakçı'nın transfer durumuyla alakalı konuştu.
"Hadziahmetovic ve Abdülkerim de giderse..."
Skorer'den Bilal Meşe'ye konuşan Palut, "Öncelikle rahmetli Ahmet Çalık’ı anmamız gerekiyor. Takımımız devre arasından itibaren bir değişim sürecine girdi. Serdar Gürler gitti, Skubic futbolu bıraktı. Hadziahmetovic ve Abdülkerim de giderse takımın yüzde 50’si değişecek.
"Bu iki ismin takımda kalmasını istediğimi belirttim"
Yönetime verdiğim raporda bu iki ismin takımda kalmasını istediğimi belirttim. Ama iki oyuncunun da gidebilme ihtimaline karşın oyuncu bakıyoruz. Abdülkerim için yabancı bir stoper, Hadziahmetovic giderse de direkt oynayacak bir isim bulmalıyız.
Hadziahmetovic, bence Türkiye’deki en iyi orta sahası. Bu noktada onun eksiğini doldurmak tabii ki zor olacaktır giderse...
"Kulübün ekonomisini düşünmemiz lazım"
Ama kulübün ekonomisini düşünmemiz lazım. Bu iki ismin etkisini tam olarak belki verecek isim bulamayacağız ama onları geliştirmek de biz antrenörlerin en önemli görevi diye düşünüyorum" dedi.
Öte yandan, Abdulkerim Bardakcı'nın kulübüyle olan sözleşmesi 2025, Amir Hadžiahmetovic'in ise 2024 yılına kadar devam ediyor.
"Bu sezon başı hedefimiz sıralama değil de fark yaratmaktı"
Sporlig dergisine de konuşan Palut, “Şimdi 2 sene öncesine gitmek lazım. 2 sene önce Konyaspor; Başakşehir ve Trabzonspor galibiyetleriyle son anda ligde kalmayı başarmıştı. Her ne kadar küme düşme kaldırılmış olsa da. Geçen sezon Konyaspor’a geldim. Göreve geldiğim sene küme düşme hattına çok yakın bir takım devraldık. Bu sezon başında oyuncularımla yaptığım toplantıda onlara; 2 yıldır Konyaspor'un sıralama olarak verdiği mücadelenin ne camiaya, ne onların kariyerlerine, ne de bizim antrenörlük hedeflerimize hiçbir şekilde uymadığını söyledim. Bu sezon başı Erzurum kampının ilk toplantısında oyuncularımızla yaptığımız konuşmada; ‘biz bu sene ligde fark yaratan takımı olmalıyız’ dedim. Şöyle ki her sene doğal olarak 4 büyük şampiyon adayının arasına sürpriz olarak bir takım girerdi. İşte biz bu sene bu farkı yaratan takım olalım ve üst sıraları hedefleyelim dedik ve oyuncularım da buna destek verdi. Takım olarak sadece destek vermek yetmiyor, bu hedefe inanmak ve bunun uğrunda çok çalışmak gerekiyordu. Sezon boyunca biz bunu gerçekleştirebildik. Dönem dönem düşüşler ve istemediğimiz sonuçlar da oldu ama bizim için 38 hafta çok uzun bir maraton oldu. Tabii takımda ayrılanlar oldu bunun yanı sıra üzücü olaylar da yaşadık. Takımımın 38 hafta gösterdiği mücadeleyle ligi 3’üncü sırada bitirdik. Bu sezon başı hedefimiz sıralama değil de fark yaratmaktı, onu da başardığımızı düşünüyorum” diye konuştu.
"Şanssız maçlar kaybettik"
Ligde şanssız maçlar kaybettiklerini dile getiren İlhan Palut, “Başakşehir deplasmanına gittik erteleme maçı oynamaya orada hiç hak etmediğimiz 2-1’lik mağlubiyet aldık. İlk yaramızı orada aldık. Ondan sonra Alanyaspor deplasmanına gittik maç 5-1 bitti ilk yarı 4-1 bitti her şeyi doğru yaptığımız bir maçtı hemen hemen çok enteresandır orada bir kırılma yaşadık. Bazı istemediğimiz hakem hataları da oldu. Bunların yanı sıra İsmail hoca ile birlikte Fenerbahçe'nin gerçekten çok iyi bir çıkış yakalaması, bunlar önemli etkenlerdi” şeklinde konuştu.
Ahmet Çalık'ın vefatı hakkında
İlhan Palut, Ahmet Çalık'ın vefatı ve hedefler ile ilgili, “Allah kimsenin başına bir daha vermesin. Çok büyük bir şoktu. Oyuncularım bu büyük acıya rağmen ayakta kalmayı başardılar. Ahmet'i futbolcu olarak çok aradık. Takımın kazanmak isteyen, mücadele eden, hırslı tecrübeli bir karakteri olarak aradık. Takımıza sinerji veren müthiş bir kişilik olarak yüz de yüz aradık. Tabii ki Ahmet'in kaybı özellikle defansif manada bir tık geri aldı ancak bunu çok dile getirmiyoruz, acımızı içimize gömdük. Bir kere daha Allah rahmet eylesin, mekanı cennet olsun. Futbol olarak bize etkisi oldu, bir tramvatik etkisi yüzde yüz oldu. Mesela belki O’nun yerine oynayan oyuncumuz üzerinde oldu. Çünkü görevini çok iyi yapan bir arkadaşı aramazdan ayrıldı. Bir anda yük onun omuzlarına bindi. Dönem dönem mükemmel işler, dönem dönem de hatalar yaptı. O bölgede bir düzenimiz, bir dengemiz vardı. Belki futbolumuz bozuldu ancak bir insanın kaybı çok daha önemli. O yüzden futbolun bize verdiği zararı konuşmak bana anlamsız geliyor” dedi.
"Konferans Ligi'nde hedefimiz gruplara kalmak"
UEFA Konferans Ligi hakkında konuşan Palut şunları dile getirdi: “Şimdi şöyle düşünmüyoruz; ligi 3’üncü sırada bitirdik. Avrupa’ya gideceğiz. Daha ne yapalım? Yeter. Bu bizim için yeteli değil. Tek hedefimiz tabii ki gruplara kalmak. Play-Off’la berber üç ön eleme oynayacağız. Burada çekeceğimiz kura da önemli tabii. Çünkü hatırlarsanız geçen sene sezon başı hazır bir Trabzonspor vardı ancak Roma ile eşleşti ve onlar için işler çok zorlaştı. İnşallah bizim içinde en başta iyi bir kura olur. Ülkemizi çok iyi temsil etmeye çalışacağız.”
"Hakemler baskı altında maç yönetiyor"
Türkiye’de hakemlik yapmanın kolay olmadığını ifade eden İlhan Palut, “İnanılmaz bir baskı altında maç yönetiyorlar, çok büyük değişimler var. Bir anda hakemin görevine son verilebiliyor, sonra geri dönüyor. Yaptığı bir hata ile beraber belki yıllarca inşa ettiği kariyeri bir anda yerle bir olabiliyor. Şimdi burada bu kadar baskı altında maç yöneten hakemlerin hata yapması kadar normal bir şey yok. Evet bizim aleyhimize de çok net hatalar yapıldı ama ben buna sadece hata demek istiyorum. İnşallah hatadır. Bir futbol adamı olarak öyle düşünmek istiyorum. Kimin üzerine görev düşüyorsa futbol kamuoyunun, yöneticilerin, biz teknik direktörlerin, futbolcuların kimin üzerine görev düşüyorsa hakemlerin üzerindeki baskıyı bir şekilde azaltmamız, aşağı çekmemiz gerekiyor ki onlar da daha rahat bir şekilde maçları yönetebilsinler. Ben sadece kendi takımımla alakalı değil genel manada bu seneki hakemlerin performanslarını yetersiz buldum. Ama dediğim gibi bu performansları bu duruma getiren etmenleri de göz ardı etmememiz lazım” dedi.
"Hatayspor güzel sezonlar geçirip başarılı görüntü verdi"
Hatayspor’un ligdeki performansının sorulması üzerine İlhan Palut, “Ben Hatayspor’da 2 senelik bir tecrübe sağladım Ömer Erdoğan hocayla beraber. 2 sene gerçekten çok iyi bir başlangıç, yeni çıkan bir takım olmasına rağmen bu sene de Hatayspor lige yine iyi başladı ilk yarı boyunca ama ikinci yarının son ortalarında bir düşüş oldu ama bence genel manada Hatayspor’un 2 senelik Süper Lig performansı göz önüne alındığı zaman son derece kabul edilebilir, başarılı işler yapan ve bu 2 sene içerisinde negatif bir korku yaşamadan güzel sezonlar geçirip başarılı bir görüntü verdi” dedi.
"Galatasaray ve Beşiktaş kadro istikrarını yakalayamadı"
İlhan Palut, 3 büyükler ile ilgili olarak, “Sistematik olarak baktığın zaman bu kulüplerde bir istikrarsızlıktan genel manada bahsedebilir miyiz yüzde 100 bahsedebiliriz. Yani bahsettiğiniz görev değişiklikleri belki idari anlamda da bunlar yaşandı. Bir kere bu eksi bir etmen ama işte olaylara hep 3 büyüklerin İstanbul takımlarının başarısızlığı yönünden değil, bazen de işte bu makasın kapandığı artık diğer takımlarında belki daha mütevazı kadrolarla, sisteme bağlı oyunlarla, büyük takımların karşısında daha büyük sonuçlar alabildiği onları puan kaybına daha çok uğratabildiği gerçeğini de yadsımamamız gerekiyor. Artık biliyorsunuz Türkiye liginde 3 milyon, 4 milyon Euro maaşlar verilme şansı kalmadı bu da yabancı oyuncularda büyük takımlarında belki bir tık daha mütevazı yatırımlar yapmasına neden oldu. Bu şekilde ne oldu, makas biraz daha daraldı. Bunun üstüne ben kendim için söylemiyorum yeni nesil antrenörler, genç antrenörler, ortaya koydukları sistem, disiplin, çalışma arzusuyla beraber ne yaptı, kendilerinden daha yüksek maliyetteki kadrolara karşı daha iyi bir duruş, performans sergilediler bunun da etkisi var. Ama ben özellikle ne Galatasaray’da ne Beşiktaş kadro istikrarını yakalayamadı. Beşiktaş özellikle sakatlıklarla çok boğuştu sonra geç kaldı, oyuncular ritim tutamadı, hedeflerden kopuldu. Galatasaray genç bir takımla yola çıktı burada evet belki o bahsedilen oyuncular, Türkiye’deki yarışma sistemi, Galatasaray bir kulübün baskısını kaldırma da bence çok başarılı olamadılar henüz. Bir de Galatasaray ve Beşiktaş’ın Avrupa serüvenleri onları bu noktada biraz geride bıraktı. Ben nedenleri bunlara bağlıyorum” diye konuştu.
"İsmail Kartal ile bütünleşme skora yansıdı"
İsmail Kartal’ın Fenerbahçe’de göreve gelmesi ve yakalanan başarı ile ilgili konuşan Palut, “Bence İsmail hocanın farkı tamamen şuydu; taşlar yerli yerine oturdu diyebilirim özetle. Yani her oyuncuyu en iyi oynayacağı yerde değerlendirdi ve Fenerbahçe’nin daha çok mücadeleci, yüksek eden oyuncularla kadro yapılanmasına gitti. Ben takımı fizik olarak bir önceki döneme göre çok daha iyi bir seviyede gördüm. Fizik ve mücadele olarak çok daha iyi bir seviyede olduğunu ve oyuncu-kulüp uyumu, iletişimi, taraftar-oyuncu iletişiminin bir şekilde İsmail hoca ile beraber bütünleşmenin Fenerbahçe’de çok daha net görüldüğünü gördüm bu da skorlara yansıdı. İsmail Hocanın başarısını takdir ettim. Ama tabii ki gönül isterdi ki Fenerbahçe daha kötü olsun değil buradaki doğru bakış açısı. Keşke biz daha az hata yapsaydık, yani yapabilir miydik evet, daha az hata yapabilirdik. Rize’yi yenebilirdik, içerde Karagümrük’ü yüzde 100 yenebilirdik çünkü 3-0, 4-0’a gelebilecek bir maçtı, burada hatalar yaptık. Ya da işte dışarıda Başakşehir maçından en az 1 puanla dönebilirdik zaten bu puanları alt alta sıraladığınız zaman biz Fenerbahçe’nin performansına bakmaksızın hedefimize ulaşabilirdik. Ama bizde ikinci yarıda yapmamız gerekenden daha fazla hata yaptık” ifadelerini kullandı.
"Fenerbahçe'de İsmail hoca mutlaka tekrar görev alacaktır"
Jorge Jesus’un Fenerbahçe teknik direktörü olmasını değerlendiren İlhan Palut, “Ben burada çok Türk-yabancı diye bakmıyorum yoksa bir Türk hocada başarısız olduğu zaman gönderilir niye gönderilmesin ki? Yani Türkler gönderilmeyecek diye bir hal mi var? Yok ama İsmail hoca başarılı, çok iyi iş çıkardı ama en azından İsmail hoca şunu kazanmıştır bu süreçten sonra; Fenerbahçe’de İsmail hoca mutlaka tekrar görev alacaktır. Çünkü Fenerbahçe camiasının ve taraftarının güvenini kazandı. Belki yönetim bu süreçte böyle bir karar vermiş olabilir ama bence bu İsmail hocanın gösterdiği performansı gölgeye düşürmez. İsmail hoca yeniden kariyerinde Fenerbahçe ile yükselişe geçti, çok sevildi. Ben güzel bir yer edindiğini düşünüyorum” dedi.
"Trabzonspor kadrosuna doğru zamanda takviyeler yaptı"
Trabzonspor’un 38 yıl sonra şampiyon olmasını değerlendiren İlhan Palut, “Bir kere Trabzonspor kadrosuna doğru zamanda takviyeler yaptı, lig başlamadan Trabzonspor’un kadrosu hazırdı, beraber çalıştılar ve zaten bir önceki sene Abdullah hoca hatırı sayılır bir süre Trabzonspor’la sistemini oturttu zaten elinde beraber çalıştığı en az yüzde 70’lik bir grup varken nokta transferlerle de bunları destekleyerek kampta beraber çalışma fırsatı buldu. Camianın isteği, özlemi zaten bu sene Trabzonspor iç saha maçlarında özellikle en agresif seyirci belki takımını en iten seyircilerden biri Trabzonspor’du ve Abdullah hocanın özelinde üst sıralarda yer alan kaçırdığı şampiyonlukların da tecrübesiyle belki daha az hata yaptı. Bura da hemen bahsettiğimiz diğer doğan şampiyonluk adaylarının da yarışta geri de kalmasını da eklersek Trabzonspor’un şampiyon olması da gayet doğal bir hale geldi” diye konuştu.
"En büyük sıkıntımız kadro mühendisliği"
Türk takımlarının en büyük sorununun plan ve programsızlık olduğunu kaydeden İlhan Palut, “Galatasaray'ın PSV maçına bakıyorum, Beşiktaş'ın 1 yıl önce Yunanistan'da oynadığı PAOK maçındaki kadrosuna bakıyorum. Çok kritik ön eleme maçlarına bizim takımlarımız hiçbir hazırlık yapmadan çıkıyorlar. Ne kadro hazırlığı, ne takımın beraber çalışma süresi, bir sene önceki kadro istikrarını yakalamadan Avrupa kupalarına başlıyoruz. Maalesef takımlarımızın birçoğu bu yüzden daha ön elemede başarısız oluyor. En büyük sıkıntımız kadro mühendisliği. Plan ve programın olmayışı. Son anda yapılan transferlerle kadroların belirlenmesi yüzünden bizim için de Avrupa’da bir şekilde işin işten geçmesine neden oluyor. Artı, teknik adam istikrarsızlığı. Hemen hemen birçok takım lige yeni hocalarla giriyor. Belki yeni sitemler üzerinde hazırlanmaya çalışıyor. Bu da yine bahsettiğim gibi takımların yaz aylarında bu tür eleme maçlarına bu şekilde hazır olmamasına neden oluyor. Bu yüzden Avrupa kupalarında hayal kırıklığı yaşıyoruz. Ülkemizde oynanan futbolun fiziksel yetersizliği ön planda. Ülkemizde top oyunda da 44 -45 dakika kalırken, Avrupa'nın üst liglerinde topla oynama süreleri 60 dakikanın üzerinde çıkabiliyor. Bu da oyuncuların kazandığı maç ritminin diğer liglerin bizim liglerle baz alındığında bizim çok gerilerde olmamız. Türkiye Ligi'nde oynadığımız maçlarla, fiziksel olarak Avrupa liglerine hazırlanmamızın ritim ve fiziksel olarak parametrelerde çok zor olduğu gerçeği de bizi bir şekilde geride bırakıyor” şeklinde konuştu.
"Yeni nesil hocalardan çok mutluyum"
Yeni nesil hocalardan çok umutlu olduğunu dile getiren İlhan Palut, şunları söyledi: “Gerçekten Avrupa'yı, trendi takip eden, en güncel ve fiziksel antrenmanları takip eden, bunları ölçüp uygulayabilen yeni nesil antrenörler şu anda Türk futbolunda yer almaya başladılar. Yeni sezonda takımlar mevcut yerli hocalarla devam edeceğini düşünüyorum. Ben Türk futbolunun bu krizi, Avrupa ayarındaki makası hızla kapatması gerektiğini düşünüyorum ve bundan umutluyum. Ben de kendi adıma, İlhan Palut olarak bu sene farkı bir misyonum da var. Takımımla beraber Avrupa kupalarında inşallah Türk futbolunu en iyi şekilde temsil edip, bunu olumsuzluğu kırmak istiyoruz. Anadolu takımı olarak ligde iyi sonuçlar alıp Avrupa'da Avrupa takımlarıyla başa baş mücadele edip, ses getirecek bir takım olgusunu yaratmanın mücadelesini vereceğiz.”
“Türkiye'de her takımı çalıştıracak donanıma sahibim"
Türkiye’de her takımı çalıştıracak donanıma sahip olduğunu belirten Palut, “Buna milli takım da dahil. Bunun için mütevaziliğe gerek yok ancak hiçbir göreve, takıma talip değilim. Öyle bir şey asla yok. Allah'ın izniyle hepsini başarabileceğime inanıyorum. Her şeyin doğru bir zamanı olduğunu düşünüyorum. Şu an da benim yapmam gereken tek şey Konyaspor'daki başarımızı sürdürmek, benden beklentileri karşılamak. Bazı teknik adamlar derler ya 'ben de buradayım, hazırım, niye bana teklif gelmiyor’ diye benim öyle bir durumum yok ama kendine güven noktasında da en zor neresiyse göreve hazırım” diye konuştu.
"Avrupa hedefim tabii ki var"
İlhan Palut, Avrupa hedefi olduğunu ifade ederek, “Evet, basamak basamak var. Neden olmasın. Ben hep şunu söylerim. Bizim jenerasyona çok geç sıra geldi. Neden çok geç sıra geldi? Çünkü hepsi çok değerli teknik adamlardı. Belki konfor alanlarını terk etmediler, belki Türkiye ligindeki takımları sürekli olarak aynı çember üzerinde döndü. Kimse bir yere gitmedi. Bu da neye yol açtı? Alttan gelen antrenörlerin kolay görev almamasına neden oldu. Süreç belki benim Göztepe'ye gidişimle başladı. Bu konuda yeni nesil Türk antrenörlerinin bir şekilde burada daha cesaretli olması gerekir. Tabii ki bir de bu işin bir pazarlaması, bir PR’ı var, belki yurt dışında ön plana çıkartacak teknikler var. Onları çok bilmiyorum ama böyle bir teklif geldiğinde bizim konfor ağının dışına çıkmamız gerektiğini düşünüyorum. Nasıl ki milli takımdaki oyuncularımız yurt dışında başarıyla bizleri temsil ediyorsa, bence Türk antrenörlerde, teknik direktörlerde Avrupa'da ülkemizi sonuna kadar başarı ile temsil edeceğine inanıyorum” şeklinde konuştu.
"İtalya ve Almanya Ligi'ni çok seviyorum"
İtalya ve Almanya ligini çok sevdiğini belirten Palut, “Tabii ki Premier Lig de var ama İtalya ve Almanya liginde başka bir savaş var gibi geliyor bana. O iki lig hoşuma gidiyor” dedi.
"Konyaspor taraftarı bana hep güvendi"
Konyaspor taraftarlarına teşekkür eden Palut, şu ifadeleri kullandı: “Ben ilk geldiğim günden beri bana gerçekten çok inandılar ve güvendiler. Kötü oynadığımız ve çok gol yediğimiz maçlar oldu ama bir an bile desteklerini esirgemediler. Ben bunu hep hissettim. İnsan kendine güvenildiğini hissettiği ortamda bir şekilde başarılı olabiliyor. Konya halkına ve taraftarına bu yüzden çok teşekkür ederim. Bu sezon daha da zor olacak bizim için. Geçen sezon destekleri bizim için çok değerliydi. Bu sezon daha da zor olacak. Bu yüzden ben yine yanımızda olup bize destek vermelerini istiyorum. İnşallah bizde mücadelemiz ve alacağımız sonuçlarla bunun karşılığını veririz.”